Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öz kaynaklarıyla ‘her fabrika bir kaledir’ sözüyle kurulan Bayındır Süt İşleme Fabrikası hizmete giriyor. İzmir’deki küçük üreticilerin, emekçilerin, kooperatiflerin üretim gücünü artıracak fabrikanın açılış töreni bugün gerçekleşti.Ev sahibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra; CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran, Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Bayındır Kaymakamı Emin Kaymak, ilçe başkanları ile çok sayıda vatandaş katıldı.Tören alanında vatandaşlar tarafından yapılan, “Ben değil biz olmayı sağlayan kooperatif dostu Tunç Başkan”, “Mustafa Kemal’i anlamak fabrikalar kurmakla olur”, “Süt üreticilerine gelecek inşa eden Tunç Soyer. Teşekkürler” pankartları yer aldı.SOYER: MİLLETİMİZİN EFENDİLERİ! BU FABRİKA SİZİNDİRFabrikanın bir kale olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, “Bir Cumhuriyet eseri olan Bayındır Süt Fabrikamızın açılış töreninde sizlerle bir arada bulunmanın sevincini ve gururunu yaşıyorum. Milletin Efendileri! Hoş geldiniz. Burası sadece bir fabrika değil. Burası bir kale. Ve burayı İzmir Büyükşehir Belediyesi kurmadı. Bu kaleyi siz kurdunuz. Ellerinizle, tırnaklarınızla, alın terinizle kurdunuz. Burayı, gün ağarmadan uyanıp ak memeden süt sağan o nasırlı eller kurdu. Çatlamış parmaklarıyla tohum serpen, arık açan, ot biçen, cefakâr Anadolu kadınları kurdu. Burası yemeyip yediren, taşın suyunu sıkan, ömrünü toprağına adamış babalarımızın, dedelerimizin kalesi. Bu fabrika, İzmir’in dağlarını gece gündüz arşınlayan yiğit çobanlarımızın eseri. Atalarımız Cumhuriyeti nasıl kurduysa… Biz de bu fabrikayı işte öyle kurduk. Güneşin alnında kavrularak, ter dökerek, soğukta tir tir titreyerek. Ama engelleri bir bir aşarak... Sabrederek. İnanarak… Nasıl ki bir kale taş taş, duvar duvar, burç burç kurulursa, biz de bu fabrikayı işte öyle kurduk. Şunu bilin ki, sizler ürettikçe, bu kale bu ülkenin topraklarını korumaya devam edecek. Milletimizin Efendileri! Bu fabrika sizindir. İzmir’in Bayındır Süt Fabrikası, vatanımıza ve milletimize hayırlı uğurlu olsun” dedi. “İNSANIMIZIN SESİNE KAYITSIZ KALAMAZDIK”Az zamanda çok işler başardıklarının altını çizen Başkan Soyer, “Yüz yaşındaki Cumhuriyetimiz bizler için üç büyük anlam taşıyor. Cumhuriyet, hakimiyetin kayıtsız şartsız milletimize ait olması demek. Cumhuriyetimiz, kadınların özgürleşmesi, kadın ve erkeğin eşit olması demek. Ve Cumhuriyet, ekonomik bağımsızlığımız demek. Atalarımız ekonominin bağımsızlığı için İzmir’de düzenlenen İktisat Kongresi’nden başlamak üzere dev adımlar atıyor. Az zamanda çok işler başarıyor. Fabrikalar kuruyor. Tarımı büyütüyor. Ülkeyi demir ağlarla örüyor. Köy enstitüleri kuruyor. Halkın gücüne güç katarak, ülkenin gücünü büyütüyor. Yazık ki bugün, yüz yıl sonra… Köylünün, doğduğu ata topraklarını terk etmek zorunda kaldığı... Çiftçilerimizin elindeki ürünleri yollara döktüğü... Kırsaldaki gençlerimizin, şehirlerde karın tokluğuna iş aradığı... Kısacası milletin efendilerinin yerinden yurdundan edildiği hazin bir döneme tanıklık ediyoruz. Biz, böyle bir dönemde toprağımızın, insanımızın sesine kayıtsız kalamazdık. Kalmadık! Çiftçimizin, çobanımızın alın terine sahip çıktık. Giderek artan maliyetlerin altında ezilen küçük üreticimizin yanında durduk” diye konuştu.“350 MİLYON TL’LİK BİR YATIRIMLA HAYAT BULDU”Fabrikanın, 350 milyon TL’lik bir yatırımla hayat bulduğunu söyleyen Soyer, Bu fabrika, bir İzmir imecesidir. Küçük üreticimizi ve topraklarını muhafaza edecek bir kaledir. Bu Cumhuriyet kalesi, 17 bin metrekare alanda yükselen 7 bin metrekareye inşa ettiğimiz Ege’nin en büyük fabrikalarından biri. Bu devasa tesiste Küçük Menderes Havzası ve diğer bölgelerden 117 vatandaşımızı istihdam ediyoruz. 350 milyon TL’lik bir yatırımla hayat bulan fabrikamız, günde 100 ton yılda 36 milyon litreden fazla süt işleyebiliyor. Bu, bir sende 250 milyon liralık süt işleme kapasitesi demek. Burası, Avrupa Hijyen Belgesi’ne sahip Türkiye’deki sayılı tesislerden biri. Enerji ihtiyacını güneş enerjisi panelleriyle karşılayacak fabrikamızda atık suyu tarımsal sulamada kullanılacak standartlarda arıtıyoruz. Doğamızla yüzde yüz uyumlu bir üretim modelini hayata geçiriyoruz. Bu fabrika, Mera İzmir projemizle belirlediğimiz 5117 çobanımızın ürettiği küçükbaş sütünün buluşma noktası. Burası, İzmir’in Çoban Haritası’nın başkenti. Belediye şirketimiz İzTarım, ‘Başka Bir Tarım’ kriterlerine uygun üretim yapan çobanlarımızdan piyasanın iki katına aldığı sütleri bu fabrikada işliyor. Kooperatiflerimiz aracılığıyla toplanan sütler burada, Bayındır’da, İzmirli markasına sahip çok sayıda ürüne dönüşüyor. Satın aldığımız sütleri İzmir tulumundan gravyer peynirine, dondurmadan yoğurda kadar birçok ürüne dönüştürerek İzmir’in öz değerine katma değer kazandırıyoruz. İzmirli markamız, daha şimdiden Amerika ve Kanada’ya ulaştı. Süt Kuzusu Projemizle 30 ilçemizde çocuklarımıza armağan ettiğimiz sütleri de artık Bayındır Süt Fabrikamızda üreteceğiz. Çocuklarımız mis gibi süt içmeye devam edecek. Cumhuriyetin 100. Yılında fabrikanın ismini, 100. yıl Bayındır Süt İşleme Fabrikası olarak koymaya var mısınız? O zaman bu fabrikanın ismini 100. yıl Bayındır Süt İşleme Fabrikası olarak burada hep beraber koyuyoruz” dedi.“İZMİRLİ BU OYUNA GELMEZ!”Hükümet kanadına eleştirilerde bulunan Soyer, “Silajlık mısırdan kurtulmamız lazım. Et fiyatları ucuzlasın istiyorsak GDO’lu silajlık mısırdan bu ülkeyi kurtarmamız lazım. Çocuklar yatağa aç girmesin istiyorsak silajlık mısırı bırakmamız lazım. Küçük Menderes Havzası çöl olmasın istiyorsak, mısır silajını terk etmemiz lazım. Bir tanesi 85 beş litre su tüketen bu ürün iliğimizi kemiğimizi kuruttu. Ülke topraklarımızı, vatanımızı seviyorsak silajlık mısırdan vazgeçmemiz lazım. Çünkü bu ürün yüzünden dağlarımızda yerli hayvan ırklarının otladığı meraları terk ettik. Onun yerine ovalara taşındık. Buğday, meyve, sebze üretilen bereketli ovalarımızda artık sadece mısır tarlaları var. Hükümetin ısrarla desteklediği bu üretimin arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Kirli postallarıyla işgal edemedikleri toprakları, şimdi tohumlarıyla gasp etmek istiyor emperyalizm. Fakat iyi bilsinler, İzmirli bu oyuna gelmez! Artık İzmir Bayındır’da yükselen bir Cumhuriyet kalesi var. Bu kale, topraklarımız yeniden özgürlüğüne kavuşsun diye var! Göreceksiniz, bu kale, yerli ve milli tohumlarımızı yeniden toprakla buluşturacak. Başka bir tarımının mümkün olduğunu İzmir’den tüm dünyaya gösterecek. Ne mutlu bize ki, İzmir’de “Başka bir tarım mümkün” diyerek başlattığımız devrim, bu Cumhuriyet kalesiyle ölümsüzleşti. Artık İzmir’de geçim derdi yaşayan tek bir çoban, umut ışığının söndüğü tek bir ağıl, bereketin eksik kaldığı tek bir tarla kalmayacak” dedi.“MİLLİYETÇİLİK HAMASETLE OLMAZ”Milliyetçiliği yerli ve milli olana sahip çıkmak olarak tanımlayan Başkan Soyer, “Milliyetçilik hamasetle olmaz. Bu vatanı sevmek demek, onun dağlarını, ağaçlarını, derelerini korumak demektir. Bu cennet yurdun, toprağını yaşatmak, dağlardaki çoban ateşini korumak demektir. Yerli ve milli olana, bu ülkenin öz değerlerine sahip çıkmak demektir. Bizim için vatanperverlik budur. Bugün bu Cumhuriyet kalesinin çatısı altında bunu başarmanın tarifsiz sevincini ve gururunu yaşıyoruz. Bu kalede İzmir’de yaşayan milyonların gıda güvenliğini teminat altına alıyoruz. Çocuklarımız için sağlıklı süt, peynir, yoğurt üretiyoruz. İzmir’in refahını büyüterek, hakça, kardeşçe paylaşıyoruz. Ve ülkemizin topraklarını koruyoruz” diye konuştu.“SİZE SÖZ!”İzmir’in Cumhuriyet kalelerini inşa etmeye devam edeceklerini söyleyen Soyer, “Değerli hemşehrilerim... İzmir’in Cumhuriyet aşığı insanları! Bu şehrin Belediye Başkanı olma görevini bir onur madalyası olarak göğsüme taktınız. Yaklaşık beş yıldır omuz omuza İzmir aşkıyla çalışıyoruz. Bu yolda hiçbir zaman mazeret üretmedik. Asla yorulmadık. Çünkü aşkla çalışan yorulmaz... Aşkla çalışan gücünü doğrudan doğruya halktan alır. Tıpkı büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk gibi. İşte bu yüzden bizim yolumuz Mustafa Kemal’in yoludur. Hep birlikte Cumhuriyet kalelerini inşa etmeye devam edeceğiz. Karış karış, adım adım bu toprakların bereketini büyüteceğiz. Size söz. Eğer bu acayip coğrafyada her taraf yangın yeriyken onlarca yıldır binlerce insan acı çekerken biz bu topraklarda kesintisiz barışı yaşıyorsak Mustafa Kemal ve Atatürk ve onun ‘yurtta sulh cihanda sulh’ politikası sayesindedir. O yüzden sahip çıkacağız ve anısını unutturmayacağız. Sevgili Atam, hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz! İzmir’de tek bir gencimiz hayallerinden vazgeçmeyecek. Çiftçinin, çobanın, üretenin yüzü daima gülecek… Bu toprakları rant çetelerine ve tohum tekellerine teslim etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.“İZMİR’DEKİ EN YENİ CUMHURİYET ESERİMİZ”Fabrikanın İzmir’deki en yeni Cumhuriyet eseri olduğunu ifade eden Soyer, sözlerini şöyle tamamladı;“Bayındır Süt Fabrikası İzmir’deki en yeni Cumhuriyet eserimizdir. Başta İZTARIM şirketimizin Genel Müdürü Murat Onkardeşler olmak üzere Bayındır Süt Fabrikası’nın hayata geçmesinde emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. İzmir’in en uzak noktalarındaki sütlerin toplanabilmesi ve buraya kadar ulaşması için çalışan İzmir’in üretici kooperatiflerine sonsuz teşekkür ediyorum. Bu fabrikanın asıl kurucusu ve varoluş nedeni; her bir üreticimizin alnından öpüyor, her birinin önünde saygıyla eğiliyorum. Milletimizin efendileri! Bu kale sizin eseriniz. Bu Cumhuriyet kalesi sizindir. 100. Yıl Bayındır Süt Fabrikası, Cumhuriyetimizin 100. yaşına armağan olsun. Fabrikamız, ülkemize ve İzmir’e hayırlı, uğurlu olsun.”KAYMAK: TUNÇ BEY’E TEŞEKKÜR EDİYORUZBayındır Kaymakamı Emin Kaymak, "Gem coşkulu hem üzüntülü günler geçiriyoruz. Tarihin bize nasip ettiği Cumhuriyetimizin 100'ncü kuruluş yıl dönümünün heyecanını yaşıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk kurtuluş savaşı bittikten sonra ilk hamlesini İzmir İktisat kongresi ile başlatmıştı. Bu noktada İzmir ve İzmir'in Küçük Menderes havzası ciddi bir özellik taşımakta. Dünyanın en özel alanlarından biri. En önemli yerel varlığımız çiftçimiz. Türkiye'de tarımsal faaliyette ilkleri gerçekleştirmiş, bazen başka yörelere bunu transfer etse de her zaman yenilikçi çiftçi yapımız ile karşı karşıyayız. Bölge çiftçimiz ticari ve endüstriyel anlamda profesyonel hayvancılık deneyimini ciddi anlamda başlatan kişilerdir. Çok yerinde çok kıymetli proje ile inşallah işletiminde de umuyoruz ki sıkıntı yaşamdan büyüyerek bölgenin üretilen sütlerinin üretimi ile umuyorum ciddi katkı sağlayacaktır. Tunç Başkana teşekkürlerimizi ediyorum” dedi. DEMİREZEN: ALLAH BEREKETİNİ ARTIRSINBayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen, "Burası 1984 yılından beri kurulan Bayındır’ın tek sanayi imarlı arsasıydı. 48 bin 0 metrekareydi. Eski kaymakamımız, Atilla Koç’unda kulakları çınlasın, Mustafa Saraçoğlu’nu da anlamak isterim. Oturup beraber karar alıyorlar ve 961 ortaklı Baysan A.Ş’yi kuruyorlar. Bunun 20 bin metrekaresini Bayındır Belediyesi aynı sermaye olarak veriyor. 1990 yılında 5 bin 940 metresi burayı veriliyor tabii bazı aksilikler çıkıyor, fabrika tuğla kiremit fabrikası olarak başlıyor ancak yaşanma devam edemiyor. Sonra Büyükşehir'e geçiyor ve şimdi çok şükür, Allah razı olsun, teşekküre diyoruz, bugün hem üretim hem istihdama açıyoruz. Allah bereketini artırsın. Teşekküre diyoruz Tunç Başkanımız. Ben ilçem adına gerçekten bir belediye başkanı olarak, burada yaşayan biri olarak teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Yerel Haberler
27 Ekim 2023 - 11:53
Dev fabrika yola çıktı… Soyer'den 'postal' göndermesi!
İzBB'nin öz kaynaklarıyla kurduğu Bayındır Süt İşleme Fabrikası bugün açıldı. Açılışta konuşan Soyer, “Buğday, meyve, sebze üretilen bereketli ovalarımızda artık sadece silajlık mısır tarlaları var. Hükümetin ısrarla desteklediği bu üretimin arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Kirli postallarıyla işgal edemedikleri toprakları, şimdi tohumlarıyla gasp etmek istiyor emperyalizm. Fakat iyi bilsinler, İzmirli bu oyuna gelmez! Artık İzmir Bayındır’da yükselen bir kalesi var” dedi.
Yerel Haberler
27 Ekim 2023 - 11:53