Efes Selçuk’ta gerçekleştirilmek istenen doğa talanlarına
karşı verilen mücadeleye değinen Başkan Sengel; “ Bu doğa bizim, bu tarım alanları bizim. Biz buranın güzelliklerden feragat etmeyecek
kadar net olanlarız. Biz buranın güzelliklerden feragat etmeyecek kadar yeşilin
sadece bir tonunu değil gökkuşağını savunanlarız. Gökkuşağını savunanlara
sizler de dâhil olduğunuz için ve gittikçe kitlesel olarak büyüyeceğimiz için
ben çok umutlu ve çok da mutluyum. Çünkü nasıl daha önce maden ocaklarına geçit
vermediysek, Şirince’de yapılmak istenen taş ocağına geçit vermediysek,
Havutçulu’da nasıl direndiysek, bugün de yanı başınızda büyük bir güç var.
Çünkü biz şunu biliyoruz ki; doğa sermayeden güçlüdür” dedi.
BAKAN: ÇOCUKLARIMIZ
İÇİN DOĞAYA SAHİP ÇIKACAĞIZ
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan yaptığı konuşmada Gökçealan Köyü’nün doğal güzelliklerine, tarımsal zenginliklerine dikkat çekti. Küresel ısınma, kuraklık ve doğa talanının hayatı olumsuz etkilediğinin altını çizen Bakan; “ Biz Gökçealan’da köylünün yanındayız. Bundan önce nasıl sizin mücadeleniz sonuç verdiyse, bundan sonra da mücadeleniz sonuç verecek. Yerin üstü altından çok daha kıymetli. Dolayısıyla bizim doğaya sahip çıkmamız lazım. Bu incire, bu zeytine, bu üzüme çocuklarımız için, torunlarımız için sahip çıkmalıyız. Ülkemizin ulusal güvenliği için önce tarımı, toprağı korumak zorundayız” dedi.
Jeotermal enerji santralleri ve çevreye etkileri hakkında
bilgi veren Germencik Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Halil Çetinkaya; “Jeotermal
’den ilk yarayı alan biziz. Aydın’daki jeotermal işletmesinin merkezi
Germencik’tir. “İstihdam sağlayacağız. Katma değer sağlayacağız. Enerji
üreteceğiz. Seracılık yapacağız' diyerek bu santraller kuruldu. Ancak bunların
hiçbiri olmadığı gibi kentimiz bu santrallerden çok büyük zararlar gördü. Bu
santralin yaptığı salınımdan dolayı derelerimiz kirlendi, evlerimizde
pencerelerimiz, açamıyoruz” dedi.
BİRLİK OLMAZSAK KAYBEDEN BİZ OLURUZ
CHP İzmir Önceki Dönem Milletvekili Musa Çam halkın hep
birlikte mücadele etmesine dikkat çekerek;
“Eğer sizler sahip çıkarsanız bu JES ile oluşacak tehlikeyi
defedebilirsiniz. 2015 yılında Gümüşdağı’na taş ocağı yapılacaktı. Biz,
doğaseverler, kadınlar, gençler, köylüler hepimiz buradaydık. Pankartlarımızı
açtık, kortej halinde yürüyüşe geçtik. Orada dedik ki; eğer bu birliğimizi
devam ettirirsek biz Gümüşdağı’na taş ocağını yaptırmayacağız. Ama bunu yapmazsak birileri gelecektir.
Türkiye’nin en güzel üzümünün yetiştiği yerde artık yoz ve toprak tutmak zorunda
kalacağız demiştik. Ve o gün orada birlikte yürümeye söz verdik. O mücadelenin
sonunda kazandık. Ama sermaye durmuyor. Ama biz köyümüze, toprağımıza,
derelerimize, sahip çıkacağız. Şimdi bize tarihi bir sorumluluk düşüyor.
Nazmi Tabak Başkan Sengel ve milletvekilleri başta olmak
üzere tüm katılımcılara teşekkür ederek; “Bu mücadeleyi kazanacağımıza
inanıyorum” dedi.