Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Teklifi
getirenler sözlerinde durmadı, bu yüzden imzayı atmadık"
Her şeyden önce bu erteleme ilk defa böyle bir talep önümüze
gelmiyor. Daha önce de bu talep geldi ve bu ertelemeler yapıldı. Ne yazık ki
yüklenici firmalar maalesef buralardaki filtre çalışmalarını
gerçekleştirmediler ve şimdi yeniden tekrar bir süre uzatımı talebinde
bulunuyorlar. Biz tabi bir şeyde kararlılığımız var, Paris Sözleşmesi ile bir
süreci yaşadık yaşıyoruz. Orada da iklim değişikliği ile ilgili birçok teklif
geldi, fakat bu teklifi getirenler sözlerinde durmadılar, bu yüzden biz imzayı
atmadık. Böyle bir teklifi parlamentomuzdan geçiremeyiz dedik. ABD de bunu
imzalamış değil. Derdimiz yenilenebilir enerji konusunda bir defa havanın
kirletilmesine, insanımızın temiz havayı solumasına fırsat vermeyen bu tür
kuruluşları biz ila nihaye çalıştıramayız. Bu termik santralinin daha baştan
satışında filtre takılması kararı var. Siz çok daha fazla para kazanacaksınız
diye biz halkımızı zehirleyemeyiz.
Filtre teklifi
meclisten geçerken Ak Parti grubuna iletmiş miydiniz?
O dönemde de yine aynı şeyler gündemimizde oldu. Bunları hep
konuştuk. Kendileriyle görüşmelerimiz oldu. Eğer bu bacalara modern anlamda
filtreleri yerleştirmezseniz bu işin süresi hemen anında kısıtlanır. Verilen
sözler, biz de insanımızı düşünüyoruz vesaire ama ne yazık ki çevre noktasında
verdikleri sözleri tutmadılar. Yine kendileriyle görüştüğümüzde hala partikül
değerlerini düşürdük falan diyorlar, istediğin kadar düşürdüm de, halkım diyor
ki biz burada hava kirliliğinden zehirleniyoruz, bu noktada kararı verecek
halktır. Kendileri buna uymadılar, adil olarak bunu tekrar meclise göndermekten
başka adil olarak bir seçeneğim olamazdı. Bu bölgeye süratle bizim oraya
doğalgazı getirebiliriz ve buradaki enerji ihtiyacımızı gideririz.
Adil Öksüz
açıklaması: Gittiği ülkelerin yönetimleri tarafından koruma altında
(İçişleri Bakanı Soylu'nun Adil Öksüz açıklaması) Aslında bu
ifade bu haddini bilmez malum kişi, bu ülkeden kaçmıştır ama sürekli olarak ne
yazık ki gittiği ülkelerin yönetimleri tarafından koruma altında. Şu anda ona
benzer binlerce FETÖ'cü terörist buralarda yaşıyor. Biz bunların iadesini
istedik, adreslerini verdik. Maalesef bize bunları teslim etmediler. Şu anda
bununla ilgili böyle bir durum yok. İç İşleri Bakanlığımız yapılacak bir
operasyonla karga tulumba alır gelir mi onu da görürüz.
NATO’nun sağladığı güvenlik şemsiyesi bizim için çok önemli.
Ancak ittifakın bir yenilenme ihtiyacı içinde olduğu da açıktır. 2000’lerin
bakış açısıyla bugünü kavrayamayız. NATO’nun bilhassa terör örgütlerinden kaynaklanan
asimetrik tehditler karşısında çok daha kararlı, etkin davranması gerekiyor.
Günümüzün tehdit önceliklerine göre NATO’nun kendini güncellemesi açıktır. Zira
güvenliğin bölünmezliği, dayanışma ve beraberlik ruhu NATO ittifakını ayakta
tutan taşıyıcı sütunlardır.
"Ülkemiz NATO'nun vazgeçilmez bir ortağıdır"
Aynı şekilde NATO’nun caydırıcılığını azaltacak popülist
beyanlardan da uzak durulmalıdır. Alternatif aramak yerine NATO’yu daha güçlü
kılacak çalışmalar içinde olmalarını bekliyoruz. NATO’nun da hududu olan güney
sınırlarımızda ülkemizle beraber Avrupa’yı ve tüm müttefikleri etkileyen
hadiseler yaşanıyor. Terör çatışma ve bunların tetiklediği düzensiz göç
hareketleri Avrupa Atlantik coğrafyasının tamamında istikrarı tehdit ediyor.
Türkiye göç akınlarının önlenmesi bağlamında kritik roller üstlenen bir
ülkedir. Ülkemiz NATO’nun vazgeçilmez bir ortağıdır. Müttefiklerimizin bizimle
sergileyecekleri samimi dayanışma ittifakımızı zayıflatmaz, tam tersine
güçlendirir. Bu mesajımızı müttefiklerimize açıkça verecek, terör karşısında
ilkeli bir tavır göstermelerini kendilerinden isteyeceğiz.
"Amasız fakatsız
destek verilmesini istiyoruz"
Terörle mücadelesinde ülkemize amasız fakatsız destek verilmesini istiyoruz. Londra toplantısı ittifakın 2020’li yıllara kendini uyarlamasının da ilk adımı olacaktır. Bazı çevreler art niyetli şekilde ülkemizin NATO’ya mensubiyetini gölgelemeye çalışsalar da bizim duruşumuz ve yerimiz bellidir. Ülkemizle ilgili kötü niyetli tartışmaları dikkate almadık, almıyoruz. Gittiğimiz Londra’da bazı devlet başkanlarıyla da görüşmelerimiz olacak. Bugün Fransa ve Almanya liderleriyle beraber bir dörtlü zirve toplantısını yapacağız. Suriye ve Libya başta olmak üzere bölgesel konuları ele alacağız. Hem barış pınarında gelinen son durumu hem de Suriyeli sığınmacıların geri dönüşleriyle ilgili projelerimizi anlatma fırsatı bulacağız. Türkiye’nin PKK YPG ile mücadele kararlılığını en üst düzeyde ifade edeceğiz.