Suriye'de iç savaşın 8. yılı, zorunlu göç ve tehcirlerle
hafızalara kazındı.
Başkent Şam'da muhaliflerin kontrolündeki bölgeler, ülkenin
orta kesimindeki Humus ve güneyindeki Dera ile Kuneytra illeri, Astana
anlaşmaları kapsamında "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan edilmelerine
rağmen, abluka, saldırı ve tehcir yoluyla rejimin eline geçti.
Söz konusu bölgelerde rejimle uzlaşarak kalmayı kabul etmeyenler,
ülkenin kuzeyinde, derme çatma çadırlardan ibaret sığınmacı kamplarına
yerleştirildi.
Bu sivillerin yardımına koşan "Suriye Müdahale
Koordinatörleri" adlı yerel çatı sivil toplum kuruluşunun verilerine göre,
rejim ve destekçileri, ele geçirdikleri bölgelerden 14 Mart-31 Temmuz'da çoğu
sivil, 128 bin 926 kişiyi zorla göç ettirdi.
En büyük tehcir Şam'da yaşandı
Bu yıla damga vuran zorunlu tahliyeler ilk olarak Şam'ın
Doğu Guta ve Doğu Kalamun bölgeleri ile güneyindeki Yermük Kampı, Kadem, Yelde,
Bebille ve Beyt Sahim yerleşimlerinden 14 Mart-10 Mayıs'ta gerçekleşti.
Rejime karşı direnişin sembolü haline gelen Doğu Guta ve
Lübnan sınırındaki Doğu Kalamun'dan 73 bin 964 kişi, İdlib ve Halep illerinde
muhaliflerin kontrolündeki güvenli bölgelere zorunlu olarak tahliye edildi.
Yermük Kampı'nda muhaliflerin kontrolündeki Yelde, Bebbile
ve Beyt Sahim yerleşimlerinden ise 9 bin 250 kişi İdlib'e götürüldü.
Böylece Şam'da muhaliflerin kontrolündeki bölgelerden toplam
83 bin 214 kişi zorunlu göçe maruz kalmış oldu.
Humus'tan 12 günde 35 binden fazla kişi göç ettirildi
Şam'daki zorunlu tahliyelerin tamamlanmasının ardından rejim
ve destekçilerinin yeni hedefi ülkenin orta kesimindeki Humus ili olmuştu.
Humus'un kuzey kırsalında rejim ve destekçilerinin ablukasındaki
bölgelerden zorunlu tahliyeler kapsamında 07-18 Mayıs'ta 35 bin 648 kişi İdlib
ve Halep'teki muhaliflerin bölgelerine yerleştirildi.
Ülkenin güneyinde 10 binden fazla kişi yerinden edildi
Ülkenin güneyindeki Dera ve Kuneytra illeri de bu yıl zorunlu
tahliyelerin ardından rejimin kontrolüne girdi.
Dera ve Kuneytra'da rejim ve muhaliflerin vardığı mutabakat
sonucu rejimle uzlaşmayı kabul etmeyen askeri muhalifler ve siviller, 2 hafta
süren tahliyelerin ardından ülkenin kuzeyine göç etmek zorunda kaldı.
Zorunlu tahliye anlaşması sonucu 15-31 Temmuz'da yapılan
tahliyelerle 10 bin 64 kişi yerinden edildi.
Rejim dönüşleri engelliyor
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine göre, iç
savaşta 6,6 milyon kişi ülke içinde yerinden edildi, 5,6 milyon kişi ise
mülteci konumuna düştü.
Bu durumu fırsata çevirmek isteyen Esed rejimi, göç
ettirdiği milyonlarca kişinin vatanlarıyla bağını kopararak dönüşleri
engellemeye çalışıyor.
Rejim bu kapsamda yerinden ettiklerinin geride bıraktıkları
mallarına el koyuyor veya yıkıyor.
İllegal eylemlerine kılıf bulmak için harekete geçen rejim,
nisan ayında çıkardığı ve "10 numaralı" olarak bilinen yasa ile mal
varlıklarını bir yıl içerisinde beyan etmeyenlerin evleri, iş yerleri veya
arsalarının kamulaştırılmasının yolunu açtı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 16 Ekim'deki açıklamasında, başkent Şam'ın Kabun Mahallesi'nin uydu görüntülerini inceleyerek rejimin mülkleri ihtarsız, tazminatsız ya da herhangi bir çözüm sunmadan yıktığını gözlemlediklerini kaydetmişti.