Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin(İBB) Ekim ayı olağan meclis toplantısının ilk oturumu gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirilen oturumun gündeminde, Geçtiğimiz hafta AK Partili İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve ekibiyle birlikte Sasalı bölgesinde yapılan basın açıklaması öncesi güvenlik görevlileri ile yaşanan arbede vardı.
İBB’DEN SMA’LI ÇOCUKLARA DESTEK KONSERİ
Meclis açılışında konuşan Özuslu, “SMA hastalığı çocuklar için ciddi bir hastalık. Tedavisi de çok meşakkatli ve yüksek maliyetli. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak biz ‘SMA hastası çocuklara umut ol’ diye bir kampanya başlattık. 3 Ekim’de Feridun Düzağaç konseri olacak. Bu çocuklara yardım toplamak amacıyla yapılacak. Meclisimizin buna güçlü bir destek vermesini istiyoruz. 50 TL’lik biletlerden alarak SMA’lı çocuklara destek olmasını istiyoruz. Daha fazla da alabilirler. Bu dayanışmayı göstereceğinizden de eminim” ifadelerini kullandı.
İPOTEK ÖNERGESİ
Ege Mahallesi’nde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmasının 2. etabında kalan yerler üzerinde geçmiş yıllardan gelen Belediye ipoteklerinin kaldırılması için ödenen miktar ile ilgili, AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ve AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız yazılı önerge verdi. Önerge ilgili komisyonlara havale edildi.
Önergede şu ifadeler yer aldı; “İzmir kamuoyu tarafından Ege Mahallesi olarak bilinen, resmî adres olarak Kuruçay Mahallesinde yer alan başta 1371 ada olmak üzere çevredeki ada ve parsellerde kentsel dönüşüm çalışmasının 2.etabında kalan yerler üzerinde geçmiş yıllardan gelen Belediye ipoteklerinin kaldırılması amacıyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından ipoteğin kaldırılması için dava açılmış ve birçok vatandaşımızın yaşadığı ve mülk sahibi olduğu bu yerlerle ilgili mahkemece davalı vatandaşların İzmir Büyükşehir Belediyesine anapara ve yasal faiziyle birlikte 10 bin TL ile 30 bin TL arasında bedel ödemesine karar verilmiştir. Ancak içinde hak sahibi olan vatandaşlarımızın başta bu bedelleri ödeme durumlarının olmaması, ödeme yapan varsa da çok eski bir işlem olması ya da mülkiyetin el değiştirmesinden kaynaklı olarak ödeme evraklarını ibraz edemediklerinden dolayı bu alanda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılması planlanan kentsel dönüşüm projesi tapu devirleri yapılamadığı için ilerleyememektedir. Yapılması planlanan bu kentsel dönüşümün devamı ve vatandaşlarımızın daha insani şartlardaki yaşam standartlarına ulaşması için 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun Belediye Meclisinin görevlerini belirttiği 18. maddenin H bendinde; 'Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı 5.000 TL'den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek' denmektedir. Buna göre bahsi geçen alacaklardan feragat edilip edilemeyeceğinin belirlenmesi için önergenin ilgili komisyonlara havale edilerek konunun incelenmesini talep ederiz.”
BUCA CEZAEVİ ALANI YİNE TARTIŞMA KONUSU
İzmir Büyükşehir Belediyesi Buca Cezaevi ile ilgili Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’ndan gelen talep doğrultusunda ilçenin kamusal açık alanlara olan ihtiyacının karşılanmasına yönelik talebi nedeniyle İnönü Mahallesi, 673 ada 4, 5, 12, 101, 166, 171, 172, 173, 175, 177, 190, 192, 202, 213, 222 parseller ve çevresinin, Rekreasyon Alanı ve Genel Otopark Alanı olarak belirlenmesine yönelik hazırlanan, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği önerisini Büyükşehir Belediyesi Meclis Gündemine getirdi. Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan plan hamlesi geldi. Askıya çıkarılan planlarla birlikte AVM alanı kaldırılırken yerine ticaret ve konut alanı getirildi.
HIZAL: KOMİSYONLARA SEVK EDİP GÖRÜŞMEMİZ YASAL DEĞİL
AK Parti grubunun ret oylarıyla oy çokluğu ile İmar Komisyonuna gönderilen önerge hakkında konuşan AK Partili Hızal, “Bugün İBB, başkanlığı önümüzde bir önerge getirildi. Bu alanı plan değişikliği yapılması yönünde. O alanla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapıldı ve askıya çıkarıldı. Atı alan Üsküdar’ı geçti. Burası bakanlık tarafından rezerv alanı olarak ilan edildi. Rezerv alanlarının belediyeye Bakanlık yetki vermezse İBB plan yapmaya yetkisi yok. Bugün bu önergeyi komisyonlara sevk edip görüşmemiz yasal değil. Bir suç işlenir. Ben önden uyarımı yapmak istiyorum. Altını çizerek söylüyorum, Çevre ve Şehircilik tarafından plan askıya çıkarıldı. Sizin en fazla plana itiraz etme hakkınız var. AVM planı ortadan kaldırıldı, 44 bin metrekarelik bir sosyal donatı alanı Bucalılar ve İzmirlilere kazandırıldı. Sanki Bakanlığın planlarına karşı önlem hareketi gibi, bu çok doğru bir yaklaşım değil. Belediyeler ve meclisleri kanunun vermiş olduğu yetki doğrultusunda hareket ederler. Biz yetkimizi aşarak bir plan yapmak içerisindeyiz” şekline konuştu.
AYDIN: HUKUKUN EGEMEN OLDUĞU YERDE KİMSE…
Hızal’a yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Hukukun egemen olduğu yerde kimse atı alan Üsküdar’ı geçemez. Sayın Hızal’ın ikide bir suç iddiasında bulunuyor. Bu tavrını anlamlı bulmuyorum. İkide bir parmak sallayıp suç iddiasında bulunmasını doğru bulmuyorum. Burada pek çok önergeyi komisyona gönderdik, komisyon uygun bulmadı, reddettik. CHP grubu bunun komisyona gidip tartışılmasını istiyor. Bu konudaki kararı komisyona bırakalım, tartışsın, meclis gündemine getirsin” diye konuştu.
HIZAL: GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİ ORAYA DİZİP ALANDAN KAÇMIŞTIR
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Partili Hızal, engellendiklerini belirterek, “Biz meclisin önünü açmak için çaba gösteriyoruz ama birileri bizi engellemeye çalışıyor. Geçen hafta şehrin gündem olan bir konu hakkında doğru bilgileri değişik platformlarda vereye çalıştık ama İBB’nin bir yatırımsızlığı olduğu için burada tane tane anlatacağız. İl Başkanımızla koku sorununa değinmek adına bir basın toplantısı yapmak ihtiyacı duydu. Bu basın toplantısını Sasalı bölgesinde bir alanda planladık. Hem kokunun yaşandığı bölge hem de kokunun kaynağı olduğunu söylediğiniz ve sizin de kabul ettiğiniz artıma tesisini gören bir bölge. Oraya gelen basın mensubu arkadaşlarımızın uzaktan görüntü almalarını sağlamak amacıyla orayı tercih etti. Yerinde sorunları getirdiğimiz toplantıları ilk defa yapmadık. Geçen hafta yapmış olduğumuz ama birilerini engellemek istediği basın toplantısını da kamuya açık alanda yaptık. Burası İZSU arıtma tesisi, bizim açıklama yaptığımı alan Sasalı doğal yaşam parkına giden alanın üstü kamuya açık bir yol. Ama biz bu alanda gittiğimizde alanda ondan önce ve sonra olmayan güvenlik görevlisi arkadaşlarımız oraya koymuşlardı. Bizi o alana girişimizin engellendiğini gördük. Orada bazı hadiseler aşandı ve arkasından Sayın Tunç Soyer açıklama yaptı. İl başkanı ve ekibi arıtma tesisimize izinsiz gitmeye çalışıp işçilerimize zorbalık yapıyor, izin isteseydiniz, verirdik dedi. Biz artıma tesisini önünde arkasında basın toplantısı yapma için gitmedi. Onun için kimseden izin almak zorunda değildik. Aslında sorun güvenlik görevlilerinde değil, orada asıl provokasyonu yapan güvenlik görevlilerini oraya dizen siyasi akıldır. Ben güvenlik görevlisi arkadaşlarımla görüşürken oraya dizen bu kurumdaki güvenlik amiri Metin Aci, o güvenlik görevlilerini oraya dizip alandan kaçmıştır. Normal koşullarda gelip bizimle konuşması gerekirdi. Yaratmak istenen algının tamamı yanlış. Biz asla orada tesisin önünde gitmiş değiliz” dedi.
“MESELEYİ PROVOKE ETMEYE ÇALIŞAN GÜVENLİK AMİRLERİDİR”
Geçtiğimiz hafta AK Partili İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve ekibiyle birlikte Sasalı bölgesinde yapılan basın açıklaması öncesi güvenlik görevlileri ile yaşanan arbede hakkında konuşan Hızal, “Geçtiğimiz yıllarda meclis toplantımızda bir anda arkamızdan bir uğultuyla yaklaşık 50-60 kişilik grubun meclise girdiğini gördük. O güvenlik görevlilerin hakkını ve hukukunu korumak isteyen sendikanın yetkileriydi. Ne yaptı? O güvenlik görevlisi arkadaşlarımızı eze eze meclise geldiler. Meclis toplantısında görülememiş hadise yaşandı. Suç duyurusunda bulunuldu mu, idari işlem yapıldı mı? Yapılmadı. Ama sayın başkan bilgi sahibi olmadan… beni arayabilirdi. Bu açıklamayı yapmadan önce işin önünü ve arkasını araştırması gerekiyordu. O gün bu güvenlik görevlilerini oraya dizen ve meseleyi provoke etmeye çalışan bu güvenlik amirleridir. O emri verenlerle ilgili yasal işlem başlatılacaktır” ifadelerini kullandı.
AYDIN: KENDİ İKTİDARLARINDA YOK EDİLDİĞİNİ UNUTUYORLAR
Olay duyulduğundan beridir iki duygu içerisinde olduğunu söyleyen Aydın, “İlki, İzmir’e ve kendilerine yakışmamıştır. Saygı duyduğum hukukçulardır. Onlara bu tavır yakışmamıştır, kimden kaynaklanırsa kaynaklansın. Bir arbede içinde bulunmaları şık değildir. İkincisi beyefendiler bu ülkenin sokaklarında basın açıklaması yapan insanların neler çektiklerini bilmedikleri için 45 güvenlik görevlisini askere benzettiler. Bu ülkenin yurttaşlarını TOMA’larla, biber gazlarıyla mücadele etmek zorunda kaldıklarını, kendi iktidarlarında yok edildiğini unutuyorlar. Basın açıklamalarını konforlu alanlarda yaptıkları için kendilerinin dışındakileri öteki saydıkları için, terörist saydıkları için karşılarında 4 tane özel güvenlikçi görünce böyle düşünüyorlar. Nasıl duracakmış özel güvenlikçiler? Bu ülkedeki yurttaşlarının, milletvekillerinin, sendika başkanlarının, STK üyelerinin, cumartesi annelerinin, gezi davasında yargılananlarının ailelerinin karşına geçen polis nasıl davranıyormuş? Bu ülkenin yurttaşlarının basın açıklaması yapma hakkını engin bir şekilde kullandırdılar da bizim mi haberimiz yok? Polis köpeklerini biber gazı yemenin ne olduklarını bilmezler. Çünkü onlar saraylarda yaşıyorlar, biz sokaklardayız.
“HOŞ GELDİNİZ TÜRKİYE’YE”
Tesisin herkesi girip çıkamayacağı bir tesis olduğunu ifade eden Aydın, “Bu tesis, çiğli arıtma tesisidir, herkesin girip çıkacağı yerler değildir. Özel güvenlik korumalarıdır, özel güvenlikte valilikten alınan izinle konulmuştur. Bahsettikleri yol, herkesin girdiği yolmuş beyefendiler engellenmişler. Burası 1 milyon metrekare çamur havuzu bulunmaktadır, zaman zaman oraya kontrol dışı havanlar girip kaybolmuştur. Diyorlar ki biz girer basın açıklaması yaparız, peki. Hemen yanında Kaklıç askeri alanı var, oraya da girip açıklama yapsınlar. Orası da koruma altında ir bölge. İBB’nin bir tesisinde inceleme yapmak istediler de onları hayır mı dedik. Orayı aşarak girdiler, basın mensuplarıyla girmişler. Basın açıklama yapılan yer, yer belirtilmeden yapılmış. O gün oraya özel güvenlik görevlisi getirildi derseniz ayıp olur. Ana muhalefet lideri devletin resmi idari binalarına giremedi. Özel güvenlik riski taşımayan alanları giremedi. Ama Sayın İl Başkanı ben eski milletvekiliyim diyerek girmeye çalışıyor. Eski milletvekilleri dokunulmazlığı mı, tutulamazlığı mı var? Koruma statüsündeki resmi bir tesisi bu şekilde giremezsiniz. Hadi girdiniz bir siyasi reaksiyon gösterdiniz. Oradaki görevlilere hakarete varan cümleleri kullanmak ve zor kullanmak nedir? Sözün özü şu; hoş geldiniz Türkiye’ye. Bu ülkenin insanları barışçıl açıklamaları için bile polisle muhatap oluyor ve biber gazı yiyor” şeklinde konuştu.
ÖZUSLU: YAKINDA O HAVUZUN ÜZERİNDE PİKNİK YAPACAĞIZ
Son olarak konuşan Özuslu, “Tabi ki AK Parti İl Başkanı Sayın Sürekli beyefendi bir arkadaşımızdır, kendisini tanırım. Sayın Hızal siyaseten mesele gördüklerini her yerde her şekilde basın açıklaması yapmaya amadedirler. Bir sıkıntı yok. İktidar mensubu bir partinin üyeleri olarak konforlu bir alanda basın açıklamasını yüzlerce kere yaptılar ama bu şu anlama gelmez; saygılı insan nezaketli insana kavramlarını bir yere koyacak bir davranış gerektirmez. Bütün videoları defalarca izledim. İş bitmiş gitmiş. Sayın Hızal’ın çocuklara yanlış yapıyorsunuz deyişlerini. Bunu söylemiş olmasına gerek yok. Ben rahatsız olduğum bir davranışı eleştiriyorum. 50 bin kere söyledim, 100 bin kere de söylerim. Elimizi vicdanımıza koyup eğri oturup doğru konuşacağız. Eleştireceğiz, eleştirilerinizi bu kadar açık net demokratik olduğu bir meclis gösterirseniz vallahi de billahi de dişimi kıracağım. Sizin niyetiniz nedir? Kokuyla ilgili meseleyi dile getireceğiz. 1 milyon metrekare çamur var alanda. Bu çamur bugün gelemdi ki oraya. 22 yılda birike birike oluştu. Yine eliniz vidanıza koyup başkana gelin bir araya gelip bir şeyler yapalım dediğimiz seferberlik var. Bir gram çamur oraya dökülmüyor. Bu sabah uğradık, en son hangisine döküldüğüne baktık. Yakında o havuzun üzerinde piknik yapacağız. Bir irade ortaya kokuyoruz. Buna itibar etmek lazım. Sayın Hızal ve sürekli, Soyer’e çok kolay ulaşabiliyorlar. Bu açıklama için bir izin talep edilseydi, bakanımız ben birlikte gezdirirdim dedi. Basın açıklaması iin izin almak değil mesele, ama özel güvenlik görevlilerin olduğu bir tesisten bahsediyoruz. O açıklama başka türlü yapılabilirdi. Burada nasıl istedikleri şeyi söylebilirlerse orada da istedikleri şeyi söyleyebilirlerdi” dedi.