Başkentte bir hastanede doktor olarak görev yapan Filiz Y.K,
meslektaşı ve 5 yıllık eşi İ.K'nin kendisini darbettiği ve şiddet uyguladığı
iddiasıyla 29 Nisan'da Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda
bulundu.
Müşteki Filiz Y.K, savcılıktaki ifadesinde, çocuklarıyla
ailecek gittikleri kayınvalidesinin evinde tartışmaya başladıklarını ve gün
içinde eşi agresif davrandığından evlerine gitmemek için uzun süre dışarıda
zaman geçirdiklerini, evlerine döndüklerinde İ.K'nin agresif davranışlarını
sürdürdüğünü iddia etti.
Filiz Y.K, yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı:
"Kızımı yatırdıktan sonra eşim ve oğlumun yanına
gittim. Oğlum tek başına oyun oynarken eşim yanında oturuyordu. Oğluma yemek
yedirmek için mutfağa geçtik. Eşim de 'Ben uyuyacağım.' diyerek oturma odasına
geçti. Bir süre sonra oğlum içeri koşarak babasını uyandırmak istedi. Uyanınca
oğlumu itti. Eşim kalktığında hala gergindi. Ben de 'Bir cumartesi pazarımız
var, zehretmeyelim' dedim. 'Sen zehrediyorsun' diyerek yüzüme tokat atmaya
başladı. 'Ben ne yaptım?' dedim, 'Ben sana ne yaptığını göstereceğim' diyerek
önce yüzüme bir yumruk attı, sonra yere yatırıp üstüme oturdu, yandan yüzümü
yumruklamaya başladı.
Oğlum bizi izliyordu. O gürültüye kızım ağlayarak uyandı.
Beni bıraktı, yatak odasına giderek ağlayan kızımı kucağıma aldım. 'Seninle
işimiz bitmedi.' diyerek, kızımı kucağımdan zorla aldı, kızımı tartaklayarak
yere koydu. Tekrar dövmeye başladı. Boğazımı sıktı. Daha sonra kafamı şifonyer
ile yatağın arasına sıkıştırdı. 'Nefes alamıyorum, boğuluyorum, lütfen yapma,
beni bırak' dememe rağmen şiddetle yumruklamaya devam etti. Kendimi kurtarmak
için eşimin bileklerini ısırdım. Eşim hem beni dövüyordu hem de ısırdığım yerlerin
resmini çekiyordu.
4,5 yaşındaki oğlum, 'Baba, annemi dövme' diyerek babasına
tekme attı. Bağırıp oğlumu tartakladı. Bir ara camı açtım, 'İmdat' diye
bağırdım ama kimseye sesimi duyuramadım. Bu olaylar 3 saat boyunca sürdü."
Bir süre sonra eşinin odadan ayrılıp mutfaktan elinde
bıçakla döndüğünü öne süren Filiz Y.K, "Elindeki bıçağı göstererek bana
'Öldüreceğim, seni yaşatmayacağım' diyerek tehdit etti. Telefonumu alıp polisi
aramama engel oldu. Daha sonra ailem eve geldi, 112 Acil ekipleriyle hastaneye
gittik." dedi.
Suçlamaları kabul etmedi
Eşini darbettiği öne sürülen İ.K. de ifadesinde olay günü
ailesine gittiklerini, eşiyle orada tartıştıklarını, daha sonra çocuklarla
tiyatroya gittiklerini, ardından eve döndüklerinde odada istirahat halindeyken
müşteki Filiz Y.K'nin "Çocukla oynasana. Bıktım senin annenden, beni
rahatsız ediyor." diye bağırdığını iddia etti.
Eşinin kendisine tokat attığını ve kolunu ısırdığını öne
süren İ.K, "Ben de can havliyle kendisine bir kez vurdum. Aramızda
karşılıklı arbede yaşandı." beyanında bulundu.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca, İ.K hakkında
"hakaret", "kasten yaralama" ve "silahlı tehdit"
suçlarından iddianame hazırlandı.
Savcılık aşamasının ardından Ankara Batı 7. Asliye Ceza
Mahkemesinde görülen karar duruşmasında sanık İ.K, Filiz Y.K. ile taraf
avukatları hazır bulundu.
Filiz Y.K, eşinin kendisine şiddet uyguladığının, yüzünde
kırıklar olduğunun Adli Tıp raporuyla sabit olduğunu belirterek, sanığın
cezalandırılmasını talep etti.
Sanık İ.K, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek eşinin
de kendisini darbettiğini ileri sürdü ve beraat talebinde bulundu.
Sanık avukatı ise müvekkili ile müştekinin davaya konu olay
sonrasında ayrı yaşamaya başladıklarını ve devam eden boşanma davalarının
olduğunu söyledi.
Dosyaya sunulan müştekinin yaralanmasına ilişkin fotoğraflar
üzerinde oynama yapılma ihtimali olduğunu savunan avukat, müvekkilinin de
olayda yaralandığını belirtti.
Sanık avukatı, eylemin karşılıklı olduğunu savunarak haksız
tahrik indirimi uygulanmasını talep etti.
Mahkeme "takdiri indirim" uyguladı
Kararını açıklayan mahkeme, eşini silahla tehdit edip
hakaret suçunu işlediğine dair kesin ve şüpheden uzak delil elde edemediğinden
sanığın bu suçlardan beraatine karar verdi.
Sanığın, eşini kasten yaraladığının sabit olduğu ve bu eylem
sonucunda müştekinin vücudunda kemik kırığı meydana geldiği belirtilen kararda,
İ.K'nin 1 yıl 9 ay 18 gün hapisle cezalandırıldığı kaydedildi.
Sanığın eylemi "haksız tahrik" altında
gerçekleştirdiğini tespit eden mahkeme, cezasını 1 yıl 4 ay 6 güne düşürdü.
Cezanın sanığın geleceği üzerindeki etkilerini de dikkate alan mahkeme, "takdir indirimi" uygulayarak cezayı 1 yıl 1 ay 15 güne indirdi ve hükmün açıklanmasını geri bıraktı.