Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür
Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, elektrikten kaynaklanan yangınlara
ilişkin bilgi vererek uyarılarda bulundu.
Elektrikli ısıtıcı 30 kat enerji sarf ediyor
Elektriğin günümüzde en çok kullandığımız enerji kaynağı
olduğunu kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, “Elektriksiz yapamadığımız
gibi, elektrik tüketimimiz de her yıl gittikçe artmaktadır. Bu artış
doğrusaldan eksponansiyele doğru yönelme eğilimi de göstermektedir. Kış aylarında ise ısınma amaçlı elektrik
kullanımı da yoğun şekilde artmaktadır. Üstelik bir elektrikli ısıtıcı normal
bir aydınlatmanın yaklaşık, 20 ile 30 katı enerji sarf etmektedir. Elektriksel
yükü, kullanıldığında önemli ölçüde artırmaktadır” dedi.
Eski binaların elektrik tesisatlarına dikkat!
Bundan 30-40 yıl veya daha önce inşa edilen binalarda
yapılan elektrik tesisatlarının o günün elektriksel yüküne ve gücüne göre
tasarlandığına dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, “Bu şekildeki eski
bina stokumuz da çoktur. Günümüzün koşullarında ise bu elektriksel yük çok
önemli ölçüde artan tüketim ile birlikte yükselmiş durumdadır. Örneğin 30 yıl
önce evlerimizde bir televizyon, bir buzdolabı bazen bir çamaşır makinası
varken, bugün birçok evde iki veya daha fazla televizyon, çamaşır makinasına ek
kurutucu makine, bulaşık makinası, derin dondurucu, mikrodalga fırın vb.
bulunmaktadır. Yani elektrikli eşyalarımız artarak elektrik tüketimimizi de artırmıştır.
Buna karşılık kullandığımız tesisatlar ise eski kapasitesine uygundur” diye
konuştu.
Elektriksel yükün artması tehlike oluşturuyor
Aynı durumun sanayide de geçerli olduğunu kaydeden Dr.
Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, “Bugün üretim miktarı arttıkça, elektrik tüketim
miktarı da artmaktadır. Elektriksel olarak yükün ve gücün artması tesisat
üzerindeki kabloların ısınmasına, ayrıca geçişlerdeki bağlantı noktalarında da
gevşemeler nedeniyle ark dediğimiz kıvılcımlar şeklinde atlamalara yol
açmaktadır. Bu arkların sıcaklıkları 700 oC’tan 1.500 oC’lara kadar ulaşmakta
bu da çevrede tutuşabilecek bir materyal bulduğunda yangın riskine yol açmaktadır”
uyarısında bulundu.
Seyyar uzatma kablolarına dikkat!
Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, “Sigortaların ve prizlerin
hatta fişlerin vidalar ile yapılan bağlantıları, buvat dediğimiz elektriksel
bağlantı ve köprüleme noktaları bu geçişlerde ve özellikle eski tesisatlardan
kaynaklı gevşemeler ve ark atlamaları ile bu riske daha fazla sahiptir” diye
konuştu.
Yangın risklerini önlemek için bu tavsiyelere dikkat!
“Bu elektriksel yangın riskini neredeyse tamamıyla kolay
şekilde önlemek elimizdedir” diyen Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, tavsiyelerini
şöyle sıraladı:
“Öncelikle mevcut tesisatlar yetkili bir elektrikçiye
periyodik olarak kontrol ettirilmelidir. Yangın açısından baktığımızda yaklaşık
70 -80 yıldır gelişmiş ülkelerde kullanılan uluslararası literatürde “Artık
Akım Cihazı veya Ark Hatası Devre Kesici“ olarak anılan günlük kullanımımızda
ise “Kaçak akım rölesi“ diye adlandırdığımız mucizevi bir elektronik otomatik
devre kesici bulunmaktadır. Bu, ark durumunda oluşacak elektriksel sinyal
değişimini algılayarak saniyenin onda biri kadar kısa sürede devreyi otomatik
olarak kesen bir cihazdır. Bu cihaz, İş
Güvenliği mevzuatları kapsamında yaklaşık 10 yıldır sanayide kullanılmaya
başlanmıştır. Bu cihazın kullanımını
yaygınlaştırılması, evsel kullanımda da zorunlu hale getirilecek mevzuat
anlamındaki adımların atılması ile yangın güvenliği önemli ölçüde
sağlanacaktır. Tüm binanın ana panosuna takılacak bir adet cihaz bu binadaki
her bölümleri veya daireleri koruyacak özelliktedir.”
Uzatma kabloları sabitlenmeli
Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, uzatma kablolarının sabit
hale getirilmesi, kanalların içinden geçirilerek mekanik etkilere karşı
korunmasının da başka basit bir önlem olduğunu belirterek “Kullandığımız
elektrik yükünü de prizler arası mümkün olduğunca eşit dağıtım yaparak
dengeleyebilir böylece bir noktaya çok yük bindirmemiş de oluruz” dedi.
Yılda bir kere yangın tatbikatı yapılmalı
“Elektrik yangınları sinsidir, basit önlemlerle üstesinden
gelinebilir” diyen Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, “Yangın çıktığında hazırlıklı
olmak için tatbikat yapılmalıdır. Yangın yönetmeliğinde bu tatbikatların
sıklığının bir seneyi aşmayacak şekilde yapılması zorunludur. Tatbikatlar ile
yangın anında nasıl davranılması gerektiğinin refleksi elde edilerek hızlı
müdahale ve tahliye can kaybı ve yaralanma olmaması ile en az zarar
amaçlanmaktadır. Bu tatbikatların hakkı ile yapılması senaryoların ileriki
yıllarda geliştirilmesi, yangın sistemlerinin çalışırlığının denetlenmesi ve
kontrolü önem arz eder” dedi.
Kapı kapatılarak yangın hapsedilmeli
Yangın çıktığında panik yapmadan yangından uzaklaşmak ve
çıkış noktalarından en güvenli ve kısa yol tercih edilerek tahliye etmek
gerektiğinin altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, “Yangını bazen bir
kapıyı bazen bir kapı kapatarak hapsetmek, içerideki sınırlı oksijen ile baş
başa bırakmak yangının yayılmasını önleyecektir. Yangın, havanın taşınımı ile
çok hızlı yayılır. Yayılım engellenirse tahliyeye ve müdahale edenlere hatta
itfaiyeye zaman kazandırır. İş yerlerinde müdahale ve tahliye ekipleri mevzuata
uygun şekilde kurulmalı ve bunlar da özel olarak eğitilmeli tatbikatlarda da
etkinliği denenmelidir. Yangın anında asansörler kullanılmaz. Zehirli duman ve
sıcak hava için baca görevi görürler ve çok insan maalesef buralarda can
vermiştir. Merdivenlerinde pozitif basınçlandırılması bu sıcak hava ve dumanın
buraya girememesi ve tahliye olanların can güvenliği için çok önemlidir” dedi.
Yanmayan malzeme kullanımı önemli
Binaların tasarımında ve inşasında yanmayan malzemeler
kullanmanın yangın güvenliğinde en önemli kriterlerden biri olduğunu belirten
Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, “Güzel görünüyor diye özellikle dış cephelerde;
alüminyum gibi yanıcı metallerden oluşan komposit donatılar kullanmak, yangın
güvenliğini zaafiyete düşürmektedir. Metal yangınları en zor müdahale edilen
yangınlardır. Alüminyum, zor yanıcı sınıfına girer ama yanabilir. Özellikle
elektrik arkının oluşturacağı ısı, bu metali tutuşturabilme yeteneğine
sahiptir” uyarısında bulundu.
Acil çıkış noktaları yangın anında çalışır durumda
tutulmalıdır
Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, sözlerini şöyle
tamamladı: “Binalarda, yönetmeliğe uygun
acil çıkış noktaları oluşturmak; bunları yangın anında çalışır durumda tutmak,
yine binaları yangın kompartımanları şeklinde tasarlamak, yangın kapıları
kullanmak, yangın alarm sistemleri ve teknolojik otomatik yangın söndürücüleri
ile donatmak ve her an aktif tutmak en önemli önlemlerdendir. Ayrıca, haberli
ve habersiz tatbikatları her yıl düzenli olarak uygun şekilde yapmak da yangın
güvenliği için gereklidir. Unutmayalım yangın en sık karşılaştığımız bir acil
durumdur, çoğu kez afet boyutuna ulaşmaktadır.”