Akçakale'de Suriye sınırına sıfır noktasında, bir televizyon
kanalının yayınına katılan Feyzioğlu, Türkiye'yi yanlızlaştırmak isteyen güçlerin
Suriye'deki kurguyu oluşturduğunu belirterek, "Hep birlikte olmak
zorundayız, çatlak sesleri çıkartmayacağız. Fransa, eğer komşusunun dörtte
birini işgal etmiş bir terör örgütünün saldırısı altında olsaydı Fransa bununla
tek vücut olarak mücadele ederdi. Bugün duanla, yüreğinle, yeri gelir fiziken
burada olma zamanıdır. Bugün dünyanın en temiz en namuslu askerlerinden oluşan
bu kutsal orduyu müdafaa zamanıdır. Dün canlı yayındaydım bir anda kesildi, bir
baktım gazeteciler saldırıya uğradı. O çok bilmişler, Türkiye'ye 'siz insanlık
suçu işliyorsunuz' diyenler, hiç açıp okumadılar. Okudular da işlerine gelmedi,
dünyanın neresinde böyle çatışma bölgelerinde gazetecilere ateş edilebilir. Şu
saate kadar baktım dünya basınında yok, sanki olmadı böyle bir şey..."
diye konuştu. Feyzioğlu, gazetecilere yapılan saldırıyı görmezden gelen yabancı
basını da kınadı.
ARAP BİRLİĞİ SENİN ÜYE ÜLKEN İŞGAL ALTINDA
Arap Birliği'nin yaptığı açıklamayı da eleştiren Feyzioğlu, "Dün Arap Birliği açıklama yapmış, ben buradan cevap vereceğim, Eyy Arap Birliği, senin adında Arap Cumhuriyeti olan bir devlet, Suriye'nin dörtte birini PKK işgal etmiş, üstelik bunlar Arap da değil. İşgal altındaki bir üyenin topraklarının bütünlüğünü sağlamak, iç barışı korumak için biz operasyon yapıyoruz, sen bize saldırıyorsun. Neden çükü Mısır başını çekiyor Suudi Arabisten başı çekiyor, çünkü onlar Amerika'ya bağlı hareket ediyorlar ve İsrail'den talimat alıyorlar.
Biz 4 milyon sığınmacıyı içeriye almışız, tüm zorluğa rağmen... Uluslararası Af Örgütü, YPG demogratik yapıyı değiştiriyor, köyleri kovuyor yada nüfus kayıtlarını yakıyor, bu bir insanlığa karşı suçtur' diyor.
Şimdi biz onlara karşı burada mücadele ediyoruz. Suriye'nin dörtte birini işgal etmiş terör örgütüne karşı burada mücadele ediyoruz. Bir silahlı örgüt eğer havan toplarını füze bataryalarını, keskin nişancıların okulların içine kurar, kendi etrafına sivilleri yayarsa, saldırıya uğrayan taraf o saldırganı bertaraf ederken sivillere zarar vermek zorunda kalırsa, uluslararası hukuk bunu kabul edilebilir bir zayiat olarak görüyor.
TÜRK ASKERİ ÇOK MERHAMETLİ ÇOK NAMUSLU
Ama hemen arkasından ekliyorum, Türk askeri o kadar nanuslu ve dünyanın görmediği kadar yüksek bir ahlakla bir saniyede yok edebileceği bir hedefi çocuklar, kadınlar, hastanede yatanlar zarar görmesin diye karadan ilerleyerek, komandoları ile çatışarak yok etmeye çalışıyor. Oysa bunu bir uçakla saniyeler içinde yapabilir.
Sayın Cumhurbaşkanı askeri anlamda bizi belki biraz sıkıntıya soksa bile önceden bir gece ansızın gelebiliriz dedi. Neden dedi, siviller bölgeyi terk etsinler diye" konuştu.
KOŞULSUZ DESTEK ŞART
Feyzioğlu, Türk askerine koşulsuz destek verilmesini de belirterek, "Koşulsuz bir şekilde diyorum ki, eğer bu vatanı, bu devleti korumazsak, başımıza yıkarlar. Korumaya and içtiğimiz devlet de Anayasanın ikinci maddesinde belirtildiği gibi hukuk devletidir. Herhangi bir devleti savunmuyoruz, hukuk devletini savunuyoruz. Şu çatışma ortamında bile devlet, uluslararası hukuka saygılı hatta uluslararası hukukun kendisine vermiş olduğu bir takım geniş harekat alanlarını bile kullanmaktan imtina ediyor. Daha ne istiyorsunuz Türkiye'den?" diyerek Türkiye'nin bu harekat sırasında bile hukuka ne kadar hassasiyetle riayet ettiğine vurgu yaptı.