Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarından (TCDD) alınan
bilgilere göre, 1856 yılında İngilizlere verilen imtiyazla Anadolu
topraklarında ilk demiryolu hattı, İzmir-Aydın arasına kuruldu.
Bu hat üzerinde 1939 yılına kadar faal olarak kullanılan
Çamlık İstasyonu ise hattaki güzergah değişikliği üzerine, 1981 yılına kadar
hangarıyla trenlerin tadilat yeri olarak hizmet verdi. 1991'de müze yapılması
kararlaştırılan istasyonun hangar bölümü ve çevresi, 1997 yılında Çamlık
Buharlı Lokomotif Müzesi olarak ziyarete açıldı.
Müzede, en eskisi 1887 model olan ve saatte 28 kilometre hız
yapabilen, en yenisi ise 1952 yılında üretilen 32 buharlı lokomotif bulunuyor.
Lokomotifler arasında, dünyada aynı modelden iki adet kaldığı belirtilen odun
kazanlı İngiliz yapımı buharlı lokomotif de yer alıyor.
50 dönümlük alandaki müzede, lokomotifler dışında, çeşitli vagonlar, demiryollarında kullanılan vinçler, su tankları, su kulesi ve iki buharlı kar temizleme aracı da bulunuyor.
YABANCI TURİSTLERDEN İLGİ GÖRÜYOR
Buharlı lokomotiflerle ilgili dünyanın önde gelenleri
arasında yer alan müze, büyük bölümü yabancı turist olmak üzere yılda 15 bin civarında
kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Yüksek hızlı trenlerin konforuna alışan ziyaretçiler, burada
"kara tren"leri görebilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Özellikle hafta sonlarında yerli ve yabancı turistlerin ilgi
gösterdiği, özel bir şirket tarafından işletilen müzede, ziyaretçiler alandaki
restoranda kahvaltı ve yemek imkanı da buluyor.
Müzenin sorumluluğunu yürüten İzmir Müze ve Sanat Galerisi
Müdürü Şinasi Duman, 1887 model İngiliz yapımı lokomotifin Türkiye'deki en eski
2'nci lokomotif olma özelliğini taşıdığını söyledi.
Alanın restoranıyla da ilgi gördüğüne dikkati çeken Duman,
"Burası hem müze hem de kafesiyle bir mesire alanı gibi kullanılıyor.
İnsanlar özellikle hafta sonları buraya ilgi gösteriyor, tüm günlerini burada
geçirebiliyorlar. Müze işletmecisi tur şirketleriyle anlaşmalı olduğu için
buraya yabancılar da geliyor." diye konuştu.
Ziyaretçilerden Fatma Katrancı da şehrin stresinden uzakta
rahat bir gün geçirmek için müzeye geldiklerini anlattı.
Müzede kara trenleri görme imkanı bulduklarını aktaran
Katrancı, "Çok güzel bir yer, lokomotifler arasında adeta tarihi yolculuk
yaptık. Kahvaltısı da çok güzel, herkese tavsiye ederim." ifadelerini
kullandı.
İzmir'den gelen Melih Batı ise ailece fırsat buldukça hafta
sonları buraya geldiklerini dile getirdi.
Müzenin bulunduğu alanın havası, yeşilliği ve tarihi
dokusuyla çok farklı bir yer olduğuna işaret eden Batı, "Lokomotifler
ilgimizi çekiyor, bizi geçmişe alıp götürüyor. Emeği geçenlere teşekkür
ederiz." dedi.