Cumhurbaşkanlığı tarafından Çeşme ve Urla bulunan ve SİT alanı içinde yer alan toplam 511 parselin kamulaştırma kararı yayınlandı. TBMM Genel Kurulunda konuşan Arslan, “511 parsel ‘Turizm
Bölgesi sınırları içerisinde kalan Özel Mülkiyete ait alanların, bütüncül
planlama kararları oluşturulmasına imkan sağlamak üzere kamulaştırılmasına
ihtiyaç duyulmaktadır’ gerekçesiyle, üstelik “Acele Kamulaştırmaya” tabi
tutuluyor. Buna neden ihtiyaç duyulmaktadır?Bölgeye ait planlama yapılacaksa,
bu araziler köylünün elindeyken neden yapılmıyor?” diye sordu.
Konuşmasında; “Vatandaşın
mülkiyet hakkını neden elinden alıyorsunuz. Planı yapın ve imar uygulamaları
gerçekleştirin. Yöre halkı yıllardır düşünü kurduğu turizm amaçlı otel, konut,
ticaret alanları imkânına kavuşsun. Turizm bölgesi kararını eşitlikçi, sosyal, vatandaşı ve
doğayı koruyan, nitelikli planlama bilimine uygun olduğu sürece desteklemeye
hazırız. Acele kamulaştırma kararından derhal vazgeçin. Hem bu acele niye bir
yere mi gidiyorsunuz?” görüşlerine yer verdi.
Konuya ilişkin kamuoyuna da açıklamalarda bulunan Arslan, şu
görüşlere yer verdi. Cumhurbaşkanlığı tarafından Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve
Gelişim Bölgesi Tespit ve İlan Edilmesine Yönelik bir düzenleme yapıldı.
Buna göre Bakanlık Çeşme ve Urla’da bir kamulaştırma
çalışması yapacak. Bahse konu çalışmanın dayanağı Bakanlığın ürün çeşitliliğini
artırma, turizm faaliyetlerini yılın tamamına yayma ve dünyada değişen turizm
taleplerinin karşılanması gibi açıklamalarla ifade edilmiş. Fakat alınan
kararın ekleri incelendiğinde daha önce ilan edilmiş çok sayıda yerin turizm
bölgesi vasfı iptal edilmiş. Bunların içinde çok sayıda termal turizm alanı
göze çarpıyor. Dünyada gelişen turizm akımları artık doğal, kültürel ve sağlık
turizmi ama biz ne yapıyoruz Çeşme gibi zaten turizm anlamında gelişmiş bir
bölgenin turizm alanını genişletip kıyı boyunca ranta açık alanları
kamulaştırıyoruz. Bu bölge SİT alanı... Üstüne üstlük kamulaştırma kapsamına alınan 511 parsel için
acele kamulaştırma kararı alınıyor. Acele kamulaştırma” müessesesi olağanüstü
sayılabilecek birtakım hal ve koşullarda kullanılır. Burada yapılmak istenen
şudur, bu parselleri acele kamulaştırma kapsamına sokarak, bilirkişi tarafından
bedel tespitinin yapılması dışındaki tüm işlemleri geriye bırakmak, kamuoyunun tepkisi oluşmadan işi bir
oldubittiye getirmek. Aceleniz ne yangından mal mı kaçırıyorsunuz?
Bu parselleri Arap sermayesine peşkeş mi çekeceksiniz?
Biz insandan yana, çevreden yana, kültür ve turizm
destekleyen hiçbir özelleştirmeye karşı çıkmayız. Ama vatandaşın hak ve
hukukunu çiğneyen, yok sayan her uygulamanın karşısında da dimdik dururuz. TBMM Genel Kurulunda da dile getirdim ama tekrar sormak
istiyorum. Bu araziler köylünün mülkiyetinde iken plan yapılmasına
engel nedir? Mülkiyet vatandaşta olunca
planlama yapılamıyor mu? Vatandaşın mülkiyet hakkını neden elinden alıyorsunuz?
Planı yapın ve imar uygulamalarını gerçekleştirin. Yöre halkı yıllardır düşünü
kurduğu turizm amaçlı otel, konut, ticaret alanları imkânına kavuşsun. Ben buradan bu konunun sonuna kadar
takipçisi olacağımı söylemek istiyorum.”