Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan deprem sonrası, depremde mağdur olan vatandaşların yeniden evlerine kavuşabilmesi için verilen emsal artışı için geçtiğimiz günlerde önemli bir karar alınmıştı.
Bayraklı’da, ilçe belediyesi K sınırlarında geçerli olacak yüzde 10'luk emsal artışı önerisini meclise getirirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görüşülen gündem maddesi ise parsel bazında yüzde 20, ada bazında ise yüzde 30 olarak revize edilmiş ancak karar TMMOB tarafından mahkemeye taşınmıştı.
Mahkeme heyeti karar ile ilgili Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden 3 ismi bilirkişi olarak atama kararı aldı. Süreçte incelemelerde bulunan 3 kişilik bilirkişi heyeti 1/1000 ölçekli uygulama imar plan notunun ‘kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına’ aykırı olduğu görüşünü mahkemeye iletti.
Bilirkişi raporu nedeniyle İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği İZDEDA) Bölge Adliye Mahkemesi’nde buluşma çağrısı yaptı. Bu çağrı sonrası bugün yüzlerce depremzede bölge adliyesine bir araya geldi. ÖZKAN: DEPREMZEDELERİMİZ SORUNLARIYLA BAŞ BAŞA BIRAKILMIŞTIRAdliye önünde açıklamalarda bulunan İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, “30 Ekim 2020 tarihinde Seferihisar açıklarında gerçekleşen deprem sebebiyle yıkılan binalarda 117 canımızı hayatını kaybetti ve pek çok bina hasar aldı. Yaşanan bu vahim depremde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre İzmir il sınırları içerisinde 79 bin 272 adet bağımsız bölüm ağır, orta ve az düzeyde hasar görmüştür. Aradan geçen 27 ayda depremzedelerimiz sorunlarıyla baş başa bırakılmıştır. Dirençli bir kentin inşası için hasar alan binaların dönüşümü elzemdir. Ülke olarak içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar ortadadır. Yurttaşlarımız her geçen gün daha da yoksullaşırken, evini kaybeden ve borçlanmak zorunda kalan depremzedelerimiz de bu yoksulluktan payını almıştır. İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği olarak, birçok talepte bulunmakla birlikte, sorunların çözümü için iki noktaya işaret etmiştik. Biri depremzedelere sağlanacak olan, sıfır faizli ve uzun vadeli kredi imkanı iken, bir diğeri ise depremden hasar görmüş alanlara sağlanacak olan emsal artışıydı. Emsal artışını büyük uğraşlar sonucunda almayı başardık. Her ne kadar beklentimizi büsbütün karşılamasa da, piyasa koşullarına göre daha düşük bir faizle, kredi kullanımının yolunu açtık” dedi. “BU PLAN NOTU İPTAL EDİLİRSE…”TMMOB’un itirazını eleştiren Özkan, “Emsal artışı verildiğinden bu yana TMMOB’un ve bağlı odaların itirazı kamuoyunun malumudur. Nihayetinde ilgili imar planının iptali talebiyle hukuki süreç başlatmışlardır. Mahkemenin talebiyle hazırlanan bilirkişi raporu biz depremzedeleri hayrete düşürmüştür. İlgili plan notunun bir kamu yararı oluşturmadığını ifade eden bu bilirkişi raporunu reddediyoruz. Bugün evlerimizin dönüşümü için ortalama 600 bin TL öderken, emsal artışının olmadığı senaryoda bu rakam 1 milyon TL’yi aşmaktadır. Depremzedelerimizin böyle bir borç altına girmesinin imkanı yoktur. Bu plan notu iptal edilirse, bölge halkı arsa olan hisselerini yok paraya satacak, demografik yapı değişime uğrayacak, insanlarımız zorunlu bir göçe maruz kalacaktır. Kamu yararı bunun neresindedir?” diye konuştu. “ARTIK BIÇAK KEMİĞE DAYANMIŞTIR”Tüm sivil toplum kuruluşlarını, depremzedelerimizi, İzmirlileri, davaya müdahil olmaya davet eden Özkan, “Bölgede yüzlerce metre uzunluğunda, onlarca gökdelen yapılırken TMMOB neredeydi? Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Tüm sivil toplum kuruluşlarını, depremzedelerimizi, İzmirlileri, davaya müdahil olmaya, bu garabetin karşısında durmaya davet ediyoruz. Halen heyetin depremzedelerimizin faydasına, yani kamu yararını gözeten bir karar alacağını umuyoruz. Aksi taktirde bunun hesabını depremzedeye kim verecektir? Evim yapılsın diye 27 aydır beklerken hayatını kaybeden 14 canın hesabını kim verecektir? Bu karar ortaya çıktığında üzüntüden kalp krizi geçiren depremzedelerimizin hesabını kim verecektir? Tüm kamuoyunu, kamuoyu yararını sorgulamaya davet ediyoruz” dedi. “BİZ EVLERİMİZİ YAPIP İÇİNE GİRMEK İSTİYORUZ”Özkan son olarak, “Bizim hakkımız evlerimizle sınırlı. Biz evlerimizi istiyoruz. Biz evlerimizi yapıp içine girmek istiyoruz. Bunun için karşımızda duran herkesi görüyor, gözlüyor, takip ediyor ve ona göre davranacağımıza söz veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Bayraklı’da, ilçe belediyesi K sınırlarında geçerli olacak yüzde 10'luk emsal artışı önerisini meclise getirirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görüşülen gündem maddesi ise parsel bazında yüzde 20, ada bazında ise yüzde 30 olarak revize edilmiş ancak karar TMMOB tarafından mahkemeye taşınmıştı.
Mahkeme heyeti karar ile ilgili Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden 3 ismi bilirkişi olarak atama kararı aldı. Süreçte incelemelerde bulunan 3 kişilik bilirkişi heyeti 1/1000 ölçekli uygulama imar plan notunun ‘kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına’ aykırı olduğu görüşünü mahkemeye iletti.
Bilirkişi raporu nedeniyle İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği İZDEDA) Bölge Adliye Mahkemesi’nde buluşma çağrısı yaptı. Bu çağrı sonrası bugün yüzlerce depremzede bölge adliyesine bir araya geldi. ÖZKAN: DEPREMZEDELERİMİZ SORUNLARIYLA BAŞ BAŞA BIRAKILMIŞTIRAdliye önünde açıklamalarda bulunan İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, “30 Ekim 2020 tarihinde Seferihisar açıklarında gerçekleşen deprem sebebiyle yıkılan binalarda 117 canımızı hayatını kaybetti ve pek çok bina hasar aldı. Yaşanan bu vahim depremde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre İzmir il sınırları içerisinde 79 bin 272 adet bağımsız bölüm ağır, orta ve az düzeyde hasar görmüştür. Aradan geçen 27 ayda depremzedelerimiz sorunlarıyla baş başa bırakılmıştır. Dirençli bir kentin inşası için hasar alan binaların dönüşümü elzemdir. Ülke olarak içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar ortadadır. Yurttaşlarımız her geçen gün daha da yoksullaşırken, evini kaybeden ve borçlanmak zorunda kalan depremzedelerimiz de bu yoksulluktan payını almıştır. İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği olarak, birçok talepte bulunmakla birlikte, sorunların çözümü için iki noktaya işaret etmiştik. Biri depremzedelere sağlanacak olan, sıfır faizli ve uzun vadeli kredi imkanı iken, bir diğeri ise depremden hasar görmüş alanlara sağlanacak olan emsal artışıydı. Emsal artışını büyük uğraşlar sonucunda almayı başardık. Her ne kadar beklentimizi büsbütün karşılamasa da, piyasa koşullarına göre daha düşük bir faizle, kredi kullanımının yolunu açtık” dedi. “BU PLAN NOTU İPTAL EDİLİRSE…”TMMOB’un itirazını eleştiren Özkan, “Emsal artışı verildiğinden bu yana TMMOB’un ve bağlı odaların itirazı kamuoyunun malumudur. Nihayetinde ilgili imar planının iptali talebiyle hukuki süreç başlatmışlardır. Mahkemenin talebiyle hazırlanan bilirkişi raporu biz depremzedeleri hayrete düşürmüştür. İlgili plan notunun bir kamu yararı oluşturmadığını ifade eden bu bilirkişi raporunu reddediyoruz. Bugün evlerimizin dönüşümü için ortalama 600 bin TL öderken, emsal artışının olmadığı senaryoda bu rakam 1 milyon TL’yi aşmaktadır. Depremzedelerimizin böyle bir borç altına girmesinin imkanı yoktur. Bu plan notu iptal edilirse, bölge halkı arsa olan hisselerini yok paraya satacak, demografik yapı değişime uğrayacak, insanlarımız zorunlu bir göçe maruz kalacaktır. Kamu yararı bunun neresindedir?” diye konuştu. “ARTIK BIÇAK KEMİĞE DAYANMIŞTIR”Tüm sivil toplum kuruluşlarını, depremzedelerimizi, İzmirlileri, davaya müdahil olmaya davet eden Özkan, “Bölgede yüzlerce metre uzunluğunda, onlarca gökdelen yapılırken TMMOB neredeydi? Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Tüm sivil toplum kuruluşlarını, depremzedelerimizi, İzmirlileri, davaya müdahil olmaya, bu garabetin karşısında durmaya davet ediyoruz. Halen heyetin depremzedelerimizin faydasına, yani kamu yararını gözeten bir karar alacağını umuyoruz. Aksi taktirde bunun hesabını depremzedeye kim verecektir? Evim yapılsın diye 27 aydır beklerken hayatını kaybeden 14 canın hesabını kim verecektir? Bu karar ortaya çıktığında üzüntüden kalp krizi geçiren depremzedelerimizin hesabını kim verecektir? Tüm kamuoyunu, kamuoyu yararını sorgulamaya davet ediyoruz” dedi. “BİZ EVLERİMİZİ YAPIP İÇİNE GİRMEK İSTİYORUZ”Özkan son olarak, “Bizim hakkımız evlerimizle sınırlı. Biz evlerimizi istiyoruz. Biz evlerimizi yapıp içine girmek istiyoruz. Bunun için karşımızda duran herkesi görüyor, gözlüyor, takip ediyor ve ona göre davranacağımıza söz veriyoruz” ifadelerini kullandı.