30 Ekim 2020 tarihinde Samos Fay hattında meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki deprem İzmir'i vurmuş ve 117 kişi hayatını kaybetmişti. Bugün son büyük İzmir depreminin ikinci yıl dönümü... Deprem anıtı önünde düzenlenen törende deprem mağduriyetlerinin giderilmesi için 2 yılda neler yapıldığı anlatıldı. Hükümetle yerel yönetim arasındaki uzlaşılmayan alanlara bir kez daha dikkat çekildi. Törene katılanlar öncelikle depremde hayatını kaybedenler için Deprem Anıtı’na karanfil bıraktı.
Törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, İzmir Depremzedeleri Derneği Başkanı Haydar Özkan ve CHP İzmir Milletvekilleri, CHP PM Üyesi Devrim Barış Çelik ile çok sayıda vatandaş katıldı.
SOYER: İZMİR'İN YERALTI FOTOĞRAFINI ÇEKİYORUZİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer konuşmasında öncelikle depremin hemen ardından ortaya konulan dayanışmaya dikkat çekerek, “Acılar paylaştıkça belki bir parça hafifliyor. Bugün acımızı paylaşmak için buraya gelen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Hakikatten depremler yaşanıyor, acısı çok çabuk unutuluyor, kamuoyunda gündeme getirilmiyor. Ne yazık ki biz her depremde tekrar tekrar bu acıları yaşamak zorunda kalıyoruz. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bunun için konuşmacı arkadaşlar ifade ettiler, bu şehri dirençli hale getirmek zorundayız. Ki bizden sonrakiler bu acıları yaşamasınlar. O nedenle bilimsel çalışmalar yürütüyoruz. İnşaat mühendisleri oda başkanımız, ODTÜ İnşaat Mühendisleri bölüm başkanı ifade etti. Binaların karnesini çıkarmak için çalışma sürdürüyoruz. Türkiye tarihindeki en büyük jeolojik çalışmayı yürüyor hocalarımız. İzmir'in yer altının fotoğrafını çıkarıyorlar. Bütün bunları niye yapıyoruz? Biz depremden önce deprem dairesini kurmuş bir belediyeyiz. Çünkü biliyoruz bunlarla karşılaşılacak. Bunlarla karşılaşıldığında bu tahribat nasıl yaşanmaz, canlar kaybolmaz bunun tasasını taşıyoruz. Ne yazık ki İzmir’den başka kimse bu çalışmaları yapmıyor. Dilerim ki buradan sesimiz duyulur ve Türkiye’nin her yerinde yaşayan vatandaşlarımız ve yerel yöneticilerimiz hassasiyeti gösterip ve deprem olmasını beklemeden çare üretmek için çalışma başlatırlar. Dayanışma umudu büyüten bir şey. Deprem günü de gördük. Türkiye'nin hiçbir yerinde hiçbir depremden sonra olmadı ancak biz depremden 30 gün sonra çadırda yaşayan hiçbir vatandaşımız bırakmadık. 30 günden sonra herkesin başını sokabileceği bir yer bulabilmiştik. Uzundere’deki 224 konutu 1 ay içinde dayalı döşeli hale getirebildik. Hilton'un 380 odasını açtık. 1 kira 1 yuva kampanyası ile herkes elini cebine attı ve vatandaşlarımızı kışın çadırda dışarıda geçirebilecek noktada olmaktan kurtardık. Bunları övünmek için anlatmıyorum. Bunlar mümkün, dayanışma ile bunlara çare üretmek mümkün. Beraber yaşıyoruz bu coğrafyada. Beraber paylaşıyoruz bu hayatın imkanlarını ve imkansızlıklarını. Bu nedenle birbirimize kol kanat gelmek zorundayız. izi ayrıştırandan çok daha fazla birleştiren sebep var. Bu nedenle dayanışma ve umudun korunması gerekiyor. Hal konut konusunda... Haydar kardeşim ile umudu büyüten ve Türkiye'ye örnek bir model üstünde yol alıyoruz. Kurdukları kooperatifler üzerinden bir şey yapıyoruz. Vatandaşların kendileri yapacakları evlerin müteahhit yapıyoruz. Nasıl? Kamu gücünü kullanarak, belediye gücünü kullanarak müteahhit karını ortadan kaldırarak büyükşehir belediyesinin tam kapasitesi ile vatandaşların kendi evlerini yapmasını imkan sağlıyoruz” diye konuştu.
DÜNYA BANKASI KREDİSİ SİTEMİ
Dünya Bankası kredisi ile ilgili bir kez daha hükümeti hedef alan Soyer, “Bayraklı belediye başkanımız gayet güzel sitem etti ancak bir tane de ben paylaşmalıyız. Dünya Bankası'ndan 4 aylık çalışma sonrası 334 milyon Dolar'lık 5 yıl ödemesiz 25 yıl vadeli bir krediyi çıkarmıştık. 6 bin orta ve az hasarlı binanın inşaatında kullanılmak üzere... Ne yazık ki kullandırtmadılar. Onaylamadılar ve vatandaşlarımızı mahrum bıraktılar. Burdan bu sitemimi tekrar söylemek istiyorum. Biz şikayet makamı değiliz, şikayet etmek için konuşmuyoruz. Biz bu koşullarda daha iyisini, daha fazlasını nasıl yaparız onun derdindeyiz. Asla hiçbir kardeşim aklından çıkmasın, deprem oldu üzerinde 2-3-5 yıl geçti. Her daim sonuna kadar bu can bu bedende oldukça sizin yanınızda durmaya devam edeceğim. Kimsenin kuşkusu olmasın. Sonuna kadar, hiç birinin acısını yalnız bırakmayacağız. Elimden ne geliyorsa, gücüm neye yetiyorsa, nerede olursam olayım, sonuna kadar yanınızda olacağım. Hepinizin acısını bütün kalbimle paylaşıyorum” dedi.
SANDAL: BEKLENTİLERİMİZ HALEN DEVAM EDİYORBayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da hükümete sitem etti. Sandal, “Zorlu bir süreci hep birlikte atlattık. Neler olduğunu burada bir kez daha tekrar etmenin anlamı yok. Beklentilerimiz hala devam ediyor ve hala içimizin yandığı noktalar var. Bir defa bir garabetten hep birlikte kurtulmak zorundayız. Hasar tespit durumunu ne demek olduğunu belediye başkanı olarak anlamış değilim. Eline çekici alıp gözlemsel raporlar az orta ve ağır hasın ne demek olduğunu hala anlamış değiliz. Hasar tespiti sonucunda vatandaşlarımız gerek DASK özellikle orta ve az hasarlı yurttaşlarımızın ne kadar mağdur olduğunu hepimiz biliyor ve görüyoruz. Eğer bir şey yapacaksak ve söyleyeceksek, depremzedenin derdine derman olacaksak bilimsel olarak hocalarımız da anlattı, binaların risk durumunu belirlemek zorundayız. Bir binada oturulur mu oturulmaz mı onu belirlemek zorundayız. 117 canımızı kaybettiğimiz binaların çoğu daha önce az hasarlı tespit edilen binalarda oluşuyordu. Bir diğer önemli sorun bizim adımıza da sorun teşkil eden depremzede yurttaşlarımızın geçmiş döneme ait emlak vergileri ile ilgili. Kanunu çerçeve de istediğimiz bu vergiyi vatandaşlarımıza tebliğ etmiyoruz ancak yasal olarak almak zorunda kalıyoruz. İzmir milletvekilimiz Ednan Arslan bununla ilgili önerge verdi TBMM’de. Risk durumu ne olursa olsun depremzede yurttaşlarımızın geçmiş döneme dönük vergilerin alınmamasına yönelik bir düzenlemeye ihtiyacımız var. Kamuya bir yük gelmeyecek. Yük Bayraklı Belediyesi’ne gelecek ve biz bunu çekmeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bir diğer kanayan yaramız ise bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Rezerv alanda bugün yapılan konutların akıbetini depremzede yurttaşlarımızın adına sormak belediye olarak bizim asli görevlerimizden. Rezerv alanda yapılan konutlar kesinlikle ama kesinlikle sadece depremzede yurttaşlarımıza verilmelidir. Bu konuda Çevre Şehirciliğin ya da AFAD’ın konu ile ilgili bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için açıklama yapması zorunluluktur. Biz belediye olarak bu cevabı ne TOKİ ne Çevre Şehircilik Bakanlığından alabilmiş değiliz. Bir çok şeyi konuştuk ancak bu süreci enkaz ve çadır sürecinden sonra hep yalnızdık, hep beraberdik ancak arkamızda sadece İBB ve değerli başkanı Tunç Soyer. 2 yıldır her noktada hiçbir an bizi yalnız bırakmadı. Türkiye'ye örnek olacak gerek K sınırları gerek emsal artışları gerekse Halk Konut projesi ile hem zemin etüdü ve deprem etüt merkezi ile yaptıkları ortada. Biz Bayraklılı vatandaşlarımız adına sayın başkanım size şükranlarımızı sunuyoruz. Hep bir araya gelip konuşuyoruz, acılarımız var. Bu acıları dindirmenin yolu sosyal devletin üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmesi ile mümkün olur. Biz Karadeniz bölgesinde afetlerde afet bölgesi kararlarını büyük memnuniyetle karşıladık. Maden kazasındaki yurttaşlarımız ile ilgili ödemelerde atılan adımları bizde destekliyoruz ve mutluyuz. İş imkanlarını verilmesi kredi ve diğer borçlarının silinmesi ve aylık bağlanması bizi son derece memnun etmiştir. Bu kararı alan ilgililere teşekküre deriz. Ancak son yıllar içinde en büyük afeti İzmir Bayraklı’da yaşadı. Afet noktasında desteği alamadık ancak en azından yetkililere çağrımızdı. Madencilere tanıdığınız haklar ile ilgi, işe alımla ilgili bir yakınına aylık bağlanması ile ilgili mutlaka adımlar atın ki bu yaraları sarmış olalım. Bir çağrımız daha var. Madem sosyal konut yapabiliyoruz, milyonlarcasını yapabilme kudretine sahibiz, bende bayraklı belediye başkanı olarak çağrıda bulunmak istiyorum; Arsalarımız var, aynı koşullarda gelin depremzedemizin derdini çözün. Çözemiyorsanız kredi konusunda belirsizliği bitirin. Depremzedenin çağrısıdır. 2 yıl ödemesiz 18 yıl geri ödemeli 0 faizli kredi talebimiz vardır. Bunun dışındaki şartlar depremzedenin derdine çare bulacak değildir. Söylenecek çok şey var ancak biz dün olduğu gibi bugün ve yarında Büyükşehir Belediyemizin arkasındayız” diyerek duygularını dile getirdi. ÖZKAN: BİZ EKİM'İ SEVMİYORUZ!
Depremzedeleri temsilen konuşan İZDEDA Başkanı Haydar Özkan da yaşanan travmaya dikkat çekerek, “Bugün bizim için kötü bir gün. Depremzedelerimiz bile diyor ki, biz ekimi sevmiyoruz. Bu nedenle bizim bugün maldan mülkten evden bahsetmemiz kötü olurdu. Bayraklı Belediye Başkanımız Serdar Sandal Bey’e teşekkür ederim, orta hasarlılara ben güçlendirme raporu vermeyeceğim diyerek bizi çok büyük dertten kurtardı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ederim güzel yapılara kavuşmamız için önümüzü açtı, elimizi tuttu. Buradan Türkiye Cumhuriyeti'ndeki herkese yalvarıyorum. Çocuklarınızı güvenilir konutlarda oturtabilmek için elinizden geleni yapın. 24 ay geçti ancak acımız hala aynı. Deprem ve depremzedelerin yaşadıkları çabuk unutuldu ancak biz bunu utturmak istemiyoruz" dedi.
Törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, İzmir Depremzedeleri Derneği Başkanı Haydar Özkan ve CHP İzmir Milletvekilleri, CHP PM Üyesi Devrim Barış Çelik ile çok sayıda vatandaş katıldı.


Dünya Bankası kredisi ile ilgili bir kez daha hükümeti hedef alan Soyer, “Bayraklı belediye başkanımız gayet güzel sitem etti ancak bir tane de ben paylaşmalıyız. Dünya Bankası'ndan 4 aylık çalışma sonrası 334 milyon Dolar'lık 5 yıl ödemesiz 25 yıl vadeli bir krediyi çıkarmıştık. 6 bin orta ve az hasarlı binanın inşaatında kullanılmak üzere... Ne yazık ki kullandırtmadılar. Onaylamadılar ve vatandaşlarımızı mahrum bıraktılar. Burdan bu sitemimi tekrar söylemek istiyorum. Biz şikayet makamı değiliz, şikayet etmek için konuşmuyoruz. Biz bu koşullarda daha iyisini, daha fazlasını nasıl yaparız onun derdindeyiz. Asla hiçbir kardeşim aklından çıkmasın, deprem oldu üzerinde 2-3-5 yıl geçti. Her daim sonuna kadar bu can bu bedende oldukça sizin yanınızda durmaya devam edeceğim. Kimsenin kuşkusu olmasın. Sonuna kadar, hiç birinin acısını yalnız bırakmayacağız. Elimden ne geliyorsa, gücüm neye yetiyorsa, nerede olursam olayım, sonuna kadar yanınızda olacağım. Hepinizin acısını bütün kalbimle paylaşıyorum” dedi.
SANDAL: BEKLENTİLERİMİZ HALEN DEVAM EDİYORBayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da hükümete sitem etti. Sandal, “Zorlu bir süreci hep birlikte atlattık. Neler olduğunu burada bir kez daha tekrar etmenin anlamı yok. Beklentilerimiz hala devam ediyor ve hala içimizin yandığı noktalar var. Bir defa bir garabetten hep birlikte kurtulmak zorundayız. Hasar tespit durumunu ne demek olduğunu belediye başkanı olarak anlamış değilim. Eline çekici alıp gözlemsel raporlar az orta ve ağır hasın ne demek olduğunu hala anlamış değiliz. Hasar tespiti sonucunda vatandaşlarımız gerek DASK özellikle orta ve az hasarlı yurttaşlarımızın ne kadar mağdur olduğunu hepimiz biliyor ve görüyoruz. Eğer bir şey yapacaksak ve söyleyeceksek, depremzedenin derdine derman olacaksak bilimsel olarak hocalarımız da anlattı, binaların risk durumunu belirlemek zorundayız. Bir binada oturulur mu oturulmaz mı onu belirlemek zorundayız. 117 canımızı kaybettiğimiz binaların çoğu daha önce az hasarlı tespit edilen binalarda oluşuyordu. Bir diğer önemli sorun bizim adımıza da sorun teşkil eden depremzede yurttaşlarımızın geçmiş döneme ait emlak vergileri ile ilgili. Kanunu çerçeve de istediğimiz bu vergiyi vatandaşlarımıza tebliğ etmiyoruz ancak yasal olarak almak zorunda kalıyoruz. İzmir milletvekilimiz Ednan Arslan bununla ilgili önerge verdi TBMM’de. Risk durumu ne olursa olsun depremzede yurttaşlarımızın geçmiş döneme dönük vergilerin alınmamasına yönelik bir düzenlemeye ihtiyacımız var. Kamuya bir yük gelmeyecek. Yük Bayraklı Belediyesi’ne gelecek ve biz bunu çekmeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bir diğer kanayan yaramız ise bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Rezerv alanda bugün yapılan konutların akıbetini depremzede yurttaşlarımızın adına sormak belediye olarak bizim asli görevlerimizden. Rezerv alanda yapılan konutlar kesinlikle ama kesinlikle sadece depremzede yurttaşlarımıza verilmelidir. Bu konuda Çevre Şehirciliğin ya da AFAD’ın konu ile ilgili bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için açıklama yapması zorunluluktur. Biz belediye olarak bu cevabı ne TOKİ ne Çevre Şehircilik Bakanlığından alabilmiş değiliz. Bir çok şeyi konuştuk ancak bu süreci enkaz ve çadır sürecinden sonra hep yalnızdık, hep beraberdik ancak arkamızda sadece İBB ve değerli başkanı Tunç Soyer. 2 yıldır her noktada hiçbir an bizi yalnız bırakmadı. Türkiye'ye örnek olacak gerek K sınırları gerek emsal artışları gerekse Halk Konut projesi ile hem zemin etüdü ve deprem etüt merkezi ile yaptıkları ortada. Biz Bayraklılı vatandaşlarımız adına sayın başkanım size şükranlarımızı sunuyoruz. Hep bir araya gelip konuşuyoruz, acılarımız var. Bu acıları dindirmenin yolu sosyal devletin üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmesi ile mümkün olur. Biz Karadeniz bölgesinde afetlerde afet bölgesi kararlarını büyük memnuniyetle karşıladık. Maden kazasındaki yurttaşlarımız ile ilgili ödemelerde atılan adımları bizde destekliyoruz ve mutluyuz. İş imkanlarını verilmesi kredi ve diğer borçlarının silinmesi ve aylık bağlanması bizi son derece memnun etmiştir. Bu kararı alan ilgililere teşekküre deriz. Ancak son yıllar içinde en büyük afeti İzmir Bayraklı’da yaşadı. Afet noktasında desteği alamadık ancak en azından yetkililere çağrımızdı. Madencilere tanıdığınız haklar ile ilgi, işe alımla ilgili bir yakınına aylık bağlanması ile ilgili mutlaka adımlar atın ki bu yaraları sarmış olalım. Bir çağrımız daha var. Madem sosyal konut yapabiliyoruz, milyonlarcasını yapabilme kudretine sahibiz, bende bayraklı belediye başkanı olarak çağrıda bulunmak istiyorum; Arsalarımız var, aynı koşullarda gelin depremzedemizin derdini çözün. Çözemiyorsanız kredi konusunda belirsizliği bitirin. Depremzedenin çağrısıdır. 2 yıl ödemesiz 18 yıl geri ödemeli 0 faizli kredi talebimiz vardır. Bunun dışındaki şartlar depremzedenin derdine çare bulacak değildir. Söylenecek çok şey var ancak biz dün olduğu gibi bugün ve yarında Büyükşehir Belediyemizin arkasındayız” diyerek duygularını dile getirdi. ÖZKAN: BİZ EKİM'İ SEVMİYORUZ!
Depremzedeleri temsilen konuşan İZDEDA Başkanı Haydar Özkan da yaşanan travmaya dikkat çekerek, “Bugün bizim için kötü bir gün. Depremzedelerimiz bile diyor ki, biz ekimi sevmiyoruz. Bu nedenle bizim bugün maldan mülkten evden bahsetmemiz kötü olurdu. Bayraklı Belediye Başkanımız Serdar Sandal Bey’e teşekkür ederim, orta hasarlılara ben güçlendirme raporu vermeyeceğim diyerek bizi çok büyük dertten kurtardı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ederim güzel yapılara kavuşmamız için önümüzü açtı, elimizi tuttu. Buradan Türkiye Cumhuriyeti'ndeki herkese yalvarıyorum. Çocuklarınızı güvenilir konutlarda oturtabilmek için elinizden geleni yapın. 24 ay geçti ancak acımız hala aynı. Deprem ve depremzedelerin yaşadıkları çabuk unutuldu ancak biz bunu utturmak istemiyoruz" dedi.