Almanya’da yaşayan bir Türk vatandaşı hem yatırım olması hem
de ülkesine geldiği zaman kalacak bir evinin olması için İzmir’in Gaziemir
ilçesinde havuzlu bir villa satın aldı. Korona virüs pandemisi nedeniyle
Türkiye’ye istediği sıklıkta gelemeyen vatandaş, kendi oturacağı için lüks
eşyalarla donattığı havuzlu villasını kiraya vermek istedi. İddialara göre,
kendisini ünlü bir iş adamı olarak tanıtan A.Ö. ve avukat eşi S.Ö., villayı 11
bin TL aylık bedel ile eşyalı olarak kiraladı.
Kendini iş adamı olarak tanıtan kiracının ilk başta güven
tesis ettiğini dile getiren avukat Eylül Yılmaz, “Kiracı A.Ö. eve geldiğinde
eşyasız kiralayacakken eşyaları görünce eşyalar ile birlikte kiralamak
istediğini söyleyip kiralıyor. Devam eden süreçte bir yıl boyunca hiçbir kira
ödenmiyor. Biz bununla ilgili olarak hukuki işlem başlattık ve tahliye kararı
aldık. Kiracı, tahliye kararını öğrendiğinde eve nakliye firması getirerek
eşyaları da çalıp evden gitmiş” diyerek, ev sahibinin yaklaşık 500 bin TL
zarara uğradığını ifade etti.
“Cezalar caydırıcı
değil”
Cezaların günümüzde pek caydırıcılığı olmadığını ve
insanların burada hapis yatmayacak olmalarının bu tür olayların önünü açtığını
söyleyen Yılmaz, “Hukuk, belli noktalarda tecelli ediyor ancak süreç açısından
çok uzun sürdüğünden artık mağduriyet giderilmeyecek noktalara geliyor. Bizim
buradaki en büyük sıkıntımız, tüm bu olaylar yaşanırken biz her türlü şikayeti
yapmamıza rağmen hukuk davaları bir yana, ceza dosyalarında da bunu sürekli
bildirmemizi ve öngörmemize rağmen işlem yapılmadı. Bu saatten sonra belki ceza
alabilir. Cezalar günümüzde maalesef çok da caydırıcı olmuyor” dedi.
Seçilecek kiracılara bakılırken bir teminat alınması ya da
sadece güvene dayalı işlem yapılmaması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Kendini
özellikle iş adamı gibi tanıtan, altındaki araçları bile farklı bir yerden
kiralayıp kendi aracı gibi gösteren, şirketleri varmış gibi gösteren kişilerin
araştırılması gerekiyor. Yoksa kanun bu noktada bir şey yapıp zararı
karşılayana kadar çok büyük mağduriyet yaşanıyor. Bu evdeki taşınırlar yanında
sözleşmede yazan taşınmaz diye geçen bir kısım var. İki yıl önce bile 20 bin TL
eden, belki günümüz enflasyonla artık 40-50 bini bulan klimalar, kapıdaki
diafonlar, kameralar, lambalar ve evde yer alan saksıları bile götürmüşler.
Bunlar evin taşınmazı ve müvekkilimde faturalaları da duruyor” diye konuştu.
“Ülkeye yatırım
yapmak istemiyorlar”
Mülk sahibi pandemiden dolayı ülkesine gelemediği için
villadaki tüm yetkiyi kendilerine verdiğini söyleyen gayrimenkul danışmanı
Muhammet Aslan ise “Yaklaşık 11 bin liraya kiraya vermek için ilana koyduk.
İlan için A.Ö. ve eşi S.Ö. bize kendileri geldiler. Villayı beğendiler ve
dairenin sözleşmesini yaptık. Herhangi bir kaparo vermeden mal sahibine dediler
ki ‘Sözleşme esnasında biz size göndereceğiz’. Yaklaşık bir sene dairenin
kirasını alamadık. Eşyalı bir şekilde kiraya verdik. Evin içinde bulaşık
makineleri, çamaşır makineleri, televizyon, koltuk takımları vardı” dedi.
Mülk sahibinin artık evini kiraya vermeyi düşünmediğini
ifade eden Aslan, “Bu saatten sonra burada hiçbir şekilde oturmayı da
düşünmüyorlar. Evi satışa koyduk. Satacağız artık. Onlar da gelmek istemiyor.
Böyle insanları gördükleri için ülkeye bir daha yatırım da yapmak istemiyorlar”
ifadelerini kullandı.
Kullandığı lüks
araçlar da kiralık
Öte yandan, A.Ö.’nün sosyal medyada ‘çakarlı mafya’ olarak tanındığı ve lüks araçları çakarlı olarak kullandığı videolarla ünlendiği ortaya çıktı. A.Ö.’nün kullandığı lük araçların da kiralık olduğu ifade edildi.