Emine KULAK / ÖNCÜŞEHİR - Alsancak’ta 12 Temmuz'da sağanak sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz (23) ve İnanç Öktemay'ın (44) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesine ilişkin yargı süreci devam ediyor.
Olayın ardından açılan davada 13’ü tutuklu 42 sanık "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22,5 yıl ile yargılanmasına ilişkin davada yeni celse gerçekleştiriliyor.ZARARLARIMIZ GİDERİLDİDuruşmada Söz alan İnanç Öktemay’ın ağabeyi Gökan Öktemay “Avukatımız gerekçeyi ve dilekçeyi mahkemeye iletti. ileteceğimiz başka bir şey yok.” dedi.
Öktemay ailesinin Avukatı Cenk Tosuner “ Müvekkillerimizin zararları giderilmiş. Şikayetimizden vazgeçiyoruz ve duruşma salonundan ayrılmak istiyoruz” dedi.
SAVCI NE İSTEDİ?
Savcı tutukluların tutukluluk haline devam edilmesini ve adli kontrol şartlarının kaldırılmamasını talep etti.TANIKLAR DİNLENDİDuruşmada tanıkların dinlendi ve tanık Behlül Koca facianın yaşandığı bölgeyle ilgili bilgisi olmadığını ifade ederek “Gültepe, Samantepe büyük bir projeydi. Onu yürütürken başka bir işle ilgilenmek mümkün değildi. Biz de şantiye şefiydik tüm bölgelere bakıyorduk ancak aynı bölgelere her zaman bakmamız mümkün olamıyordu.” şeklinde konuştu.“PROJENİN BAŞINDA AYHEN EKİZOĞLU VARDI”Yine tanık eski GDZ çalışanı Eren Demirezen “Ben o zamanlar Gediz’de çalışıyordum. Ali Gürak ile birlikte Gültepe projesine aynı arabayla gidip geliyorduk. Ali Bey’in başka bir görevi bulunmamaktadır. Demircan da başka mühendis olmadığı için imzayı attı. O işin başında Ayhan Ekizoğlu duruyordu. Krokiyi de kendisi almamıştır. Bu durumdan Ali Bey’in bir ilgilisi yoktur” ifadelerini kullandı.“ALİ KÜLAK’I HİÇ SAHADA GÖRMEDİM”Tanık İsmail Yıldırım “Gediz Güney Bölge arıza onarımda çalışıyorum. 200 personelden sorumluyum. İhbar kayıtları açılır ve doğrudan ekibin tabletine atanır. Ben ve mühendis arkadaşlar bu talepleri görmezler. Ali Külak’ı hiç sahada görmedim. Arıza ekibi arızaya gider ve çözüldüyse teknik ekip ve mühendisin haberi olmaz. Giderilmediyse ilk teknik şefin o da gideremediyse mühendisin haberi olur. Mühendis arkadaşımız sahada kalıcı zarar olduğunda ya da büyük malzeme, trafo gibi, sevkiyat ihtiyacı olduğunda kapımı çalar ve o zaman gerekli sevkiyatı yaparak süreci tekrara kendisine devrederiz” şeklinde k onuştu.“FİLONUN ARAÇLARINDAN SORUMLUYUM”Bir diğer tanık Alican Topuz ise “22 Eylül’de Gediz arıza onarımda işe başladım. Aramızda yönetici olmadan Gediz Elektrik Arıza Onarım Müdürü Ali Külak’a bağlı olarak çalışmaktayım. Şirketin arıza onarım kısmını parasal kısımlarını idare etmekteyiz. Filonun araçlarından ben sorumluyum. Ali Külak’a belli aralıklarla raporlama yaparım.” dedi.“EKİP ARIZAYI ÇÖZÜNCE BİZ GÖREMEYİZ”Tanıklardan Durmuş Kaygısız, “İş kayıtları bize düşmez tablete düşer. Biz ekip arızayı çözünce göremeyiz. Karşıyaka gibi metropol merkezlere bakıyorum. Bizim çalışma saatlerimiz hafta içi 08:00-18:00 arası. Biz bizzat arızaya gitmeyiz. Sahada ekiplerin çözüm bulamadığı durum olursa biz devreye gireriz. Arıza ekibi sahada işi alan ve yapandır” diye konuştu.DENİZ'İN BABASINDAN CEZA TALEPİÖzge Ceren Deniz’in Babası, “Benim çocuğumun suçu nedir. Benim çocuğum yurt dışına bile gitmek istemiyordu. Yurdunda kalıp devletinde çalışmak istiyordu. Kim suçluysa ve kimin en ufak ihmali varsa ceza almasını istiyorum” dedi.KAYGISIZ: BAYRAMI AİLEMLE GEÇİRMEK İSTİYORUMÇocuğunun yanında olamadığından ve başarılarında yanında bulunamadığını için derin üzüntü duyduğunu söyleyen tutuklu Ahmet Korhan Kaygısız, “Kendimi yeterine ifade ettiğimi düşünüyorum. Bu süreç bizde derin yaralar açtı. Çocuğumun yanında olamadım ve başarılarında yanında bulunamadığım için derin üzüntü duyuyorum. Bu ülkede çocuğunu yetiştirmeyi istiyorum. Ramazan Bayramı’nı ailemle birlikte geçirmek istiyorum” dedi.AYTULUM: BEN BU OLAYIN NERESİNDEYİMSavunmasını yapan Tutuklu Mehmet Zeki Aytulum, “9 aydır kendime soruyorum, 9 aydır tutukluyum. Ben bu olayın neresindeyim diye soruyorum. Benim görevim personel ve araçları sevk etmek. Ben tahliyemi talep ediyorum” dedi.“MESLEKTAŞIMIZ GÖZALTINDA”Tutuklu Aytulum’un Müdahili Sevil, “ Müdahilliğini yapan diğer arkadaşımız yürüyüşten gözaltına alınmış durumda. 4 gündür meslektaşımız gözaltında. 4 gündür ülkemizde olağanüstü durum söz konusu. Biz hukuka uygun kararlar bekliyoruz. Ölen kişinin acısını yürekten hissediyoruz. 9 aydır cezaevinde tutuklanan ve taksir nedeniyle sorumlu olduğu ifade edilen kişilerin taksirlerini detaylı değerlendirilmesini istiyoruz. Hafta sonu da sabah da bakmama rağmen gelen raporu göremedim. Siz de su derecesini belirterek raporun geldiğini ifade ettiniz ve biz bu rapora karşı beyanda bulunamadık. Bizce kabul edilemez. Her ne kadar bilinçli taksirle soruşturma açılsa da kimlerin bilinçli taksirle sorumlu olduğunu ve kimin taksir ve bilinçli taksir yapmış değerlendirilmesinin yapılmasını talep ediyoruz. Ülkemizde elektrik faciasını sık sık yaşamadığımız için tahmin edilebilir bir şey değildi. Sağlık sorunları olan ve 2. Derece sorumlulukları olan diğer tutukluların serbest bırakıldığı dosyada, müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Olayın ardından açılan davada 13’ü tutuklu 42 sanık "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22,5 yıl ile yargılanmasına ilişkin davada yeni celse gerçekleştiriliyor.ZARARLARIMIZ GİDERİLDİDuruşmada Söz alan İnanç Öktemay’ın ağabeyi Gökan Öktemay “Avukatımız gerekçeyi ve dilekçeyi mahkemeye iletti. ileteceğimiz başka bir şey yok.” dedi.
Öktemay ailesinin Avukatı Cenk Tosuner “ Müvekkillerimizin zararları giderilmiş. Şikayetimizden vazgeçiyoruz ve duruşma salonundan ayrılmak istiyoruz” dedi.
SAVCI NE İSTEDİ?
Savcı tutukluların tutukluluk haline devam edilmesini ve adli kontrol şartlarının kaldırılmamasını talep etti.TANIKLAR DİNLENDİDuruşmada tanıkların dinlendi ve tanık Behlül Koca facianın yaşandığı bölgeyle ilgili bilgisi olmadığını ifade ederek “Gültepe, Samantepe büyük bir projeydi. Onu yürütürken başka bir işle ilgilenmek mümkün değildi. Biz de şantiye şefiydik tüm bölgelere bakıyorduk ancak aynı bölgelere her zaman bakmamız mümkün olamıyordu.” şeklinde konuştu.“PROJENİN BAŞINDA AYHEN EKİZOĞLU VARDI”Yine tanık eski GDZ çalışanı Eren Demirezen “Ben o zamanlar Gediz’de çalışıyordum. Ali Gürak ile birlikte Gültepe projesine aynı arabayla gidip geliyorduk. Ali Bey’in başka bir görevi bulunmamaktadır. Demircan da başka mühendis olmadığı için imzayı attı. O işin başında Ayhan Ekizoğlu duruyordu. Krokiyi de kendisi almamıştır. Bu durumdan Ali Bey’in bir ilgilisi yoktur” ifadelerini kullandı.“ALİ KÜLAK’I HİÇ SAHADA GÖRMEDİM”Tanık İsmail Yıldırım “Gediz Güney Bölge arıza onarımda çalışıyorum. 200 personelden sorumluyum. İhbar kayıtları açılır ve doğrudan ekibin tabletine atanır. Ben ve mühendis arkadaşlar bu talepleri görmezler. Ali Külak’ı hiç sahada görmedim. Arıza ekibi arızaya gider ve çözüldüyse teknik ekip ve mühendisin haberi olmaz. Giderilmediyse ilk teknik şefin o da gideremediyse mühendisin haberi olur. Mühendis arkadaşımız sahada kalıcı zarar olduğunda ya da büyük malzeme, trafo gibi, sevkiyat ihtiyacı olduğunda kapımı çalar ve o zaman gerekli sevkiyatı yaparak süreci tekrara kendisine devrederiz” şeklinde k onuştu.“FİLONUN ARAÇLARINDAN SORUMLUYUM”Bir diğer tanık Alican Topuz ise “22 Eylül’de Gediz arıza onarımda işe başladım. Aramızda yönetici olmadan Gediz Elektrik Arıza Onarım Müdürü Ali Külak’a bağlı olarak çalışmaktayım. Şirketin arıza onarım kısmını parasal kısımlarını idare etmekteyiz. Filonun araçlarından ben sorumluyum. Ali Külak’a belli aralıklarla raporlama yaparım.” dedi.“EKİP ARIZAYI ÇÖZÜNCE BİZ GÖREMEYİZ”Tanıklardan Durmuş Kaygısız, “İş kayıtları bize düşmez tablete düşer. Biz ekip arızayı çözünce göremeyiz. Karşıyaka gibi metropol merkezlere bakıyorum. Bizim çalışma saatlerimiz hafta içi 08:00-18:00 arası. Biz bizzat arızaya gitmeyiz. Sahada ekiplerin çözüm bulamadığı durum olursa biz devreye gireriz. Arıza ekibi sahada işi alan ve yapandır” diye konuştu.DENİZ'İN BABASINDAN CEZA TALEPİÖzge Ceren Deniz’in Babası, “Benim çocuğumun suçu nedir. Benim çocuğum yurt dışına bile gitmek istemiyordu. Yurdunda kalıp devletinde çalışmak istiyordu. Kim suçluysa ve kimin en ufak ihmali varsa ceza almasını istiyorum” dedi.KAYGISIZ: BAYRAMI AİLEMLE GEÇİRMEK İSTİYORUMÇocuğunun yanında olamadığından ve başarılarında yanında bulunamadığını için derin üzüntü duyduğunu söyleyen tutuklu Ahmet Korhan Kaygısız, “Kendimi yeterine ifade ettiğimi düşünüyorum. Bu süreç bizde derin yaralar açtı. Çocuğumun yanında olamadım ve başarılarında yanında bulunamadığım için derin üzüntü duyuyorum. Bu ülkede çocuğunu yetiştirmeyi istiyorum. Ramazan Bayramı’nı ailemle birlikte geçirmek istiyorum” dedi.AYTULUM: BEN BU OLAYIN NERESİNDEYİMSavunmasını yapan Tutuklu Mehmet Zeki Aytulum, “9 aydır kendime soruyorum, 9 aydır tutukluyum. Ben bu olayın neresindeyim diye soruyorum. Benim görevim personel ve araçları sevk etmek. Ben tahliyemi talep ediyorum” dedi.“MESLEKTAŞIMIZ GÖZALTINDA”Tutuklu Aytulum’un Müdahili Sevil, “ Müdahilliğini yapan diğer arkadaşımız yürüyüşten gözaltına alınmış durumda. 4 gündür meslektaşımız gözaltında. 4 gündür ülkemizde olağanüstü durum söz konusu. Biz hukuka uygun kararlar bekliyoruz. Ölen kişinin acısını yürekten hissediyoruz. 9 aydır cezaevinde tutuklanan ve taksir nedeniyle sorumlu olduğu ifade edilen kişilerin taksirlerini detaylı değerlendirilmesini istiyoruz. Hafta sonu da sabah da bakmama rağmen gelen raporu göremedim. Siz de su derecesini belirterek raporun geldiğini ifade ettiniz ve biz bu rapora karşı beyanda bulunamadık. Bizce kabul edilemez. Her ne kadar bilinçli taksirle soruşturma açılsa da kimlerin bilinçli taksirle sorumlu olduğunu ve kimin taksir ve bilinçli taksir yapmış değerlendirilmesinin yapılmasını talep ediyoruz. Ülkemizde elektrik faciasını sık sık yaşamadığımız için tahmin edilebilir bir şey değildi. Sağlık sorunları olan ve 2. Derece sorumlulukları olan diğer tutukluların serbest bırakıldığı dosyada, müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” şeklinde konuştu.