ÖNCÜŞEHİR - Yeni
koronavirüsün solunum yolları dışında birçok organa sıçradığını ve bu
organlarda çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkardığını biliyoruz. Bu
rahatsızlıklar sadece Covid-19'un devam ettiği süreçte değil, hastalığı
atlattıktan sonra da bir süre devam edebiliyor.
Vücuda etkileri hakkında Gazetemiz Öncüşehir’e açıklamalar yapan Prof Dr. Serhan Sakarya, “. Covid döneminde kalbin ve beynin tutulduğu konusunu çok net belirleyemiyoruz. Ama akciğerle ilgili çok ciddi tutulumlar ve belirtiler oluyor” dedi.
“VÜCUDUN BAĞIŞIKLIK
SİSTEMİ COVİD-19’U ÖLDÜRMEK ÜZERE ÖRGÜTLENİYOR”
Koronavirüsün insan vücuduna öncelikle ağız ve burun yoluyla bulaştığını belirten Prof. Dr. Sakarya, “Ağza ve buruna bulaştıktan sonra bunun bir kısmını yutuyorsunuz. Eğer aspire ederseniz de akciğerinize iniyor. Fakat mikrop oraya geldiğinde andan itibaren vücudun bağışıklık sistemi onu öldürmek üzere örgütleniyor. Çünkü yabancı olarak kabul ediyor. Bu örgütlenme sırasında bağışık sistem virüsün yok edilmesi için yeteri güçteyse siz hiç fark etmeden korona gelip geçiyor. Birçok enfeksiyon hastalığında bu olur aslında. Biz buna kuluçka dönemi diyoruz. Hastalık hiç bulgu vermezse veya grip gibi bulgu verebilir. Ama o sırada virüs savaşıyordur, savaşı vücut kazanır. İllaha ki akciğerinizde hastalık oluşturması gerekmiyor. Sadece ishal veya kabızlıkla veya ishal ve mide bulantısı ile seyredilebilir. Sadece bir boğaz ağrısı da olabilir” dedi.
“AKCİĞERLE İLGİLİ ÇOK
CİDDİ TUTULUMLAR VE BELİRTİLER OLUYOR”
Koronavirüsün birçok organda sorun oluşturabildiğini dile getiren Sakarya, “Bunların en önemli problemleri olan yerler kalp, beyin ve akciğerdir. Covid döneminde kalbin ve beynin tutulduğu konusunu çok net belirleyemiyoruz. Ama akciğerle ilgili çok ciddi tutulumlar ve belirtiler oluyor. Pnömoni dediğimiz bir tablo ortaya çıkıyor. Bu pnömoni dediğimiz tablo, sonrasında iyileştikten sonra diğer pnömoniler gibi iyileşip de tamamen geçen bir hastalık gibi davranmıyor. Çünkü orada oluşturmuş olduğu bir takım hasarlara ve akciğerin fonksiyonel olmayan bir dokunun oluşmasına neden oluyor. Bu da hastalarda akciğer problemi olarak kronik akciğer hastalığına neden oluyor. Bunun dışında kalple ilgili olarak ciddi oluşumlar var. Kalbin ve damar sisteminin hücre yapısını tutabilmesi nedeniyle burada ani kalp durmaları, enfarktüsler, yaygın enfarktüsler ile seyreden tablolar karşımıza çıkabiliyor. Bu bizim özellikle ikinci aydan sonra ve bazen daha uzun dönemlerde bile karşımıza çıkan komplikasyonlar olarak geliyor. Yine aynı mekanizmayla çalışan diğer oluşumda merkezi sinir sistemindeki tutulum. Aynı şekilde damarsal yapıyı tuttuğu için bölgede infarktlar şeklinde karşımıza çıkabiliyor veya beyinde belli bölgenin sulanması nedeniyle strok dediğimiz bir takım tablolarla karşımıza çıkan önemli sorunlar oluşturabiliyor. Bunlarda bizim şu anda literatürler ve yapılan hasta çalışmaları, veri takiplerinde geldiğimiz noktada bu hastaların özellikle kan pıhtılaşmasını engelleyici gibi problemler ortadan kaldırılabiliyor. Ama yine de tam engellenebilmiş değil” şeklinde konuştu.
“ASPİRİN KULLANIMINI
MUTLAKA ÖNERİYORUZ”
Öte yandan Sakarya, “Hastalarımızı taburcu ettikten sonra eskiden birkaç gündü sonra birkaç aydı, şimdi altı aya kadar aspirin kullanımını mutlaka öneriyoruz ki bu tür sorunlarla daha az karşılaşabilelim. Bu söylediklerim tamamen kişiye özel, her vakadan sonra bu semptomlar yaşanmıyor” ifadelerini kullandı.