Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU Mayıs ayı Genel Kurulu ikinci bileşimi Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
Oturumda 2022 mali yılı bütçesinin kesin hesapları ile bilançosu görüşüldü. Görüşmeler sonrası oylanan 2022 mali yılı bütçesinin kesin hesapları ile bilançosu CHP ve İYİ Parti’nin ‘olur’, AK Parti ve MHP’nin ‘ret’ oylarına karşın oy çokluğu ile kabul edildi.
AYDIN: İZMİR’İN ARTAN SU İHTİYACINI KESİNTİSİZ KARŞILIYOR
İZSU’nun önemli projelere imza attığını belirten CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “İZSU Genel Müdürlüğümüz yatırımlarıyla, önemli projeleriyle suyu en iyi şekilde yöneten, yönetici kadrosundan sahada görev yapan personeline kadar özveriyle çalışan, emek veren çok değerli bir kurum. İZSU, kentin 30 ilçesinde her mahalleye ulaşarak vatandaşlarımızı suyla buluşturuyor. İzmir’in artan su ihtiyacını kesintisiz karşılıyor. Kentin en küçük yerleşimlerine içme suyu arıtma tesisleri kuruyor, yeni altyapı yatırımlarıyla İzmir’in içme suyu, atık su ve yağmur suyu altyapısını güçlendiriyor. Son 4 yılda yapılan yatırımlarla aşırı yağışlarda kronik olarak su baskını yaşanan bölgelerde kalıcı çözümler üretildi. Yeni arıtma tesisleriyle birlikte büyüyen arıtma kapasitesi ile İzmir’in bu alanda Türkiye çapındaki liderliği pekiştirildi. Ancak bu konuda alınacak yolumuz, yapılacak işlerimiz var ve bunları da yapmaya devam edeceğiz. Hizmetlere erişimde fırsat eşitliği anlayışıyla şehrin en uzak noktasına, en küçük yerleşim birimine kadar içme suyu ve atık su hizmetlerinin ulaşması sağlandı. İZSU, 2022 yılında da kentin yaşam standartlarını yükseltme hedefiyle birçok yatırım yaptı, çok önemli projelere imza attı. Vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmak için, iklim krizi ve kuraklıkla mücadele etmek için, doğayı ve canlıları korumak için hayata geçirilen bu yatırımlarını sürdürdü” diye konuştu.
“İZMİR’İN KOKU SORUNUNU ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ÇÖZÜLDÜ”
İzmir’in koku sorununun önemli ölçüde çözüldüğünü ifade eden Aydın, “İzmir bir liman ve körfez kenti. Tarih boyunca İzmir körfezi hem İzmir hem de Ege Bölgesi için önemli bir alan. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU için İzmir Körfezi önemli çalışma alanlarından birisidir. İZSU Körfezin temizliği, yaşayan bir körfez oluşturma konusunda yatırımlarını 2022 yılında da sürdürdü. İzmir körfezinin temizliği ve canlılığı hem şehir için, hem körfezde yaşayan canlılar için hem de şehrin ticareti için önem taşıyor. Körfezdeki kirlilik körfezdeki canlıların yaşamını olumsuz etkilediği gibi koku sorunu gibi şehir halkının yaşam kalitesini olumsuz etkileyen sonuçlara da yol açıyor. İZSU özellikle son üç yılda bu sorunun giderilmesi için önemli faaliyetler ve büyük yatırımlar yaptı, yapmaya da devam ediyor. İZSU Genel Müdürlüğü, körfezimizin temizlik sürecinin devamı ve varlığının sürdürülebilir kılınması, çevresindeki doğal yaşamın sürekliliği için önemli projeleri hayata geçiriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, tertemiz bir körfez ve sıfır koku için seferber olmuş durumda. Bu kapsamda şu ana kadar birçok önemli proje hayata geçirildi. Körfez odaklı çalışmalar kapsamında şu ana kadar yaklaşık 2,5 milyar liralık yatırım yapıldı. Tüm bu yatırımlar sayesinde İzmir’in koku sorununu önemli ölçüde çözüldü, bu yıl sorunun önemli ölçüde azaldığını hep birlikte göreceğiz” dedi.
“4. FAZ ARITMA ÜNİTESİNİN YAPIM ÇALIŞMALARINA EN KISA SÜREDE BAŞLANACAK”
Körfezin temizliği için Çiğli Atık Su Arıtma Tesisinin varlığı son derece hayati olduğunun altını çizen Aydın, “Bu bilinçle 2000 yılından beri işletmede olan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinde Genel Revizyon inşaatı başlatıldı. Bu inşaat Temmuz 2023’te tamamlanacak. Bu kapsamlı çalışma İzmir’in nüfusunun yüzde 70’ine hizmet veren tesisin yıllara bağlı oluşan bakım onarım eksikliklerinin tamamlanmasını ve arıtma suyunun veriminde yüksek artış sağlanmasını hedefliyor. Büyük Kanal Projesi kapsamında inşa edilen ve 2000 yılından bu yana 7 gün 24 saat kesintisiz olarak çalışan tesis günlük 604 bin 800 metreküp kapasiteyle ve 3 faz olarak hizmet veriyor. Ancak nüfus artışına bağlı olarak artması öngörülen atık su debisinin karşılanması ve mevcut arıtma veriminin sürdürülebilirliğinin sağlanması için mevcut fazlara ek olarak 4. fazın devreye alınmasına ihtiyaç duyuluyor. İZSU Genel Müdürlüğü, 4. Faz yapım ihalesini 24 Nisan’da gerçekleştirdi. 4. Faz arıtma ünitesin yapım çalışmalarına en kısa sürede başlanacak ve yeni ünite ile günlük 216 bin metreküp ilave kapasite elde edilecek. Mevcut üç fazın revizyonu ile birlikte artacak verimliliğin yanı sıra 4. Fazın yapımının tamamlanması ile tesisin kapasitesi büyümüş olacak. Yağmur suyu kanallarının yapımı ilerledikçe arıtma tesisine giren su miktarının azalacağı da düşünülürse artacak arıtma kapasitesi ile ileri biyolojik arıtmada sahip olduğumuz Türkiye liderliğini pekiştireceğiz” diye konuştu.
“256 BİN 124 TON ATIK MALZEME ÇIKARILDI”
1 yıl içerisinde dere yataklarından toplam 256 bin 124 ton atık malzeme çıkarıldığının altını çizen Aydın, “Kentin çevre sorunlarını çözüme kavuşturmak için derelerde gerçekleştirilen ıslah ve temizlik çalışmaları büyük önem arz ediyor. Körfez’e akan derelerin dere çıkış ağızlarında tarama çalışması yapılıyor. Kokuya neden olan malzemeler alandan uzaklaştırılıyor. İZSU, Bornova Deresi, Bostanlı Deresi, Peynircioğlu Deresi çıkış ağızlarında 420 bin metreküplük tarama çalışmasını tamamladı. İZSU, 2022 yılında 24 kilometrelik dere hattında ıslah çalışmasını tamamladı, 544 kilometrelik dere hattında ise bakım ve temizlik çalışması yaptı. 1 yıl içerisinde dere yataklarından toplam 256 bin 124 ton atık malzeme çıkarıldı. Kapsamlı bir proje ile Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Deresi rehabilite edildi. Gerçekleştirilen temizlik çalışması ile dere yatağında biriken atıklar temizlendi, bölgede oluşturulan alternatif yaşam alanı korundu. Devam eden çalışmalarla ise 2023 yılında dere yataklarında taşkın kontrolünün sağlanması amacıyla; Urla, Seferihisar, Çeşme ve Bayındır ilçelerinde 12 derede projelendirilen toplamda 8 bin 200 metre uzunluğunda dere ıslah imalatı gerçekleştirilecek. Küçük Menderes Havzasında yer alan 7 ilçede ise 2 bin 600 metre uzunluğundaki dere ıslah çalışması yapılarak taşkınların önüne geçilecek. Kronikleşen bölgelerde kalıcı çözümler üretilecek. Tüm bu yatırımlar dediğimiz gibi körfezin temizliği ve kentte zaman zaman ortaya çıkan koku sorununun önüne geçmek için hayati önem taşıyor. İZSU, 2,5 milyar liralık yatırımının ardından Yaşayan Körfez hedefi ile projelendirdiği ve ihale aşamasındaki olan işleri kapsamında ise yaklaşık 8 milyar liralık daha yatırım yapmaya hazırlanıyor” dedi.
“YENİ BİR DEŞARJ HATTI PLANLANIYOR”
İzmir Körfezi’nin üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla Çiğli Atık Su Arıtma Tesisine yeni bir deşarj hattı planlandığını belirten Aydın, “Hattın uygulama projeleri tamamlandı. Ege Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü akademisyenleri tarafından ekolojik ve hidrojeolojik değerlendirme raporları hazırlanıyor. En kısa sürede deşarj hattının taşınması işlemi için ihaleye çıkılacak. İzmir Körfezi’nin üzerinde oluşan baskıyı azaltmak; koku sorunu ve kirliliğin önüne geçmek için çok önemli bir adım. Bu projeyle tuzluluk kaynaklı ekolojik zararın giderilmesi için arıtılmış tatlı sular, Eski Gediz yatağına verilecek. Böylelikle, iç körfeze yönelik kirlilik baskısı ve bölgesel koku sorunu da giderilecek. Bir diğer önemli proje ise, Çiğli Atık su Arıtma tesisinde yer alan çamur stok sahalarının rehabilitasyonu 1 milyon m2 alandaki yaklaşık 2.5 milyon m3 çamurun yerinde rehabilitasyonu için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü akademisyenleri tarafından teknik uygunluk raporları hazırlandı. Bakanlık onayının gelmesi sonrasında imalatlara başlanacak. Ayrıca tesisin mevcut çamur çürütme ve kurutma ünitesi rehabilite edilecek ve kapasitesi artırılacak” dedi.
“İZMİR ATIK SU ARITMA YÖNETİMİNDE LİDER”
İzmir’in atık su arıtma yönetiminde Türkiye’nin lider kenti olduğunu vurgulayan Aydın, “Çünkü İZSU Genel Müdürlüğü, İzmirlilere ulaştırdığı suyun, su ekosistemine ve çevreye zarar vermeyecek şekilde doğaya dönüşünü sağlamak için azami çabayı göstermektedir. İzmir’in farklı kapasitelerde, mevsimsel ihtiyaçlara uyum sağlayabilen ve modern 70 adet atık su arıtma tesisi, %97,2 ileri biyolojik atık su arıtma oranı ve atık su altyapı yatırımları ile atık su yönetiminde Türkiye’nin lider şehri oluşu elbette İZSU Genel Müdürlüğü’nün gösterdiği bu çabanın sonucudur. Bu oran diğer iki büyük kentimiz olan Ankara’da yüzde 19, İstanbul’da ise yüzde 39 olarak seyrediyor. Biz; doğası, çevresi, havası temiz bir İzmir hedefliyoruz. İZSU Genel Müdürlüğümüz kendi sorumluluk alanında doğamızın, su kaynaklarımızın korunması konusunda gerçekten önemli yatırımlar yapıyor, tesisler işletiyor” ifadelerini kullandı.
“YAKLAŞIK 9 KİLOMETRE ATIK SU HATTI İMALATI YAPILACAK”
Atık su arıtma çalışmaları kapsamında yapılan yatırımlardan söz eden Aydın, “Daha yaşanabilir, daha temiz bir İzmir hedefiyle hayata geçecek projelerden biri de Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesinin arttırılması projesi. Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi’nin hizmet verdiği alanda tesisin hizmete alındığı tarihten günümüze kadar geçen süreçte bölge nüfusunda elbette büyük bir artış meydana geldi. İZSU, artan nüfus ve atık su miktarı nedeniyle mevcut atık su arıtma tesisinin alana hizmet etmekte zorlanır hale geldiğini tespit etti. Tesisin faaliyet gösterdiği 20 yılı aşkın sürede mekanik ve inşai olarak revizyona ve kapasite artışına ihtiyaç duyulması nedeniyle gerekli proje çalışmalarına başlandı. Bu yıl içerisinde ihaleye çıkılacak ve bu önemli proje hayata geçirilecek. Ayrıca Çiğli Atıksu Arıtma Tesisine giden Narlıdere Altıevler ve Huzur Mahallelerinde hizmet veren mevcut kollektör hattı yeni bir çalışmayla, Çiğli yerine Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisine yönlendirilecek. Böylece Bakü Bulvarı, Sahilevleri ve diğer atık su hatlarından gelen yük azaltılarak oluşan taşmaların ve koku sorunun önüne geçilecek. Mevcutta yer alan atıksu hattının gerekli kısımları da yenilenerek toplamda 5 kilometrelik güzergahta yapılacak çalışmayla yaklaşık 9 kilometre atık su hattı imalatı yapılacak” dedi.
“YAĞMUR SUYU ALTYAPISININ EKSİLİĞİ OLDUĞUNU…”
Körfez’de yaşanan koku ve kirliliğin ana kaynaklarından birinin yağmur suyu altyapı eksiliğinden kaynaklandığını söyleyen Aydın, “Körfezdeki kirlilik ve kokunun ana kaynaklarından birinin yağmur suyu altyapısının eksikliği olduğunu daha önce hem kurum yetkililerimiz hem de Sayın Tunç Soyer birçok kez ifade etmişti. Birleşik sistem çalışan kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarının ayrıştırılması, yağmur sularının kirlenmeden doğrudan Körfez’e ulaşması için büyük önem taşıyor. 4 yıldır bu alanda önemli yatırımlar yapan kurumumuz, kent genelinde hizmet veren 740 kilometrelik yağmur suyu hattını etkin ve verimli şekilde yönetmek amacıyla kesintisiz çalışıyor ve birleşik sistemin ayrıştırılması için yatırımlarına devam ediyor. Konak, Bayraklı, Çiğli, Karşıyaka, Buca, Bornova, Karabağlar ilçeleri başta olmak üzere birçok metropol ilçede yağmursuyu ayrıştırma projeleri hayata geçirildi. Sadece 2022 yılında 75 kilometre uzunluğunda ayrıştırma hattı imal edildi. Böylece İZSU’nun 2019 yılından bu yana kentin altyapısına kazandırdığı ayrıştırma hattı 220 kilometreyi buldu. Bayındır ve Menderes ilçelerinde imalatlar tamamlandı. Urla’da ayrıştırma imalatları halen devam ediyor. Projelendirilen yeni işler kapsamında da Bergama, Menemen, Torbalı, Pancar ve Gümüldür’de yeni imalatlara en kısa sürede başlanacak. Bu kapsamda sadece 2023 yılı içerisinde 270 kilometre daha ayrıştırma hattı imalatı yapılacak. İzmir genelinde başlatılan yağmur suyu ayrıştırma yatırımları körfez için olduğu kadar sel ve taşkınların önlenmesi içinde hayati önem taşıyan yatırımlar” diye konuştu.
“168 YENİ İÇME SUYU SONDAJ KUYUSU İÇİN ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR”
168 yeni içme suyu sondaj kuyusu çalışmalarının devam ettiğini belirten Aydın, “İZSU, 30 ilçede yaşayan tüm vatandaşlarımızı kuraklık ve iklim krizinin olumsuzluklarından korumak için alternatif su kaynakları sağlamaya devam ediyor. Bu kapsamda 46 yeni içme suyu kuyusunu İzmirlilerin hizmetine açan İZSU Genel Müdürlüğümüz, kent merkezi, Küçük Menderes, Yarımada ve Gediz havzalarına hizmet verecek 168 yeni içme suyu sondaj kuyusu için çalışmalarını da sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
“KÖTÜ KOMŞU MAL SAHİBİ YAPARMIŞ”
İZSU’nun girdi maliyetlerinin azaltılması için yoğun çaba sarf ettiğini vurgulayan Aydın, “Kötü komşu mal sahibi yaparmış. Ekonominin kötü yönetilmesinin yarattığı maliyet artışları bizi kendi başımıza çaresine bakma konusunda daha çok çalışmaya yöneltiyor. Bu kapsamda İZSU girdi maliyetlerinin azaltılması için de yoğun çaba sarf ediyor. Hepimizin bildiği gibi tüm dünyada yaşanan küresel ekonomik krizin ülkemize de olan etkileri ve yine ülkemize has ekonomik sorunlar nedeniyle kamu-özel tüm sektörler ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. Gerek yüksek enflasyon gerekse de dövizde yaşanan oynaklık, tüm sektörlerin geleceğe yönelik sağlıklı öngörülerde bulunabilmesini ve buna göre gelecek planları yapmasını güçleştiriyor. İZSU, artan enerji maliyetleri, demir, çimento, içme suyu borusu gibi girdilerimizin maliyetlerindeki çok yüksek artışlara rağmen yatırımlarına hiç durmadan devam ediyor. Çünkü maliyetleri azaltmak için de birçok önemli proje hayata geçiriliyor. İZSU Genel Müdürlüğü, ülkenin ekonomik koşulları nedeniyle bütçe kaynakları ve kurumsal kapasitenin daha verimli kullanılmasını sağlayacak yöntemler geliştiriyor.
“1,5 MİLYAR TL’Yİ BULAN YILLIK ENERJİ MALİYETİNİN…”
İZSU’nun işletmede olan tesislerinde yılda yaklaşık 410 milyon kwK elektrik enerjisi tükettiğini ifade eden Aydın, “Yakında tamamlanacak olan HES ve GES santrallerinde 32 milyon kWk enerjiyi kendisi üretmeye başlıyor. Bunun bize getirdiği rakamsal karşılığa bakarsak; 1,5 milyar TL’yi bulan yıllık enerji maliyetinin sadece bu santraller sayesinde yüzde 7’sini yani 100 milyon TL’sini yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılayacağız. İZSU, 2024 yılında toplam 2 MW RES, 2 MW HES ve 15 MW GES olmak üzere toplam 19 MW kapasiteli yenilenebilir enerji santralinin izin ve projelendirme ve kurulum çalışmalarını tamamlamayı planlıyor. Böylece 2024 yılı sonuna kadar toplam yaklaşık 36 MW kapasiteli yenilenebilir enerji santrali sayesinde yaklaşık 70 milyon kWh elektrik üretimi ile tüketilen elektriğin %17’si yani 242 milyon lirası yenilenebilir enerji ile karşılanmış olacak. Uzun dönem planlamalar kapsamında önümüzdeki 5 yıl içerisinde ise toplam 5 MW HES, 62 MW GES ve 10 MW RES kurulumunun tamamlanarak toplam 77 MW kapasiteli yenilenebilir enerji santraline ulaşılması ve toplam tüketimin yüzde 48’inin yenilenebilir enerji kaynakları ile sağlanması hedefleniyor.
“BU EMEĞİ HİÇBİRİMİZ YOK SAYAMAYIZ”
11 merkez ilçede su kayıp kaçaklarının ortalaması yüzde 27,95 olduğunu belirten Aydın, “30 ilçede ise yüzde 28,31. Bir başka çarpıcı sonucu da paylaşmak istiyorum; Türkiye genelinde illerimizde kayıp kaçak ortalaması ise yüzde 33,54. Kentimiz bu oranla Türkiye ortalamasının oldukça altında. Çünkü sadece 2022 yılında kentin içme suyu ağına 563 km şebeke hattı ekledik. 563 kilometrelik bu uzunluk İzmir’den Ankara’ya kadar yolun mesafesine denk geliyor. Bu emeği hiçbirimiz yok sayamayız. Dediğimiz gibi bu yatırımlar sadece metropol ilçelerle sınırlı değil. İZSU, yapılan dev yatırımlarla çevre ilçelerimizi de güçlü bir altyapıya kavuşturarak bu bölgelerdeki kayıp kaçak oranlarını büyük oranda düşürdü. Örnek vermem gerekirse; Çeşme’de 40,91 olan su kayıp kaçak oranı 24,40’a düştü. Foça’da 57,64 olan oran su kayıp kaçak oranı 42,06’ya düştü. Kiraz’da 49.16 olan oran su kayıp kaçak oranı 40,60’a düştü. İZSU, kayıp kaçak oranlarının düşürülmesinin su kaynaklarımızın korunması ve su temini maliyetlerinin düşürülmesi konusunda öneminin bilinci ile kayıp-kaçaklar konusunda ciddi bir mücadele veriyor. Özellikle imalat çalışmalarının başladığı ilçelerimizde çalışmalar tamamlandığında kayıp kaçak oranları daha da azalacak” diye konuştu.
“İZSU’YA MALİYETİ 47 MİLYON LİRA”
İZSU’nun yüksek artışlara rağmen uygun fiyatlarla su ulaştırmak için mücadele ettiğini söyleyen Aydın, “Belediyemiz biraz önce de bahsettiğim maliyetlerdeki yüksek artışlara rağmen hem yatırımlarına devam ediyor, hem de vatandaşlarımıza daha uygun fiyatlarla su ulaştırmak için de mücadele etmeye devam ediyor. Bu kadar artışa rağmen maliyetin altında su satışı yapıyor. İZSU Genel Müdürlüğü, 2023 yılının Ocak ayında 2 milyondan fazla abonesine yüzde 7 indirim yapma kararını kamuoyuyla paylaştı. Mahalle statüsüne geçen köy ve beldelerde uygulanan yüzde 50 ve yüzde 75 indirimli tarifelerin Sayıştay raporları doğrultusunda kaldırılması sonrası, 6360 ve 5216 sayılı yasalarla görev alanına giren yerleşimlerdeki indirimli su tarifeleri zorunlu olarak kaldırıldı. İZSU, bu yeni düzenleme ile oluşacak gelir artışını kent genelindeki abonelere indirim olarak yansıtma kararı aldı. Konut ve konut dışı abonelerin ilk kademe su tarifelerinde yüzde 7 oranında indirim yapıldı. 12 Mart tarihinde ise resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yasa kapsamında, mahalle statüsüne geçen köy ve beldelerde uygulanan yüzde 50 ve yüzde 75 indirimli tarife uygulamasını yeniden uygulamaya konuldu. Tarife değişikliği 1 Ocak tarihinden itibaren geçerli olarak geriye dönük uygulandığı için Şubat ve Mart ayında tahsil edilen indirimsiz faturalardaki fazla tutarlar da sonraki ayların faturalarından düşüldü. Yürürlüğe giren yeni düzenleme ile kırsal mahallerde yüzde 50 ve yüzde 75 indirimli tarife uygulamasına yeniden geçen İZSU Genel Müdürlüğümüz, söz konusu indirim geri gelmesine rağmen, yaklaşık 2 milyon abonenin faydalandığı yüzde 7 indirimi de geri çekmedi. Sadece 125 bin aboneye uygulanan alacak yüklemenin İZSU’ya maliyeti 47 milyon lira” diye konuştu.
“BU AÇIK BİR HAKSIZLIKTIR”
Aydın son olarak ise, “İZSU tüm bu maliyet artışına rağmen vatandaşları mağdur etmemek için mücadele etmeye devam etti. Çünkü belediyemiz tüm vatandaşlarımıza kamu hizmeti verdiğinin bilincinde. Suyun temel bir ihtiyaç maddesi ve insani bir hak olduğunun bilincinde… Bu yüzden kar amaçlı üretim yapmıyor. Şunu bir kez hatırlatmak isterim: Kamu hizmeti yapan, resmi bir kuruluş olan ve temel ihtiyaç olan suyu üreten, dağıtan ve arıtan İZSU kullandığı elektrik için sanayi tesisi tarifesi üzerinden ödeme yapıyor. Bu açık bir haksızlıktır. Daha önce de söylediğimiz gibi enflasyon frenlenir, girdi maliyetleri düşürülürse, belediyelerin su ve kanalizasyon idarelerine birer ticari işletme muamelesi yapılması uygulamasına son verilirse su ücretlendirmeleri de bu oranda düşürülecektir. Bütün bu başarıya rağmen, daha iyisini yapma konusunda emek ve çaba gösteren tüm İZSU çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Tüm bu nedenlerle; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak İZSU Genel Müdürlüğü 2022 Faaliyet Raporuna ve Kesin Hesabına olumlu oy kullanacağımızı bildiriyoruz” dedi.
HIZAL: İZMİR’DE CEKETİMİZİ ATSAK KAZANIRIZ ANLAYIŞI VAR
Eleştirilerini dile getiren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Murat Beyi dinlerken sanki Murat Bey 2024 yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayıymış gibi bir izlenim bıraktı. Umarım olur. Bunu rekabet için demiyorum. Önümüzdeki günlerde neler yapılacağını anlattı, neler yapıldığını söylemedi. Ben Murat Bey’den farklı olarak bugüne kadar İZSU’nun neler yapmadığını anlatacağım. İZSU İzmir’in can damarıdır. Belki yaptığı bir takım faaliyetleri biz görmüyoruz. Çünkü o faaliyetlerin büyük bölümü yerin altında yapılıyor. Bizim için kıymetli ve önemli bir durum. Yapacağımız bütün söylem ve eleştirilerin aslında yapıcı olduğunu anlamanızı isterim. Bugün 2022 yılı faaliyet raporunu konuşacağız ama şu da bir gerçek; Sayın Soyer’in ve iktidar olan CHP ve İYİ Partili meclis üyesi arkadaşlarımın İZSU’ya dair göreceği son faaliyet raporu. O yüzden yıllık bir genel görüşümüzü dile getirmek istiyorum; Bir belediye başkanlığı makamı icra makamıdır. Bir belediye başkanı kendisine verilen kaynaklarla başkanlığını yaptığı şehrin temel sorunlarının şehirde yaşayan hemşerilerinin temel ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. İcraatlarıyla konuşan bir makamdan bahsediyoruz. Eğer bir belediye başkanı icraatları ile konuşuyorsa o şehir için güzel günler yakındır. Ama bir belediye başkanı icraatları değil mazeretleri ile konuşuyorsa o şehir için sıkıntı kapıdadır. Şimdi ne ile konuştuğunu anlatacağım. İzmir için olumsuz bir durum söz konusu. İzmir’de vaat vermek çok kolay. İzmir’de şu anlayış hakim; ceketimizi atsak kazanırız. 5 sene bu şehri yöneten belediye başkanlarına hakim olan anlayış bu. Tunç Soyer'in de bu anlayış ile kenti yönettiğini gördük. Bu anlayışın hakim olması kente büyük zarar veriyor. 4 yıldan bahsediyoruz... İzmir'de bir şeylerin değişmiş olması gerekiyor. 4 senede yaşanan sorunlar artık yok mu? Bir izmirli olarak olumlu cevap vermek isterdim. Sorunların tamamının olumlu yönde değişmesini çok isterdim. Ancak ne yazık ki bu konuda olumlu bir cevap veremeyeceğim” dedi.
“İZSU YATIRIMCI BİR KURULUŞ OLMAK ZORUNDA”
İZSU’nun yatırımcı bir kuruluş olması gerektiğini altını çizen Hızal, “İZSU’nun diğer kurumlardan farklı bir durumu olması gerekiyor. İZSU yatırımcı bir kuruluş olmak zorunda. Bunun başka lamı cimi yok. İZSU 2022 yılı gelir bütçesi 4 milyar 838 milyon. Gider bütçesi 5 milyar 810 milyon. Gelir ve gider arasında dengesizlik var. 972 milyon gibi cari açık var. O cari açığı kapatmak için bir şekilde daha borçlanmış, 580 milyon hakedişleri müteahhit firmalara ödeme yapılmamış. İZSU’nun piyasaya 580 milyon borcu var. ZSU'nun ihale ile ilgili temel sorunu İZSU'nun ihalelerine girilmek istememesi. Burada bir problem var. İZSU son 20 yılın en kötü finansal tablosu ile karşı karşıya. Bunun sorumlusu kenti yöneten Tunç Soyer'dir.
“İZMİRLİLERE SATILAN SU TÜRKİYE'NİN EN PAHALI SUYU”
İzmirlilerin Türkiye’deki en pahalı suyu tükettiğini söyleyen Hızal, “İZSU yatırım yapmak zorunda. 2022 bütçesine baktığımızda 942 milyon doğrudan yatırım yapmış. Bunu yapan İZSU bütçesinin yüzde 16'sının kullanmış. Yüzde 45'ini yatırıma ayrılması gerekirken rakam yüzde 16'da kalmış. İZSU personel gideri olarak yüzde 28 harcamış. Elbette ki personelle yapılacak çalışmalar ancak personel gideri yüzde 28, yatırım ise sadece yüzde 16. Çok yakın bir zamanda 100 yıl 100 proje açıklaması yapıldı. Bir şehrin belediye başkanı içi boş ve altı boş vaatlerle İzmir'i yanıltırsa Genel Müdür de bu tarz açıklamalar yapar. Bu anlayış ile bunları kısa sürede düzeltilmesi mümkün değil. İZSU'nun en temel görevi en temel koşullarda sağlıklı içme suyunu ulaştırmak. Hepimiz musluklarımızdan su kullanıyoruz. Düne kadar Bornova'nın bir mahallesinde akmayan sular vardı ve Tunç Soyer 25 yıllık sorunu çözdük diye açıklamada bulundu. İzmir'de İZSU tarafından İzmirlilere satılan su Türkiye'nin en pahalı suyu. İzmirliler evlerine damacana ile su alsalar daha ucuza mal ederler” diye konuştu.
“İZSU, İZMİRLİLERİN SIRTINDAN GELİR ELDE EDİYOR”
İZSU’nun yaptığı zamlarla İzmirlilerin sırtından gelir elde ettiğini öne süren Hızal, “Elektrik ile ilgili bir takım dalgalanmalar, sorunlar var ancak İzmirliler şunu diyor, İzmirliler kullandığı elektrikten daha pahalı su kullanıyor. Bugüne kadar İzBB ve İZSU yüzde 415 suya zam yapmış. Göreve geldiğinizde göstermelik bir indirim, sonra yüzde 415 zam yapılmış. Sadece zammı otomatiğe bağladığınız sürede İZSU suya yüzde 210 zam yapmış. Kolaya kaçıp zam yükünü kentlilere yüklüyorsunuz. Tunç Soyer faaliyet görüşmelerinde eleştirilerime 'biz darphane kuracağız' demişti. İZSU yaptığı zam ile darphane kurmuş ve İzmirlilerin sırtından gelir elde ediyor” şeklinde konuştu.
“11 İLÇEMİZDEKİ KAYIP KAÇAK ORANI YÜZDE 28,83”
Kayıp kaçak oranları hakkında da konuşan Hızal, “‘Kayıp kaçak oranlarında Türkiye’nin altındayız’ denildi. Gönül isterdi ki Türkiye'de birinci olalım. 2019 yılında 11 ilçemizdeki kayıp kaçak oranı yüzde 28,83'müş. Bugün yüzde 27,98 olmuş. Yani yüzde 1 bile düşmemiş. İzmir'in milyarlarca lirası dağa taşa akıyor. Siz bütçenizin yüzde 16'sını kullanıp yatırım yapmazsanız kayıp kaçak oranlarını aşağıya çekemezsiniz. O zaman İzmirlilere çıkıp zam yaparsınız” ifadelerini kullandı.
“İZMİR'İN SULARINDA ARSENİK DENETİMİ YAPILMIYOR”
İzmir'in sularında arsenik denetimi yapılmadığını iddia eden Hızal, “Acaba İZSU İzmirlilere arsenikli su mu içiriliyor? Denetim raporunda bu yok. Ben bu sorunun cevabını merak ediyorum. İzmirlilere suyu en pahalı şekilde satıyorsunuz, bu suyun atık olunca arıtılması gerekiyor. Demek ki İZSU'nun bir temel görevi de suyu arıtıp doğayı korumak. Tunç Bey'in burada olmasını gerçekten çok isterdim. Bütçe görüşmelerinde defalarca arıtma tesisi ile ilgili açıklama yaptık. Bu muhtemelen Tunç Bey'e gitmedi. İZSU İzmir'de kaçak arıtma tesisi işletiyor. Arıtma tesisi neden kaçak? İzmir arıtma tesisi sayıdan lider evet ancak kaçar tesisler var. 24 arıtma tesisinde çevre izin belgesi var. 41 tanesinde ise bu belge yok. Böyle olmayınca ne oluyor? Sırf bu nedenle İZSU bakanlıkça 5,5 milyon TL ceza kesilmiş. Hadi paranın önemi yok, peki bu arıtma tesislerinin çevreye ve doğaya verdiği zararı nasıl ortadan kaldıracaksınız? Bunun cevabı yok. Bu tesislerin kaçak olmasının İzmirlilere bir yükü daha var. Arıtma tesislerinin belgeleri olsa, kriterler uygun hareket etse devlete teşvik alılar. Yıllık yaklaşık 45-50 milyon. Bu 4 yılda 150 160 milyon eder. Bunun hesabını kim verecek? Tunç Bey mi, İZSU yetkililer mi?” diye konuştu.
“25 YILDIR İZMİR'İN ALACAĞINI KİM ÖDEYECEK?”
4’ün faz ihalesi ile ilgili düşüncelerini ifade eden Hızal, “Bu işin parasal boyutu. Bir de işin çevresel ve doğal açıdan sıkıntısı var. İZSU bazı arıtma tesislerini yapmadığı gibi, yaptığı tesislerde de sorunlar var. Bunlardan biri Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi. 4'ncü fazda neler yaşandı anlatacağım. 4'ncü fazın ihalesine çıkmışsınız, 314 milyon maliyet belirlemişsiniz. En düşük teklifi Nurol isimli bir firma vermiş 428 milyon. Bu Temmuz 2022'de yapılmış. Sonra maliyetin üstünde denmiş ve iptal edilmiş. Bunun nedeni Buca Metrosu için firmanın size açtığı dava olduğunu herkes biliyor. Sonra maliyet belirlemişsiniz ve maliyet 516 milyona çıkmış. Buna da 1 firma ihaleye girmiş. 598 milyona bu işi almış. 170 milyon TL para havaya gitmiş. 4'ncü faz sadece bu rakamlardan mı ibaret? Tabii ki değil. Tabi tesisi deyince aklıma tesisin yanındaki çamur geliyor. 2019 faaliyet raporu kitapçığı okuduğumda orada bir çamur kurutma tesisinden bahsediliyordu. Bugün baktığımızda o tesisten bahsedilmiyor. Soyer yakın zamanda bir açıklama yapmıştı ve bu çamurların taşınacağını belirtmişti. İzmir'in alacağı var diye tabelalara demekle olmuyor. 25 yıldır İzmir'in alacağını kim ödeyecek? Bu çamur kentteki kokunun temel nedeni” dedi.
“SOYER'İN BU PROJESİ ÇİZGİ FİLMLERDEKİ SÜNGER BOB GİBİ HAYAL OLDU”
İzmir'in koku atıksu sorunu dışında bir sorunu daha var. Buda her yağan yağmurda yaşanan su baskınları Bu konuda yatırımlar yapıldı doğru. Ancak bu faaliyetler yeterli değil. Tunç Bey her yıl bu görüntüler ile karşılaşmamamız lazım, ‘artık Kemeraltı’nı su basmayacak’ diyor. Ne zaman bunu dese şans ya o gün sonra yağan yağmurda Kemeraltı'nda su basıyor. Tunç Bey'de yağmur anında oraya gitmiyor, gece elinde baklava ile gidip PR çalışması yapıp dönüyor. Burada bir mesele var ve çözülmesi gerekiyor. İZSU kendi yağmur sorunu çözememişken çıkıp şehri sünger kent yapacağız diyor. Soyer'in bu projesi çizgi filmlerdeki Sünger Bob gibi hayal oldu” şeklinde konuştu.
“BUNLAR İÇİ BOŞ VAATLERLE OLMAZ”
Hızal son olarak ise şu ifadeleri kullandı; “İzmir’in koku sorunuyla İzmir’imizin birçok simgesi var. Gittiğimiz her yere İzmir'den gidiyoruz dediğimizde bunlardan bahsederler. Ancak maalesef 25 yıldır İzmir'i yöneten CHP anlayışı nedeniyle bunlar koku eklendi. Bu sorunu hep beraber çözmeliyiz. Ancak bunlar içi boş vaatlerle olmaz. Gerçekçi ayağı yere basan hayallerle olur. Körfezle ilgili sorun ve yüzme hayali böyle gerçekleşmiyor demek ki. İzmir'i kirleten dereler kentin dereleri. Bunu temizlemek için ilkel bir yöntem olan kireç basa yöntemi dışında bir şey denemezseniz körfez kirliliğinin nedeni başka yerde ararsınız. İZSU elektrik maliyetlerinden bahsediyor. Peki, bunları düşürülmesi için ne yapılıyor. GES'leri bir yapın. En azından kendi kurumunuz olan ESHOT'a gidin, onlar az da olsa bunu yapmış. Her seferinde ÇED başvuruları yapılmış ancak öyle kalmış. Siz teşvik almıyorsunuz. Alsanız onlarla GES yapsanız elektrik maliyeti düşer. Bir konuda çok mutlu ve huzurluyum. Çiğli Arıtma Tesisinin çıkış noktası ile ilgili bir çalışma yapılıyor. Bu doğru bir proje umarım yapılır. Sandalla gittik ancak kürekle çekemiyorsunuz. 3 metrelik derinlik 20 santimetreye düşmüş. Gittik fotoğrafını çektik suyunu getirdik ve Tunç Bey'in 4'ncü yıl sonunda bunu yapma iradesi ortaya koyduğunu gördük. Keşke CHP'li arkadaşlar da bize o gün gülmeselerdi, eleştirmeselerdi ve kendileri gidip görselerdi.”
UMUTLU: İZSU’NUN SİYASİ ANLAMDA DA CHP’YE NE KADAR ZARAR VERDİĞİNİ…
MHP Grup Başkanvekili Cüneyt Umutlu ise, “İZSU ile ilgili çözülemeyen sorunlar var bunların altını çizmek istiyorum. 30 ilçenin meclis üyeleri ve belediye başkanları olsaydı problemleri kendileri de söyleyebilirlerdi. Sahadaki en önemli sorunlardan bir tanesi su patlaklarına hızlı bir şekilde müdahale edilememesi. Su kaçaklarının uzun süre sürmesi, yol tamirlerinin yapılamaması. Bunları genellikle ilçe belediyeleri kapatıyor. Çünkü müteahhitler bu üst yapı ihalelerine giremiyorlar. İzmir’in güvenilir notunu yüksek olarak belirttik ama eğer siz güven veren bir şirket değilseniz sizin ihalelerinize kimse girmez. İZSU’nun ihalelerine bu yüzden girilmiyor. Bu yüzden işte o patlaklardan oluşan yol tamirleri ilçe belediyeleri tarafından yapılmak zorunda kalınıyor. CHP’li bir meclis üyesi, ‘İZSU bize puan kaybettiriyor’ dedi. İZSU’nun siyasi anlamda da CHP’ye ne kadar zarar verdiğini onlar da kabullenmiş durumda. Biz artık kokuya alıştık. Biz hala kokuyu alıyoruz, kokuyu aldıktan sonra uzun süre yemek de yiyemiyoruz. Yakında Fransa parfüm endüstrisini geçebiliriz. Fransa, kötü kokuların arınması açısından parfüm üretiyordu. Kemaraltı’nda yeni bir endüstri kurulabilir bunun için” dedi
“BERGAMA’DA MAHALLE ARALARINA VİDANJÖRLER İZSU’NUN İZNİYLE SU BOŞALTIYOR”
Vidanjörlerin Bergama’da sokak aralarına su boşalttığını öne süren Umutlu, “Evet arıtmalar doğru çalışmıyor, su depolarında kaçaklar var, yatırımlar doğru yapılmıyor. Yola akan birçok kaçak var. İlginç bir şey söyleyeceğim; Bergama’da mahalle aralarına vidanjörler İZSU’nun izniyle su boşaltıyor. O vidanjörlerin normalde arıtmaya gitmesi gerekiyor. Biz gittik, baktık ama ellerinde İZSU izin belgesi var. Bununla ilgili 3 madde yazı yazdık, hala cevap yok. İZSU’nun İzBB tarafından yönetildiğini düşünmüyoruz. Bu eleştiriyi şundan yapıyoruz; bu verdiğimiz yetkiler ile bir de darphane yetkisi de verelim. Biz İZSU’nun İzmirliler tarafından yönetildiğini de düşünmüyoruz. Hem faaliyet raporuna hem de bütçe kesin hesabına olumsuz yönde oy vereceğimizi belirttik. Bu arada İZSU’da çalışan emekçi arkadaşlarımızın yaptıkları iş çok zor. Onlara ayrı bir parantez açıyoruz. Kendilerine Allah kolaylıklar versin” diye konuştu.
SEVİNÇ: OLUMLU OY VERECEĞİZ
İYİ Parti grubu adına konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, “İZSU, bu kentin 24 saat içme suyunu temin etmekte, yeni su kaynakları yaratmakta, kanal altyapısını ayakta tutmakta, atık suları arıtmakta. Eksiklikler ve yapılanlar anlattı. Biz İYİ Parti ailesi olarak iki rapora da olumlu oy vereceğiz” dedi.
AYDIN: HİÇ BİR ŞEY YAPILMADI DEMEK HAKSIZLIK OLUR
Yeniden söz alarak eleştirilere cevap veren CHP’li Aydın, “Ben konuşurken genellikle salona bakarak konulurum. Özgür Bey beni dinlemedi mi diye şüpheye düştüm. Anlatılanları yeterli bulmadı sanırım. Daha iyisinin peşindeyiz ama hiç demekle yetersiz demek arasındaki fark o işi yapanların emekleri arasındaki farktır. Hepimiz İZSU’nun daha iyi çalışmasını istiyoruz. Bunu kurum da istiyor. Bütün bunlar için hiç bir şey yapılmadı demek haksızlık olur. 20 yılın en kötü finansal tablosunu yaşıyor. Hepimiz çok kötü durumdayız. Hepimizin parası eridi. Hanginiz hangi kurum hangi şirket daha iyi bir ekonomik tablo içerisindeki? Bütün bu yatırımları bütün bunlara rağmen yapıyoruz. Yatırım kaleminin ne demek olduğunu mevzuat tanımlamıştır. Böyle bir yorum yapmak rakamlara takla attırmak olur, bunu yapmayın. Bildirilen rakamı yetersiz bulun, biz de yetersiz buluyoruz. iZSU’da daha iyisini yapmak için canla başla çalışılıyor. Yüzde 16 yatırımızınız var demek sisteme yanlışlık olur. İnsanların yoksulluk sınırın altında maaş aldığı dönemde personel gideriniz yüzde 27 demeyin. Maaşlar hala yetersizdir, daha fazla ücret almalılar” diye konuştu.
“BU TEHLİKELİ BİR SÖZDÜR”
Hızal’ın, ‘Acaba İZSU İzmirlilere arsenikli su mu içiriliyor?” sorusuna tepki gösteren Aydın, “‘İzmir ‘İzmir arsenikli su mu içiyor?’ dediniz. Bu tehlikeli bir sözdür. İZSU’nun sitesine girerseniz her semtin analizini görürsünüz. İZSU bunu her hafta ve her gün yapıyor, her yer için de yapıyor. İzmir halkını endişeye sevk edecek bir şey dendi. Bunu düzeltmeye çalışıyorum. Suyun, arsenik kontrolü yapıldığını ve sağlıklı bir şekilde İzmir halkına verildiğini bilmelisiniz. Bir iddiada bulunmamak adına soru sorarak söylemek de iddia olur. Bu endişe yaratır. İZSU’nun sitesine girerseniz yapılanları görürsünüz. Su hepimiz için değerli bir konudur. Yağmur suyu ayrıştırma kanallarımızın yeteri kadar olmadığını söylüyoruz. Biz arıtma tesislerinde kullanmıyoruz sadece elektriği. iZSU özel bir işletme değildir, kamunundur ve kamu hizmeti vermektedir. Kamu hizmeti üretiyorsa kamu kurumu tarifesinde kullanmak istiyoruz. Bütün belediyeler için aynı sorun var. Bazı önerilerimiz kimileri için fantastik gelebilir, kimileri hayal ettiklerimizin yanına bile yaklaşamayabilir. Kimileri Tunç Soyer ve ekibinin yaptığı çalışmaların bir yaklaşım biçimi olduğunu algılamayabilir. Bu kimileri emeği ve dostluğu temsil eden Sünger Bob'u burada anabilir. Sünger Bob size kurban olsun. Keşke hepimiz Sünger Bob olabilsek” diye konuştu.” ifadelerini kullandı.
HIZAL: BU CÜMLELER HOŞ DEĞİL
AK Parti Grup Başkanvekili olarak elbette ki burada soru soracak bilgi alacağız. Bu meclis oturumlar ne için yapılır? Bu eleştirileri ortaya koymak, bir takım sorular sormak için yapılır. İddia atmak için değil tamamen iyi niyetli, korku iklimi yaratmak niyetiyle de değil, gördüğüm bir hususu burada sorum. Cevabını verirsiniz. Sayın Aydın, bu sorumdan sonra İZSU sitesinde bunun yayınlandığını görmüştür. Yeni bir tartışma ortaya koymanın pek bir esprisi yok. Sünger Bob… Tabi ki neşemizi kaybetmeyelim. ‘Sünger Bob size kurban olsun’ gibi cümleler hoş değil. Sayın Aydın, bizlere ‘siteden bakınız, öğrenirsiniz’ diyeceğine verileri alıp bize yayınlayabilirdi” ifadelerini kullandı.