Yabancı öğrenci
sayısı ülkemiz hakkında olumsuz propagandalara rağmen arttı.
Yarın bugünden daha
güçlü olacağız buna inanıyorum. Ülkemizde üniversiteli öğrenci sayısındaki
artış dünyadaki yerimizi güçlendiriyor.
Cumartesi Pazar
günleri artık okullarımızda öğretmenleri vasıtasıyla orada kendisine destek
vermek durumundadır. Artık benim vatandaşım kolundaki bileziği, ahırındaki
hayvanı satıp çocuğunu dershanelere göndermek durumda kalmayacak.
Dijital
teknolojilerin kullanımı ve geliştirilmesi konusunda dünyadaki öncü ülkeler
arasına girmek istiyoruz. Bunun için verimliliği ve rekabet gücünü yükseltecek
projelere destek vereceğiz.
Ülkemizin sahip
olduğu verileri topraklarımızı gibi hassasiyetle korumazsak geleceğe güvenle
bakamayız.
Üniversite
öğrencilerimizin yüksek öğretimde yetenek yönetimi sistemine geçmektir. Kamuda
veya özel sektörde bu öğrencilerimizin istihdam edilmesini sağlayacağız.
Türkiye içeride ve
dışarıda büyük mücadeleler veriyor. Batının medyasında ülkemizle ilgili yanlış
bilgiler dolaşıyor. Bunları düzeltmek için çalışmamız gerekiyor. Hep gördüğümüz
bir gerçeği ABD ve Almanya ziyaretinde gördük.İşte bu devasa güçlü
zannettiğimiz ülkeleri başında olanların değil medyaların yönettiğini gördüm.
Ben de dedim ki,
medyayı bırakın, halkınız ne düşünüyor bunu söyleyin. Bizde de bir zamanlar
böyleydi. Dördüncü kuvvet falan. Yarın bizim medya yazar, varsın yazsın. Bizim
derdimiz halkımız ya. Bize halkımız kaç puan veriyor önemli olan bu. Demokrasi
gücünü halktan alır. Halk varsa demokrasi var, yoksa yoktur. Medya ile falan
demokrasi olmaz. Öyle demokrasi olur ki, medya da güçlüdür.
Gençlerimize kendi
değerlerimizi kendi kültürümüzü anlatamadığımız sürece arıza devam edecektir.
Dünyamız ve bölgemiz
tarihi bir yeniden yapılanma sürecinden geçiyor. Türkiye geçmişte sürekli treni
kaçırmış bir ülkedir. Bu defa aynı hataya düşmedik. En önemli attığımız adım
yeni siteme tamamen demokratik bir biçimde geçmekti. 24 Haziran seçimleriyle
kritik değişimi tamamladık.