İşte annelerin basına ve kamuoyuna çağrısı;
“Yeter Artık bir ana yüreği diyor ki YETER YETER YETER!
ÇIĞLIK OLMAYA GELDİK.
Çocuklarımıza çığlık atmayı öğretmeye geldik.
Anne Çocuk buradayız çığlığımız duyulsun.
Çocuklarımızın gözyaşına dayanamazken onlara dokunan ellere
serbestlik sağlayan kararlarla her gün içimiz yanıyor. Daha dün Antalya da bir cinsel istismarcıyı
oy birliği ile beraat ettirdiler.
Bir anne, bir insan olarak artık daha fazla sessiz
kalamıyoruz. Böyle bir olayı tartışmak, konuşmak, burada olmak dahi çok
korkunç.
Lütfen çocuklarınıza kimsenin onlara dokunamayacağını, böyle
bir durum yaşandığında ses çıkarmaları ve derhal size söylemeleri gerektiğini,
bunun bir ayıp değil, onların utanacağı bir durum değil, karşı tarafın suçu,
rezilliği, iğrençliği olduğunu ve karşılığında cezalandırılmaları gerektiğini
öğretin. Korkmamaları ve yaşadıklarını dile getirdiklerinde her zaman onların
yanlarında olacaklarını, korunacaklarını anlatın. !
Çocuk susar demeyin, çocuğunuza susmayı değil sesini
çıkarmayı öğretin, çocuk susmaz, susmamalı.
Şimdi yöneticilere sesleniyoruz Duyun Çığlığımızı DUYUN !
“Ya Senin Çocuğun Olsaydı” bu kararları alır mıydınız?
Neden bu çocukları koruyamıyoruz ve neden bu aşağılık suça
karışanlar öylesine cezalarla paçayı kurtarabiliyor? Dünyanın birçok ülkesinde
kimyasal hadımdan idama kadar en ağır cezalar uygulanırken Türkiye’nin bu
meseleyi konuşmak için dahi bu kadar geç kalması kim bilir kaç çocuğun
hayatının kararmasına sebep oldu. Elif, Yağmur, Leyla ve daha yüzlercesinin bilmediğimiz duymadığımız
yüzlercesinin hayatının kararması adil mi ? Ülkemizde çocuklara yönelik
istismar vakaları son 10 yılda %700 artmıştır. Ülkemizin dört bir yanındaki
adliyelerde her yıl on binlerce çocuğa yönelik cinsel istismar davaları
açılmaktadır. Faillerinin bir bölümünün neredeyse ceza almadan yeniden topluma
karışması da o derece sarsıcıyken.
Özellikle bazı davalarda suçu sabit olan sanığın “iyi hâl
indirimi” almasına katlanamıyoruz. Bu kararı verenlere soruyoruz YA SENİN
ÇOCUĞUN OLSAYDI !
Biz her çocuk bizim çocuğumuz her çocuk korunmalı her çocuk
ilgiyi sevgiyi hak ediyor diyoruz. Bir an önce çocuklarımızı koruyan
politikalar istiyoruz.
Mecliste, daimi bir çocuk komisyonu kurulmalı, hatta
bakanlık olmalı
Güçlü bir sosyal hizmetler ağı ile aile, okul, toplum
bilinçlendirmeli.
Çocukların ihmal veya istismar edilmesinden önce riskleri
fark edip bunları ortadan kaldırmaya yönelik sistemler kurulmalı
Travma mağdurları için tedavi hizmetlerinin
güçlendirilmesini ve yaygınlaştırılması sağlanmalı.
Travma sonrası psikolojik müdahaleyi de sadece bu konuda
özel yetişmiş terapist ve uzmanların yapmalı.
Çocuklara 7/24 acil hizmet verebilecek çocuk koruma
birimleri yapılandırılmalıdır
Çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi için Ulusal Eylem Planı
ivedilikle yayımlanmalı ve hayata geçirilmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından toplumsal cinsiyet
eşitliği ve cinsel ve üreme sağlığı eğitimi müfredata aktarılmalıdır.
Biz çığlık olduk buradayız. Artık daha fazla göz yaşı daha
fazla çocuk ağlamasına dayanamayız. Burada çocuklarımıza söz veriyoruz biz
İZMİRLİ ANNELER olarak bu işin takipçisi olacağız. Artık çığlığımıza çığlık
olacak bizimle bu işin takipçisi olacak herkesi her aramıza bekliyoruz. Çığ
gibi büyüyüp çığlığımızı duyurmaya kararlıyız.
Çok geç olmadan çocukları şiddetten korumak için
Beraber harekete geçelim!”