Pendik D-100 Karayolu'nda içinde hamile kadının bulunduğu
araca saldırı olayına ilişkin ifadelerine başvurulan şüpheliler Hasan ve
Hüseyin Sel, savcılık sorgularının ardından tutuklanmaları talebiyle hakimliğe
sevk edildi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Temmuz'da Yunus Emre
Bahçıvan ve hamile eşi Ayfer Bahçıvan'ın içinde bulunduğu araca, Pendik D-100
Karayolu'nda seyir halindeyken yol verme meselesi yüzünden önlerini kesen iki kişinin
zarar vermesine ilişkin çıkan haberler ve şikayet üzerine harekete geçti.
Başsavcılık, Seydioğlu Baklava AŞ sahipleri şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel
hakkında "mala zarar vermek" ve "trafik güvenliğini tehlikeye
sokmak" suçlarından soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel,
ifadesi alınmak üzere Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü Şehit Adil Gözalıcı Polis
Merkezine geldi. Polis merkezindeki işlemleri tamamlanan şüpheliler, Anadolu
Adalet Sarayı'na götürüldü. Burada nöbetçi savcıya çıkarılan şüphelilerin
ifadeleri alındı.
Savcılık ifadelerinin ardından şüpheli Hasan Sel "kara
ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma", "mala zarar verme" ve
"cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun
kılma", Hüseyin Sel de "kara ulaşım araçlarını kaçırma veya
alıkoyma" ve "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden
yoksun kılma" suçlarından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk
edildi.
Şüphelilerin emniyet ifadeleri
Şüpheli Hasan Sel'in emniyetteki ifadesinde, Kastamonu'da
yaşayan annesinin rahatsızlığı nedeniyle 6 Temmuz'da şirket aracıyla yola
çıktıklarını belirterek, kardeşi Hüseyin Sel'in idaresindeki otomobille D-100
Karayolu'nda seyrettiklerini, güvenlik şeridini kullanmadıklarını söyledi.
Olaya konu aracı sollamaya çalıştıklarını belirten Hasan
Sel, şunları anlattı:
"Sollarken ani bir şekilde bizim aracımızın önüne doğru
geldi. Biz ani fren yapıp durduk. Bir hasar oluşmadı. Bizim aracın sol şoför
tarafı yan aynası katlandı. Bir şey olmadığını gördük. Elimizde önemli değil
tarzı işaret yaparak yolumuza devam ettik. Bu araç sağ tarafımızdan emniyet
şeridini de kullanarak bizim yanımıza geldi. Kendi aracının sol tarafı ile
bizim aracımızın sağ tarafına yaklaşarak kasıtlı olarak sağ yan aynamıza
çarptı. Sonrasında, aracın şoför mahallinde bulunan kişi camını açarak bize
küfürlü sözler söyledi ve dur işareti yaptı. Biz yine acelemiz olduğu için
durmadık. Ben elimle 'Ne var? Hayırdır' işareti yaptım. Hiçbir şekilde bana
küfürlerine karşı, küfürle ya da kötü sözle karşılık vermedim. Biz yolumuza
devam ederken bizi durdurma çabaları devam etti. Sonra bizim arkamıza geçerek
trafiğin yavaşladığı bir noktada bize arkadan çarptı. Bu aracımıza üçüncü
çarpmasıydı."
Hasan Sel, çarpmanın ardından kendisinin ve kardeşi Hüseyin
Sel'in araçlarından inerek diğer aracın başına gittiklerini belirterek,
"Biz aracımızdan indiğimizde görüntüye yansımayan tahrik edici el
hareketleri yapmaktaydı. Yanına geldiğimde camı açmasını istedim. Camı açmadı.
Bana aynamı kırdın diye yan aynasını gösterdi. Ben de o anın stresi ve
psikolojik durumu ile istem dışı aynasını kırdım. Sonra aracını bizim araca
çarptığı için geçiş mesafesi olmadığı için aracın üzerinden geçmek zorunda
kaldım. Bu geçiş esnasında kaput üzerine bastım. Sonra aracımıza binerek
yolumuza devam ettik." ifadelerini kullandı.
Daha sonra Kastamonu'ya rahatsız annesini ziyarete
gittiklerini ve haklarında şikayet olduğunu öğrendikten sonra da en kısa sürede
geldiklerini anlatan Hasan Sel, "Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdik.
Ben kesinlikle bayanın hamile olduğunu bilmiyordum. Hamileyim diye bağırmasını
araç camları kapalı olduğu için duymadım. Ağır tahrik altında böyle bir olay
yaşandı. Bize küfür etmesinden ve aracımıza kasten verilen zarardan dolayı araç
sürücüsünden davacı ve şikayetçiyim." şeklinde konuştu.
Şüpheli Hasan Sel ifadesinde olay sırasında üzerinde bulunan
ruhsatlı tabancasını da kendi rızası ile polis merkezine teslim ettiğini
bildirdi.
Diğer şüpheli Hüseyin Sel de ifadesinde, annesinin
rahatsızlığı nedeniyle kendi idaresindeki araçla yola çıktıklarını, D-100
Karayolu üzerinde dörtlüleri yanar halde seyir halinde olduklarını belirterek,
"Acelem olduğu için bazı noktalarda emniyet şeridini kullanmış
olabilirim." dedi.
Diğer araç sürücüsünün trafikte yaşanan olay sırasında
kedilerine küfür ettiğini öne süren Hüseyin Sel, "Yapılan küfür içinde
bulunduğumuz ruh haliyle bizde ağır tahrik oluşturdu. Ben bu şahsı 'Yanında
ailen var, bayan var, terbiyesizlik yapma.' diye uyardım. Acelemiz olduğu için
durmadık. Küfürlerine küfürle karşılık vermedim. Yolumuza devam ederken bizi
durdurma çalışmaları devam etti. Arkamıza geçerek trafiğin yavaşladığı bir
noktada bize arkadan çarptı." ifadelerini kullandı.
Aracın çarpmasıyla durduğunu anlatan Hüseyin Sel,
şunları aktardı:
"Bel fıtığından ameliyatlıyım, platin takılı. Çarpma
anında belim incindi. Ağrılarım devam etmektedir. Araçtan indiğimde maksadım
olayı yatıştırıp onlarla konuşmaktı. Hiçbir şekilde sözlü ve fiili, tahrik
edici hareketim olmadı. Olayı yatıştırmak niyetindeydim. Zaten görüntülerde
duruşum ortadadır. Araç içindeki bayanın hamile olduğunu bilmiyordum. Sosyal
medyaya yansıyan görüntülerden öğrendim. Olay anında araç camları kapalı olduğu
için bayanın söylediklerini duymadım. Böyle bir olay yaşandığı için üzgünüm.
Şikayete konu eyleme iştirakim olmadı. Şahsıma yapılan linç kampanyası
tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Bize küfretmesinden ve aracımıza kasten
verilen zarardan dolayı araç sürücüsünden davacı ve şikayetçiyim."
"Maddi ve manevi zararları gidermek isterim"
Şüpheli Hasan Sel savcılıktaki ifadesinde, emniyette verdiği
ifadesini tekrar ettiğini belirterek, "Sadece camı açınca derdinin ve
sıkıntının ne olduğunu sormak niyetindeydim. Kardeşim bir taraftan bana 'Gerek
yok gel gidelim, boş ver kötü saz sahibinindir.' şeklinde söylüyordu. Olayın bu
aşamaya gelmiş olması nedeniyle bir anlık heyecanla, şahsın aynasına zarar
verdim. İki araç birbirine bitişik olduğu için geçmek için diğer aracın
kaputuna bastım. O anki psikolojimle kaputta zıpladım. Kesinlikle hamilelikle
ilgili bir şey duymadım." dedi.
Olay sırasında üzerinde bulunan silahın taşıma ruhsatlı
olduğunu kaydeden Hasan Sel, "Kesinlikle çıkarmam, teşhir etmem ve elimi
belime dahi getirmem söz konusu değildir. Bu olay nedeniyle çok üzgünüm. Tahrik
sonucu meydana gelmiştir. Kasten çarpma ve öncesinde hakaretler mevcuttur. Yine
de şahısların uğradıkları maddi ve manevi zararları gidermek isterim. Bizim de
çoluk çocuğumuz vardır. Ayrıca özür dilemek de isterim." ifadelerini
kullandı.
Şüpheli Hüseyin Sel de savcılıktaki ifadesinde olay
sırasında yaşadıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
"Eğer camı açmış olsalardı özür dileyip ağabeyimi de
alıp götürecektim. İçeriden kesinlikle bir ses duymadık. Ben bayanın olduğu
hiçbir araçla diyaloğa kesinlikle girmem. Hamilelik olayını sosyal medyadan
öğrendik. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm. Maddi manevi zararlarını giderip, özür
dilemeye hazırım. Firmamız ve ailemiz bu durumdan zarar görmüştür. Biz de
hakaret ve mala zarar verme nedeniyle şikayette bulunduk. Ancak duruma göre
şikayetimizi geri çekeriz."
Bu arada, olaya ilişkin görüntülerin sosyal medyada yer
almasının ardından marka isimlerinin yakınlığı nedeniyle yaşanan karışıklığa
ilişkin Seyidoğlu Baklavaları'ndan yapılan açıklamada, olayda adı geçen
"Seydioğlu" firması ile alakaları bulunmadığı bildirildi.
Şüphelileri kapıda karşılayan Polis Amiri görevinden
alındı
Pendik'te araca saldırı olayı şüphelilerini kapıda
karşılayan Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi Amiri görevinden alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Pendik
Fevzi Çakmak Mahallesi D-100 Karayolu'nda meydana gelen olayın şüphelilerinin
polis merkezi amirliğine girişi anında basına yansıyan görüntülerle ilgili
olarak Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi Amiri'nin görevinden alındığı
bildirildi.
Açıklamada, polis merkezi amiri hakkında idari soruşturma
başlatıldığı kaydedildi.
Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi Amiri'nin, olayın
ardından ifade vermek amacıyla polis merkezine gelen şüpheliler Hasan Sel ve
Hüseyin Sel'i kapıda karşılaması tepkilere neden olmuştu.
Süreç
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Temmuz'da Yunus Emre Bahçıvan ve hamile eşi Ayfer Bahçıvan'ın içinde bulunduğu araca, Pendik D-100 Karayolu'nda seyir halindeyken yol verme meselesi yüzünden önlerini kesen iki kişinin zarar vermesine ilişkin çıkan haberler ve şikayet üzerine harekete geçmişti. Başsavcılık, Seydioğlu Baklava AŞ sahipleri şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel hakkında "mala zarar vermek" ve "trafik güvenliğini tehlikeye sokmak" suçlarından soruşturma başlatmıştı. Hasan Sel ve Hüseyin Sel, bunun üzerine ifade vermek amacıyla Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi'ne gelmişti.