Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi,
Ticaret Bakanlığı’nın desteklediği Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi
Projesi (UR-GE) kapsamında gıda sektöründe faaliyet gösteren ihracatçıları
ortak ihtiyaç ve amaçları çerçevesinde bir araya getirerek, uluslararası
pazarlarda sürdürülebilirlik teması altında rekabet güçlerini artırmayı
hedeflediklerini dile getirdi.
Türkiye’de ihracatın İzmir’den geleneksel ihraç ürünleri
kuru incir, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı, zeytin, zeytinyağı, pamuk gibi
ürünlerle başladığını yüzyıllardır devam ettiğini anlatan Eskinazi, “Kuru
meyve, zeytin ve zeytinyağı, su ürünleri ve hayvansal mamuller, taze meyve
sebze ve meyve sebze mamulleri, baharatlar, yağlı tohumlar, odundışı orman
ürünleri sektörlerinde Türkiye lideri konumundayız. Dünya nüfusu hızla artarken
üretim yaptığımız topraklar azalıyor. Bu nedenle, Yeşil bir dünya hedefiyle
uyumlu üretim yöntemlerini geliştirmek ve üretimde sürdürülebilirliği sağlamak
durumundayız. Bu amaçla “Gıdada Sürdürülebilirlik UR-GE Projesi”ni hayata
geçiriyoruz” dedi.
Avrupa Birliği’nin, 2050 yılında karbon salınımını sıfırlama
hedefiyle, 11 Aralık 2019 yılında “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı”nı
açıkladığını, Türkiye’nin de 15 Temmuz 2021 tarihinde AB’nin attığı adımlara
uyum sağlamak için “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”nı hayata geçirdiğini
hatırlatan Eskinazi, “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”nı destekliyoruz. II. Sanayi
devrimi ile başlayan seri üretimin; lojistikte, teknolojide, pekçok sektörde ve
iletişim alanlarında insanlığın konfor alanını genişletirken, doğaya
yansımaları aynı güzellikte olmadı. Sanayiden kaynaklanan kirlilik ve yanlış
seçimler nedeniyle karşılaşılan çevresel ve ekonomik kayıpların minimum
seviyeye indirilmesi günümüzde zorunluluk haline geldi. Amacımız, gelecek
nesillere daha güzel bir dünya bırakmak” diyerek sözlerini noktaladı.
Celep: “Bugünkü
tüketim alışkanlığı 1,7 dünya gerektiriyor”
Küresel iklim değişikliğinin ve tüketici tercihlerinin yeni
bir dünyanın temellerini attığına işaret eden Ege İhracatçı Birlikleri
Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep, Avrupa’nın yeni büyüme stratejisinin
kural setini ortaya koyan Yeşil Mutabakatın, gıda ve tarım başta olmak üzere
pek çok sektörü etkileyeceğinin altını çizdi.
İnsanlığın bugünkü tüketim alışkanlığıyla toplam gıda
ihtiyacını karşılamak için 1,7 dünyaya ihtiyaç duyulduğunu, bunun da imkânsız
olduğunu vurgulayan Celep, “Avrupa Birliği yeşil mutabakat çerçevesinde ortaya
koyduğu strateji ile sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 50
azaltmayı, 2050’ye kadar sıfıra indirmeyi hedefliyor. Gıda sektöründe
yapacağımız UR-GE projesi ile AB’nin Yeşil Mutabakat Süreci’ndeki konu başlıklarının
takibi ve sektördeki ihracatçı firmalarımızın ‘izlenebilirlik, gıdanın nereden
geldiği, çevresel ayak izi, besin değeri, dijital araçların kullanımı, karbon
ayak izinin azaltılması’ gibi standartlara uyum sağlayabilmesi için,
profesyonel bir danışmanlık firması tarafından yapılacak ihtiyaç analizi
sonrasında eğitim ve danışmanlık faaliyetleri ile kapasitelerinin
geliştirilmesini planlıyoruz” diye konuştu.
Sürdürülebilir tarım için su kaynaklarımızın doğru kullanımının çok önemli olduğunun altını çizen Celep, “Bir mal veya hizmet üretmek için gerekli tatlı su miktarının tüm tedarik zinciri içindeki ölçümünü ifade eden su ayak izi; hammaddenin işlenmesinden, doğrudan operasyonlara ve tüketicinin ürünü kullanmasına kadar geçen tüm süreci kapsar konumda. Böylece, su ayak izi kavramı hem doğrudan su kullanımını hem de üretim sürecindeki dolaylı su kullanımını hesaba katıyor. Gerçekleştireceğimiz UR-GE Projesiyle su ayak izimizi ölçeceğiz, su kaynaklarımızın doğru kullanılmasını sağlayacağız. Ülkemizde özellikle tatlı su kaynaklarının yüzde 74’ünün tarımsal amaçlı olarak kullanıldığı göz önüne alınırsa, atık suların geri kazanımı ve kullanımı öncelikli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Kullanılmış suların iyileştirilmesi, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü, iklim değişiminin olumsuz etkileriyle artan su stresi beraberinde, su kaynaklarının daha iyi yönetimi için katkı sağlayan araçlardan biri olarak değerlendiriyoruz. UR-GE Projemizde su başlığı odaklanacağımız konuların başında gelecek” diyerek sözlerini noktaladı.
Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki; Ege Hububat
Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, Ege Kuru Meyve ve
Mamulleri İhracatçıları Birliği, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri
İhracatçıları Birliği, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları
Birliği, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı
İhracatçıları Birliği “Gıdada Sürdürülebilirlik UR-GE Projesi”nde güç birliğine
gidiyor. 6 birlik, 2019 yılında da Türk gıda ürünlerinin Amerika Birleşik
Devletleri pazarındaki Pazar payını artırmak için TURQUALİTY Projesinde bir
araya gelmişti.
TURQUALİTY Projesi kapsamında, Türk mutfağının ABD Las Vegas
Üniversitesi’nde William F. Harrah Turizm Otelcilik Okulu müfredatında 5 yıl
süreyle okutulması sağlanmıştı. TURQUALİTY Projesi’ndeki başarı Egeli gıda
ihracatçılarının yeni hedeflere daha emin adımlarla ilerlemesinin temellerini
oluşturacak.