Davetlileri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırlamaktan
memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Biz külliye dediğimizde birileri
rahatsız oluyor. Külliyelerin temelinde halka hizmet anlayışı vardır.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de çalışma alanlarının yanı sıra kütüphanesi, kongre
merkezi, camisi ve diğer tüm birimleriyle her kesimden, her yaştan insanımıza
hizmet veriyor. Millet Kütüphanemiz gençlerimizin adeta ikinci evi gibi 24 saat
açık. Bu 24 saat içerisinde gelen öğrencilerimiz çay, simit, kek, bunun yanında
isterse kahve de bulabiliyor. Bunlar pek yaşanan olaylar değildi. Şu anda tüm
gençliğiyle haşr-ı cem olan bir iktidar var. Dün Pakistan Başbakanı buradaydı,
kendisine bulunduğumuz yerden gösterdim, 'gezmende fayda var.' Bugün orayı
gidip gezdiler.
Gezdikleri zaman buraya hayran kalıyorlar. Çünkü dünyada
bizim Millet Kütüphanesi'nin eşi benzeri neredeyse yok. Bununla rahatlıkla
iftihar edebiliriz. Önemli olan şu; birileri ne yapıyor değil, birilerinin
yaptığını geçebiliyor muyuz, bunları aşabiliyor muyuz. Müslüman Türk'e bu
yakışır, biz de bunu yapıyoruz" dedi.
"Bütün Batı'nın
ilmini alacaksın, ahlaksızlığını değil, ilmini alacaksın, ona da kendi mührünü
vuracaksın"
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin yapım aşamasından bahseden
Erdoğan, "Örneğin ben bu proje için birçok mimar arkadaşıma 'dünyayı
dolaşacaksınız, oralardan beğendiklerinizi alacaksınız, ondan sonra da
projelendirip bu külliyemize, milletin evini yapacağız' dedim. Sağolsunlar
dolaştılar, dünyanın dört bir yanına gittiler. Bütün Batı'nın ilmini alacaksın,
ahlaksızlığını değil, ilmini alacaksın, ona da kendi mührünü vuracaksın. Kongre
ve kültür merkezimiz Ankara'nın en önemli toplantılarına ev sahipliği yapıyor.
İstanbul'da Rami Kışla'mız vardı. Bu tarihi kışlamızı aynen burası gibi bir
kongre merkezinin dışında, orayı da kütüphaneye çeviriyoruz. İnşallah orası da
bu yıl sonu veya önümüzdeki yıl başı gibi bitecek. Orada da yine öğrencilerimiz
24 saat gelip rahatlıkla derslerini çalışacaklar, oturacaklar. Kendilerine
devlet ikramlarını yapacak. İkram izzet ile buralarda vakitlerini
değerlendirmiş olacaklar. Sergi salonumuz, yine kendi alanında ülkemizin en iyi
etkinlik alanı. Millet Camimiz Beştepe'den Ankara'yı günde beş vakit selamlayan
abide bir eser. Asırlarca ilim ve gönül dünyamızı aydınlatacak, insanımıza
hizmet verecek bu eserlerden kim rahatsız olabilir ki? Aksi yönde tepki
gösterenler aslında kendi ülkelerinin ve milletlerinin medeniyet mirasının
zenginleşmesinden rahatsızlık duyuyorlar" açıklamasında bulundu.
"Birilerinin
Neil Armstrong'u varsa bizim de Ayşe'miz, Fatma'mız, Ahmet'imiz var"
"Biz ne yapıyorsak milletimiz için özellikle de
çocuklarımız için, gençlerimiz için yapıyoruz. Sizler bu ülkenin geleceğisiniz,
umudunuz" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz gençlerimizi nasıl okumaya, araştırmaya,
tefekküre, üretmeye teşvik ederiz bunun derdindeyiz. Evlatlarımıza,
kendilerine, ailelerine, milletine, devletine en ideal hizmetleri verebilmesi
için ne gerekiyorsa onu sağlamanın peşindeyiz. Bugün ödül töreninde bir arada
olduğumuz lise öğrencileri araştırma projeleri yarışması işte bu çabanın
ürünlerinden biridir. İçinizden birileri inşallah uzaya gidecek mi? İnşallah
birilerinin Neil Armstrong'u varsa bizim de Ayşe'miz, Fatma'mız, Ahmet'imiz
var. Bize düşen bunun altyapısını yapmak, yaptık. Şimdi de inşallah hazırlıklar
devam ediyor. Bir an önce bunu da başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız,
TÜBİTAK olmak üzere bu çalışma devam ediyor. Yıllar içerisinde gelişen,
büyüyen, öğrencilerimiz için büyük bir teşvik kaynağı haline gelen yarışmamızın
53. ödül töreninde sizlerle olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum."
"Siyasi hayatım
boyunca hep gençlerimizin önünü açmanın, onları desteklemenin mücadelesini
verdim"
Ödülleri takdim edilen gençlerin araştırma projelerinin
külliyenin sergi salonunda sergilendiğini kaydeden Erdoğan, "Bu sergiye de
coşkulu bir katılım olduğunu biliyorum. Şimdi burada kongre ve kültür
merkezimizde ödüllerini vereceğimiz gençlerimizin her birini ve öğretmenlerini
özellikle tebrik ediyorum. Biz sık sık şu soruyla karşı karşıya kalıyoruz;
'Cumhurbaşkanım siz yorulmuyor musunuz?' Öyle soruyorlar. Ben de diyorum ki
gençlerle yol yürüyen, gençlerle birlikte mücadele veren insan yorulur mu?
Enerjiyi sizden alıyorum, aldığım enerjiyi de eserlere vermem lazım. Biz
milletimize deruni ve samimi bir aşkla hizmet ettiğimiz için yorulmuyoruz.
Siyasi hayatım boyunca hep gençlerimizin önünü açmanın, onları desteklemenin
mücadelesini verdim" ifadelerini kullandı.
"Genç
kızlarımızın eğitim hakları başörtüsü bahanesiyle engellenerek ayrımcılık
yapıldı"
Bu ülkede darbelerin sadece siyaset kurumuna, milli iradeye
yapılmadığını söyleyen Erdoğan, darbelerin asıl yıkıcı etkisinin eğitim başta
olmak üzere gençlerin geleceğini şekillendiren alanlarda görüldüğünü ifade
etti. Mesleki eğitimin önü kesilerek gençlerin geleceğinin karartıldığını dile
getiren Erdoğan, "Genç kızlarımızın eğitim hakları başörtüsü bahanesiyle
engellenerek ayrımcılık yapıldı. Yükseköğretim imkanı sanki bir hak değil de
imtiyaz gibiymiş dar tutularak pırlanta gibi gençlerimizle hayallerinin arasına
girildi. Spordan teknolojiye, kültür sanata kadar her alanda gençlerimizin
umutlarını törpüleyecek ihmaller sergilendi. Bakmayın siz bugün gençlerimiz
için üzülüyormuş gibi yapanlara, bakmayın siz gençlerimizin hayallerini,
umutlarını istismar edenlere. Biz bunların cemaziyülevvelini iyi biliriz.
Bunlar görünüşte 'mış' gibi yaparlar, kafalarının arkasında ise kırk tilkiyi
kuyruklarını birbirine değdirmeden dolaştırırlar. Bizim neslimiz bunların
hepsini bizzat yaşadı. Şahit oldu. Sizler de internet kaynaklarını inceleyerek
geçmişte gençlerimize hangi haksızlıkların yapıldığını tek tek görebilirsiniz.
Şimdi hukuk nutku atanlar, hukuktan dem vuranlar geçmişte uygulanan baskılara,
zulme, ayrımcılara ses çıkartmamış, hatta bizzat taraf tutmuştur. Bu ülkenin
başbakanının düzmece mahkeme kararlarıyla idamına alkış tutanların hukukun
lafını etmeye bile hakları yoktur" dedi.
"Bu ülkede bir
daha Boraltan Köprüsü olsun istemiyoruz"
Erdoğan, "Gençler Adnan Menderes'ten, Fatin Rüştü
Zorlu'dan, Hasan Polatkan'dan bahsediyor. Bu insanlar devleti yöneten
büyüklerimizdi. Ama bunlar maalesef işte o malum zihniyet tarafından idam
edildiler. Şimdi özgürlük narası atanlar geçmişte insanlarımızın en temel
haklarının bile elinden alınmasına ses çıkartmamışlar, hatta teşvik
etmişlerdir. Gençler, Boraltan Köprüsü hadisesini bilmiyorum bilir misiniz.
Meşhur Boraltan Köprüsü'nde askerlerimiz ne yazık ki düşmanın eline bırakılmış.
O askerlerimiz o dönemin yönetimine aynen dönerek şu ifadeyi söylemişlerdir,
'Bizi düşmana teslim etmeyin, bizi siz öldürün.' Maalesef düşmana teslim
ettiler. İşte o zamanki bizim Mehmetlerimiz düşman tarafından şehit edildi. Bu
ülke bunları yaşadı. Biz bunların bir daha yaşanmasını asla istemiyoruz. Bu
ülkede bir daha Boraltan Köprüsü olsun istemiyoruz" dedi.
"Eğitimin her
alanında ülkemizde tarihi dönüşümlere imza attık"
Terörle mücadeledeki kararlılığa vurgu yapan Erdoğan,
"Nasıl şimdi teröristlerin inlerine girip onları gömüyorsak gömmeye de
devam edeceğiz. Şehitlerimiz var, evet ama şehitlerimizin 10 kat, 15 kat , 20
kat evelallah öldürülen teröristler var. Cuntacılar karşısında el pençe divan
duran siyasetçileri, bürokratları, hukukçuları unutmadık. Biz çocuklarımız aynı
sıkıntıları çekmesin diye 20 yıldır her alanda ülkemize çağ atlatacak eserler
ve hizmetler veriyoruz. İşte göreve geldiğimizde Türkiye'de 76 üniversitemiz
vardı, şimdi 207 üniversitemiz var. Şimdi 81 vilayetimizin tamamında üniversite
var. İlim noktasında şu anda çok daha farklı, bu noktada başarı oranı yüksek
neticeler alıyoruz. Gençlerimiz, sadece eğitimlerine, sadece fiziki ve zihni
gelişimlerine odaklanabilsin diye her türlü yatırımı yapıyoruz, yapacağız.
Araştırma desteklerinden bilim desteklerine, burslardan festivallere kadar
gençlerimizi araştırmaya ısındıracak her adımı atıyoruz. Daha geçtiğimiz hafta
TEKNOFEST Azerbaycan'daydık. Gençlerimizin neler yapabildiğine bir kere daha
şahit olduk. İnşallah bu senen TEKNOFEST'i Samsun'da gerçekleştireceğiz.
Eğitimin her alanında ülkemizde tarihi dönüşümlere imza attık" açıklamasında
bulundu.
Geçmişte eğitimde yaşanan sorunları anımsatan Erdoğan, ”Bu
nesil bunları yaşamasın dedik. Kitaplarınızı sıralarınızın üzerine koyalım ve
eğitim öğretim yılı başlarken yavrularımız bütün kitaplarını sıranın üzerinde
görsünler. Bu nesi, bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamasın istiyoruz.
Yaşamasın ki biz sadece şunu bekleyelim. Çocuklar, iyi okuyun, düşünün,
uygulayın, neticeyi de alın” dedi.
Şu ana kadar yaklaşık 4 milyar kitabın ücretsiz
dağıtıldığını söyleyen Erdoğan, bu dönem başında yardımcı kaynakların da
ücretsiz olduğunu anımsattı. Erdoğan, "Ücretsiz dağıttığımız ders
kitaplarıyla birlikte yardımcı kaynaklarımızı da öğrencilerimize ulaştıracağız.
Sene sonuna kadar 100 milyon yardımcı kaynağı öğrencilerimize teslim ediyoruz.
Bu yeni uygulamanın ülkemize, öğrencilerimize, öğretmenlerimize hayırlı
olmasını diliyorum" diye konuştu.
Okul kütüphanelerinde kitap sayısının 28 milyondan 60
milyona yükseltildiğini söyleyen Erdoğan, yıl sonu itibarıyla bu sayının 100
milyona çıkarılacağını kaydetti. Bilim ve sanat ve sanat merkezi sayısının
355‘e yükseldiğini söyleyen Erdoğan, "Bu sene bir ilki daha
gerçekleştirerek bilim ve sanat merkezlerimizde tüm öğrencilerimiz için yaz
okulu dönemini başlatıyoruz. İsteyen öğrencimiz, istedikleri yerlerde bu uygulamadan
yararlanabilecek. Türkiye'nin dört bir tarafına yaydığımız dene yap teknoloji
atölyelerimiz var. Bu atölyelerde geleceğin teknolojilerine şimdiden
hazırlanmanız için uygulamalı eğitimler veriliyor. Gençlerimiz yarışlara
hazırlanıyor. Atölye sayımız Türkiye genelinde 66'ya yükselmiş durumda. Artık
yazılım tüm sektörlerin odağında yer almaya başladı. Yeni nesil yazılım
okulları ve bu alana yönelen gençlerimize sağladığımız birçok imkanla adeta bir
yazılımcı ordusu kuruyoruz. 7 bilim merkezimiz faaliyet gösteriyor. Diğer bilim
merkezleri ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Fikrim var diyen gençlerimize
bireysel genç girişimci programıyla karşılıksız verdiğimiz teşvikimizi 200 bin
liradan 450 bin liraya çıkardık" ifadelerini kullandı.
Girişimci gençler sayesinde stajyer araştırmacı burs
programıyla araştırma yapmak isteyen gençlerin desteklendiğini ifade eden
Erdoğan, "Yetişmiş insan kaynağımızı güçlendiriyoruz. Sanayide ihtiyaç
duyulan doktoralı insan kaynağı sayımızı artırmak için teşvikler veriyoruz. Lisans,
yüksek lisans ve doktora, doktora sonrası araştırma dahil olmak üzere birçok
programla gençlerimizin yanında oluyoruz, olacağız. Bunlar saymakla bitecek
gibi değil. Özetle anaokulundan yükseköğretime sonrasında iş hayatınıza kadar
devletin tüm imkanıyla gençlerimizin yanındayız. Karakteri güçlü, ahlakı
kuvvetli, zekası, keskin, fazilet ve bilgiyle donanmış Asımın nesli gibi bir
gençlik için ülkenin tüm kaynaklarını seferber ediyoruz. Türkiye, sizin
omuzlarınızda yükselerek 2052 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirecek. Milli
teknoloji hamlesini sizlerle birlikte başarıya ulaştıracağız. Bunun için
Teknopark sayısını 5'ten 92'ye çıkardık.
Bunun için milli gelir içindeki harcama payını yüzde bir
üzerine çıkararak araştırma geliştirme kültürünü güçlendirdik. Türkiye ilk
çeyrekte bu yıl yüzde 7.3 büyüme kaydetti. İhracatımızın her ay rekor kırıyor
olması bundan. İstihdam artıyor. Bu rakamlar araştırma geliştirme yapan,
teknoloji sevdalısı gençlerimizle daha da yukarılara çıkacak. Uluslararası
bilim olimpiyatlarında ülkemizi temsil eden gençlerimiz son yıllarda gösterdiği
üstün başarılarla bizleri gururlandırıyor. Yarışmalarda dereceye giren
öğrencilerimiz maddi ödül yanında üniversite sınavlarında da avantaja sahip
oluyor. Ayrıca bu gençlerimiz ülkemizi uluslararası arenada da temsil edecek.
Bundan daha büyük gurur var mı. 2023 yılında biliyorsunuz bir Türk vatandaşını
bilim misyonuyla uzaya göndereceğimizi ilan etmiştik" dedi.
"Bunlar uzaya
insan ya da roket göndermeyi bırakın, gökyüzüne kağıttan uçak bile fırlatamaz"
Türkiye'nin uzay yarışında dünyadaki yerini alacağını
söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Başvuranların yapıldığı web sitesi 5 milyondan fazla
görüntüleme alırken, 35 bin kişi de sisteme kaydoldu. Başvurular 23 Haziran
akşamına kadar devam edecek. Uzay misyonunu küçümseyenlere, aklınca alay
edenlere de rastlıyoruz. Hatta biri çıkmış 'Her şey bitti şimdi sıra uzaya mı
geldi' diyor. Bunların böyle işlere vizyonu yetmez. Bunlar uzaya insan ya da
roket göndermeyi bırakın, gökyüzüne kağıttan uçak bile fırlatamaz. Çünkü bunlar
dün insansız hava araçlarıyla da alay ediyorlardı. Şimdi bizim insansız hava
aracımız var mı, var. Bizim SİHA'larımız var mı, var. AKINCI'mız var mı, var.
Şu anda üretime yetiştiremiyorlar. Öyle bir durumdayız. Bunların mühimmatları
itibarı ile artık bunların mühimmatını da biz yapıyoruz" dedi.
Türkiye'nin savunma sanayinde yerlilik oranının yüzde 80
olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Göreve geldiğimizde Türkiye'nin savunma
sanayiinde oranı yüzde 20 yerliydi. Şimdi yüzde 80 yerli. Yoksa, gideceksin
birlerinin kapısına bana insansız hava aracı verir misin? Daha başbakan
olmamıştım Amerika seyahatinde o zamanki Amerikan Başkanı Bush ile görüştüm,
'Biz terörle mücadele ediyoruz. Siz bize dron verecektiniz vermiyorsunuz.' Ona
da o zaman 'Niye vermiyorsunuz' sözümüz var. NATO'da beraberiz talimatı verdi.
O zaman dron verdiler ama onunla ancak koordinatları tespit
edilir. Sağolsun BAYKAR o günden sonra başladı çalışmaya İHA‘yı, ardından
yetmez dedi. Rahmetli Özdemir Bey, SİHA'yı ailece, şimdi şimdi de AKINCI'yı
ürettiler. Bu üretim devam ediyor. Artık biz bize çalışıyoruz. Türk'ün gücü
buradan geliyor. Şimdi uzay mı kaldı diyenlere; evet bunlar ne haberleşmeden
anlarlar, ne uzaydan anlarlar. Bunların böyle bir derdi de yok. Olsaydı bugüne
kadar bir şeyler yaparlardı. Bir uzay yarışında neler yapılabileceğini inşallah
ortaya koyuyoruz. Sevgili gençler biz uzay yarışında olacağız hem de en ön
saflarda olacağız. Belki göndereceğimiz evladımız bu salonda. Uzay dönüşünde
onu karşılamaya gideceğiz. Bu yarışı da öyle köhnemiş, ilkel, müptezel,
zihniyetlerle değil sizler gibi gözü uzayda olan pırıl pırıl gençlerimizle
TEKNOFEST kuşağı ile kazanacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, konuşmasının ardından Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Final Yarışması ödüllerini takdim etti.