Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - 6 Şubat günü saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.7, saat 13.24’te Elbistan ilçesinde ise 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Ardı ardına yaşanan depremler Kahramanmaraş, Hatay, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya büyük yıkıma neden oldu.
Yaşanan deprem sonrası İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Hatay’a gitti. İki gün boyunca deprem bölgesinde incelemelerde bulunan ve yardımları götüren Başkan Soyer, İzmir’e dönüşünün ardından bir basın açıklaması düzenledi.
Deprem bölgesine dair izlenimlerini ve ‘Umut Hareketi’ kapsamında sürdürülen yardım çalışmalarını anlatan Başkan Soyer, başlatacakları büyük yardım kampanyası hakkında da bilgi verdi.
“DEVLET YOKTU”
Deprem bölgesindeki izlenimini aktaran Soyer, “İlk olarak Adana’ya gittik ve oradan başladık. İskenderun, arkasından Antakya, Samandağ ve Arsuz’da kaldık. Ertesi sabah Osmaniye, Pazarcık, Gölbaşı, Nurdağ, Maraş, Adıyaman ve Urfa’ya kadar gittik. Urfa’dan da dün Ankara’ya, sabahta İzmir’e döndüm. Adana’dan itibaren bin kilometrelik güzergah boyunca büyük bir faciayla karşılaştık. Facia, felaket ne kadar büyükse koordinasyonsuzluk o kadar büyük ki. Güzergah boyunca moloz kentlerden geçtik. Büyük bir çaresizlik vardı ama su, elektrik, ekmek, doğalgaz yoktu. 3 gün boyunca sadece bir çorba içebilmiş insanlarla karşılaştık. İnsanlar hipotermiden ölmemek için yaşam mücadelesi veriyorlar. Çok ağır bir tablo var. Televizyonlarda gördüğümüz mucize kurtuluşlar tabi ki doğru ama bu gerçeğin binde biri bile değil. Gerçek farklı. Örneğin devletin olmadığını gösteriyor bize. Devlet nasıl vardır? Polis üniformasıyla, zabıta üniformasıyla asker üniformasıyla görürsünüz. Biz gezdiğimiz şehirlerde bunları görmedik. Devlet yoktu. Enkaz altında çıkartılanlar ilk gün ilk 8 saat içinde kendi imkanlarıyla kurtarılmayı başaranlardır. 4. saatten itibaren biz kurtarma haberleri duymaya başladık. Ondan donra arama kurtarma ekipleri müdahil oldular. Sağlık konusu aynı şekilde. Hastaneler yıkılmış ayakta kalanların koridorlarında üst üste cesetler var. Bir yerde onlarca ambulans var, “neden bekliyorsunuz?” diyoruz; “talimat bekliyoruz” diyorlar. Ya da bir şehirde dizili asker görüyorsunuz, “ne bekliyorsunuz kardeşim” diyorsunuz, “Talimat bekliyoruz” deniyor. O talimatlar bazen de ulaşmıyor. İnsanlar çaresiz, yalnız kalmış durumdalar. Suyun, elektriğin, ekmeğin olmadığı olağanüstü zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyorlar. O bizim televizyonlarda görmediğimiz kısmı maalesef ki bu gerçekler” dedi.
“HERKESİ DESTEK VERMEYE DAVET EDİYORUZ”
Yürütülen iki kampanya hakkında bilgi veren Başkan Soyer, “İki kampanyamız var. Umut hareketi ve bir kira bir yuva. Umut hareketinde 37 milyon üzerinde bir kaynak sağlandı. Bunun içinde battaniye, ısıtıcı gibi en acil ihtiyaçlar var. Çadır muazzam bir ihtiyaç. Bu çok kıymetli bir çalışma. Bir kira bir yuva kampanyamızı önceden de yapmıştık. O zaman da Türkiye’nin en büyük kampanyalarından biri haline gelmişti. 4 bin civarında vatandaşı başını sokacak bir eve kavuşturmuştuk. O yüzden çadırda vatandaşımız kalmamıştı. Şimdi de yazılımını geliştirdik ve tüm Türkiye’ye yayacak bir çalışma başlattık. Bu merkezlerde onar arkadaşımız bir kira bir yuva için çalışacak. Binası yıkılmış, kalacak yeri olmayan, şehri terk etmek isteyen vatandaşın talebini buradaki bağışçı ile buluşturacak. Buradaki bağışçılar oradaki depremzedelerin nerede yaşamak istiyorsa o desteği verecekler. Yolun başındayız, bir milyon 580 bin civarında bir rakam olmuş. Çok yükseleceğini tahmin ediyorum. Herkesi destek vermeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“EKİPLERİMİZ PİS SU KANALLARININ AYRIŞTIRMASIYLA İLGİLİ BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜYORLAR”
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yapılan destekleri de anlatan Başkan Soyer, “İlk andan itibaren bir yardım uçağı, arkasından 3 gemi, bunun gibi birçok yardım götürmeye çalıştık. Umut hareketiyle başlattığımız destek hareketi 37 milyonun üzerine çıktı. 92 tır, 42 kamyon, 3 uçak, 3 gemiyle 1 milyon 602 parça eşya gönderildi. Şu anda İZSU ekiplerimiz Hatay’da çalışıyorlar. Çünkü orada içme suyu yok. İçme suyu pis suyla karıştığı için su verilemiyor. Bizim ekiplerimiz pis su kanallarının ayrıştırmasıyla ilgili bir çalışma yürütüyorlar. Yarın gönderilen ilave ekiplerle paket su arıtma cihazı montajı yapacaklar” diye konuştu.
“4 ŞEHİRDE KOORDİNASYON MERKEZİ KURULACAK”
Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ta koordinasyon merkezi kuracaklarını ifade eden Soyer, “Bugüne kadar yaptığımız çalışmalar bir yana 4 şehirde bir koordinasyon merkezi kuruyoruz. Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Maraş. Bu koordinasyon merkezleri birçok fonksiyonu icra edecek. Biri çocuklarla ilgili olacak. Bir diğeri kadınlarla ilgili olacak. Bir kira bir yuva için çalışma yapacak. Yerinde tespit yapacaklar. Bir bölüm sağlık ekipleri olacak. Bir bölümde ise buradan gelen malzemelerin doğru hedeflere ulaşması için dağıtım işini yapacaklar. Bir büyükşehir belediyesi paralelini kuruyoruz. Çok büyük bir bölge. Yunanistan kadar bir coğrafya. Büyük bir alan. Bunun hepsini İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yapmamız mümkün değil ama 81 vilayet için en doğru hizmeti taşıyacak olan kentte İzmir’dir diye düşünüyoruz. İzmir’de daha 2 sene önce büyük bir tecrübe yaşadık. O sınavı büyük bir başarıyla atlattık. Bunu tek başına değil bütün her şeyi seferber ederek başardı. Bu nedenle diyorum ki; İzmir 81 vilayet içinde bu hikayeyi başaracak şehirdir. Bunu da İzmir’in tüm dinamiklerin seferber ederek yapmaya devam edeceğiz. Bunu yapan tek şehir şu an İzmir. Yaklaşık bine yakın çalışanımızı peyderpey bölgeye göndereceğiz. Birçok departmandan birçok dair başkanlığında arkadaşlarımız gidecekler” şeklinde konuştu.
“ORADA YAŞANAN ACIYI ANLATMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Deprem bölgesinde saniyelerle mücadele edildiğini belirten Başkan Soyer, “Gerçekten kurtarma çalışmaları sırasında duyuyoruz, ekipler saniyelerle mücadele ediyorlar. Sadece orada kurtarılmayı bekleyen insanlar değil orada yaşamını süren insanlar içinde saniyelerle yarışıyoruz. En hızlı şekilde en doğru hizmeti götürmek için elimizden geleni yapacağız. Bunun için de İzmir’e güveniyoruz. Çok büyük acılar ve sıkıntılar gördük insan buradaki bir bardak suyun içerken kendinden utanıyor. Orada yaşanan acıyı anlatmak mümkün değil, benim bunu anlatmaya Türkçem yetmez. En büyük ihtiyaçlarında birinin kefen torbası olduğunu biliyorsunuzdur. On binler enkaz altında. Tamamen yerle bir olmuş köyler var. Biz vicdanlı olan ve elini taşın altına sokan İzmirlileri biliyor ve tanıyoruz. Yine elbirliğiyle en iyi hizmeti en doğru şekilde götürmeye devam edeceğiz. En çok ihtiyaç olan şeyleri söyleyeyim, çadır, kilometrelerce çadır görmedik. Battaniyeye, jeneratöre, tuvalete ve mazota ihtiyaç var. İnsanlar arabalarda kaldığı için soğuktan sabaha arabada mazotta bitiyor. Açık olan bütün akaryakıt istasyonlarında kuyruk var” dedi.
“BİZ İYİ BİR İŞ YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 'gelsinler tutuklasınlar' söylemleri üzerinden engellenip engellemedikleri yönündeki soruya yanıt veren Soyer, "Ben bizi sınırlayan kısıtlayan şeyleri konuşmayı hiç sevmem. Biz işimizi yapmaya devam edeceğiz. Biz iyi bir iş yaptığımızı düşünüyoruz" dedi.
“ASLİ GÖREVİMİZ...”
İzmir'in olası bir depremi ile ilgili çalışmaların ne olduğunun sorulmasına da yanıt veren Soyer, "Bugün İzBB’nin tüm büroları ile toplantı yaptık. Birinci İzmir’in depreme hazırlığı, diğeri büyük depreme müdahalemiz. İzmir'in dirençli bir kent olması meselesi örneğin mikro ölçek çalışması. 24 aydır sürdürdüğümüz çalışma. 25 binlik ve 5 binliklerle aktarılması ile ilgili talimat verdik. İnşaat mühendisleri odasıyla yapılan çalışmayı büyütmek için talimat verdik. Acil butonu ile ilgili bir çalışma yapılması talimatı verdik. Asli görevimiz İzmir'in deprem hazırlığı ve dirençli bir kent" diye konuştu.
“İZMİR OLARAK ÜSTÜMÜZE DÜŞEN NE VARSA ONU YAPACAĞIZ”
İktidar partisi tarafından 'siyaset yapıyorsunuz' eleştirilerinin sorulmasına yanıt veren Soyer, "Durum göz önüne sermekte siyasettir. Her şey yolunda gidiyor demekte siyasidir. Biz siyasi olmuyor diye bir şey konuşmuyoruz. Bu siyaset sadece siyasal partilerin söylemleri, programları ile sınırlı değil. Biz yerel yönetimler olarak, yerel siyasetçiler olarak bugün elbirliği ile yapma zamanıdır diyoruz. Biz bugün İzmir olarak üstümüze düşen ne varsa onu yapacağız. Siyaset hayatı iyileştirme çabası" ifadelerini kullandı.
“KİMSE BUNU DURDURAMAZ”
Yardımların sadece AFAD eliyle dağıtılacağının söylenmesinin kendilerinde bir endişe yaratıp yaratmadığının sorulmasını cevaplayan Başkan Soyer, “Hiçbir şekilde yaratmıyor. Biz ulaştırdık ulaştırmaya devam edeceğiz. Bu güne kadar yaptık, yapmaya da devam edeceğiz Kimse bunu durduramaz" dedi
“TÜM İZMİR'E YAYMAK İSTİYORUZ”
Deprem bölgesinde yol sorunlarının İzmir'de de yaşanıp yaşanmayacağı yönündeki soruya yanıtlayan Soyer, "Hemen deprem ertesinde viyadük, köprünün hepsi analizleri yapıldı raporları çıktı. İzmir'in korkacağı bir şey yok. Ancak konut yapı soku maalesef çok eski ve o nedenle Bayraklı'daki çalışmayı Tüm İzmir'e yaymak istiyoruz. İzmir'in böyle vahim bir tablo ile karşılaması halinde tablonun en az olması yönünde çalışmalarımızı yürütüyoruz" diye konuştu.
“MUTLAKA BAŞLARINI SOKACAK YUVA BULACAĞIZ”
İzmir depreminde olduğu gibi Kahramanmaraş merkezli depremde de depremzedeler için Hilton'un açılıp açılmayacağı sorusuna yanıt veren Soyer, "Hilton bize ait değil. Bizi sadece hissemiz var. Orada ağırlık hissesi olan şirketin durumu var. müzakereler devam ediyor ne olacak göreceğiz. Şimdi de benzer arayışlar içindeyiz. Buradan yaklaşık bine yakına arkadaşımızı götüreceğiz dedik, götürdüğümüz otobüslerle oradan buraya gelmek isteyen vatandaşlarımızı taşıyacağız. Getirdiğimiz vatandaşların mutlaka başını sokacağı yeri bulacağız" dedi.
“BİZ HAYAL GÖRMEDİK”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerine de yanıt veren Soyer, "Biz hayal görmedik, kendi gözlerimiz ile gördük. Devlet yoktu, kimse yoktu, arama kurtarma ekiplerini görmedik. Bu güzergahta görmedik. Deprem niçin bütün okullarımızın müfredatında yoktur? Müteahhit kimdir? Berbere gidiyorsunuz belgesi var. Ancak müteahhit kimdir? Tuğla üretiyorsunuz yarın müteahhitliğe soyunuyorsunuz. Bir engel var mı? Sizin psikolojinizde, mimarı projeyi okuyup okumadığından, fayları bilip bilmediğimizi ben haberdar mıyım? Niçin bununla ilgili bir düzenleme yapılmaz bu memlekette?" ifadelerini kullandı.
“ÇOK ZOR ŞEYLER GÖRDÜK”
Unutamadığı anının sorulması üzerine gözleri dolan Başkan Soyer, "Bizim orada ağlamaktan gözlerimizde yaş kalmadı. Çok acı şeyler gördük. üç gündür boğazımızdan sadece bir çorba geçti diyen, mama bulamadığı için kardan mama yapan ve çocuğu hastalanınca götürecek hastane bulmayana kadar... Çok zor şeyler gördük. Dayanmak çok zor. Genellikle cesetler ikili çıkıyor. Evladına sarılmış anneler, babalar..." diye konuştu.