"Daha yeşil bir İzmir" için önemli adımlar atan
Büyükşehir Belediyesi, kentin geleceğine yön verecek yeni bir uygulamaya daha
başladı. Peyzaj Araştırmaları Derneği işbirliğiyle başlatılan "Dirençli
Kentler İçin Bir Çerçeve: Yeşil Odaklı Uyarlama" projesi, ilk olarak
ilgili komisyonlarda görevli Büyükşehir meclis üyelerine ve Belediye
personeline anlatıldı. Büyükşehir Belediyesi, İzmir’in yeşil alan geleceğini
belirlemek ve iklim değişikliğini göz önünde bulundurarak yol haritasını
çizebilmek amacıyla yürüttüğü bu projeyle, bir yandan kentin yeşil alt yapısını
belirlerken diğer yandan da 2050 ve 2100 yıllarına ait "iyimser ve
kötümser" iklim senaryoları ile modellerini ortaya koyacak. Proje sonuçları
gelecek ay kamuoyuyla paylaşılacak.
Raylı sistem yatırımları karbon salımını düşürüyor
Toplantının açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, iklim değişikliğinin etkilerini en
aza indirmenin önemine değinerek "Günümüzde iklim değişikliği ve küresel
ısınma diye bir sorun var. Sorunu kabul etmeyerek tedavi yapmamız mümkün olmaz.
Son günlerde yaşanan hava olaylarını, küçük meteorolojik olaylar olarak
açıklamak da mümkün değil” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki büyük kentler arasında karbon salımını
azaltmaya yönelik adım atan tek yerel yönetimin İzmir Büyükşehir Belediyesi
olduğunu belirten Dr. Gökçe, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İzmir’de uzun süredir çevre sorunları gerçekliğinin farkına
varmış bir belediye var ve yatırımlarını çevreci olarak geliştiriyor. İzmir
Büyükşehir Belediyesi, doğa esaslı çözümleri araştırıyor, toplu taşımada lastik
tekerlekten elektrikli ve raylı sisteme geçme yönünde önemli adımlar atıyor.
Kent merkezlerinin genellikle yaya ve bisiklet ulaşımına yönelmesini öncelik
alan bir seçimimiz var. İzmir’de Türkiye’ye öncü, örnek işler yapılıyor. Bunun
genel çerçevesini de, karbon salımını azaltmak ana fikri üzerine kuruyoruz.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2020’ye kadar taahhüt ettiği 'yüzde 20 karbon
salımını azaltma' sözünü adım adım yerine getiriyor” şeklinde konuştu.
Harmandalı'da biyogaz üreteceğiz
Genel Sekreter Buğra Gökçe şöyle devam etti: "Ülkedeki
en kapsamlı Akıllı Trafik Sistemini İzmir Büyükşehir Belediyesi İZUM adıyla
hayata geçirdi. Bu da mümkün mertebede kavşaklardaki bekleme ve geçiş
oranlarını tek merkezde toplayan sistemiyle, 2020 yılına kadar 251 bin ton
karbon salımının azaltılmasını hedefleyen işlerden bir tanesi. Deniz ulaşımında
da yaptığımız hamlelerle karbon kompozit, doğa dostu yeni 15 yolcu ve 3 arabalı
vapurumuz körfezde salınıyor. Daha önceki gemilerden çok daha az yakıt
tüketiyor. Üstelik deniz ve raylı sistem ulaşımının lastik tekerlekli ulaşımdan
çaldığı her araç, karbon salımını biraz daha azaltıyor. Yeşil motorlu, alçak
tabanlı otobüslerimiz devrede ve otobüslerimizin tamamını bu şekilde yenilemeye
çalışıyoruz. Türkiye’de bir ilk olarak k ent içi ulaşımın bir filosu olarak 20
elektrikli otobüsü aktif olarak kullanıyor. Şu ana kadar elektrikli otobüs 5
milyon yolcu taşıdı ve bu sayede 780 bin litre dizel yakıt kullanımı önlendi.
Dizel araçlara göre kilometre başına yüzde 81 tasarruf sağlandı. Böylelikle 2
bin 103 ton karbon salımı engellendi. Bu otobüslerin enerjisinin sağlanması
için ESHOT’un Gediz’de bulunan atölyelerinin çatışı güneş enerjisi panelleriyle
kaplandı. Enerjimizi de güneşten elde etmiş oluyoruz. Benzer şekilde, diğer
tesislerimizde de güneş enerjisini ve çatıları daha aktif kullanacak
projelerimiz sürüyor. Tahtalı Barajı ülkenin su havzası olarak kullanılan en
önemli havzalarından bir tanesi ve İZSU Genel Müdürlüğü bu havzayı korumak için
640 hektarlık alanda 1 milyon 75 bin fidan dikti. Bu havzada hiçbir suretle
yapılaşmaya izin verecek bir ka rarı İzmir Büyükşehir Belediyesi
imzalamıyor."
İzmir’de son teknolojiyle donatılmış katı atık geri dönüşüm tesisleri kurulması konusunda uzun süredir yer probleminin aşılamadığını söyleyen Gökçe, siyasi polemik konusu yapılan Harmandalı Düzenli Depolama Alanı'na da değinerek, "İzmir’de vahşi depolama alanı yoktur. Türkiye'nin ilk düzenli depolama alanı Harmandalı’ndaki vahşi depolama alanı ise, İstanbul’daki benzer nitelikte olduğu için daha büyük vahşi depolama alanıdır. Şimdi Harmandalı’nda büyük bir rehabilitasyon projesi yürütüyoruz. 15 MW enerji üretim kapasiteli biyogaz tesisinin yapımında sona geldik. Yakın zamanda bu tesiste enerji üreteceğiz. Arkasından da bu bölgeyi sistematik olarak ağaçlandıracağız. Ama asıl işimiz, yapımı için izin süreçlerini beklediğimiz Katı Atık Geri D&o uml;nüşüm ve Biyogaz Tesisi'dir” dedi.
Eylem planında İzmir farkı
Çevre ve Siyaset Bilimci Dr. Nuran Talu, İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nin yoğun iklim değişikliğiyle mücadele projelerini yakından
incelediklerini dile getirerek şunları söyledi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği’nin
standartlarını kullanarak Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı’nı uyguluyor. Burada
çok önemsediğimiz ve fosil yakıt dediğimiz karbondioksit emisyonlarının
azaltılması için gerek kent içi ulaşımda gerek atık yönetiminde birçok yeşil
alan tasarımında pek çok atılımları var. Büyükşehir Belediyesi sınırları
içerisinde ciddi bir sera gazı azaltım hedefleri koyuyor ve bu adıma yürüyor.
Türkiye’de 3 büyükşehir Ankara, İstanbul ve İzmir’dir. Ancak ne Ankara’nın ne
de İstanbul’un iklim değişikliğiyle ilgili eylem planı yok. İzmir çok büyük yol
aldı. Belediyenin kurguladığı kurumsal yapı bile iklim değişikliğini çok iyi
anladığını gösteriyor. Sağlıklı Kentler ve Temiz Enerji Şube Müd&uum
l;rlüğü gibi bir birimi çoğu kent ayırarak çalışır. Oysaki hem doğayı
koruyacaksınız hem de sera gazı emisyonlarını azaltacaksınız. Bu ikiliyi
algılayarak yürüyen tek Büyükşehir Belediyesi İzmir’dir. İzmir en kararlı
belediyelerden biri."
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı öğretim
üyesi Doç Dr. Çiğdem Hepcan Coşkun ise İzmir’in attığı her adımda Türkiye’ye
örnek olduğunu belirterek Büyükşehir Belediyesi'nin çevre yatırımlarını
değerlendirdi.
18 ay süren çalışma
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin AB'den 150 bin Avro hibe
almaya hak kazanan “Dirençli Kentler İçin Bir Çerçeve: Yeşil Odaklı Uyarlama”
projesi çalışmaları yaklaşık 18 ay sürdü. Pilot alan olarak seçilen Balçova
ilçesi için kentsel altyapı sistemi haritalandırıldı ve alan kullanım ile
değişim modelleri hazırlandı. Kentsel ekosistem hizmetleri haritalandırıldı.
İzmir’in iklim değişikliğine uyum sağlayabilmesi için plan kararları
oluşturuldu. Proje sürecinde elde edilen ve oluşturulan tüm bilgileri içeren bir
rehber kitap hazırlandı.