İzmir depreminde en ağır yarayı Bayraklı aldı. Bununla birlikte çöken Doğanlar ve Rızabey apartmanları hakkında Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi tarafından daha önce çürük raporu verildiği gündeme geldi.Bayraklı Belediyesinin kurduğu deprem etüt merkezi vasıtasıyla 20 bine yakın dairenin kontrolünü gerçekleştirdiği öğrenilirken, bu kontrollerin sonucunda ortaya çıkan raporların neden işleme alınmadığı sorgulanıyor. İşte bu soruların birinci dereceden muhataplarından biri olan Bayraklı Belediyesi eski Başkanı Hasan Karabağ ile o raporları ve sonuçlarını konuştuk.1963 yılından beri Bayraklı’da yaşayan biri olarak ilçenin zemin yapısını iyi bildiğini belirten Karabağ, “Özellikle Bornova’dan bize bağlanan Osmangazi, Manavkuyu, Mansuroğlu mahalleleri ile Bayraklı düzlüklerinin zemin yapısı alüvyon dediğimiz dolgudur. Binalar da çok eski, 1960’lara kadar giden binalar var. 2000 yılı öncesi yapıların sağlamlığı tartışılır. Elle dökülmüş betonlar, demir kapasitesi ve demir donatıları yetersiz binalardan söz ediyoruz. Deprem Etüt Merkezini kurarken bu 2000 yılı öncesi yapıları hedefledim. 2000 depreminden sonra yapı denetim işleri, yapı denetim şirketlerine verildi. Bize ise ‘sizin yetkiniz yok, yapamazsınız’ denildi. Ben de dedim tamam ben yapamayayım ama tavsiye edeyim, binalara deprem testi yapıp, orda oturan vatandaşlara binası hakkında bilgi vereyim. Oda o çıkan raporlara göre gitsin yetkili firmalarla görüşüp, depreme karşı binasını güçlendirsin ya da dönüşüme soksun ve yenilesin. Bu amaçla binaların deprem testleri hızlı ve ucuz yapılsın diye de Amerika’dan cihazlar getirdik. Vatandaşlardan gelen talepler doğrultusunda tam rakamı hatırlamamakla birlikte muhtemelen 12 bin ile 20 bin arası dairenin deprem testini yaptık. Hatta sonra İzmir’in her yerinden bize talep gelmeye başladı” şeklinde konuştu.“2012’DE KANUN ÇIKTI YETKİ ALMADIK”2012’nin Haziran ayında Kentsel Dönüşüm kanunu çıktığını hatırlatan Hasan Karabağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kanun çıkardığında lisanslı özel firmalara yada kamu kurumlarından lisans alanlara bu riskli binaları tespit yetkisi verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü zaten Bayraklı’da olduğu için biz bu yetkiyi talep etmedik. Çevre ve Şehircilik zaten Bayraklı’yı çok iyi biliyordu. Ancak Kentsel Dönüşüm Kanunun çok sertti, vatandaşın talep etmesi ile bu linsanslı firma veya kamu kurumları tarafından tespit yapılıyor, tespit yapılması halinde ise kanun binanın 60 gün içinde boşaltılıp yıkılmasını hükme bağlıyordu. Doğal olarak hiçbir vatandaş, müteahhitle anlaşmadan, böyle bir riskin altına girmeyi göze alamadı. Yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gelip binası ile ilgili bu kararı almayan vatandaşın, yan tarafındaki Bayraklı Belediyesine gelip, böyle bir talepte bulunması zaten mümkün değildi.YETKİ ALSAK VATANDAŞ BİZE DE GELMEZDİBiz bu noktada bir misyon edindik. Dedik, resmi olmasa da vatandaşı oturduğu bina konusunda bilgilendirelim ki harekete geçsin; Çevre ve Şehircilik Bakanlığına veya yetkili firmalara gidip binası ile ilgili kentsel dönüşüm sürecini başlatsın. Bizim vereceğimiz raporlar resmi olmadığı, binanın 60 gün içinde boşaltılıp yıkılmasını zorunlu kılmadığı için de vatandaş endişe duymadan akın akın bize gelmeye başladı. O şekilde binlerce konut deprem etüt merkezimiz tarafından kontrol edildi. 12 bin ile 20 arasındaki daire kontrol edildi ve bunların yüzde 57’si arızalı, yüzde 5’i sağlam çıktı. Bunu devlet de biliyor, üniversiteler de biliyor.”MAAŞLA GEÇİNİN BİRİNİN EVİNİ DÖNÜŞÜME SOKMASI İMKANSIZKentsel dönüşüm kanununun biraz sert bir kanun olduğunu ve vatandaşın gözünü korkuttuğunu belirten Karabağ, “Kanuna göre lisanslı firma tarafından tespit yapıldığı andan itibaren binanın 60 gün içinde yıkılması hükmü var. Ancak konu o binanın yeniden yapılması işine geldiğinde ise bir emekli maaşına bağlı insanların yapabileceği iş değil. Vatandaş altından kalkamayacağını bildiğinden gidip tespit talep etmiyor. Dolayısıyla belediyenin de altından kalkabileceği bir iş değil. Kentsel Dönüşüm Kanununun işlemesi isteniyorsa devlet bu işin finansmanını sağlamak zorundadır. Şehirleri bölgelere ayırıp, en riskli bölgeden başlayarak, kentsel dönüşümü vatandaşın insiyatifine bırakmadan, kendi tespit edip riskli yapıları yenilemesi gerekiyor. Bu yapılmadığı için ve insanlar da kendi aralarında dönüşüm konusunda anlaşamadığı için sistem yürümüyor. Çünkü binanın riskli ilan edilmesi için bir kişinin başvurusu yeterli olsa da yapımı için binada oturanların üçte ikisinin anlaşması lazım. Çoğunluk anlaşmadığında binanın yıkılma şansı olmuyor. Kanun öyle, dolayısıyla bu işi değiştirmek lazım. Bugünkü yaşadığımız facianın sebebi Kentsel Dönüşüm Kanunundaki maddi problemlerdir, insanların bu yükün altından kalkamayacağı endişesiyle ilgilidir. Tüm mesele budur. Örneğin yıkılacak binanın yerine yeni yapılacak binanın maliyetinin yarısını devlet kendisi karşılasa, diğer yarısını da uygun ve uzun vadeli kredilerle teşvik etse, kanun işlemeye ve kentsel dönüşüm işi yürümeye başlayacaktır.”NEDEN PAYLAŞMADIN DİYORLARİzmir depreminin ardından Bayraklı Belediyesi bu raporları neden paylaşmadı gibi eleştirilerin yapıldığını hatırlatan Karabağ, “Burada tıkandı kentsel dönüşüm. Bize diyorlar ki siz bu raporları Çevre ve Şehircilik Bakanlığına niye vermediniz. Bizim yetkimiz yok, lisanslı firma değiliz. Zaten yetkili olsak binası yıkılacak diye vatandaş bize de gelmeyecekti. İşin maddi külfeti ağır olduğu için o sistem çalıştırılamadı… Yoksa Deprem Etüt Merkezimizin yaptığı çalışmalar o dönem bütün Türkiye’de haber oldu, ulusal medyaya çıktı. Deprem Dede ‘Ahmet Mete Işıkkara’ geldi, konu bir çok kez Türkiye gündemine geldi. O dönem kimse bir adım atmadı” diye konuştu.
Gündem
05 Kasım 2020 - 13:57
Güncelleme: 05 Kasım 2020 - 16:21
KARABAĞ: YETKİM OLSA VATANDAŞ BANA DA TEST YAPTIRMAZDI!
2012 yılında kurduğu Deprem Etüt Merkezi ile talep eden vatandaşların binalarına deprem testi yapan Bayraklı Belediyesi eski Başkanı Hasan Karabağ, oncusehir’e kentsel dönüşüm yasasının neden işlemediğini açıkladı. Karabağ, “Test sonuçlarını neden bildirmedin diyorlar, benim yetkim yoktu ki? Riskli bina ilan etme yetkim olsa vatandaş gelip bana da deprem testi yaptırmazdı zaten" diyor.
Gündem
05 Kasım 2020 - 13:57
Güncelleme: 05 Kasım 2020 - 16:21