31 Mart yerel seçimlerine kısa bir süre kala İzmir’de siyasi kampanyaların da renklendiği görülüyor. Bunlardan biri de Selçuk’ta yaşanıyor. ‘Selçuk İçin Sen de Gel’ sloganı ile “Daralan nefes alma alanlarımızı genişletmenin ve yerele sığınmanın zamanı geldi” diyerek yola çıkan ve internet üzerinden gönüllülük formunu dolduranların ekibe dahil olacağı hareket, CHP Selçuk Belediye Başkan Adayı Filiz Ceritoğlu Sengel’in katılımcı demokrasiyi savunan belediyecilik anlayışını ortaya koyuyor.
GÖNÜLLÜLERİN ÇALIŞMALARI
PROJELENDİRİLECEK
Bu özel hareket,
özellikle gençlerin ve kadınların yerel siyasetten uzak durmaması için çaba
gösteren, mahalle toplantıları ile onlarla seçim programlarının sonunda gece
bir araya gelen Selçuk’un ilk kadın adayı Filiz Ceritoğlu Sengel’e seçim öncesi
büyük destek olacak. Sengel hareketin amacıyla ilgili şunları söyledi:
“Selçuk'un merkezinde bulunan tüm sokaklarda gönüllülerin yaptıkları çalışmalar
doğrultusunda projeler geliştirilecek, tüm Selçukluları kapsayan bir dayanışma
ağı örülecek. Birlikte huzur içinde yaşamanın yolunun iletişim ve paylaşım
olduğu inancıyla yola çıkılan Selçuk Sokak Gönüllüleri projesi hiç kimsenin
ötekileştirilmediği bir ortam için çaba gösterecek.”
ÖTEKİLEŞTİRME YOK,
KAPILARI HERKESE AÇIK
Ülkesinin ve kentinin
yaşadıklarının farkında olan ancak eyleme ve söyleme geçmek için de alanlarının
giderek daraldığını hisseden gönüllüler, kimseyi ötekileştirmeden Selçuk için
bir adım atmayı isteyen herkese kapılarının açık olduğunu belirtiyor. Selçuk
için yeni umutları büyüten, baharın geleceğini müjdeleyen CHP adayı Sengel’in
etrafında birleşerek #gönlünüFilizlendir hashtag’i ile kendilerine nefes
aldıracak çalışmalara imza atacak olan gönüllü hareketi başvuru formuyla
birlikte yayınladıkları kuruluş bildirgesinde de önemli mesajlar veriyor.
İşte Selçuk Sokak
Gönüllüleri’nin kuruluş bildirgesi:
‘Selçuk İçin Sen de Gel’
Kurumsal ve yenilikçi bir
eğitim sistemimiz yok.
Henüz ekonomi
politikalarımızı bağımsız geliştirebilir durumda değiliz.
Açlık sınırı, işsizlik oranları
ve gelir adaletsizliği gibi veriler iç açıcı değil; tüm bunların düzelmesine
dair inancımız kalmamaya başladı.
Bu olumsuzlukların
yanında en önemli durum, alanımızın daraldığını hissetmemiz, fikirlerimizi
paylaşabilmenin korkusunu yaşamamız ve kendimizi sürekli geriye doğru çekmek
zorunda kalmamız.
Sorunları
tanımlayabiliyor olmak çözümün ilk adımıdır. Yaşadığımız sıkıntıların
gerekçelerini ortaya döktüğümüzde ve üzerine düşünmeye başladığımızda çözüme
dair hedefler de ortaya çıkıyor. Bunun için gereksinim duyduğumuz tek şey bir
arada olabilme ve ortaklaşma süreçlerine doğru adım atabilmek.
Kolektif çalışabilmeyi
ilke edindiğimizde dönüşüm etkisini başlatmak mümkün olabilir. Tüm çıkmazları
açmanın yolu da biraradılığı yakalayabilmek ve fark etmeden üzerimize yapışan
“üstten” bakış açısını bir kenara bırakabilmemizde gizli.
Daralan soluk alma
alanlarımızı genişletmenin ve yerele sığınmanın zamanı geldi. Selçuk’ta sokak
gönüllüleri olarak bir araya geliyor, dönüşümü başlatıyoruz!