Kimi tatil için geldikleri kentten etkilenerek kimi
doğu-batı sentezi bir kültüre sahip olduğu için kimi ise kendini rahat ve özgür
hissedebilmek için Türkiye'de eğitim almayı seçti. Kısa sürede kentle kaynaşan
yabancı öğrenciler, zamanla kendilerini İzmirli olarak görmeye başladı.
Portekiz'den Tanzanya'ya, Nijerya'dan Pakistan'a çok farklı
coğrafyalardan gelen yabancı öğrenciler, Türk insanının yardımsever ve
misafirperver yapısıyla farklı kültürlerden gelen öğrencilere kucak açtığını
ifade ediyor.
Yaşar Üniversitesinde enerji sistemleri mühendisliği okumak
için 3 yıl önce Fas'tan İzmir'e gelen Yusuf el-Hassan, Türkiye’nin çok
kozmopolit bir ülke olduğunu, yaptığı tercihten dolayı mutlu olduğunu, Türk
insanının kendisine olan yaklaşımının çok sıcak olduğunu, Türk yemekleri içinde
de en çok mantı ve çiğ köfteyi sevdiğini dile getirdi.
Yaklaşık 2 yıl önce yaz tatilini geçirmek için geldiği
İzmir’den çok etkilendiğini belirten İranlı Roozbeh Qorbanian ise endüstri
mühendisliği alanında doktora yapmak için İzmir’e yerleştiğini, Türk insanının
misafirperverliğine hayran kaldığını ifade etti.
Portekiz’den enerji sistemleri ve endüstri mühendisliği
alanında lisans yapmak için İzmir'e gelen Cristiana Pessoa da farklı bir
kültürde yaşamayı istediği için Avrupa’daki üniversiteler yerine Türkiye’yi
tercih ettiğini dile getirdi. Türkiye’de yaşam ve eğitim almanın Avrupa’nın pek
çok ülkesine göre çok daha elverişli olduğunu ifade eden Pessoa, Türklerin çok
kibar ve iyi niyetli olduklarını söyledi.
Kardeş ülke vurgusu
Uluslararası ilişkiler dalında yüksek lisans yapmak üzere
Tanzanya’dan gelen Evelyne Gasper Rwebugisa, özellikle son yıllarda iki ülke
arasındaki yakın ilişkiler nedeniyle Türkiye’yi tercih ettiğini dile getirerek
Türk kültürüne hayran kaldığını aktardı.
Türkiye'ye kendini daha rahat ve özgür hissedebilmek için
geldiğini belirten Türkmenistanlı Dovrangeldi Ovlyagulyyev, iki ülkenin ortak
tarihi, dili, dini ve kültürü paylaşan kardeş ülkeler olmasının tercih nedeni
olduğunu söyledi.
Uluslararası ticaret ve finansman alanında eğitim gören Ovlyagulyyev, "Ülkemde çok sayıda Türk kardeşimle birlikte büyüdüm. Türk insanını çok seviyorum. Tüm yurttaşlarımı Türkiye’de eğitim almaya davet ediyorum." diye konuştu.
Doğu-batı sentezi
Türkiye'yi doğu-batı sentezi bir kültüre sahip olduğu için
tercih ettiğini belirten Nijeryalı Lawal Oyewale, İzmir’i ise batıya en yakın
konumda olması nedeniyle seçtiğini aktardı. Bölgenin doğal güzellikleri ve
insanlarının yardımseverliğiyle farklı bir yer olduğunu bildiren Oyewale,
endüstri ve bilgi sistemleri konusunda doktora yaptığını ayrıca staj programı kapsamında
çalıştığını anlattı.
Venezuelalı Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü
öğrencisi Humberto Jose Cabeza Barreto ise bu yıl başladığı eğitiminde çok
fazla zorlukla karşılaşmadığını ifade ederek, "İzmir insanı çok yardımcı
ve güler yüzlü. Yeni Türkçe öğrenmeme rağmen sokakta hiç zorluk yaşamıyorum.
Herkes bana yardımcı oluyor." dedi.
Slovakya’dan gelerek radyo, televizyon ve sinema eğitimi alan Terezka Vlček ise Avrupa'da bir ülkede eğitimini sürdürme şansı olmasına rağmen farklı bir kültürü tanımak ve yeni insanlar tanımak için Türkiye'de karar kıldığını belirterek, "Türkiye’nin hem doğuya hem batıya yakın olması, birçok medeniyete ve kültüre ev sahipliği yapması tercihimde etkili oldu. Daha yeni geldim ancak İzmir ile ilgili en sevdiğim şey misafirperver insanları oldu. İzmir hem okumak hem de yaşamak için çok ideal bir şehir. Yemek kültürünü de çok sevdim. En sevdiğim ise kahvaltı sofrası oldu." diye konuştu.