Bugün ki meclis toplantısında Tarihi Elektrik Fabrikası ile
ilgili yaşanan son gelişmeyi paylaşan Başkan Tunç Soyer, “Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı iki gerekçe ileri sürerek ihaleye onay vermemişti. Bunlardan birisi
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin söz konusu ihaleye katılabilecek firmalardan
olmadığı şeklinde, diğeri de Elektrik Fabrikasının İzmir Büyükşehir
Belediyesine devrinde kamu yararı bulunmadı yönündeydi. İkisine de itiraz
ettik. Gerek Cumhurbaşkanı ile yaptığımız görüşmede gerekse Hazine ve Maliye
Bakanı ile yaptığımız görüşmede destek mesajları almıştık. Ancak bugün itibariyle
Özelleştirme İdaresi yaptığımız iki itirazdan birini ret etti. Buna ilişkin
olumsuz bir yazı elimize ulaştı’ diyerek Ak Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’dan
bu konuda sorumluluk üstlenmelerini talep etti.
Soyer, "Bu İzmir’in malıdır. İzmir’e verilmelidir. Biz burayı ticarethane şeklinde değil, kamu yararı için kullanacağız. 35 milyon İzmir’in bütçesinden vermeyi taahhüt ettiğimiz yer için gerekeni yapınız" dedi.
AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal da, “Elbette gerekiyorsa yine arkadaşlarla, sizlerle birlikte bu işin çözülmesi için Ankara’ya gideriz. Yetkili kurullarla görüşürüz, bölge milletvekilleriyle bir organizasyon yaparız. Gerekeni yaparız” dedi.
Aylardır İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin ana gündemi haline gelen Cinsiyet Eşitliği Komisyonu tartışması Aralık ayı ilk oturumunda da devam etti. Ak Parti Grubu, komisyon için seçilen logonun LGBT’yi temsil eden renkleri taşıdığını savunarak komisyon üyesi meclis üyelerini istifa ettirmişti. Komisyon Ak Partili üyeleri olmadan çalışmalarını sürdürürken, meclisin bugün ki oturumda da yeniden bu tartışma alevlendi.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonunun farklı konulara
hizmet ettiğini öne süren AK Parti Meclis Üyesi Burçin Kevser Tourchian, “Biz
31 Mart’tan sonra meclise geldiğimizde zaten mecliste Kadın ve Erkek Eşitliği
Komisyonu mevcuttu. Daha sonra da
önümüze bir önerge geldi ve Haziran da komisyon ismi değişikliği yapılarak isim
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu oldu. Devam eden sürede de bir logo
çalışması oldu. Ancak meclis üyelerimiz bu logo üzerinde fikirlerinin ve
düşüncelerinin önemsenmediğini dile getirmiş ve istifa etmiştir. Ayrıca bütçede
de gördük ki; 3 milyon 200 bin lira gibi
bir rakam bu komisyona ayrılmış. Kadın sığınma evine ise bütçede sadece 200 bin
lira ayırmışsınız. Biz anladık ki siz LGBTİ’li (Lezbiyen, Gey, Biseksüel,
Transgender) bireyler adına imzaladığınız sözleşmeye uygun olarak komisyonda
başka şeyleri temsil ediyorsunuz. Size
üç şey söylemek istiyorum ve bunları unutmayın; Kadın, aile ve çocuk… Burada
cinsiyetten kastımız biyolojik cinsiyet mi? Hayır, Biz kadın ve erkeğin eşit haklara ve kadın
erkeğin her yerde ortak var olması olarak olayı değerlendiriyoruz. 3 milyon 200
bin lira nereye harcanacak? Bizim kaygılı olduğumuz ve tehlikeli nokta kadın,
çocuk ve aile noktasıdır. Bugün protokol imzaladığınız LGBTİ’li bireyler 8
yaşında çocukları birer cinsel obje olarak Onur Yürüyüşlerinde en önde
yürütüyor. 7 ve 8 yaşındaki çocuk cinsel
yönelimi hakkında nasıl irade beyanı koyar? Biz bunu anlamıyoruz ve buna anlam
veremiyoruz. Aile burada en önemli çıkış noktamız. Aile toplumun en önemli yapı
taşıdır. İnternetten izleyin görüntüleri ve nasıl vicdanınız el verecek. Onur
yürüyüşçülerinin ve LGBTİ’lilerin açıklamaları bizim haklılığımız gösteriyor.
Çünkü mevzu bahis benim doğmamış çocuğum, sizin çocuklarınızdır. Biz Toplumsal
Cinsiyet Eşitliği adının farklı amaca hizmet ettiğini düşünüyor ve Kadın ve
Erkek Eşitliği Komisyonu olarak ismin değişmesini istiyoruz” açıklamasını
yaptı.
AK Parti kanadının eleştirilerine yanıt veren CHP’li Meclis Üyesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Üyesi Gamze Gül Çamur, “Teessüflerimi iletmek istiyorum. Komisyon üyesi olarak önerge geldiğinde ne demek istediklerini anlamamıştık. Görünen o ki biz, çok kötü bir şekilde aile ve ahlak yaşantısını bozucu çalışmalar yapmakla itham ediliyoruz. Çok üzüldüğümü belirtmek isterim. İzmir yüzü dünyaya dönük dünya kenti olmayı hedeflemiş bir şehirdir. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği dünya literatüründe yer almış bir söylem. Bu söylemin çarpıtılıp komisyon üyeleri olarak bizim ve sizin başkanım, toplum ahlak ve aile yaşantısını bozucu çalışmalar içinde olduğumuzu ve böyle bir şey varmış gibi itham edilmemizi çok üzücü buluyorum. Umarım arkadaşımız lafını geri alır” dedi. Eleştirileri kabul etmediğini belirten Çamur, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kavramı ve komisyonun faaliyetleri noktasında detaylı bilgilendirmede bulundu. Çamur ayrıca, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği söyleminden bu kadar rahatsız olunmasını, başkanımızın ya da bizim dünya görüşümüze göre yapmış olduğumuz açıklamaları, destekleri, komisyon olarak bu konudaki çalışmaları had bildirici şekilde konuşmalarını kabul etmiyor ve arkadaşımızı sözlerini geri almaya davet ediyorum. Biz çok ses, çok renk ve çok nefes dedik ve böyle devam edeceğiz. Madem bizim yanlış yaptığımızı düşünüyorlarsa istifa etmeyip komisyon da yaptığımızı söyledikleri faaliyetlere engel olsalardı. Kendilerini de kadın, aile, çocuk için çalışma yapmaları noktasında komisyonumuza geri davet ediyorum” şeklinde konuştu.
BUNU YAŞAYAN HERKES SAPIK DEĞİLDİR!
Tartışmaların uzaması ve meclisin giderek gerilmesi üzerine
sözü alan Başkan Tunç Soyer; “Biyolojik cinsiyetin dışında bir de psikolojik
cinsiyet var. Bu tarih boyunca da olmuş.
Bunu yaşayan herkes sapık değildir. Bunu sorgulamak, aile yapısını sorgulamak
da kimsenin haddine düşmez. Hepimiz için aile kutsaldır. Ama hepimizin
özellikle de seçilmiş insanların herkese eşit davranmak gibi bir görevi var.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine ayrılan bütçenin nerelere ayrıldığını inceleyin
lütfen, ne nereye gidecek göreceksiniz. Bunu özendirmek asla ve asla söz konusu
değildir. İyi iş yapana ne deriz? ‘Adam
gibi iş çıkarttı’ deriz. Bizim önce dilimizi değiştirmemiz lazım. Biz hak etmediğimiz
halde, zaten dil ve kültür olarak kadına
karşı bir üstünlük taslıyoruz. Kadınlar iyi iş çıkarmıyor mu? Ne demek ‘adam
gibi iş çıkardı.’ Bu toplumda eşitsizlik var, bunu çözmemiz lazım. Aileyi,
geleneği koruyacağız ama eşit bireyler olmayı da anlayarak ve anlatarak eşitlik
konusuna sahip çıkmamız lazım. Erkek egemen, eril bir dilden kendimizi
kurtarmamız lazım. Bu daha çok da kadınlara düşüyor. Bu sözleri duyduklarında
karşılarındaki insanları uyarmalı lazım, buna izin vermemeliler. Bizler de onlara destek vereceğiz. Ben bu
konuda çok netim! Hiç kuşkunuz olmasın, her birimiz aile yapısına değer veriyoruz”
dedi.
TEMSİLCİLİK AÇMAK İÇİN MOSKOVA’YA GİDİYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer adaylık sürecinde dile getirdiği ‘Yurtdışında İzmir temsilcilikleri açacağız’ vaadi için harekete geçti. Başkan Soyer, beraberindeki heyetle birlikte İzmir'in ticari ve turistik potansiyelinin tanıtımı ile akıllı şehirler, inovasyon ve girişimcilik alanlarında karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak ve Moskova'da bir İzmir temsilciliği açılmasına yönelik olarak çalışma başlatmak üzere 15-19 Aralık 2019 tarihlerinde Moskova ve Tataristan Özerk Cumhuriyetinin başkenti Kazan şehirlerine ziyaret gerçekleştirecek.