Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR – Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, iki günlük İzmir
programının son gününde Atlas Otel’de basın mensupları ile bir araya geldi.
Toplantıda, İzmir’de yaptığı ziyaretlerden bilgi veren Davutoğlu, ülke gündemi hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.
“ORTA SINIFIN YOK
OLDUĞU BİR ÜLKE HALİNE GELDİK”
Kahvaltı sonrası açıklamalarda bulunan Genel Başkan Davutoğlu, “İki günlük yoğun bir programla hemşerilerimizle bulunduk. İzmir bizim tarihimizin akşının öncülerinden biridir. İzmir bizim ufuk şehrimiz dedik. Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı şehir. Demokrasimizin serpildiği şehir. İzmir’in bu ufuk şehir niteliğini koruyacağına inancım tamdır. Birçok temasta bulunduk. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ile buluşarak İzmir’in sorunları, ufku, geleceği bağlamında sohbet ettik. Tabip Odası’nı ziyaret ettik. Hekimlerimize kullanılan sözlü şiddet olarak görülebilecek ve fedakarlıkları görmezlikten gelen açıklamalar yüzünden Tabipler Odası’nda hekimlerimize olan desteğimizi ifade ettik. İl başkanlığımızı açtık. Kemeraltı ve Karşıyaka halkımız ile bir araya geldik. Kemeraltı’nda ilk kez bu kadar sakin, bezgin ve halkımızı alışverişten uzak gördüm. Hemen hemen tüm dükkanlarda gördüğümüz tablo buydu. Orta sınıfın yok olduğu bir ülke haline geldik. Orta sınıf dediğimiz ve toplumun genel refahı gösteren kısmın gelir kaybı yaşamamasıydı. Ülkemizde son yıllarda özellikle Cumhurbaşkanlığı sistemine girdikten sonra gözümüzün önünde orta sınıf eriyip bitiyor. Cumhurbaşkanı lütfeder gibi hekimlerin maaşına 10-12 bin alıyorlar diyor ama bunu alan hekimlerin yüzde biri bile değil. Hekimlerimiz günde 20 veya 30 dolara çalışıyor. Dünyanın hiçbir yerinde günde 20 veya 30 dolara işçi çalıştıramazsınız. Vasıfsız birini bile çalıştıramazsınız. Bunları söyleyen ülkenin gündeminden kopmuş demektir. Kendi rant ayaklarından başlarını kaldırabilip de gerçeği görecek durumda olmadıkları ortaya çıkıyor. Karşıyaka’da çok güzel karşılandık. Cemil Bey’e teşekkürlerimi iletiyorum. Ayrıca çiftçilerimizin sorunlarını beyan eden vatandaşlar ile buluşacağız. İzmir’in ülkemizin geleceğinin daha aydınlık olabilmesi için ülkedeki bütün siyasilerin bir araya gelmesi gerektiğine inanıyorum. Başbakan olduktan sonra aldığım kararlardan biri de İzmir’de başbakanlık ofisi açmamdı. Ankara ve İstanbul’dan sonra üçüncü başbakanlık ofisi İzmir’de açmıştım. Türkiye bu kasvetli, ekonomik krizler ve siyasi gerginlikleri aşacak. İzmir’de hak ettiği değeri bulacaktır. Bu sıkıntıları aşmak için yoğun bir çaba içindeyiz” dedi.
“İKTİDAR TÜRKİYE’Yİ
BÜYÜK BİR FELAKETİN EŞİĞİNE GETİRİYOR”
İzmir’de yaptığı ziyaretler hakkında konuşan Davutoğlu, “Geldiğimde ilk görüşmeyi İzmir Platformu ile yapmıştım. Genel bir çerçeve ve bilgi almıştım. Akşam STK’lar ile bir araya geldik. 250 dernek başkanının katıldığı bir buluşma oldu. Her biriyle tek tek görüştüm. Ortak kanaatimiz, İzmir’in bütün kimliğini barından o iklim içinde ortak kanat; iktidarın yol açtığı bu yıkımın artık bitmesiydi. Türkiye’deki ekonomik sorunların, dış faktörleri olmadığı aşikar. Ekonomi biliminden uzak bir iktidar Türkiye’yi büyük bir felaketin eşiğine getiriyor. Her bir evde bir tencere depremi ve mutfak yangını yaşanıyor. Gençlerimizde bir araya geldik. Onlarında kanaatlerini aldım. Özellikle genç hekimlerimizin ifadesi, “bu ülkeden gitmemiz isteniyor” diyerek söze başladı. Bir genç bunu diyorsa gelecek ile ilgili ciddi kaygılar yaşıyordur. Kutuplaşmayı aşmak için 6 lider bir araya geldik. Bir mutabakata vardık. Toplumumuz tarafından büyük kabul görmekten mutlu olduk. Bu birliktelikten duydukları memnuniyeti ve devam etmesi gerekildiği ifade edildi. Toplum yoruldu, halkımızı yormamak lazım. Bunun aşılmasının yolu karşılıklı saygılı siyaset” ifadelerini kullandı.
“İZMİR'DE İDDİAMIZ EN
GÜÇLÜ PARTİ OLMAK”
İzmir’de önümüzdeki yıllarda gerçekleşecek yerel seçimlerde iktidar mı yoksa muhalefet mi olmak istedikleri sorusuna cevap veren Davutoğlu, “Ben hiçbir zaman azla yetinmedim. Arkadaşlarım da azla yetinmezler. İzmir'de de bizim iddiamız en güçlü parti olmak. Bu konuda önemli mesafeler alıyoruz. 2020 yılında deprem vesilesi ile gelmiştim. Onur Bey'in kısa sürede İzmir'de iyi bir altyapı olduğu gördüm. Sokakta ta güzel bir ilgi vardı birkaç yüz metreyi birkaç saatte gidebildik. Biz eğer kalsaydık bütün gece kalabilirdik. Bu bütün Türkiye'de böyle. Biz Gelecek Partisi olarak İzmir'de bütün ilçelerde hazırlanacağımızı ve nasıl seçim olursa olsun en iyi şekilde seçime gireceğimize inancımız tam. Halkımız yeni şeyler yeni çözümler duymak istiyor. Gelecek partisi de inşallah İzmir'de bu çerçevede büyüyecek” dedi.
“İDDİASIZ BİR PARTİ
DE HERHANGİ BİR REKABET OLMAZ”
Davutoğlu, Gelecek Partisi İzmir'de geçtiğimiz zamanlarda yaşanan ilçe başkanlıkları istifaları ve il başkanı değişimleri hakkında, "Siyasi partiler dinamik yapılardır. Özelikle yeni kurulan siyasi partilerde bir ümit varsa ilgi doğar ve bu rekabeti beraberinde getirir. İddiasız bir parti de herhangi bir rekabet olmaz. Bir çekim alanı oluşturmaz. Yeni kurulan partilerde ilk yıllarda bu ilgi ve yeni kurulmuş olmasından dolayı eki oluşturma konusunda değişimler yaşanabilir bunlar normaldir. Ben bunu partimizin dinamizmi olarak görüyorum. Onur Bey'in de kısa sürede bu süreci tamamlayacağını düşünüyorum. Bizde kutuplaşama olmaksızın, etnik ve dini konular dışında tüm hareketlenme dinamizmdir" açıklamalarda bulundu.
“ANKETLERDE ÇOK
FARKLI TABLOLARLA KARŞILAŞIYORUZ”
Partisi ile ilgili yapılmış bir anket olup olmadığı sorusu üzerine Davutoğlu, “Anketlerde çok farklı tablolarla karşılaşıyoruz. Çok ciddi bir yükselme ivmesi kazanmış durumdayız. Anketlerin doğru netice vermesinin birkaç ön satırı vardır. Birincisi korku ikliminin olmamasıdır. Ancak bugün Türkiye'de öyle bir tablo oluştu ki herkeste iki değil üç yüz oluştu. Bu odada iktidarı eleştiren diğer odada iktidarı desteklediğini söyleyebiliyor. Geçtiğimiz haftalarda kayın pederimizi kaybettim malumunuz üzere. Bugün iktidarda olan ve iktidara yakın olan dostlarımız diğer dostlarımız aracılığı ile mesaj gönderdi. 'Telefonlarımız dinleniyor taziyemizi iletir misiniz' diyenler oldu. Taziyede bile bunlar oluyorsa vatandaşın kendisine uzatılan mikrofona başka bir siyasi parti söylemi çok zor. Van'da bir memur sadece benim bir paylaşımımı beğendiği için Kars'a sürüldü. Böyle bir ortamda anketlerin çok doğru ölçmesi beklenemez. Seçim yaklaşmadıkça gerçek kanaatler oluşmaz. Türkiye'de maalesef anket bir sektör haline dönüştü. Bunun örnekleri kamuoyunun çok yetkin bir anket kuruluşunun “Türkiye'yi kimin yönetmesini istiyorsunuz” diye 12 lider konuşmuş ancak bir tek bizim partimiz ve bizim adımız yok. Bu İzmir'de de yaşandı. Gelecek Partisi İzmir il yöneticisine sıradan bir vatandaş gibi geliniyor ve kimi destekliyorsunuz diye sorulduğunda bir tek bizim adımız olmadığı görülüyor. 'Ben Gelecek Partisi’ni desteklemek istiyorum' dediğinde de 'Listede ismi yok. Sizi ya kararsız ya da başka bir yere yazalım' deniliyor. Bu tür şeyler bizim şevkimizi kırmaz. Mücadele azmimizi arttırır” diye konuştu.