“Öncelikle depremde kaybettiğimiz 116 hemşerimizi rahmetle
anıyoruz” diyen Ösen, “Depremzedeler son bir yılda merkezi yönetimle yerel
yönetim arasında sıkışıp kaldı. Emsal artış oranlarının gecikmeli ve eksik
kabulü, kentsel dönüşüm kredisi problemleri, proje alanlarındaki hak kayıpları,
Dask’tan kaynaklı sorunlar, orta hasarlı bina sakinlerinin çok büyük
mağduriyetleri, rezerv alanda yapılan konutların hak sahiplerine nasıl
verileceğine dair belirsizlikler gibi devletin çoktan çözmesi gereken
problemler hala tam anlamıyla çözülememiştir.” diyerek sözlerine devam etti.
Ösen, “Genel Başkanımız son İzmir ziyaretinde bizzat
depremzede hemşerilerimizle buluşarak sorunlarını dinledi. Orada da
belirtildiği gibi plansız ve programsız afet yönetimi vatandaşlarımızı her gün
mağdur etmeye devam etmektedir. Bu sebeple geçtiğimiz aylarda açıkladığımız
Afet Eylem Planımızda belirtilen çözüm önerilerinin ivedilikle uygulanması
gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
Bir yıldır maddi ve manevi olarak büyük zorluklar çeken
depremzedelerin sorunlarını her ortamda dile getireceklerini söyleyen Ösen,
“Çözüm planlı, kurallı, eşit ve adil bir afet yönetimidir. Bölgeden bölgeye
değişen ve vatandaşlarımızın devlete olan güvenini sarsan farklı uygulamaların
derhal sonlanması gerekmektedir. Maalesef hem merkezi hem de yerel iktidar bazı
hemşerilerimizi deprem mağduru olarak değil kentsel dönüşümcü olarak
görmektedirler. Ağır ve orta hasar ayrımı yapılmaksızın tüm deprem
mağdurlarının adil şekilde devlet desteklerinden faydalanması bir lütuf değil
vatandaş olmanın getirdiği bir haktır. Bu hak daha fazla mağdur yaratmadan bir
an önce sahibine yani vatandaşa teslim edilmelidir.” diyerek sözlerini bitirdi.