Kamuoyunda "Çiftlik Bank" olarak bilinen sistemin
kurucu ve yöneticilerine yönelik, 2'si tutuklu 5'i firari 48 sanığın yargılandığı
davada, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar verildi.
Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu
sanıklar sistemin yazılımcısı Cudi Cumhur Yurdakul ve Savaş Yıkılmaz ile 5
tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Duruşmada, 46 mağdur da hazır bulundu.
Mahkeme heyeti başkanı, hakkında yakalama kararı bulunan
sanıklardan Serdal Dostdoğru ile Hakan Soysal'ın yakalandıklarını ve mahkemece
celse arasında savunmalarının alındığını tutanağa geçirdi.
Duruşmada savunması alınan sanıklardan Anıl Çiçek,
emlakçılık yaptığını belirterek, "2017 yılı Ocak ayında sosyal medyada
Çiftlik Bank olarak bilinen oluşumun reklam ve ilanları görünce ilgilendim ve
2017 mayıs ayında Balıkesir bayisi olan Hakkı Cangül üzerinden sisteme toplamda
125 bin lira para yatırdım. Benim diyaloğumun olduğu kişiler Hakkı ve Faruk
Cangül'dür. Mehmet Aydın ve diğerlerini Çiftlikbank’ın açılışları ve
tanıtımlarında karşılaştığımızda görüyordum. Bire bir diyaloğum olmadı. Bu
nedenle suç işlemek amacıyla kurulduğu iddia edilen örgüte üye olma
suçlamalarını kabul etmiyorum" dedi.
Sanık Hamit Can da, 2017 yılı Mayıs ve Aralık ayları
arasında Kara Kuvvetleri Komutanlığında uzman çavuş olarak görev yaptığını
belirterek, şunları anlattı:
"Bu nedenle benim gibi uzman çavuş olan Hakkı Cangül
ile birlikte görev yaptığımız Hakkari Yüksekova'dan tanışıyoruz. 2017 yılının
Ağustos ayında sosyal medya üzerinden çiftlik bank ile tanıştım. Başlangıçta o
günlerde 15 bin lira para yatırdım. Haziran ayında zaten istifamı vermiştim.
Eşim adına Konya'da bir şirket kurup Çiftlik Bank'ın çalışanı iç mimar olarak
bildiğim İbrahim isimli kişiye 150 bin lira vererek Çiftlik Bank'ın bayiliğini
açtım. 2018 yılı Ocak ayına kadar bir sorun yoktu. Ödemeler durdurulunca
alacaklarımızın ödenmesi için Çiftlik Bank'a Hakkı Cangül ile birlikte
ihtarname gönderdik. Ben ayrıca Çiftlik Bank'ın İskenderun'da faaliyet gösteren
bayiliği için 75 bin lira para vererek ortak olmuştum. Sonuçta yatırdığım
paraları geri alamadım. Ben de mağdur oldum. Bu yüzden İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde
zabıta olarak çalışmaya başladım. Suçlamayı kabul etmiyorum."
Sanık İzzeddin Çelik de, Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde öğrenci olduğunu kaydederek, "2018 yılı Ocak ayında Mahmut isimli arkadaşımız aracılığı ile tanıdığım kişinin isteği üzerine bana verdiği banka hesabına havale etmek kaydıyla banka hesabıma 50 bin lira para yatırılmasına onay verdim. Bu parayı bana söylenen hesaba gönderecekken hesabi bloke konulduğu için gönderemedim. Sanıkların hiçbirini tanımam. Bu nedenle suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.