Hamax Üst Yöneticisi Kohhei Hamada, Japonya'da rüzgar sektörünün küçüklüğü nedeniyle rüzgar ekipmanları üretiminin
ana üretim faaliyetleri arasında bulunmadığını ifade etti.
Japonya'da 5 fabrikası bulunan Hamax'ın sektörde yaklaşık 90
yıllık tecrübeye sahip olduğunu aktaran Hamada, "Yurt dışındaki ilk
fabrikamızı 15 yıl önce ABD'nin Teksas eyaletinde kurduk. İzmir'deki fabrika
ise ikinci olacak." dedi.
Uzun süredir faaliyetlerini genişletmek üzere yeni pazar
arayışı içinde olduklarını anlatan Hamada, şöyle konuştu:
"ABD'de bir fabrika kurduk çünkü oradaki rüzgar sektörü
oldukça gelişmiş seviyede. Faaliyetlerimizi Avrupa'ya da genişletmek istesek de
bir bağlantımız yoktu. Ateş Çelik ile 5 yıl önce tanıştık ve buradaki
potansiyelden haberdar olduk. Türkiye'nin, sadece iç piyasaya yönelik malzeme
üretmek için değil, ihracatımızı Avrupa'ya genişletmek için en iyi lokasyona
sahip yer olduğuna karar verdik. Yatırım kararımızı ise geçen yıl aldık.
Yatırımımızla ilgili İzmir Kalkınma Ajansı Yatırım Destek Ofisi ile iş birliği
halindeyiz."
"TÜRKİYE'DEKİ MÜŞTERİLERİMİZE DAHA YAKIN OLMAYI
TERCİH ETTİK"
Hamada, İzmir ve Türkiye'de bulunmaktan memnun olduklarını
ve iş ortamını çok samimi bulduklarını dile getirdi.
Üretilen malzemenin büyüklüğü nedeniyle Türkiye'deki
müşterilere daha yakın olmayı tercih ettiklerini belirten Hamada, "Burada
olmamızın en büyük nedenlerinden biri liman imkanları. Buradan ihracat
yapabilmek için oldukça elverişli bir altyapı var. Ayrıca, iç piyasaya yönelik
de ihtiyacımız olan her türlü malzemeyi elimizin altında bulabileceğimizi
düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Hamada, İzmir'deki iş gücü konusunda Ateş Çelik ile iyi bir
iş birliği içinde olabileceklerine işaret ederek, "Ateş Çelik ile aynı
alanda çalışan mühendislere sahibiz. Bu alanda, Ateş Çelik'in potansiyelinden
faydalanabileceğimize, birlikte çalışabileceğimize inanıyorum. Şirketi
faaliyete geçirdiğimizde, belki bazı ana mühendisleri buraya
getirebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
İLK AŞAMADA 1 MİLYON DOLARI AŞAN YATIRIM YAPILACAK
Ateş Çelik Yönetim Kurulu Danışmanı Evren Güldoğan da
ürettikleri rüzgar enerji santrali kuleleri ve jeneratörlerle rüzgar enerjisi
endüstrisinde önde gelen firmalar arasında yer aldıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin hedefleri doğrultusunda sektörde yerlileşmeyi
artırmaya ve müşterileri için sağladıkları katma değeri yükseltmeye önem
verdiklerine değinen Güldoğan, "Hamax Europe girişimiyle Japon teknolojisi
ve tecrübesini ülkemize taşımayı, sektörde kritik bir ürün grubunda yerli arz
açığını kapatmayı hedefliyoruz. Bu yatırım bizim için stratejik önem
taşıyor." diye konuştu.
Güldoğan, rüzgar enerjisi endüstrisinde dünya devi
şirketlerin tedarikçisi konumunda olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"En ufak parçanın bile kalite denetimi ve tip onay süreçleri
yıllar alabiliyor. Bu nedenle yatırımımızı fazlara ayırdık, her fazda bir ürüne
odaklanarak devam edeceğiz. İlk aşamada 1 milyon dolar civarında yatırımla kule
ankraj civatası üretimine başlayacağız. 'Ege'nin incisi' İzmir, rüzgar enerjisi
endüstrisinde 'Doğu Akdeniz'in incisi' haline gelmiş durumda. Ülkemizde hız
kesmeden devam eden rüzgar enerjisi yatırımlarına yerli ekipman sağlamanın yanı
sıra ihraç pazarlarından gelen talepleri de karşılıyor şehrimiz. Bölgenin en
büyük kule ve ilk modern jeneratör üreticisi Ateş Çelik de bu ekosistemin bir
parçası olmaktan gurur duyuyor."
Hamax ile Ateş Çelik firmalarının eşit sermayeyle kurdukları
Hamax Europe, İzmir'de rüzgar türbinleri için civata ve somun üretecek. Gelecek
ay faaliyete geçecek firma, üretime ise nisan ayında başlayacak.