Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR - İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı ve İYİ Parti Genel
Başkan Yardımcısı Profesör Dr. Mehmet Bahadır Erdem tarafından “İYİ Parti
Adalet Politikaları İzmir Konferansı”, Konak Eşrefpaşa Selahattin Akçiçek
Kültür Merkezinde gerçekleşti.
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ev sahipliğinde
düzenlenen konferansa, İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili
Müsavat Dervişoğlu ile çok sayıda partili katıldı.
DERVİŞOĞLU: SİSTEMİ
ALLAH’IN İZNİYLE YERLE BİR EDECEĞİZ
İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili
Müsavat Dervişoğlu, Türkiye’nin önemli günlerden geçtiğini söyleyerek, “Aslında
bir sistem değişikliği ile başladı. Türkiye parlamenter demokratik sistemle yönetilirken
bu iktidarın daha önce ortaklık yaptığı grupların bazıları ile iş birliği
sonucunda darbe teşebbüsü ortaya çıktı. Ülkemiz ciddi savrulmalarla karşı
karşıya kaldı. Bu teşebbüs çok yönüyle ele alınması ve incelenmesi gereken bir
teşebbüsü olma özelliğiyle kendini hissettiriyor. Hem tarihçiler he siyasetçiler
hem de sosyologlar eminim ki tartışacaklardır bu teşebbüssün nasıl ortaya
çıktığını sebeplerinin ve sonuçlarının ne olduğunu zaman sorgulayacak ve
yargılayacaktır. Bizim açımızdan bir gerçek duruyor; Bu teşebbüs dünyanın hiçbir
yerinde olmadığı gibi Türkiye’de farklı bir neticeyi de beraberinde getiriyor. Ülkeler
bir sisteme değişikliği ile karşı karşıya kalabilir, rejimler değişebilir,
darbeler kendi mantıklarına uygun düzenler oluşturmak için yapılır. Ama bir
darbe teşebbüsünün sistem değiştirdiğini tarih bu zamana kadar kaydetmemiştir. Bunun
yapıldığı tek ülke Türkiye’dir. Asıl sorgulanması gereken konu da budur. Teşebbüsten
sonra cumhurbaşkanı ve hükûmet olağanüstü yetkiler kullanma ihtiyacı
hissettiler. O dönemin şartlarında kaynaklı olağanüstü hal yetileri olağan
koşullarda da kullanabilecek bir değişiklik yapılmıştır. Böyle bir sisteme bu
yönüyle ihtiyaç duyuyoruz diyerek sistemin değiştirilmesine yönelik oy
talebinde bulundular. Ortaya, Türkiye’de bir sistem değişikliği yapılmıştır. Olağanüstü
dönemde kullanabilecek yetkiler, olağan şartlarda da kullanılmak üzere
meşrulaştırılmıştır. Olağan durumlarda olağanüstü yetiler kullanan bir cumhurbaşkanlığı
sistemi ile karşı karşıyayız. Bu sistemi Allah’ın izniyle yerle bir edeceğiz. Bu
sistem değiştirildiği andan itibaren Türkiye’nin ekonomik yönde uçacağını
söylediler ama uçmak yerine yere çakıldı. Dış politikada acil ve ani kararlar alabilmek
imkanı alınacağı söylendi. Alınan kararlar, yanlış müdahaleler Türkiye
Cumhuriyeti devletini her alanda yalnızlaştırılmıştır” diye konuştu.
“MİLLET AYAĞA
KALKACAK VE BU İKTİDARA HESAP SORACAK”
Ekonomik alan yaşanan gelişmelerden de söz eden Dervişoğlu, “Olup
bitenler hepinizin malumu. Utanmadan yaşanılanları nasıl savunuyorlar
anlayabilmiş değilim. Türkiye’deki benzin veya motorin fiyatlarını Avrupa’yla
mukayese ederler. Ama Avrupa’daki işçinin saatlik ücretinin ne olduğunu dahi
bilmezler. Duygularını suiistimal ve istismar eden bir halk vardır. Onlar şunu
görmediler; saraya kapandıktan sonra gözleri kör, kulakları sağır oldu ama bu
milletin ne kadar aydın insanlardan oluştuğunu unuttular. Türk milletinin siyasi
kölelerden oluşmadığını unuttular. Bu millet şimdi ayağa kalkacak ve bu
iktidara yaptıklarının hesabını tabi ki soracak. Ekonomik eleştirileri
söylüyoruz dinlemiyorlar, politik eleştiriler yapıyoruz dinlemiyorlar. Çünkü
işlerine öyle geliyor. Siz sakın bunları aldatılmış ve kandırılmışlar
zühresinden saymasın. Bunlar işlerine böyle geldiği için bu şekilde
davrandıklarından ülkeyi bu hale getirdiler” ifadelerini kullandı.
“BİZ BAYRAĞIMIZA TEK
BAYRAK DEMİYORUZ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYORUZ”
İYİ Parti ile Türkiye'deki siyasi düzenin değiştiğini de
vurgulayan Dervişoğlu, "Şimdi bu tekere çomak sokan bir siyasi parti
ortaya çıktı. Anadolu takımları süper lige çıktığında derler ya bu takım orda
kalamaz düşer. İYİ Parti'den de bekledikleri buydu. Onlar aslında bunu
zannederken sizlerin kimler olduğunu akıllarının ucundan dahil geçirmediler.
Sizlerin liderinin kimler olduğunu analiz etme ihtiyacı bile hissetmediler.
Sizleri küçük tuzaklarla susturabileceklerini zannettiler. Oysa siz gücünü
inançlarından alan ve bu inatla hareket eden, aslında milletin inadının
temsilcisiydiniz. Oyunları bozuldu. Bambaşka muhalefet anlayışı gündeme geldi. Artık
sadece sorunları dile getiren ve yararlanmaya çalışan siyasi üslup değil, onun
çözümlerini de ortaya koyan bir siyasi bakış açısı geliştirildi İYİ Parti
sayesinde. Bütün siyasi partiler üsluplarını İYİ Partiye göre ayarlama ihtiyacı
hissettiler. İYİ Parti olmasaydı bugün bu iktidardan kurtulabilmesi için başka
yöntemler gündeme gelirdi. Biz bu sistemi değiştirmeye olan inancımızı
Cumhurbaşkanlığına değil Başbakanlığa talibiz diye belli ortaya koymayız. Bizim
inancımız tartışılmaz. Biz bayrağımıza tek bayrak demiyoruz Türk Bayrağı
diyoruz. Biz bu devlete tek devlet demiyoruz, Türkiye Cumhuriyeti diyoruz"
dedi.
KIRKPINAR: KENDİ
BİLDİĞİNİ OKUYAN BİR SİSTEM İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ise, “Ülkenin geçmiş
olduğu süreçte ekonomik sıkıntılarla birlikte salgın hastalığı ardından
coğrafyamız etrafında vuku bulan olaylar silsilesi, dış politikada dağılma,
ülkeyi yönetenlerin deneme yanılma yöntemiyle geliştirmeye çalıştıkları dış politika
konusunda da maalesef çok zor günler yaşadık. Bunlara sebep olan şeyin aslında
sistemden kaynaklı olduğu aşikarken pek çok konuda olduğu gibi toplumu
kutuplaştırarak kendilerinden farklı söyleyecek sözü olan insanları siyasilerin,
STK’ların, bunların temsilcilerini yok sayan ve sadece kendi bildiklerinin doğru
ve uygulanması gereken politikalar olduğunu iddia eden bir sistem ile karşı
karşıyayız. Tartışılacak bir konu daha henüz siyasi bir partinin lideri
olmadan, Genel başkanımızın 2017 yılı 16 Nisan günü cumhurbaşkanlığı yönetim sistemindeki
geçişine referanduma Türkiye’nin 4 bir yanını il il ilçe ilçe gezerek halkımızdan
hayır oyu istemiştir. Daha sonra bu yapılan referandumda sistem değişti. Yani bir
partinin genel başkanı aynı zamanda cumhurbaşkanı oldu. Yaşadıklarımızı, sıkıntılarımızı
devam ederse nelerle karşılaşacağımızı sizlere anlatacağız. Tıpkı 16 Nisan 2017
günü referandumdan önce öngörüsüyle meydan meydan gezen hayır oyu isteyen liderimiz
Meral Akşener hanımefendi, sisteme geçtikten sonra da ilk kez sisteme karşı
tutum anlamda değil ama iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme
geçme hedefinin ilk kez bir siyasi partinin olması sıfatıyla Genel Başkanımız
söz etti. Ana muhalefet partisi ve diğer partiler hem fikir oldu” dedi.