Aydın'da ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma
ile sahtecilik suçlamasıyla açılan ve FETÖ'nün sözde 'belediyeler imamı' olduğu
iddia edilen Erkan Karaarslan'ın bir numaralı sanık olduğu davanın dünkü
duruşması şok iddialara sahne oldu. Tutuklu bulunduğu Ankara'dan Aydın'a
getirilen ve hakim karşısına çıkarılan Karaaraslan, verdiği ifade de
"Özlem Çerçioğlu ve Ekrem İmamoğlu hakkında beyanda bulun, hemen tahliye
ol dediler" ifadesini verdi.
Maliye Hazinesi ile Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığının “edimin ifasına fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, kamu kurum veya kuruluşları ihalesine fesat karıştırma ve resmi evrakta sahtecilik” iddialarıyla açılan ve FETÖ'den tutuklu Erkan Karaarslan'ın bir numaralı sanık olduğu davanın 3. duruşması Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
İşte sanık Erkan Karaaslan'ın o şok ifadesi:
"14.03.2019 tarihinde avukat görüşü adı altında
cezaevinde beni görüşmeye çıkarttılar. Bu görüşmeye çıkartmadan önce psikoloğa
götürdüler. Bir baskı olup olmadığını sordular, Bir baskı olmadığına dair
beyanda bulundum. Avukat görüşüne girdiğimde ceza evinde girmesi mümkün olmayan
Aydın ilinde gazetecilik yapan Serhan Seyhan isimli gazeteciyi gördüm, bu kişi
avukat değildir. 14.03.2019 tarihlikendisinin bana yaptığı görüşmede başta
Özlem Çerçioğlu ve Ekrem İmamoğlu hakkında CHP başkanları hakkında beyanda
bulunmam halinde o gün itibariyle tahliye olacağımı, bu duruşma dahil başka
duruşmalarda da tahliye olacağımı, aksi takdirde hüküm giyeceğimi bana beyan
etmiştir. Bu görüşmenin ardından yargılanmamın belediye başkanları ile
ilgisinin olmadığı söyledi. Kendisine faks göndereceğini belirttim. 15.03.2019
tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcısı beni odasına davet etti. Çektiğim faksın
devlet kurumlarından çıkmasının mümkün olmadığını, istediğim kişi ile beni
görüştürebileceğini söyledi. Tutanaklara ismini geçmesini istemediğim bakanlar
bana ve aileme ulaşarak belediye başkanları aleyhinde beyanlarda bulunmamı
istediler. Davalardan beraat etmemi ve tahliye olmamı da bu beyanlar ile
ilişkili olacağını söylediler. Bu süreç devam etmiştir. 18-19-20-27 Mart'ta
cezaevine talebim olmaksızın gelenler olmuştur. Bunlarla ilgili Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığına başvuru yaptım" dedi.
Şok iddiaları ile gündemi değiştiren davanın bir sonraki duruşması ise Eylül ayında yapılacak.