İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir televizyon
programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, emperyalistler ve
onların işbirlikçilerin Türkiye'ye 15 Temmuz'la yapamadıklarını mafya ve
organize suç örgütleriyle gayri nizami psikolojik harp ve asimetrik savaşla
yaptırdıklarını ifade etti. Soylu, kendisine yönelik iddialarla ilgili olarak
şöyle konuştu: Bir takım muamma işler var, dava dilekçelerinde ifade ettim.
Savcı beni çağıracak. Sonuna kadar talibim. Biz namusumuzu bu işte kazanmadık.
İftiraların, yalanların ve bu konuda birtakım operasyonların karşısında
kalabilirsiniz. Bazen dirayetli olursunuz bazen de aciz olursunuz. Duamız
Cenab-ı Allah yapışan iftiradan korusun. Hayatımda en nefret ettiğim mafya tipi
örgütlenmelerdir. Bunlarla mücadele etmek bizim namusumuzdur. Silmek, süpürmek
bir daha bunları ülkeye musallat etmemek de bizim namusumuzdur. Bu operasyonu
yapan benim.
Gazetecilerin Sedat Peker'e arabuluculuk yaptığı iddialarıyla
ilgili olarak "Benim haberim olması, benim idam edilmem anlamına gelir.
Böyle bir şey akıldan geçirilebilir mi? Keklemişler ben ne yapayım. Kim
keklemiş ise hesabını ondan sorsun, ayda 10 bin dolar hangi siyasetçiye
gönderiyorsa ondan sorsun. Yanlışlıkla yazdıkları bir yere düşmüş"
ifadelerine yer verdi.
Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları:
Pandemi her bir adımını yeni yaşadığımız süreç. Dünyayı
hepimiz gördük. İnsanlar morglardan cenazelerini alamadılar. Hastaneye kabul
edilmediler. Çok büyük kapanmalar yaşadılar. Birçok tedbir aldılar. Biz de hem
kendimize yönelik pandemi sürecinin büyümesi konusunda tecrübelerimiz ve
dünyadaki tecrübeleri takip ederek adım attık. Sayın Cumhurbaşkanımız dört ana
kriter belirledi. Bunlardan bir tanesi kamu düzeni. Allah'a şükürler olsun.
Avrupa'da yürüyüşler, protestolar, isyanlar. Türkiye'de bir tane böyle bir şey
olmadı. Birileri bunlardan rahatsız. Milletimizin hem metaneti hem sabrı, hem
vakarı çok yüksek. Hem de Cumhurbaşkanımıza inancı yüksek. Kamu düzeni ve kamu
güvenliği konusunda baştan itibaren vali, kaymakam, belediye başkanlarımız her
kez çaba sarfetti. En yakınlarımızı kaybettik. En önemli birikimlerimizi
kaybettik. Dünyada ve bizde iniş çıkışlar oldu. Şu anda 10 bin seviyelerinde.
Hastanelerde şu anda 850-900 kişilik potansiyel söz konusu. Kudüs meselesi
mesela. Milletin kendi içindeki boşaltması gerekir. Diğer taraftan ligler.
Kapatmazsanız bitersiniz dedikten sonra kapandığımızda 'esnafı bitirdiniz'
diyebilen bir muhalefet var. Aşı olmayı teşvik ediyoruz. İnanın bazı sektörleri
kendim arıyorum. Biraz daha sabredin, zorluğumuzu biliyorsunuz diyorum. Tekrar
geri dönmeyelim diyorum.
"NİYETİMİZ
MÜMKÜN OLDUĞUNCA KISITLAMALARI KALDIRMAK"
Aşılarda hızlanmayı yakaladığımız andan itibaren çok rahat adım atacağımızı ifade edebilirim. 1 Haziran'dan itibaren daha rahatlayacağımıza inanıyorum. Şu anda bir ölçü tutturmak yanıltmak anlamına gelir. Niyetimiz mümkün olduğunca kısıtlamaları ortadan kaldıracak adımları atmak. Amacımız ters bir rüzgarla karşılaşmamak için temizlik, maske, mesafe tüm tedbirleri ortaya koymak. Toplu taşıma işini bu dönemde beceremedik, becerilebilirdi. Biz elimizden geldiğince yaptık. Benim otobüsü durdurup inin aşağı dememin anlamı yok. Burada ne kadar insanın binip, binmeyeceği. Benim burada milletimize de istirhamım, toplu olarak bulunduğunuz yerlerden biraz sarfı nazar etmeleri. Hastalıktan düşmemeliyiz.
"SALDIRGANLIKLARIN
NEDENİ KIYIT DIŞI SİYASETİN TASFİYESİ"
Şunu söylemem gerekir; 100 yıldır bu saldırganlık devam
ediyor. Türkiye'yi yönetmemek, yönettirmemek ve Türkiye'yi vesayet sistemi
üzerinden istedikleri gibi idare etmek. Biz buna kayıt dışı siyaset diyoruz.
1961 darbesi Türkiye'deki kayıt dışı siyasetin başlangıcıdır. Türkiye terörle
mücadeleyle karşı karşıya kaldı, özellikle 60'dan sonra gayrinizami harp
taktiklerinin bütün saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. 71, 80, 28 Şubat, 27
Nisan, 17-25 Aralık, 6-8 Ekim, 15 Temmuz, en son amiraller bildirisi. İki adım
tarumar etti. Birisi 15 Temmuz, biri de Cumhurbaşkanlık krizi. Bugün bu
telaşın, saldırganlığın temel sebebi, tam da 60'da kurulan düzenin bu millet
tarafından, sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kurulan tasfiyesine yöneliktir.
"ABD
BÜYÜKELÇİLERİ İLE GÖRÜŞMÜYORUM"
Türkiye sağlık sistemi, hastane, üniversiteleriyle 27 Nisan
öncesi mi? Hayır, kapasite geliştirmiştir. Atak helikopterinden kendi
ürettiğimiz mühimmatlara kadar. Simetrik ve asimetrik birçok saldırıyla karşı
karşıya kaldık. 15 Temmuz'un faili bugün nerede? Bugün Cumhurbaşkanımıza
antisemitist diye saldıranlar 15 Temmuz'un failini ülkelerinde tutuyor. Bunu
hepimiz biliyoruz. Ben bu sözlerimden dolayı Amerika'dan iki defa kısıtlama almış
bir insanım. ABD Büyükelçileriyle görüşmem, bu ülkeye saygı duymaya
başladıkları andan itibaren ancak veririm. Cumhurbaşkanımız var, ne meseleleri
varsa görebilirler. Bizim bu konuda bütün vekaletimiz sayın
Cumhurbaşkanımızdadır.
"MENDERES,
DEMİRAL, ÖZAL VE ERBAKAN'A DA BUNU YAPTILAR"
Bakıyorlar ki, pandemi geçti, bu kadar ekonomi saldırı,
asimetrik, simetrik saldırı yaptık, Kudüs'ü başkent ilan ettik, Müslümanların
karizmasını çizmeye çalıştık. Ermeni yasa tasarısını geçirdik. Burada Türkiye
bir karar vermiş. 60'tan beri yaşayan Türkiye, Başbakanı idam edilen Türkiye,
Süleyman Demirel'in eşine tasallut edilen tablo, rahmetli Özal'ın eşi Semra
Hanım için her türlü dedikodu, iftirayı alçakça çıkaran bir tablo. Merhum
Erbakan'a da öyle... Sadece terör silahlı değil. Gayrinizami harp teknikleri
yalan ve iftira üzerinden istikrarsızlık ve emperyalist aklını
işlevselleştirmeye çalışıyor.
"50 SENE SONRA
'BİZE TÜRKLER SAHİP ÇIKTI' DİYECEKLER"
17-25 Aralık FETÖ ve Amerika'nın istediği gibi bitseydi ne
olurdu? Tarih nasıl değişirdi? Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Adnan
Menderes Müzesi inşallah açılacak. Yıllardır başbakanı millet ağzına
getiremedi. Yıllardır asıldığı darbeyi bayram yaptılar. Akşener'in dediği
yakışır mı? Çocukları katleden, öldüren, savunmasız, masum insanları ortadan
kaldıran, dinimize tasallut eden. Sayın Cumhurbaşkanımız milyonlarca insanı ev
sahibi yapmış. Bir gitsin İdlib'e. Biraz yürek ister. Yüz binlerce insan orada.
Çadırdan aldık beş yıldızlı hale getirdik. 50-100 yıl sonra o memleketin
evlatları 'Bizi öldürüyorlardı Türkler bize sahip çıktı' diyecek. Hristiyan,
Ezidi, Türk, Kürt, Arap hepsini kucakladık. Ne ortaya koydunuz da siz sayın
Erdoğan ile Netanyahu'yu aynı kefeye koyuyorsunuz. Elinize verilen sipariş var.
Kılıçdaroğlu bizi suçlayacağına CHP'nin bir oyuna bak bakalım! CHP'liler hadi
sorun partinizin oyunu. Telaştalar, acele ediyorlar. Biz Libya'dayız, Doğu
Akdeniz'deyiz.
"BUNU DURSUN
ÇİÇEK'E KİM SÖYLETTİRİYOR?"
Bir eski Türkiye var bir eski dünya var. Soğuk savaş dönemi
dünyası var. Biraz önce bahsettiklerim hala eski dünya alışkanlıklarıyla
düşünüyor. Bizden giden bir siyasetçi vardı, şimdi bir siyasi partinin başında.
Her bir şey çıktığında benim istifamı isteyen. O çok isterdi, CHP ile beraber
olmayı. Bütün işi o. Kim pişiriyor bu işi? Yarın gelirseniz ben size belgesini
gösteririm. Mesele sadece bakanlık değil başka işler de var. İki bakanlık
yaklaşık 6-7 aydır pişiyor. Bir Cumhurbaşkan Yardımcılığı bir de Kültür
Bakanlığı. Dillendirilen talep. Altlığını oluşturmuşlar. 'Aman iyi çalış,
valiler ve bakanlıkları şekillendirmeliyiz' diyor Kandil ve Kandil'in buradaki
uzantıları. Gelirsiniz gösteririm size. Dursun Çiçek'e kim ne söylettiriyor?
Yarın kime ne söylettirecekler?
"SİYASET KUTSAL
BİR İŞTİR ELEMANLAŞTIRILAMAZ"
Milletimize sormak isterim, bundan 5 yıl önce çocuklarınızı
AVM'ye gönderebiliyor muydunuz, gönderemiyor muydunuz? Türkiye bütün cephelerde
kapasitesini yükseltti. Bunu çekemiyorlar. Netanyahu ile sayın
Cumhurbaşkanımızın benzetilmesinin altında tamamen bu vardır. Türkiye burada
bambaşka bir ivme yakaladı. Bütün bunlar yapılırken siyaseti
elemanlaştırmışlar. Siyaset elemanlaşamaz. Siyaset kutsal bir şeydir, siyaset
milletin emanetinin sözcüsüdür, tarihin sözcüsüdür.
"AVRUPA'NIN
YÜZDE 75 EROİNİNİ BİZ YAKALARIZ"
Bizim milletimiz iftiraya uğramış bir millettir. Bu benim
değil bir büyüğümüzün lafıdır. Bizim medeniyetimiz de iftiraya uğramıştır.
İçeride bunların şakşakçıları, işbirlikçileri, bayileri hepsi var. Birtakım
rakamlar vereceğim. Bu iddiaların nereden kaynaklandığını anlatacağım.
Bağlantılarını, nereden kaynaklandığını, kimin yürüttüğünü görecekler.
Söylediklerinin hepsi yalan. Türkiye tarihinin uyuşturucu ile ilgili en büyük
mücadelesini yapıyor. Bu mücadelesinde Avrupa, Türkiye'yi her raporunda tebrik
eder. Biz uyuşturucuda hem hedef hem transit ülkeyiz. Üç eroin rotası, birisi
kuzey, birisi Balkan, biri de aşağıdan Afrika üzerinden Akdeniz'den güney
rotası. Biz bu üç rotadan birisinde olmamıza rağmen Avrupa'nın yüzde 60 bazen
75 eroinini biz yakalarız.
"ŞU ANDA
UYUŞTURUCUDAN 93 BİN KİŞİ CEZAEVİNDE"
Bir doğal uyuşturucu bir de kimyevi sentetik uyuşturucu var,
o da Batı'dan gider. Biz o rotanın da içerisindeyiz. Hem kendimiz hedef hem de
transitiz. Dönem dönem bu iddialar yapılır. Sayın Kılıçdaroğlu bana ara sıra
adam gönderir, sonra el altından başka işler yaptırmaya çalışır. Keşke bununla
ilgili gönderseydi de doğrusunu anlatma fırsatına sahip olsaydık. Biz geçen yıl
2019'da 20 tondur. Biz neredeyiz AB'nin tamamı nerede? Bugün 1.9-2, şu anda
yakaladığımız kokain 1.961. Bonzai, extazy, captagona kadar. Şu anda
cezaevlerinde 93 bin kişi uyuşturucudan tutukludur.
"DÜNYANIN EN
BÜYÜK BARONLARINDAN BİRİNİ YAKALADIK"
Dünya tarihinde uyuşturucuda mücadele eden bir numara ülke
Türkiye'dir. Toplam 1.255 kilo banzai yakalandı. Bu mücadeleden çocuklarımızın
hakkını kimseye yedirmeyiz. Daha dün deniz aşırı operasyon yaptık. Riskli bir
operasyondu. Esrar, kokain, eroinde sürekli operasyon yapılıyor. Böyle bir
tablo dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Biz bir yanlış iş yaptık. Cumhuriyet
tarihinin ilk uyuşturucudan gelir operasyonu. 2 milyarlık mal varlığı para, 17
şirkete kayyum. Bunu onla çarpın. Turbun büyüğü heybede. Bataklık operasyonunda
ne oldu? Kim var? İki baron yakalandı. Kemal Bey 'Baronlar nerede' diyor ya.
Bataklık operasyonunda dünyanın en büyük baronlardan bir tanesi yakalandı. Bunu
Türkiye ilk kez duyuyor, bataklık operasyonu içerisinde FETÖ var ve buna
ulaştık.
"NASIL BİR BARON
OLDUĞUNU SÖYLERSEM HERKESİN AKLI ŞAŞAR"
Bataklık operasyonu içerisinde biraz önce resmi çıkanlar da
var. Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki, 'Kolombiya'dan şu kirli bilgi rotasını
getirir misiniz' diyor. Bunun nasıl büyük bir baron olduğunu anlatırsam
herkesin aklı şaşar. 'Kolombiya'dan Türkiye'ye gelen' dedi Kılıçdaroğlu? Bunu
kim söylemiş FETÖ firarisi söylemiş. FETÖ firarisi Sait Safa ve Cevheri
Güven...
"KILIÇDAROĞLU
BALKANLAR'DA KİMİN OLDUĞUNA BİR BAKSIN"
Bırakın bu ülkeye ihanet etmeyi, işimi yapamadığımı
düşündüğüm an bir dakika koltukta kalan namussuzdur. Bu kadar basit. Bu ülke
büyük ülke. İşimi yapamadım, 1 saniye kalan namussuzdur. 2 Mayıs 2021 biraz
önce adını söylediğiniz elebaşı. Gazeteler, siyasiler, organize suç örgütleri,
Twitter. Kolombiya'da geçen yıl bir kokain yakalandı. 10 Haziran. Tweet
atıyorlar, yakaladık diyorlar. Türkiye civarına gideceği iddia ediliyor. Sen
FETÖ'cü firari Said Sefa ve Cevheri Güven'in ağzıyla konuşursan böyle düşersin.
Türkiye'yi terörizmin, uyuşturucunun, mafyanın merkezi haline getirmek
isteyenlere neler yaptık. 25 Haziran'da Kolombiya bizim Narkotik'le toplantı
yaptık. Biz avcı gibiyiz. Kılıçdaroğlu 2020 tarihinde Balkanlar'da kimin
olduğuna bakarsa. FETÖ'cülerin, Amerika'dan desteklenenlerin, BAE'nin
kucaklarına oturanların sözcülüğüne CHP gibi parti soyundurulmasın.
"HDP'DEN SEÇİLEN
BİR MİLLETVEKİLİ OPERASYONUN İÇİNDE"
25 Şubat'ta 13 ton kokain yakalandı? Nerede? Hamburg'ta.
Şansölye Merkel bu kokainin sahipleri midir diyeceğiz? Tam tersine 'yakaladınız
tebrik ediyoruz' dedik. FETÖ'cülerin kayığına binen bir ana muhalefet başkanı
olur mu? Organize suç örgütlerinin emrinde bir ana muhalefet başkanı olur mu?
Özgür Özel'in suçlamaları var. Ben sistemi ifade etmek istiyorum. HDP'den
seçilen bir milletvekili bu operasyonun içinde. Türkiye uyuşturucu ile
tarihinin en büyük mücadelesini ortaya koymaktadır. Bizim görevimiz dibine
kadar gidip, bu meselenin esas sahibini bulmak. Bulduğumuz zaman ilan ediyoruz
zaten. Bizim kadar dünya ile ortak çalışan başka bir ülke sözkonusu değil.
"CHP GRUP
BAŞKANVEKİLİ ORADA BİR KASETTEN BAHSEDİYOR"
Özgür Özel bu açıklamayı saat kaçta yapıyor, video saat
kaçta çıkıyor? Türkiye ana muhalefet partisi genel başkanının sistemine kadar
oturmuş ve onu spekar haline getirmiş bir operasyonla karşı karşıyayız. Grup
başkan vekili çıkıyor, orada böyle bir kaset çıkıyor, bilginiz olsun diyor. Her
şeyi kurgulamışlar.
"FETÖ ORGANİZE
SUÇ ÖRGÜTLERİNE YOL VERDİ"
Türkiye terörle mücadele ediyor, trafikteki ölümleri
düşürüyor, bunu da anladık. Türkiye'yi uyuşturucu merkezi haline getirmek
isteyenlere müsaade etmeyor bunu da anladık. Peki organize suç örgütleri?
Gayrinizami harbin, psikolojik harekatın en önemli aparatlarından bir tanesi.
Bunları sadece mafyadan ibaret görmeyin; yani çek senet tahsilatı yaparlar,
öyle görmeyin. Türkiye organize suç meselesinde 15 Temmuz öncesinde FETÖ'nün
etkin olduğu dönemde onlara yol verdi hem de onları kullandı. Bunu hepimiz
biliyoruz. 15 Temmuz olunca Türkiye'de ne oldu? Sayın Cumhurbaşkanımız bizi
İçişleri Bakanlığı görevine getirdi bizi. Ben ömrümde bir tek güvenlik makalesi
okumuş biri değilim. Ama hükümetin politikasının ne olduğunu biliyorum.
Çalışacağız, öğreneceğiz, sonra hükümetimizin iradesini ortaya koyacağız.
"EMPERYALİST VE
İŞBİRLİKÇİLERİN İŞİNE GELEBİLECEK BİR ALAN"
Bir de göçmen kaçakçılığı ile mücadele ediyoruz. Uyuşturucu,
göçmen kaçakçılığı, terörizm rotası birbirine girmiş. Afganistan'dan çıkıyor,
2000 dolar veriyor terör örgütüne. Ağrı, Van sınırına kadar geliyor. Bizim
bunlarla mücadele etmemiz lazım gelir ki, bizi istikrarsızlaştırmasınlar.
Emperyalistlerin, işbirlikçilerin işine gelebilecek bir alan oluşturmasın.
"ORGANİZE SUÇ
ÖRGÜTLERİ VE MAFYAYI BİZ ÇÖKERTTİK"
Sayın Cumhurbaşkanımıza arz etmiştim geçmişte. FETÖ devreden
çıktıktan sonra yerine gelebilecek birkaç yapılanmadan bahsettim. Organize suç
örgütlerine fırsat vermemiz gerektiğini anlattım. Bekir Bozdağ, Nurettin
Canikli ile çalıştık. Türkiye'de Ankara'da otopark mafyasının öldürdüğü adamların,
çocukların olduğunu biliyorsunuz değil mi? Ankara'da 348 operasyon
gerçekleştirdik, çökerttik organize mafyayı. 41 operasyonda 30 ulusal çete
çökerttik. 2000 kişiyi yıl önce tutuklamışız. Nefes aldırmayız. Nefes
alırlarsa, Türk töresinin lafıdır, bize gök girer kızıl çıkar! Bir tehlike ile
daha karşı karşıya kaldık.
"BALKANLARIN EN
BÜYÜK MAFYASINI ANTALYA'DA YAKALADIK"
Türkiye'yi aynı zamanda uluslararası, bölgesel mafya
organizasyonu haline getirmeye çalışıyorlar. İsimlerini verebilirim.
Etrafımızdaki coğrafyanın, dünyanın en önemli mafyaları Türkiye'ye saldırdı.
Kimler bunlar? Sayın Kılıçdaroğlu FETÖ'cülerin, organize suç şebekelerinin
ağızlarına bakmazlarsa, devlete müracaat ederlerse bu bilgiyi arakadaşlarına
veririm. Arkadaşlar bütün Balkanların en büyük mafyasının Türkiye'de olduğunu
söylediler. Allah'a şükür Antalya'da yakaladık.Balkanlar'da Skaljari
dediğimizde 1 numaradır, herkes korkar. Hukukun ve idari hakkın verdiği herşeyi
kullandık. Biz yakalayı size deport edeceğiz, size vereceğiz dedik. İnamadılar.
Muhataplarımız bunlarla yüzleşmekten korkuyoruz dediler. Ne yapalım dedik.
Sonra kafalarına çuval geçirdik.
"AK PARTİ'NİN
İLK BAŞARDIĞI İŞ TÜRKİYE'Yİ MAFYADAN KURTARMAK"
Azerbaycan uyruklu dünyanın en büyük 11 mafyadan birini
yakaladık Nadir Salifov. Bulgaristan, Gürcistan. Bazı ülkeler bu mafya
liderlerini almak istemedi. 14 önemli mafya, altlardaki adamları saymıyorum.
Kendi ülkelerine deporte ettik bunları. FETÖ'nün kucağına düşmüş, Arjantin'de
bulunan,burada birçok cinayet işleyen, Gürcistan'da elimizden kaçırdığımız ta
Kolombiya'ya kadar, Arjantin'e kadar peşine gidip yakaladık. Bizim Emniyet
istihbarat teşkilatımız yakaladı. Halkımız şunu bilsin ki AK Parti'nin ilk başardığı
iş Türkiye'yi mafyadan kurtarmak olmuştur.
"DEVLET SÜLEYMAN
SOYLU İLE KAİM DEĞİLDİR"
Burada uluslararası bir operasyon var. Bu operasyon nasıl
hangi ayaklar tarafından yönetildiğini net bir şekilde ifade ettim. Devlet
Süleyman Soylu ile kaim değildir. Bu devlet suçlu ile suçsuzu, haklı ile
haksızı, ihanet edenle asi olanı, tabi olanı en iyi bilen anlayışa sahiptir.
Devlet alır, getirir, adalete teslim eder. Bu bir operasyondur, bu operasyon
devam ediyor.
"HAYATIMDA EN
NEFRET ETTİĞİM ŞEY MAFYA TİPİ ÖRGÜTLENMELER"
Birtakım muamma işler var, dava dilekçelerinde ifade ettim.
Savcı beni çağıracak. Sonuna kadar talibim. Biz namusumuzu bu işte kazanmadık.
İftiraların, yalanların ve bu konuda birtakım operasyonların karşısında
kalabilirsiniz. Bazen dirayetli olursunuz bazen de aciz olursunuz. Duamız
Cenab-ı Allah yapışan iftiradan korusun. Hayatımda en nefret ettiğim mafya tipi
örgütlenmelerdir. Bunlarla mücadele etmek bizim namusumuzdur. Silmek, süpürmek
bir daha bunları ülkeye musallat etmemek de bizim namusumuzdur. Bu operasyonu
yapan benim.Bu operasyonları ben başlattım.Babamızın oğlu olsa bu ülkede mafya
tipi örgütlenme yapıları üzerinden haksızlık yapana hayat hakkı tanımayız.
Buralarda nasıl riskler alındığını, hangi adımlar atıldığı devletimizin kayıtları
en güzel şekilde tutulacaktır.
SEDAT PEKER'E KORUMA
VERDİ İDDİASI
Koruma benden 1,5 yıl önce verilmiş. Benim zamanımda
alınmışır. Bu kadar açıktır. Bütün bu tartışmaların hepsi suyu bulandırmaya
yöneliktir. Devlet dönem dönem koruma verir. Bugün Kobani davasında
yargılanlarda da koruma var. Bir maraza çıkmasın, provokasyonla karşı karşıya
kalınmasın diye bunlar yapılır. Gazeteci bir yazı yazar, tehdit edilir. DHKP/C,
PKK gibi terör örgütleri mafya tehdit eder. Bunlar sağlanabilir. Tehdit geçerse
alınabilir.
"BEKÇİ EVİNDEN
NASIL ÇIKIYORSA BAKAN DA ÖYLE ÇIKMALI"
Karayılan üç ay önce 'biz devlet adamlarının çocuklarına ve
ailelerine saldırmayız, ama kararımızı değiştiriyoruz diyor, bir tek kişi
hariç, Süleyman Soylu' diyor. Biz her sabah vedalaşarak çıkıyoruz. Nasıl bir
polis, bekçi, güvenlik görevlisi nasıl evden çıkıyorsa bakan da öyle çıkmazsa
mücadelede birliktelik yaşanmaz.
"HADİ BEY'İ
GÜNAYDIN GAZETESİNDEKİ FOTOĞRAFÇILIĞINDAN TANIRIM"
Anlıyorum ki ben uzun zamandan beri organize suç şebekesi liderinin
hedefindeyim. Akrabalarım, gazeteciler, peki benimle temas edebilmiş mi? Hayır.
Bana normal bir vatandaş sokakta ulaşabilir. Şehit ailelerimiz ne zaman
isterlerse emrindeyim. Bir tanesi 'bize Süleyman Soylu bakmadı' diyemeyiz.
Bütün bunları gözeterek adımlarımızı atmaya çalışıyoruz. Benim yıllardan beri
tanıdığım insanlar. DYP İstanbul İl Başkanlığı yaptım. Sayın Çiller zamanında
İstanbul medyasında etkinliğim sözkonusuydu. Sayın Çiller eleştiririlirdi,
televizyon programları yapmak isterdi, bütün bunlarla ilişkilerimi
geliştirmiştim. Netice itibarıyla birçok ahbamım oldu. Hadi Bey'i Günaydın
gazetesindeki fotoğrafçılığımdan tanırım.
"HİÇ KİMSE
BABAMIN ETEKLERİNİN ALTINA GİREMEZ"
Babam İstanbul'da siyaset yapıyordu. Kimse babamın
eteklerinin altına giremez. Adalet Partili kadroların içerisinde namuslu
adamların içindedir babam. Nasıl bir adam olduğunu, kimleri tokatladığını,
hayatın boyunca tek doğrusu olduğunu herkes bilir. 1980 öncesi evin bodrumunda
bomba var mı yok mu diye evden çıkmazdık. Ömür boyu siyaset yapmayacağız. Biz
demokrasi mücadelesi yaparak geldik. Şimdi bana özgürlük hikayeleri anlatanlar
o özgürlük hikayelerinin nerelerinde var.
İKİ GAZETECİNİN
ARABULUCULUK YAPTIĞI İDDİASI
Benim haberim olması, benim idam edilmem anlamına gelir.
Böyle bir şey akıldan geçirilebilir mi? Keklemişler ben ne yapayım. Kim
keklemiş ise hesabını ondan sorsun, ayda 10 bin dolar hangi siyasetçiye
gönderiyorsa ondan sorsun. Yanlışlıkla yazdıkları bir yere düşmüş.
"BİR KURGUYLA
KARŞI KARŞIYAYIZ"
Ben kendimden sorumluyum. Savcının elini mi tutuyorum.
Burada söylemiyorum, anlatacaklarım var. Bunun hesabı sorulacak. Öyle kalamaz.
Biz namusumuzu yolda bulmadık. Biz tecavüzcü değiliz, uyuşturucu kullanmadık.
Demirden korkan trene binmez. Yok kızıma şöyle yaptılar, böyle yaptılar.
Gösterin videoyu bakalım ne yapmış. Karısının iç çamaşırına sığınan acizler,
edepsiz. Bu kurguyla karşı karşıyayız. Bu kurguyu yapanların boğazından ilmek
ilmek getirmezsek Allah bunun hesabını bizden sorar.
"YILLARCA
KOLLANMIŞ KİŞİLERE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
Birinci ve ikinci videoyu izledim. Hedefin Türk devleti
olduğu konusunda siz de bakarsanız görürsünüz. İftira, namussuzluk, alçaklık
bütün bunları gördüm. Bu iş bitmeli Türkiye'de. Türkiye'nin üzerinden yıllarca,
birilerin himayesinde psikolojik, gayri nizami harp yürütenlerin himayesinde
yıllarca kollanmış kişilere müsaade etmeyeceğiz. Süleyman gider Ahmet gelir
müsaade etmez. Anadolu'nun sahibi Allah'tır. Kimse şüphe etmesin...
"DEMOKRAT PARTİ
KONGRELERİNE BU ŞEKİLDE GİREMEZDİNİZ"
Ben İçişleri Bakanı olarak benim görevim nerede biter?
Eskiden parlamenter sistemde ikili kararname ile, bu zamanda Resmi Gazete'de
gece saat 2'de, 3'de çıkacak bir haberle biter. Ana muhalefet partisinin
adamları çok endişelenmesin. Dava başladı, kendim de gideceğim, anlatacağım da.
Ben çok davaların adamı oldum. Demokrat Parti zamanında 215 dava geldi bana.
Biz Demokrat Parti kongrelerine kimlerle gittiğimi iyi bilirim. Demokrat
Parti'de bu şekilde adamı içeri sokmazlar. Orayı gazino zannettiler.
"SİYASETE
MALZEME OLMUŞ BİR MESELEDİR BU"
Buraya gelirken mamalarla beslenerek gelmedik biz, yumruk yiyerek geldik. Sayın Cumhurbaşkanımızla bu konuda görüşmedim. Bu konuyla Cumhurbaşkanımızı meşgul etmeyi hicap ederim. Bana diyorlar ki, 'bu konuyu ağzına alma' niye anlatmayayım. Siyasete malzeme olmuş bir mesele bu.