CHP Milletvekili Av. Kılıç, 101 sene önce zor şartlar
altında açılan, ulusal kurtuluş mücadelesini yöneten Gazi Meclis’te
oturanların, bugüne görkemli bir tarih, tüm kurumlarıyla laik bir Cumhuriyet ve
tıkır tıkır işleyen fabrikalar bıraktığını belirterek, “Ta ki siz
haramzadelerin saltanatına kadar…” dedi.
Meclis’in şu anda işlevsiz halde olduğunu, en önemli denetim
aracı olan yazılı soru önergelerinin yanıtsız kaldığını ifade eden CHP’li Av.
Sevda Erdan Kılıç, konuşmasında şu hususları belirti:
“Sayıştay raporları da sansürleniyor. Bu dönem, 55 bin 294 soru
önergesinin 18 bin 53'ü yanıtsız kalmış, 27 bin 323'ü de süresi geçtikten
sonra, yani Anayasa ihlal edilerek cevaplanmıştır. Atanmış bakanların, seçilmiş
milletvekillerine ve halka karşı bir sorumluluk duygusu hissetmediğini zaten
biliyoruz ama Anayasa ihlaline hiç ses çıkarılmamasını kabul edemiyoruz. Fakat
bilin ki sizler Anayasa ihlallerini normalleştirmeye çalışsanız da biz her
seferinde bunu hatırlatacak ve hesabını muhakkak soracağız.
Her yıl söylüyorum, bu yıl bir daha söyleyeceğim: Kendi
içinde adaleti sağlayamayan bir kurum ülkeye adalet getiremez. Meclis
çalışanlarının farklı statüleri ve farklı maaşları var biliyorsunuz, bunların
ücretlerinin bir an önce ‘eşit işe eşit ücret’ şiarıyla yeniden düzenlenmesi
gerekiyor. Yol arkadaşlarımız, danışmanlarımız var; onların özlük hakları ve
kıdem tazminatlarıyla ilgili de ivedilikle bir düzenleme muhakkak
yapılmalıdır.”
“Keşke devletin bütün
kurumları bu kadar hassas davransa”
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlık Divanı’nca Sayıştay’ın dış denetimini yapmak üzere
görevlendirilen Komisyonun dış denetim raporuna göre; bazı harcırah
beyannamelerinin yasal süresi içinde verilmediğini, bu yüzden yasal faiz
hesaplandığını ve ilgililerin maaşlarından 70 lira 27 kuruş, 42 lira 36 kuruş,
73 lira 18 kuruş kesildiğini bildirdi.
“Keşke devletin bütün kurumları bu kadar hassas davransa.”
diyen CHP Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, konuşmasında, “Doğrusu, devlet
bankalarından milyonlarca Lira kredi çeken yandaşların bunları ödemediği,
Demirören Grubunun Ziraat Bankasından çektiği 750 milyon doları ödemediği,
Doğuş İnşaatın son 3 yılda hiç kurumlar vergisi ödemediği, Cengiz İnşaatın
2018'de hiç kurumlar vergisi ödemediği, Özaltın İnşaatın 2020'de kurumlar
vergisi hiç ödemediği ve Limak İnşaatın 2019-2020'de hiç kurumlar vergisi
ödemediği bir ülkede, çalışan emekçinin maaş kesintisine gelince gösterilen
kuruşluk hassasiyet hakikaten gözlerimizi yaşarttı hepimizin.” ifadesini
kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, konuşmasına
şöyle devam etti:
“Binlerce esnaf ve şirketin batışına göz yumduğunuz,
milyonlarca işsiz, yoksul ve çaresizi kaderine terk ettiğiniz, küçük bir
azınlığın mutluluğu için cebini boşalttığınız bu millet ise son beş yılda 2
trilyon dolar vergi ödeyip görevini yaptı. Bu halkın ödediği vergiler nerelere
gitti? Tabii ki biliyorsunuz; beşli çetelere, saray beslemelerinin ikili, üçlü,
beşli maaşlarına gitti. Her felakette iban vererek, vatandaşa el açarak para isteyenlerin
hesabını, halkımızın ilk seçimde kapatacağını bizler çok iyi biliyoruz.”
“Çocuğuna pantolon
alamayan babalar intihar ederken…”
TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Kılıç, bu ülkeye karşı
sorumluluklarının çok olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Kolluk güçlerine gazeteci tartaklatan, işini yapmasını
engelleyen, suçu işleyeni değil onu haber yapanı tutuklayan zihniyetten
ülkemizi kurtarmak gibi bir sorumluluğumuz var. Yangın söndürmek için bilimden
değil de Diyanetin yağmur duasından medet uman zihniyetten bu ülkeyi
kurtarmamız gerekiyor. Kadın katillerini koruyan, ‘kadınlar ölmesin’ diye eylem
yapanlara biber gazıyla, copla, toma ile elinde ne varsa saldıran zihniyetten
ülkemizi kurtarmak gibi bir sorumluluğumuz var. Kendi iradesiyle bıyık bile
bırakamayan, ancak İstanbul Sözleşmesi hakkında atıp tutan, tek adam
sözleşmeden çekilirken irade koyamayan bu eril zihniyetten bu ülkeyi kurtarmak
gibi bir sorumluluğumuz var. Kendi bakanlığına ürün satan ve sattığı yanına kar
kalan bu zihniyetten ülkemizi kurtarmak gibi bir sorumluluğumuz var.
Çiftçi toprağını ekemez, ektiğini toplayamaz, toplasa da
satamaz haldeyken, kamu bankalarından aldığı beleş kredilerle zenginleşen
yandaşlardan ülkemizi kurtarmak gibi bir sorumluluğumuz var. Emeklilikte yaşa
takılanları, atanmayan öğretmenleri, mühendisleri, sağlıkçıları yani umutla
kadro bekleyenleri görmezden gelen bu zihniyetten ülkemizi kurtarmak gibi bir
sorumluluğumuz var. Sanatçılar, gençler işsizlikten; çocuğuna pantolon alamayan
babalar, pazara gidecek parası olmayan anneler yoksulluktan intihar ederken, bu
milletin vergileriyle zengin olan yandaşlar için bütçe hazırlayan zihniyetten
bu ülkeyi kurtarmak gibi bir sorumluluğumuz var.”
“Halkı yoksullukla
kırılıp evine ekmek götüremezken…”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, konuşmasını şu
sözlerle tamamladı:
“Son olarak; halkı yoksullukla kırılıp evine ekmek
götüremezken yetkisi çok ama iş sorumluluk almaya gelince birden yok olan, her
mevsim için ayrı ayrı yaptırdığı saraylarında yaşayan tek adamdan ve tek adam
zihniyetinden ülkemizi kurtarmak gibi bir sorumluluğumuz var. O yüzden bu bütçe
son bütçeniz, bu koltuklar son koltuğunuz olacak, geliyor gelmekte olan diyor,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.”