Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR – İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “İYİ Parti
Kalkınma Projeleri İzmir Konferansı”nda İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı
ve Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale ve İYİ Parti Teknolojik Dönüşümden
Sorumlu Başkan Yardımcısı Yiğit Karakış sunum yaptı.
Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konferansa, İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ile çok sayıda parti üyesi katıldı.
ÇIRAY: ÇOK PARTİLİ
SİYASİ HAYATTAN NE YAZIK Kİ TEK İNSAN REJİMİNE GEÇTİK
İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Türkiye’nin zor günlerden geçtiğini ifade ederek, “Çok partili siyasi hayattan ne yazık ki tek insan rejimine geçtik. Hukuk tanımaz bu rejimin bedelini sadece sosyal hayatta hissetmiyoruz. Aynı zamanda ekonomik olarak ağır bedeller ödeyerek de hissediyoruz. İYİ Parti sadece eleştiren bir parti değil, aynı zamanda çözümler ortaya koyan bir siyasi partidir. Üzülerek ifade ediyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti tarihide görülmeyecek bir olayla karşılaştık. Devlet eliyle Türkiye soyuldu. Erdoğan konuşması ve tutumlarıyla önce dövizi yükseltti. Daha sonra da gece operasyonu ile 18 liraya çıkarttıkları dövizi birden bire aşağıya indirdiler. O gece öğreniyoruz ki kapı arkasında yaklaşık 7-8 milyar dolar döviz satılmış. Bunların hepsi kanunsuz oldu. Ancak her yapılan gece operasyonu yalnız Türk Milletini fakirleştiriyor. Yüz de 30 fakirleştik. Çalışıp emek veriyorsunuz, birileri gelip bu tasarrufunuzu cebinizden alıp götürüyor” dedi.
“KAPI ARKASINDA
SATILAN 8,5 MİLYARLIK DÖVİZ KİMLERE SATILDI?”
Hükümete sorular yönelten Çıray, “O gece kapı arkasında satılan 8,5 milyarlık döviz kimlere satıldı? Bir gece operasyonu ile doları düşürme gücünüz var ise niye Türk Milletini korumak için neden bir operasyon yapmadınız? İki elimiz yakanızda. Her gittiğimiz yerde bu soruları size soracağız. Yetimin hakkını, Türk Milletinin parasının hakkını size soracağız. Bunun arkasından büyük bir faiz yükselimi geliyor. Mevduat faizi de yükselmiş. Türkiye’nin İYİ Partililere, iş bilenlere ihtiyacı var. Sayın Genel Başkanımız çok iyi ekonomik politikalar üretti. Biz bu politikalarla ülkeyi yönetmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
KIRKPINAR: YÖNETEMEYENLERLE İLGİLİ SÖYLENECEK ÇOK ŞEY VAR
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, hükümetin deneme yanılma yöntemiyle ülkeyi yönettiğini ifade ederek, “Ülkemizin içinden geçtiği süreci değerlendirmenin yanında bu süreç içinde; yönetilemeyen bir ülkede yönetemeyenlerle ilgili söylenecek çok şey var. 19 yıldır Türkiye’yi yönettiğini zanneden kontrolsüz bir şekilde dış politikada, sağlıkta, eğitimde, yargıda deneme yanılma yöntemiyle ülkeyi yönetmeye gayret ediyorlar. Bu anlayışla Türk Milletine gün ve zaman kaybı yaşatıyorlar. 20 Ocak 2020 tarihi itibarıyla milletle buluşması olan esnaf, köy, sokak STK ziyaret pandemi sebebiyle kesintiye uğrasa da devem etmektedir. Milletimizin derdini yerinde tespit etmek, çığlığı duymayanlara duyurmak için grup toplantısında ‘milletin kürsüsü’ adıyla bu ülkeyi yönetip kulağı sağı ağzı lal olmuşlara duyurmak adına devam ettiriyoruz. Türkiye’nin 4 bir yanında saha çalışması yaptılar. Kendi geliştirdikleri yönetim ve çözümleri anlatacaklar. Bugün bu ses 25 Aralık 2021’de İzmir’in Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nden haykırılacaklar inşallah bu ülkeyi yönetim beceriksizliği gösterenlerde duymuş olacaklardır” dedi.
ÖZLALE: AVRUPA’NIN EN
GENÇ İŞSİZİNE SAHİP
İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı ve Genel Başkan
Yardımcısı Ümit Özlale ise Türkiye’nin sorunlarından bahsederek, “Türkiye’nin büyük
bir işsizlik problemi var. Avrupa’nın en genç işsizine sahip. Devlet sosyal
yardım desteklerini tarikatlara, cemaatlere, vakıflara bıraktığı için yardıma
muhtaç insanlarımıza vermiyorlar. Bu yoksulluğu hepimiz ayrı ayrı hissediyoruz.
Biz Türkiye’nin asıl meselesi zenginliğe
nasıl dönüştüreceğiz, yoksulluğu nasıl azaltacağız onu konuşmak istiyoruz. Türkiye
enflasyon ve kur olayını çok kısa sürede çözeriz. Türkiye’nim daha acil ve
çözülmesi o kadar da kolay olmayan başka problemi var. Artan yoksulluk, zenginlerin
daha da zengin olması ve işsizliğin artması. Bizim asıl meselemiz bu. Bu salondaki
kimse yüzde 7 büyüdüğünü hissetmiyor. Biz ancak zenginlikte eşitlenen Türkiye
olursak mutlu oluruz” dedi.
“İKİ TANE İZMİR KADAR
AÇLIK VAR BU ÜLKEDE”
TÜİK'in herkesi eşit kabul etmediğini söyleyen Özlale, “Babaya
bir, anneye 0.5, çocuklara ise 0.3 diyor. Çocuk ve kadın yoksulluğu erkek yoksulluğundan
daha değerli değil. Bunları arttırınca yoksul sayımız daha da artacak. 4
kişilik bir hanenin açık ve yoksulluk sayısında 54 milyon yoksulluk var. Bu çok
hazin bir tablo. Ülkemiz bir tarım ülkesi. Dünya da en orijinal tohumlar burada
var. Tarıma dayalı sanayinin en verimli olduğu yerlerden biri. İki tane İzmir
kadar açlık var bu ülkede. Böyle bir ülkede açlık hiç olmamalı. Türkiye’de
bugün yarım simit satılmaya başlandı. Pandemiden önceyi ele aldık. 2019 yılında
bir simit 1,75 TL olurken 3 tane simit alsanız bütün gıdanızı buradan
karşılasanız aylık maliyeti 157,5 lira. 17 milyon kişi bunu aylık yapamıyor. Bunlar
pandemiden önceki veriler. Türkiye’de günde 3 simit alamayan 550 bin kişi var. Tarım
politikasında yapılan hatalar en çok yoksulları etkiliyor” diye konuştu.
“YOKSUL VATANDAŞLAR
EN ÇOK HİÇBİR ŞEYİ TÜKETMİYOR”
Türkiye’nin Avrupa’nın yarısı kadar et tükettiğini söyleyen Özlale, “Bu da bir ayıp. Vatandaşlar ayda sadece bir kilo et tüketebiliyor. Bunun da 750 gramı tavuk eti. O yüzden tavuk eti arttığında başta yoksul vatandaşı vuruyor. Yoksul vatandaşlar en çok hiçbir şeyi tüketmiyor. Yoksul vatandaşlar ayda balığa 1,1 lira harcayabilmiş. 4 kişilik bir aile en fazla 1 veya 1,5 kilo hamsi alabiliyor. Barınma problemi de var. Konut fiyatları aşırı arttı. 803 bin aile bütçesini yüzde 75’inden fazlasını kira, fatura ve gıdaya veriyor. Biz bu döngüyü nasıl kurarız? Tabi ki eğitim sistemini iyileştirerek, devlet okullarına güveni sağlayarak, insanların devletten bur almasını sağlayarak” şeklinde konuştu.
KARAKIŞ: BLOK ZİNCİRİ
MERKEZİYETSİZ BİR YAPI
İYİ Parti Teknolojik Dönüşümden Sorumlu Başkan Yardımcısı
Yiğit Karakış, tüm mali kayıt ve denetimin, yapay zeka aracılığıyla yapılması
sağlayacak Adil ve kayıpsız bir sistem olarak tanıtılan Artagan projesini
anlattı. Artagan’ın milletim çıkarları için kullanacağını ve kimsenin çıkarı
için kullanılmayacağını söyleyen Karakış, “Türkiye zengin bir ülke her türlü
kaynağı da var. Şu anda da zenginiz ama öyle bir sistemde yönetiliyoruz ki
kayıp kaçak çok fazla. Havuzdan her yerinden su sızıyor. 5’li çete hortum
bağlanmış, oradan su çekiyor. Artık yeter su sızdırdığımız, artık kova ile su
taşıyacağımız değil, su alacağımız bir havuz olacak. İşte Artagan budur. Blok
zinciri ile idare edilecek Artagan. Blok zinciri en büyük değişimi yaratacak
teknoloji. Bu siyaseti de sosyolojiyi de bütün şirketleri de değiştirecek. Blok
zinciri merkeziyetsiz bir yapı. Kaybedecek vaktimiz yok. Dünya düzenine bir
şeye geç kaldığınızda en sona gidiyorsunuz. Ama erken girerseniz o treni
istediğiniz yere götürüyorsunuz. Çok avantaj sağlayacak Türkiye’de. Bir anlamda
zenginliği kapısı. Biz çok vergi verdiğimizi zannediyoruz. Ama kızmayın,
devlete verdiğini KDV’lerin yarıdan fazlası devlet gitmiyor. Kaçak içinde
eriyip gidiyor. O yüzden en düşük vergi toplayan ülkelerden biriyiz. Böyle yaşamak
zorunda değiliz. 22 milyon çalışanın üzerinde çok ağır bir vergi yükü var. Bütün
yük kayıtlı çalışanların üzerinde” şeklinde konuştu
“TÜRKİYE’NİN
TÜKETTİĞİNDEN ÇOK DAHA ÜRETMESİ LAZIM”
Artagan’ın bir kurtuluş reçetesi olduğunu söyleyen Karakış, “Elbette
tek başına yapmayacak. Adil dağıtılacak vergi. Tabana yayılmayacak, tavana
yayılacak. Pek çok sorunun üstesinden geleceğiz. Türkiye’nin katma değer
yapması lazım. Türkiye’nin tükettiğinden çok daha üretmesi lazım. Bunu Artagan
sağlayacak” dedi.