Mimarlar Odası, Şehir
Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları Odası İzmir şubelerinin de paydaşlığında
düzenlenen “Çarşı Maratonu” adındaki çalışmaya, Türkiye’nin dört bir yanından
gelen 90'a yakın üniversite öğrencisi katıldı. Mimarlık, peyzaj mimarlığı,
şehir ve bölge planlama ile endüstriyel tasarım öğrencileri, kolektif bir çalışmayı
ilk defa uygulanan bir modelle gerçekleştiriyor. Öğrenciler bu süreçte çarşı
bölgesinde yer alan belediyenin tesisi tarihi Havra Binası’nı kampüs haline
getirdi ve bu alanda uzman akademisyen sunumları ve değerlendirmeleri eşliğinde
proje üretiyor. Aynı zamanda gün içinde çarşıda esnaf ve vatandaşlar ile temas
kuruyor ve alana dair fiziki duruma ilişkin veri topluyorlar. Tasarım projesi
hazırlayacak olan öğrenciler gruplar halinde Karşıya Çarşı’sının alt bölgesine
ve Kemal Paşa Caddesi için alternatif fikirleri ortaya koyacaklar. Genç
zihinlerin katılımı ve çalışması sonucunda çarşı gelecek nesillere kültürüyle
aktarılacak ve çalışmada yer alan öğrenciler de iş hayatı için büyük deneyim
sahibi olacaklar.
“HAYALİM ESKİ VE
YENİYİ BULUŞTURMAK”
Maratonda yer alan gençlerden Yaren Küçükşentürk, “Pamukkale
Üniversite’si Peyzaj Mimarlığı 4. sınıf öğrencisiyim. Çocukluğum İzmir’de
geçti. Aşırı yoğun bir bölge burası. Fakat odak noktaları yeterli seviyede
değil. Çarşıda alışveriş yapan veya geçen herkes, ana caddesi olan Kemalpaşa
Caddesi’ne odaklanmış halde. Köklü ve geleneksel esnaf ise ara sokaklarda
kalmış durumda. Benim hayalim ise eski ve yeniyi bir araya getirmek. Daha canlı
olmalı ve insanların odak noktası haline getirilmeli. Bu projenin bana çok büyük
faydaları oldu. Daha önce böyle büyük bir kamusal alanda çalışmamıştım. Farklı
iş branşlarıylaa bir arada çalışmanın önemini Karşıyaka Belediyesi’nin bu
projesinde öğrendim” dedi.
İstanbul-Aydın Üniversitesi Mimarlık Bölümü 4. sınıf
öğrencisi 21 yaşındaki Ecem Doğan da, "Eğitimini aldığım alan ve yan
dallarıyla birlikte çalışmaktan çok büyük keyif alıyorum. Yapacağım meslek
içinde kendimi iyi bir şekilde yetiştirebileceğimi düşündüğüm için buradayım.
Çünkü burada sahada eğitim alıp çalışıyorsunuz. Halktan ve esnaftan aldığımız
bilgiler ile doğru bir proje geliştirmeyi istiyorum” ifadelerini kullandı.
“YEŞİL ALAN YOK”
Karşıyaka Çarşı’da yeşil alan olmamasının büyük bir sorun
olduğunu ifade eden Beyza Özbek, “Pamukkale Üniversitesi Şehir Planlama bölümünden
yeni mezun oldum. Aldığım eğitimi uygulayabileceğim için çarşı projesine hiç
düşünmeden katıldım. Karşıyaka Çarşı’nın en büyük problemleri rekreasyon alanı
ve yeşil alan yok. Bu durumda çarşı yaşanılabilir olmaktan çıkıyor. Sadece
uğrak noktası ve bağlantı yolu olarak kullanılıyor. Bir mimarın gözünden şehri
algılarken farklı bir iş kolunda eğitim almış bir arkadaşın da önerisiyle
düşünce daha da güçlenebiliyor. Benim bildiğim kadarıyla Türkiye’de ilk kez
böyle bir proje yapıldı” diye konuştu.
“KENDİ İÇİNDE
DİNAMİĞİ VAR”
Üniversitedeki akademisyenlerin yönlendirmesi ile projeye
katıldığını belirten Beyza Çavdar, “İzmir Demokrasi Üniversitesi Peyzaj
Mimarlığı bölümü öğrencisiyim. İzmir’de yaşıyorum, çarşıyı sadece bağlantı yolu
olarak kullanıyordum. Çarşıda çalışmaya başlayınca anladım ki çarşı kendi
içinde dinamiği olan büyük kültüre sahip bir bölge. Sadece geçiş güzergahı olan
yerleri ayırmayı düşünüyoruz. Ara sokakların canlanması lazım. Bugüne kadar
üniversitede hayali alanlar üzerinde çalıştık. Burada ise kentlinin gözünden
tasarım yapıyoruz” dedi.
“VEFA BORCUM VAR”
Maratonda yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen
Osman Çaputcu ise
“Denizli doğumluyum ama İstanbul’da özel bir üniversitede tam burslu olarak okuyorum. 3. sınıf öğrencisiyim. İstanbul Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi öğrenci temsilcisiyim. Mimarlık Akreditasyon Kurulu'nda gözlemci öğrenci olarak görev alıyorum. Karşıyaka Çarşı projesini duyunca görev almak istedim. Çünkü ailemin bir bölümü Karşıyaka’da yaşıyor. Yaz aylarının bir bölümünü burada geçiriyorum. Çarşı esnafı bize çalışmaya başladığımız ilk günden beri sahip çıktı. Onlara vefa borcum var. Bu çalışma beni başvuru esnasında bile çok heyecanlandırdı. Karşıyaka çok farklı bir yer ve sürekli gelişime açık. Hayalimizdeki Karşıyaka Çarşı'yı tüm dünyaya sunmak istiyoruz. Yapılan proje farklı ekolleri bir araya getirerek katılımcı ortam sağlıyor. Burada bulunan herkes inanın çok şanslı” şeklinde konuştu.