ÖNCÜŞEHİR - Öncüşehir TV ve Can Radyo ortak yayını olan ‘Hatice Tatlı ile Tatlı Gündem’ programına katılan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay gündem ve kent hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Sunucu Hatice Tatlı’nın sorularını yanıtlayan Tugay, gençlere yönelik yapılan çalışma ve yatırımlardan da bahsetti.
“BU CİDDİYETSİZ BİR DEVLET YÖNETİM ANLAYIŞIDIR”
Ülke olarak kötü günlerden geçildiğini ifade eden Tugay, “Tarihi olarak biraz kötü ama demokrasi tarihimizden her zaman ders çıkarılacak günler yaşıyoruz. Şu an adaletten ve demokrasiden uzak vicdanların almadığı kararların, yönetimsel uygulamaların pek çok örnekle karşımıza çıktığı günler yaşıyoruz. Birkaç gün önce meclisin bütçe görüşmeleri sırasında Plan Bütçe Komisyonuna gitmesi gerekirken Sanayi Komisyonuna giden 200 milyarlık borçlanma yetkisi talebi geldi. Bunu bizim partimizin Genel Başkan Yardımcıları yayınlayıp eleştiridirler. Kötü olan şey de son dakika gündeme alınmış olmasıydı. Miktar oldukça büyük bir miktar. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinin 10 katı. Bu miktarı tak diye komisyona getirip borçlanma yetkisini alıyorlar. Getirilen komisyon Plan Bütçe Komisyonu bile değil, Sanayi Komisyonu. Ben Karşıyaka Meclisine bu yıl için ilave 200 milyonluk bir borçlanma istiyorum deseydim insanlar ne düşünürdü? En başta da AK Partili meclis üyeleri ve siyasetçileri ne derdi? “Nedir bu son dakika borçlanması?” diye sorarlardı. Ne için borçlanma istedikleri de belli değil. Bu ciddiyetsiz bir devlet yönetim anlayışıdır. Disiplinin tamamen kaybedildiği anlamına gelir. Hükümet şu andaki uygulamaların tamamını önümüzdeki seçimde insanların gözlerini boyamak, akıllarını çelmek bahanesiyle oy avcılığı için yapıyor. Muhalefeti özellikle CHP’yi çalıştırmamakla ilgili hamleler bunlar. Bu hamlelerden birisi de bir kamu kurumu olan belediyeye her zaman olan vergi ve SSK ödemeleriyle ilgili hacizler koyulması. Bugüne kadar hiç olmamış bir şey” dedi.
“BU TEKERLEK NASIL DÖNECEK?”
Belediyeleri de bir kamu kurumu olduğunu vurgulayan Tugay, “İçinde bulunduğumuz ekonomik krizin sorumlusu belediyeler değil ki. Bizler bu sene bütçeyi idare etmekte o kadar zorlandık ki. Çünkü bir liralık ürün 5 lira, 10 lira oldu. Reel olarak yüzde 300-400 olarak enflasyonlar yaşıyoruz. Elektrik, akaryakıt, personel giderleri sabit olan her türlü giderler arttı. Buna karşın gelirimiz arttı mı, artmadı. Bu tekerlek nasıl dönecek, bu iş nasıl işleyecek? Devlet dediğiniz devlet, yerel yönetimlerin elini güçlendirmek için yeni kaynaklar yaratır. İller Bankasından gönderdiği payı ona göre ayarlar. Bunlar arttırmak yerine azaltıyorlar. Yeni okudum, belediyenin bazı gelir kaynaklarını kesecek şekilde kararlar alınmış. Bizi iyice kitlemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
“AKLIMIZIN ALMADIĞI BİR KARAR”
YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen siyasi yasak kararını eleştiren Tugay, “Hukuk eliyle bazı kararlar alınarak bizim siyasetçilerimize müdahaleler yapılıyor. Bunlarla ilgili hukuki süreç devam ediyor. Hukuki açıdan doğruluğu ya da yanlışlığı benim değerlendirmem dışında kalacak bir durum. Ancak, toplumun vicdanı açısından ve siyasetin demokratik zeminde yapılması açısından baktığımda bu kararı inanılmaz büyük bir hata ve vahim bir durum olarak değerlendiriyorum. Ekrem İmamoğlu Türkiye’nin en büyük şehrinin önemli bir oyla seçilmiş, seçildiği günden bugüne de inanılmaz bir şekilde koşturan, İstanbul’un her türlü sorununa yetişen, kimseyi ayırt etmeden hizmet eden, hem CHP’lilerin hem de Türkiye’deki diğer insanların çok sevdiği bir belediye başkanı. Ekrem Başkan bizim için değerli bir insan. Bu değerli belediye başkanını sadece tek bir kelime nedeniyle siyasi yasaklı hale getirilmesi, görevden alınma tehdidiyle karşı karşıya kalması aklımızın almadığı bir karar. Onun için tepki gösterildi. Türkiye toplumunun vicdanı bu kararın adaletsiz olduğunu ve bu kararın siyasi bir karar olduğunu algılamış durumda” diye konuştu.
“BUNUN DA ADALETSİZ BİR GİRİŞİM OLDUĞU ÇOK BELLİ”
Geçtiğimiz yılın Mart ayında izinsiz asıldığı iddia edilen “Love Erdoğan” yazılı afişleri kaldırttığı için hakkında soruşturma izni verilen Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel hakkında konuşan Tugay, “Bunun da adaletsiz bir girişim olduğu çok belli. Ama bunlar ülkenin sorunların çözen yaklaşımlar değil. Bunlar sadece baskıyla birilerini zorla iktidarda tutmayı amaçlayan şeyler. Tamam, siz baskıyla iktidarda kalın da bu millet ne olacak? Milletin yaşadığı sorunlar ne olacak? Milletin sesi çıkmasın mı? Kimse bir şeye itiraz etmesin mi? Yanlış yaptığınızda size yanlış yaptığınızı söylemeyelim m? Şöyle deyin o zaman, “Biz yanlış yaptığımız zaman kimse bir şey söylemesin.” Ne yapalım o zaman? “Yanlışla yaşamayı öğrenin” falan mı diyorlar acaba bize?” şeklinde konuştu.
“GİRİŞİMCİLİK KONUSUNDA BÜYÜK İHTİMALLE TÜRKİYE’NİN EN AKTİF BELEDİYELERİNDEN BİRİYİZ”
Gençlere yönelik yaptıkları çalışmaları anlatan Tugay, “Genç kardeşlerimizin şu anda sosyal yaşam ve eğitim yaşamı içerisinde yaşadıkları sorunları var ve onlarla ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor. Yurt sorunu da bunlardan biri. Bizim bir tane kız yurdumuz vardı, oranın dışında yurt sorunu ortaya çıkar çıkmaz 2 tane misafirhanemizi yurda çevirdik. Biri kız, diğeri ise erkekler için. Şu anda 110 civarında çocuğumuzda yurt imkanı sağlıyoruz. Aylık ücreti de 350 lira. Muhtemelen Türkiye’nin en ucuz yurt hizmetini veriyoruz. O arkadaşlarımıza kendi tesislerimizde part-time iş veriyoruz. Sosyal faaliyetler düzenlemeye çalışıyoruz. Servis hizmeti verdiğimiz dönem oldu. Eğitimle ilgili kurslarla, bazı özel etkinliklerle yaptığımız çokça şey var. Çevre duyarlılığına sahip gençlerimiz bar. Vegan gençlerimiz, hayvansever gençlerimiz var. Onlarla iş birliğiyle yapıp toplumsal sorumluluk çalışmaları yapıyoruz. İş sahibi olamamış gençleri özel eğitimden geçirerek onları özel sektörler buluşturmayı amaçladığımız özel bir eğitim programımızı yakın zamanda uygulamaya koyacağız. Girişimciliği çok önemsedik. Girişimcilik konusunda büyük ihtimalle Türkiye’nin en aktif belediyelerinden biriyiz. Bir girişimcilik merkezimiz var. İnanılmaz etkinliklere ev sahipliği yaptı, yapmaya da devam ediyor. Gençlerimizin girişimcilik ekosistemini destekleyen bir çalışma. Belediyeye genç kadroları kazandırmayı çok önemsiyorum. Bizde yeni bir nesil belediyecilik hizmeti yürütüyor. Bu arkadaşların planlamayla, demokrasiyle, iklimle, çevreyle ilgili çok önemli çalışmaları var. Spor tesislerimiz, sosyal tesislerimiz, kütüphanelerimiz açısından çokça çabamız ve yatırımımız oldu. Hepsinden de genç arkadaşlarımız bolca yararlanıyorlar. Spor açısından en aktif kentlerden biri olduğumuzu çok iyi biliyorum. Gittikçe daha fazla gencimize kaliteli ve nitelikli spor eğitimi alanı belirledik ve bunun için çalışıyoruz. Orada çalışıp yetişiyorlar. Kafsinkafımız tabi ki spor okullarıyla özellikle futbol, basketbol ve voleybolda hem alt yapı hem de yarışmacı takımlarıyla Türkiye’nin en önemli takımlarından birisi ve Karşıyaka’mızın da gururu. Tabi ki Karşıyaka spor kulübümüzü hem kanunların bize verdiği hem de elimizden gelen ölçüde desteklemek için çaba gösteriyoruz. Teniste yapılan yatırımı çok destekledik ve uzun süreden sonra Türkiye tenis turnuvası düzenlendi. Amatör çok fazla kulüp var, onlara da destek oluyoruz. Amacımız sporun en yaygın şekilde yapılmasını sağlamak” dedi.
“ÇARPITILIP MİLLETİN KAFASI KARIŞTIRILMAYA ÇALIŞTIRILIYOR”
Mülkiyeti belediyede olan ve deprem riski dolayısıyla boşaltılan huzurevinin bakanlığa devri konusunda açıklamalarda bulunan Tugay, “Bizim belediye tarafından yapılmış daha sonra da Bakanlığa devrilmiş Zübeyde Hanım Huzurevimiz vardı. Şu andaki Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bir yıl önce huzurevini kapattı. Bizimle alakalı bir durum değil. Depreme dayanıklı bir bina değil dendi. Ama bununla ilgili bize iletilmiş bir rapor da yok. Aynı şeyi Atakent Anadolu Lisesi’nde de yaşadık. Bir karar veriyorlar ama o kararın neden alındı bilgisini vermiyorlar. Depreme dayanıksız diye boşaltılan bu binayı ellerinde tutmaya devam ediyorlar. Biz bunu fark ettik. Çünkü bize bilgi vermediler bununla ilgili. Arkadaşlarımız gidip ziyaret etti. Baktılar ki orada kalan kimse yok, tamamen boşaltılmış durumda. Huzurevinin binası ve arsası belediyeye ait. Hatta içindeki eşyaların da tamamı bize ait. Boşaltılmış durumda ise Bakanlıkta niye kalıyor burası? Mecburen tahsis ile ilgili protokolü çıkardık. Protokolde, kullanım amacı dışında kullanılırsa ve yıkılma gibi şeyler olursa tahsis iptal olur diyor. Biz de buna dayanarak, bizim orada eşyalarımız var, tahsisi iptal ediyoruz dedik. Eşyaları teslim alacağız, hatta hepsini kontrol edeceğiz. Bununla ilgili meclis kararı aldık. Biz bu kararı geçirdikten sonra hükümet tarafından bir haber geldi. Dediler ki “biz burayı satın almak istiyoruz.” Böyle bir teklif gelince buna olumlu baktık, bununla ilgili bir meclis kararı daha alıp “devredelim” dedik. Bu dönemde çok tuhaf bir şey yaptı AK Partili meclis üyesi, “huzurevini satıyorlar” dedi. Biz huzurevini satmıyoruz, ne satması? Biz binamıza eşyamıza sahip çıkmak için geri almak istiyoruz. Biz satın alalım diye siz bize teklif sundunuz da biz de bu meclis kararını geçirdik. Bir değerlendirme yapıldı ve teklif için rakam gönderildi. “Bu rakamdan biz size devredebiliriz” diye gönderdik. Cevap var mı, yok. Ne yapmaya çalışıyorlar, bedavaya konmaya çalışıyorlar. Arsası, binası ve içindekiler belediyeye ait yani halkın. Buna çökemezsiniz. Ben belki o binayı alıp huzurevi olarak işleteceğim, belki bina sağlam, belki güçlendirme yapacağım, belki öğrenci yurdu yapacağız. Bilemiyorum ama ben burada belediyenin ve halkın hakkını savunmak zorundayım. Bu çarpıtılıp milletin kafası karıştırılmaya çalıştırılıyor” dedi.
“OCAK AYI SONUNDA BİTİRMİŞ OLACAĞIZ”
Yenileme çalışmaları devam Karşıyaka Çarşı hakkında ise Tugay, “Alt yapı çalışması bitti. Şu an aydınlatmalar için çalışılıyor. Yılbaşından önce taş döşeme işini yapmayacağız. Öyle karar verdik. Çünkü esnafın mümkün olabildiğince alışverişe müsait olmasını istiyoruz ama yılbaşından hemen sonra taş döşemeye başlayacağız. Sanırım 1 ay içerisinde o da bitecek. Yani ocak ayı sonunda bitirmiş ve halkımızın kullanımına sunmuş olacağız” ifadelerini kullandı.