5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 37. maddesinde belirtilen
“Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin
temsilcisidir” hükmüne göre, belediye şirketlerinde atamaları, seçilmiş
belediye başkanları yaparken, Ticaret Bakanlığı’nın 20 Mayıs 2019’da
yayımladığı genelge ile bu yetki belediye meclislerine verildi.
Yerel seçimlerde
Ankara ve İstanbul gibi büyükşehir belediye meclislerinde üyelerin çoğunluğu
AKP’den seçilirken belediye başkanlıklarını CHP’nin alması üzerine hükümetten
belediye başkanlarının elini kolunu bağlamak için karşı hamleler gelmeye
başladı.
Cumhuriyet'ten Miyase İlknur'un haberine göre, Ticaret
Bakanlığı’nın mayıs ayında yayımladığı genelge ile artık belediye iştiraklerine
yönetici atama yetkisi belediye başkanlarından alınarak belediye meclisine
verildi.
24 NİSAN’DA GÖRÜŞ
İSTENDİ
Ticaret Bakanlığı’na bağlı İç Ticaret Genel Müdürlüğü, 31
Mart yerel seçimlerinden 24 gün sonra 24 Nisan 2019 tarihinde “Bakanlığımıza
yazılı ve sözlü olarak yapılan başvurulardan; belediyenin aynı zamanda tüzel
kişi yönetim kurulu üyesi veya müdürü olduğu belediye iştiraki şirketlerde,
yönetim kurulu veya müdürler kurulunda belediye tüzel kişiliğini temsil etmek
üzere yetkilendirilen gerçek kişilerin değiştirilmesine yönelik tescil
taleplerinde ve yine pay sahibi belediyeyi temsilen şirketlerin genel kuruluna
katılacak temsilcilerin belirlenmesinde, belediyedeki hangi organın (belediye
başkanı, belediye encümeni, belediye meclisi) kararının aranması gerektiği
hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır” diyerek Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nden görüş istedi.
BAKANLIK BİLGİ
VERMEDİ
Bakanlık, kendisine bu konuda kimlerin sözlü ve yazılı
başvuruda bulunduğuna ilişkin bir bilgi vermedi.
Bu başvuru üzerine de hemen kolları sıvayan Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü de 20 Mayıs 2019
tarihinde gönderdiği cevabi yazısında, belediye şirketlerinin yapısı ve
belediye meclislerinin görevlerine ilişkin uzun bir hukuki mütalaanın ardından
belediye şirketlerinde atama yetkisinin belediye meclisinde olduğuna dair görüş
bildirdi.
MÜDÜRLÜKLERE GÖNDERDİ
Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’ndan gelen “Belediye şirketlerine yönetici atama yetkisi belediye
meclisindedir” şeklindeki mütaalayı tüm ticaret sicili müdürlüklerine gönderdi.
Yetki darbesi anlamına gelen iki bakanlığın yazışmalarının
ve Ticaret Sicili Müdürlüklerine yazının gönderilmesinin ardından ilk yetki
gaspı da Ankara’da yaşandı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın
Halk Ekmek Yönetim Kurulu’na atadığı isimler, bu genelgeye dayanarak Ticaret
Sicili Müdürlüğü tarafından onaylanmadı.
GENELGE YASAYA AYKIRI
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediye şirketleri ile ilgili
alınacak kararlarda meclisin onayını gerektirecek hükümleri ve şirketlerle
ilgili meclisin yetkilerini tek tek sıralamasına karşın şirketlere yönetici
atama konusunda yasalarda yer alan bir maddeye cevap yazısında yer vermediği
gibi, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 37. maddesinde yer alan “Belediye
başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir”
hükmünü de göz ardı etti.
Onun yerine kanunun şirketlerin kurulması, sermaye artırımı,
borçlanması, genel kurula gidilmesi, şirketlerin kapanması ya da
özelleştirilmesi gibi konularda meclisin yetkili olmasına atıfta bulunarak
“Madem ki meclis bunlara yetkilidir o halde bu şirketlere yönetici atamalarını
da meclis yapmalıdır” türünde zorlama bir yorumda bulunuyor.
"BU GENELGENİN
HUKUKİ DAYANAĞI YOK"
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Müdürlüğü’nün
bugüne kadar belediye başkanlarında olan belediye şirketi ve iştiraklerine
yönetici atama yetkisinin başkanlık makamından alıp belediye meclisine
vermesine yönelik genelgesinin “yok hükmünde” olduğunu belirten uluslararası
bağımsız denetim şirketi İHY Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş’nin Yönetim Kurulu
Başkanı ve TÜRMOB Disiplin Kurulu Başkanı İrfan Hüseyin Yıldız, söz konusu
genelgenin 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ile çeliştiğine dikkat çekerek
şunları söyledi:
“Ne olduysa yıllardır süren bir kanuni uygulamaya, Ticaret
Bakanlığı, İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün, ticaret sicil müdürlüklerine
gönderdiği bir yazı ile engel konulmuştur. Gönderilen bu yazı da Çevre
Şehircilik Bakanlığı, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nden alınan bir görüşe
dayandırılmıştır. Oluşturulan bu görüşe göre özet olarak; 5393 Sayılı Belediye
Kanunu’ndaki belediye meclisinin görevleri sayılarak, belediye meclisi bunları
yapmakla görevli olduğuna göre, belediye şirketlerindeki, belediye tüzel
kişiliğinin payını temsil etme ve belediye tüzel kişiliği adına şirket yönetim
kuruluna seçilecek yönetim kurulu üyelerini belirleme yetkisi de, ‘belediye
meclisine aittir’ denmektedir. Ticaret Sicil Memurluklarına da, bu konuda
alınan bir belediye meclisi kararı yoksa, getirilen belediye şirketlerinin
genel kurul kararlarını tescil etme denmektedir. Oysa, Ticaret Bakanlığı’nın
dayandığı görüşün hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, 5393 Sayılı
Belediye Kanunu’nun 18 maddesinde, belediye meclisinin görevleri ve yetkileri
tek tek sayılmıştır. Bunlar (a) dan (u) ya kadar sıralanan 18 bentte ayrıntılı
açıklanmıştır. Elbette belediye meclisinin, bütçeye ilişkin, belediyenin gelir
ve giderlerine ilişkin mali konulardaki görev yetkileri bulunmaktadır.
Özellikle (i) bendi konumuzla ilgili olarak şu hüküm mevcuttur: ‘Bütçe içi
işletme ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na tabi ortaklıklar kurulmasına
veya bu ortaklıklardan ayrılmaya, sermaye artışına ve gayrimenkul yatırım ortaklığı
kurulmasına karar vermek’ görevi vardır. Ancak kanunun hiçbir yerinde ve
benzeri görevleri vardır denmemektedir. Belediye meclisinin görev ve yetkileri
ismen ve ayrıntılı olarak sayılmıştır. Örneğin (n) bendinde, “meydan, cadde,
sokak, park, tesis ve benzerlerine ad vermek...” yetkisi gibi ayrıntılara kadar
bile inilmiştir. Ancak hiçbir yerinde belediye şirketlerindeki, belediye tüzel
kişiliğine ait payları kimin temsil edeceği, bu şirketlerde belediye tüzel
kişiliği adına yönetim kurullarına kimin seçileceği hususları, (Bu şirket genel
kurulunda belirlenir) belediye meclislerinin görev ve yetkileri arasında
sayılmamıştır.
Belediye şirketlerinin kuruluş, ortak olma ve sermaye
artırımı konularında izin alma dışında Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi
oldukları tartışmasızdır. Peki, bu ortaklık payını, belediye şirketlerinin
genel kurullarında kim temsil edecektir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 37
maddesi, “Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel
kişiliğinin temsilcisidir’ hükmüne amirdir. Yıllardır, kanunun öngördüğü
şekilde belediye şirketlerinin genel kurullarında, belediye tüzel kişiliğini
belediye başkanları temsil etmiş ve oy kullanmışlardır. Belediye
şirketlerindeki pay sahibi, belediye tüzel kişiliğidir, belediye tüzel kişiliğinin
temsilcisi de belediye başkanıdır. Oldukça açık olan bu hukuki durumun yorum
gerektiren bir yanı bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, belediye başkanlığı seçimini kazanan başkanının, mecliste çoğunluğu yoksa elleri, kolları ve ayakları bağlanmak istenmektedir. Hukuki dayanağı olmayan bu yazıyı ticaret sicil memurluklarının dikkate almaması gerekir. Eğer, sicil memurlukları bu talimata uygun olarak belediye şirketlerinin genel kurullarını tescil etmezlerse, buna karşı, ticaret mahkemelerinde tescil davası açılması kaçınılmaz olur. Maalesef bu konu siyasette de bir başka gerilim noktası olacaktır.”