10 Mayıs tarihinde, Sağlık Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nca birlikte değerlendirilerek, müzik yayın saati gece 01:00’e kadar
uzatıldı. Konu ile ilgili açıklama yapan İZOBDER Başkanı Adnan Bulu, “Pandemi
önlemlerinin sağlık kuruluşları ve toplu taşıma dışında tamamen kaldırıldığı
dönemde, müzik kısıtlamaları da pandemi önlemi olmaktan çıkarak sadece halkın
huzur ve sükunu ile kamu istirahatı açısından değerlendirilmeye başlandı” dedi.
“Saat değil, desibel
sınırı önemli”
Etkinlik sektörü temsilcileri olarak, müzik yayın saatini
esneten yeni yaklaşımı sektör için olumlu bir adım olarak görmekle birlikte,
ses izolasyonunun sağlandığı tüm kapalı alanlarda pandemi öncesi uygulamalara
dönülerek kısıtlamanın kalkmasını beklediklerini söyleyen Bulu, “Sektörümüzün
beklentisi, sese hassas olmayan bölgeler ile az hassas olan bölgelerin açık ve
yarı açık alanlarında ise belirlenen desibel sınırlarına uyularak müzik yayın
saatinin ilgili işletmenin ruhsatında müsaade ettiği pandemi öncesi saat sınırına
getirilmesi yönünde” dedi.
Esneme pandemi
mağduru sektörü rahatlatacak
Getirilen esnemenin yaklaşan yaz mevsimi ve beraberindeki turizm hareketliliğine bağlı olarak uzatılmasına dair taleplerin dikkate alınarak gerçekleştirildiğini anladıklarını ifade eden Bulu şunları söyledi: “Turizm sektörünün beklentisini karşıladığı düşünülen yaklaşımın, 1 milyon kişiye istihdam sağlayan etkinlik sektörünün ihtiyaç ve beklentilerini de dikkate alınarak tekrar değerlendirilmesini talep ediyoruz. Alınacak kararların merkezi idare yerine yerel yönetimlerce belirlenmesinin bölgesel hassasiyetlerin değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınabilmesi bakımından daha yararlı olacağını düşünüyoruz. Etkinlik sektörünün İzmir’deki temsilcileri olarak, halkımızın huzuru ve kamu istirahatine duyduğumuz saygı ve belirlenen kurallar çerçevesinde hareket edeceğimizin güvencesiyle bu konuda zarar oluşmayacağına inandığımız alanlardaki faaliyetlerimizin genişlemesiyle, pandemi sürecinde en fazla zarar gören sektörlerin yaralarını daha hızlı saracağına inanıyoruz.”