İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul'daki kaçak ve kayıt
dışı göçmenlerle ilgili çalışmalara ilişkin, "İstanbul'da 1 milyon 69
binin kaydı var. Bunların 547 bini Suriyeli, 522 bini de ikametli, düzenli
göçmen dediğimiz. Bizim bunlarla ilgili bir problemimiz yok, problem bunun
dışında olanlarla. Yani İstanbul'da ve Türkiye'de kayıtsız kaçak göçmenlerle ve
başka şehirde kayıtlı olup da şu anda İstanbul'da yaşayan Suriyelilerle
ilgili." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, NTV'de katıldığı programda
gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Göç meselesine sadece Suriyeliler açısından bakılmaması
gerektiğini belirten Soylu, Asya, Afganistan, Pakistan, Suriye, Irak, İran,
Fas, Yemen, Tunus ve Afrika'nın bütün ülkelerinden Türkiye'ye, bir kısmı kaçak
bir kısmı düzenli olmak üzere göç dalgası bulunduğunu söyledi.
Dünyadaki göç dalgasının temelde gelir eşitsizliğinden
kaynaklandığını kaydeden Soylu, istikrarsızlık, gelir eşitsizliği, suya,
eğitime, adalete erişimde yaşanan zorluklar ile terör, enerji yataklarındaki
acımasız rekabetler ve radikalizmin kullanılmasının ciddi karmaşıklık meydana
getirdiğini, bu dengesizliklerin de aşırı göç dalgalarına neden olduğunu dile
getirdi.
Göç meselesinin bütün ülkeler için sorun teşkil ettiğini,
Türkiye'nin Asya bandı, doğu ve güneyinden göç baskısı altında olduğunu ifade
eden Soylu, "Mesele Suriye'nin çok daha ötesindedir." dedi.
Hükümet olarak göç konusu "kaçak göçmen",
"geçici koruma", "uluslararası koruma" ve "düzenli
göç" başlıkları altında ele aldıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'de bunların toplam sayısı 4,9 milyon. Bunun 3
milyon 634 bini geçici koruma kapsamında, 337 bin civarı uluslararası koruma
kapsamında. Türkiye'de bir kavram kargaşası var, onu da düzeltmek açısından
söylüyorum. Türkiye'de 28 mülteci var aslında. Çünkü Türkiye 1950'lilerde bir
karar aldı, biz Avrupa ülkelerinin dışından mülteci kabul etmiyoruz. 1 milyon
23 bin civarında bizim ikametlimiz var. Bunlar öğrenci ve çalışanlar. Türkiye
içerisinde bulunanlar. Türkiye dengeli bir göç politikasıyla uzun zamandır bunu
yönetiyor."
"YIL BAŞINDAN
BUGÜNE 163 BİN KAÇAK GÖÇMEN YAKALANDI"
Türkiye'nin göçle mücadele kapsamında 7-8 yıldır çok önemli
ve stratejik adımlar attığını belirten Soylu, 2017'de 175 bin, 2018'de 268 bin,
yıl başından bugüne kadar ise 163 bin kaçak göçmenin Türkiye sınırları
içerisinde yakalandığını kaydetti.
2018'de 56 bin kaçak göçmenin sınır dışı edildiğini bildiren
Soylu, 2019'da şu ana kadar 43 bin kaçak göçmen ülkelerine gönderildiğini,
biletleri alınıp ülkelerine gönderilecek 7 bin kaçak göçmenin daha bulunduğunu
belirtti.
Kaçak göçü önlemek için yapılan çalışmalar hakkında da bilgi
veren Soylu, sınırlarda duvarların yanı sıra gece görüşlü kamera ve sensör
sistemleri ile fiziki önlemler alındığını hatırlattı.
"İRAN'DA 2
MİLYON AFGAN VAR"
İran'da bulunan 2 milyon Afgan vatandaşının bir kısmının
ülkedeki ekonomik dalgalanma nedeniyle Afganistan'a döndüğünü, bir kısmın ise
Türkiye'ye girmeye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmeye çalıştığını anlatan
Soylu, "Bu insanlar ölümü göze almışlar. 144 kişi öldü. Trafik kazasında,
donarak veya boğularak. Van sınırından girdikten sonra 8-9 metre kar altında
kaldılar, biz bunları kar eriyince bulabildik." diye konuştu.
Türkiye'nin 2015'te bin 500 kapasiteli olan geri gönderme
merkezlerinin kapasitesinin 18 bin 500'e ulaştığını dile getiren Soylu,
"Bir taraftan muhatap ülkelerimizle bir taraftan sınırlarımızla bir
taraftan kaçak göç politikamızla, ciddi bir mücadele ortaya koymaya
çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
İSTANBUL'DAKİ
SURİYELİLER
Soylu, geçici koruma kapsamında olmakla birlikte,
İstanbul'da kaydı olmayan Suriye uyruklu yabancıların, kayıtlı bulundukları
illere geri dönmeleri için 20 Ağustos'a kadar süre verilmesine ilişkin de
değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de 2011'den itibaren Suriyelilere yönelik bir
strateji uygulandığını hatırlatan Soylu, "Ben bu ülkenin İçişleri
Bakanıyım. Benim ülkemde bilmediğim, kayıtlı olmayan kimsenin yaşamaması
lazım." dedi.
Güvenlik için bu kişilerin kayda alınması gerektiğinin
altını çizen Soylu, şöyle devam etti:
"Biz bunları kayda aldık ve ondan sonra bir kayıt daha
yaptık, buna güncelleme diyoruz. Yani yaklaşık 57 parametreden, okulundan kaç
kardeş olduğuna kadar, kan grubundan parmak izine kadar 57 kategoride bunları
aldık ve güncellemeyi tamamladık. Peki bu güncelleme bize ne verdi? Geçici
koruma kapsamında Türkiye şöyle bir strateji ortaya koydu, 'Ben seni kayıt
olduğun ilde kabul ediyorum' dedi.
Birkaç ili bir noktadan sonra kayıt kapsamından çıkardık ve
bunlardan biri de İstanbul'du. 'Artık İstanbul'a kayıt kabul etmiyoruz' dedik
ve bunu 2-3 yıldan beri de devam ettiriyoruz. Çok insani şartlarda kayıt kabul
ediyoruz. İstanbul'da toplam 547 bin Suriyeli geçici koruma kapsamında. Fakat
bu arada başka illerden İstanbul'a gerek çalışma gerek eğitim kapsamında bir
akım olduğunu görüyoruz. Biz bunu gördükçe yaptığımız denetimlerle birlikte
onları kendi merkezlerine gönderdik. Güncelleme yaparken de hangi ildeyse son
zamana kadar o ilde de güncellemelerini kabul ettik. Bütün güncellemelerimiz
bittikten sonra operasyonlara başladık."
Operasyonlardaki temel amacın Türkiye'deki göçmenlerin
yerlerini bilmek ve süreci kontrollü bir şekilde yönetmek olduğunu dile getiren
Soylu, uyum politikaları ile ülkelerine gönüllü geri dönenlerin güvenli
bölgelere gitmelerini sağlayan politikaları hayata geçirdiklerini anlattı.
"İSTANBUL'DA
GÜNDE ORTALAMA 600 KİŞİ YAKALANIYOR"
İstanbul'daki kaçak ve kayıt dışı göçmenler ile ilgili
çalışmalar hakkında da bilgi veren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'da 1 milyon 69 binin kaydı var. Bunların 547
bini Suriyeli, 522 bini de ikametli, düzenli göçmen dediğimiz. Bizim bunlarla
ilgili bir problemimiz yok, problem bunun dışında olanlarla. Yani İstanbul'da
ve Türkiye'de kayıtsız kaçak göçmenler ve başka şehirde kayıtlı olup da şu anda
İstanbul'da yaşayan Suriyelilerle ilgili.
İstanbul'da 12 Temmuz'dan bu yana operasyon yapıyoruz. 6 bin
122 kişi yakaladık. Günde ortalama 600 kişi yakalanıyor ve bunların 2 bin 691'i
Afgan, bin 619'u Pakistanlı, sadece bin civarı Suriyeli. Bangladeş, Özbekistan,
Sri Lanka, Fas, Cezayir bütün bunları yakalıyoruz ve bunları, Suriyeliler
hariç, kendi ülkelerine geri göndermek için geri gönderme merkezlerine
gönderiyoruz.
Suriyelileri ise geçici koruma kapsamında olduğu için 'Size
20 Ağustos'a kadar gitme imkanı tanıyoruz' deyip bırakıyoruz. Tamamen kayıtsız
Suriyeliler var. Biz bunları alıyoruz ve kamplara gönderiyoruz. Suriyelilerden,
geçici koruma kapsamındakilerden kimseyi sınır dışı yapmadık ve yapamıyoruz.
Uluslararası kurallara göre, dünyadaki hiçbir ülke geçici koruma kapsamındaki
kimseyi sınır dışı yapamaz."
"BİZ DÜZENİMİZİ
KORUMAK ZORUNDAYIZ"
Hiçbir kaydı olmayan Suriyelileri kamplara gönderdiklerinin
altını çizen Soylu, kamplarda yüz bin kişi kaldığını ifade etti.
"Kayıtlı olmayanlar gitmiyorum derse ne olacak?"
sorusuna karşılık Soylu, "Gitmiyorum derse gidecek. Biz bir düzen kurmak
zorundayız. İstanbul'da izin verdiğimiz kişi sayısı belli."
değerlendirmesini yaptı.
İstanbul'da yüze yakın ekibin dün itibarıyla bir çalışma
başlattığı bilgisini veren Soylu, ekiplerin çalışma mekanlarını ziyaret ederek,
1-1,5 ay boyunca hiç ceza kesmeden kaçak göçmen çalıştırma konusunda rehberlik
yapacaklarını anlattı.
Soylu, Valilik ve Bakanlığın attığı adımların ardından
"Suriyeliler eylem yapacak" yönünde haberler olduğunun hatırlatılması
üzerine, "Kimseye bir şey yaptırmayız, kimse kusura bakmasın. Biz
düzenimizi korumak zorundayız." dedi.
Sürecin seçimle bir alakası olmadığını vurgulayan Soylu,
kendilerinin güncellemeyi yaptıklarını, stratejilerini ve adım adım tüm
çalışmaları hayata geçirdiklerine dikkati çekti. Çok büyük bir operasyon
yürüttüklerini ifade eden Soylu, "Türkiye'nin yürüttüğü bu operasyonun
altından dünyada hiçbir ülke kalkamaz." diye konuştu.
Bakan Soylu, 2017'de sınırdan geçişi engellenen kaçak göçmen
sayısı 729 binken, geçen yıl bu sayının 547 bin olarak kayda geçtiğini, bu yıl
da şu ana kadar bu sayının yaklaşık 190 bin olduğunu açıkladı.
TRABZON'DA YAŞANAN
GERGİNLİK
Trabzon'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrağı
açılması nedeniyle yaşanan gerginliğe ilişkin değerlendirmesi sorulan Soylu,
başsavcılığın bu konudaki inceleme ve araştırmasının sürdüğünü anımsattı. Sınır
dışı etme gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bir kargaşa yaşandığını
belirten Soylu, "Birisi yerli birisi yabancı iki ayrı turist grubu
arasında çıkan tartışmadan kaynaklanan bir süreç. Bunu savcılık bir vesileyle
inceleyecek, araştıracak ve sonuca ulaşılacaktır." ifadelerini kullandı.
POLİS OKULLARINA
ÖĞRENCİ ALIMI
Polis okullarına öğrenci alımı sırasında uygulanacak
kriterlerde değişiklik yapılmasının söz konusu olup olmadığının sorulması
üzerine Soylu, çok zor bir dönemden geçilmesine rağmen var olan güvenlik
birimlerinin cansiperane çalıştığının altını çizdi.
Güvenlik birimlerine alınacak insan kaynaklarıyla ilgili
titiz davranmak zorunda olduklarını söyleyen Soylu, yazılı, spor ve sağlık
testleri ile mülakatlar olmak üzere 4 elemeden geçildiğini anlattı.
Polis meslek yüksekokullarına girişte uygulanan KPSS barajının 70 puandan 65'e indirilmesi ile boy ve renk körlüğü gibi kıstaslarda değişiklik yapılıp yapılmayacağını değerlendirdiklerini söyleyen Soylu, bu değerlendirmede uluslararası standartları esas alacaklarını aktardı.