Mecliste görüşülen, 104 sıra sayılı Gümrük Kanunu’nda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz alan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, hükümetin politikalarını
eleştirerek, "Ekonomi uçacak" demişlerdi, ‘’Ekonomiyi uçuramadılar
ama enflasyonu uçurdular. Türkiye iyi yönetilmiyor. On yedi yıldır tek başına
Türkiye'yi yönetenler ülkeyi sorunlar yumağıyla karşı karşıya bıraktılar. AKP
sorunlara çözüm üretemez hâle geldi. Referandum seçimlerinde 'evet' çıkarsa
ekonomi uçacak’ demişlerdi. Geldiğimiz noktada ekonomi yerlerde sürünüyor.
AKP'nin 2002'de iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye uluslararası ölçekte
birçok farklı alanda ne yazık ki gerilemeye başladı. Ekonomi, demokrasi,
laiklik, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler, dış politika, insan
hakları, cinsiyet eşitliği ve eğitim alanlarında ülkelerin sıralamalarını her
yıl yayımlayan saygın endekslerin verilerini değerlendirdiğimizde, AKP’nin
ülkemizi dünyada nereye getirdiği gözler önünde’’ dedi.
Gerçek Ekonomi Zamlar İşsizlik ve Yoksulluktur
AKP’nin ekonomiyi iyi yönetmediğini ancak şişirilmiş,
çarpıtılmış rakamlarla övünmeyi marifet saydığını belirten Bayır, ‘’Ekonomi
halkın sofrasıdır, ekonomi halkın huzurudur ama halkımızın ne sofraya koyacağı
soğan ne de huzuru ne yazık ki kalmamıştır. AKP, birilerini zengin edebilmek
için halkın sırtına yük bindirmeye ne yazık ki devam ediyor. AKP'nin ekonomi
politikaları sonucu zengin daha zengin, fakir daha fakir olmaya devam ediyor.
AKP ekonomisi yalancı söylemlerle, yalancı baharlarla oluşturulmuş, şişirilmiş
bir balondur ve bu balon çoktan patlamıştır aslında. Gerçek ekonomi, halkımızın
cebine yansıyan zamlar, gençlerin yaşadığı işsizlik, vatandaşımızın hızla
sürüklendiği yoksulluktur. Çiftçi alın terinin karşılığını alamıyor, esnaf
siftah yapamıyor, sanayici, ihracatçı ona keza ve ne acı ki gençlerimiz kendi
geleceklerinin endişesiyle ne yapacaklarının, nasıl hayat kuracaklarının
korkusunu yaşıyor. Halkın devleti yönetenlere olan güvensizliği ne yazık ki her
geçen gün artmaktadır. Bugün sanayicisinden üreticisine, öğrencisinden
işçisine, çiftçisinden gazetecisine, akademisyenine kadar herkes ama herkes
gelecek endişesi yaşıyor. Anayasal özgürlüklerinin kısıtlandığı bir ülkede
bırakın yatırım yapmayı günü borçsuz harçsız kurtarmak, evine ekmek
götürebilmek için, insanlar âdeta çaresizlik içinde çırpınıyor’’ dedi.
TÜİK Dışında Enflasyonun Düştüğünü Hisseden Bir Vatandaş
Var mı?
Son 1 senede temel ihtiyaçlara yapılan zamları açıklayan
Bayır, yandaş medyayı da eleştirerek, ‘’Yandaş medyaya bakacak olursanız,
ekonomimiz şahlanışa geçmiş, büyüme yaşanmış. Biz neden görmüyoruz bu büyümeyi?
Bizim gördüğümüz tek büyüme, fiyatlarda ve zamlarda. Örneklemek gerekirse;
elektriğe yüzde 60, doğal gaza yüzde 52, akaryakıta yüzde 25, içki sigaraya
yüzde 60, çaya yüzde 32, şekere yüzde 40, gıda ve temizlik ürünlerine ortalama
yüzde 25. 2018 Eylül ayında enflasyonu yüzde 24,56 olarak açıkladınız, 2019
Eylül ayındaysa yani bir yıl sonra 9,26 diye açıkladınız. Neymiş efendim? Düşüş
yaşanmış hem de enflasyonda yüzde 15 düşüş olmuş. Bu düşüşü TÜİK dışında
hisseden bir tek vatandaş var mı? Bir tek, TÜİK rakamlarında bu düşüyor.
Sizlere bir dost tavsiyesi yapmayın, aklımızla alay etmekten vazgeçin,
vatandaşı saf yerine koymaktan vazgeçin, savurganlık ve lüks içinde yaşamaktan
vazgeçin, her şeyi ithal etmekten vazgeçin, üreticiyi mağdur etmekten vazgeçin.
Aksi takdirde son iki seçimde olduğu gibi vatandaş sizden yani AKP'den
vazgeçecek, benden söylemesi, kaçınılmaz sonunuz bu çünkü. Vatandaş, geçen yıl
200 lira ödediği elektriğe bu yıl 320 lira ödüyor, geçen yıl 300 lira ödediği
doğalgaza ise bu yıl 450 lira ödüyor, geçen yıl 100 lira ödediği benzine bu yıl
130 lira ödüyor. Tüm bunlara rağmen, enflasyonun hâlâ yüzde 9 olduğu yalanını
insanlara inandırmaya çalışıyorsunuz.
Her şeyi sattınız, dünyanın borcunu aldınız, borcun millî gelire oranı
yüzde 62'ye çıktı, millî gelirin yüzde 62'si kadar bizim borcumuz var. Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde ilk kez tam bir borç batağına sapladınız ülkeyi ve ne
yazık ki bu batan gemide sadece siz yoksunuz, biz de varız, 82 milyon vatandaş
da var; işte, feryadımız, isyanımız bu yüzdendir, batıyoruz hep birlikte.
Gemiyi batıran bu kaptanın değişim zamanı geldi de geçiyor bile. Geldiğimiz
noktada yaşanan sorunu günlük pansuman tedbirlerle halının altına süpürmekle
çözemeyiz. Ortada büyük bir bataklık var, bataklığın üzerindeki sinekleri
öldürerek çözüme ulaşamazsanız; bu bataklığı birlikte kurutmamız gerekiyor’’
dedi.
Türkiye’yi Üretimden Koparttılar
Ülkeye güveni yeniden tesis edecek kapsamlı bir ekonomik
programın ivedilikle ortaya konulması gerektiğinin altını çizen Bayır,
‘’Ekonomisi güçlü bir Türkiye için eğitimden hukuka, halkçı, sosyal kalkınma,
sosyal adalet ve eşitliği ortaya koyabilecek yepyeni bir kalkınma programına
ihtiyacımız var. Sadece salt sorunu ‘tek başıma çözerim’ anlayışıyla hareket
etmek ülkeyi uçurumdan aşağıya fırlatmakla eşdeğer. Her şeyi bilemeyebilirsiniz,
bilenlere danışabilirsiniz, birlikte çözüm üretebiliriz. Yapılması gereken en
önemli işlerden birisi, devlette liyakat sisteminin yeniden inşa edilmesidir. Merkez
Bankası bağımsız olmalıdır. Bugün siyasi otorite yüzünden bağımsız karar
alınamıyor. Üretim öncelikli bir planlı ekonomi politikasına ihtiyacımız var.
Ancak ve ancak üreterek güçlenebiliriz. Bugün Türkiye tam bir tüketim toplumu
olmuştur. İsraf ekonomisine derhâl son vermeliyiz. Hükümet tasarrufa önce
kendisinden başlamalıdır. İlk önce kamudaki lüks araba saltanatına son
verilmelidir. Ekonomiyi düzeltme konusunda eğer gerçekçi kararlıysalar,
saraydan başlayarak israfa son vermelidirler yoksa karanlık günler bizi
beklemektedir. Özel uçaklar satılmalıdır.
Bugün tarımda, sanayide ve her alanda üretmeyen bir Türkiye var. Hak ve
özgürlüklerin gasp edildiği bir ülkeye yabancı vatandaş niye gelsin? Yatırımcı
niye gelsin? Niye yatırım yapsın? Vergi topladılar devletin çimento, şeker,
tütün, sigara fabrikalarını, petrokimya tesislerinin tamamını özelleştirdiler
ama ekonomiyi gene düzeltemediler, Türkiye'yi üretimden kopardılar çünkü. Canlı
hayvanı, buğdayı, soğanı, patatesi, tohumu ithal eder hâle geldiler’’ dedi.
Türkiye Böyle Bir Durumla 2009 Yılında Bile Karşılaşmadı
İşsizlik konusuna da değinen Bayır, ‘İşsiz sayımız, geniş
tanımıyla, 8 milyonu aştı. Sadece son bir yıldı işsiz sayısı 1 milyon 700 bin
arttı. Yine, çalışmak isteyen her 4 gencimizden 1'i ne yazık ki Türkiye'de iş
bulamıyor. TÜİK rakamlarına göre işsiz yurttaşlarımızın sayısı bir yılda 1
milyon 21 bin kişi artarak 4 milyon 157 bin kişiye ulaştı. Buna karşın, gerçek
işsizlerimizin sayısı ise bir yılda 1 milyon 282 bin kişi artarak 7 milyon 622
bine ulaştı. Ancak asıl dikkat çekici olan, resmî işsiz sayısındaki yıllık
artışın son altı aydır her ay 1 milyon kişi üzerine eklenmesindedir. Türkiye
böyle bir durumu ekonominin yüzde 4,7 daraldığı 2009 küresel krizinde bile
yaşamadı. Diğer taraftan, son bir yılda daha önce işi olup da işini kaybeden
yurttaşlarımızın sayısı ise 870 bin kişi oldu. Son bir yılda tarımda işini
kaybedenlerin sayısı 307 bin, sanayide işini kaybedenlerin sayısı 123 bin
olurken, aynı dönemde inşaat sektöründe işini kaybedenlerin sayısı 538 bin
oldu. Tarımda son on altı aydır, inşaatta son on dört aydır, sanayide ise son altı
aydır istihdam kaybı devam ediyor. On yedi yıl önce böyle bir işsizlik yoktu,
on yedi yıl önce böyle bir vicdansızlık da yoktu. On yedi yılda ne yazık ki
buraya geldik’’ dedi.
Yiyin Efendiler Yiyin Bu Sofra Sizin
Son olarak, Cumhurbaşkanı maaşına gelecek yeni zam üzerinden, AKP’ye yüklenen Bayır, ‘’AKP, 2020 sonunda enflasyonun yüzde 8,5 olacağı öngörüsünde bulunmuş; bu tahmin doğrultusunda da memur ve memur emeklilerine yüzde 4 artı yüzde 4 olmak üzere yüzde 8 teklif etmişti. Ama görüyoruz ki, Cumhurbaşkanının maaşı 81.250 lira yükseltmiş yani, %9 artış ile 7 bin lira zam almış. Böyle bir durumu kısaca ifade etmek gerekirse bunu ancak ve ancak Tevfik Fikret'in söylediği gibi anlatabilirim. "Yiyin efendiler yiyin, bu sofra sizin/ Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!" diyerek sözlerini bitirdi.
Sn.Vekilim soylediklerinize katiliyoruz.Ulkemizdeki herkes cok guc sartlarda yasiyor.Tuzu kuru o***lar ve akrabalariyla ulkemi yonetenler haric.Yureginize agziniza saglik Izmirimin gururu