Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR - Türkiye’nin farklı kentlerinden belediye başkanları, iklim
değişikliğini ve dünyanın geleceğini tehdit eden bu krize karşı yerel
yönetimler düzeyinde yapılması gerekenleri konuşmak için Karşıyaka’da buluştu. Karşıyaka
Belediyesi’nin düzenlediği Yerel Yönetimlerde Sürdürülebilir Enerji ve İklim
Eylem Planı Belediyeler Buluşması, 25 Şubat’ta Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda
gerçekleşti.
Zirve, CHP Genel Başkan Yardımcıları Ali Öztunç, Ahmet Akın, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ve Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın açılış konuşmalarıyla başladı.
Buluşmada, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır, Atila Sertel, Sevda Erdan Kılıç, Bedri Serter, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, il yönetim kurulu üyeleri, ilçe başkanları, STK’lar, meclis üyeleri ile çok sayıda katılımcı yer aldı.
Konuşmalar sonrası gerçekleştirilen oturumda Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu “İklim Krizinin Etkileri Açısından Kentlerimizde Mevcut Durum ve Belediyelerimizce Sürdürülmekte Olan Uygulamalar” bakımından görüşlerini ve deneyimlerini paylaştı.
TUGAY: MERKEZİYETÇİ
BİR ANLAYIŞLA BİR ŞEYLER YAPILDIĞINI GÖRDÜM
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, iklim krizinin etkilerini hissedildiğini söyleyerek, “İklim konusunda hepimizin hayatını ne kadar etkilendiğini biliyoruz. Gerek siyasetçiler gerekse bu konuda duyarlılığı olan tüm vatandaşlarımız olarak. Bu krizi görmemek, etkilerini hissetmemek mümkün değil. Pek çok belirti ile görüyoruz. CHP’nin duyarlılığının da burada hissedilmesi için birçok genel başkan yardımcımız bizleri bilgilendirecek. Bunu bir anlamda önemli ve siyasi sorululuk olarak görüyoruz. Bugünlerde iklim şurası adı altında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Konya’da düzenlediği toplantı oldu. Bugün son günü. Bir sonuç bildirgesi yayınlanacak. Üzücü olan şey şu oldu, bütün dünyada belediyeler ve yerel yönetimler mücadele en önemli olarak görülen kurumlar. Globalde düşündüğünü yerelde uygulanmadığınız eyleme gerçeğe dönüşemiyor. Konya’daki iklim şurasına hiçbir belediye başkanı davet edilmedi. TBMM çevre komisyonu da davet edilmedi. Dün akşam açıklanan bildirilere ve çalışmalara baktım. Merkeziyetçi bir anlayışla bir şeyler yapıldığını gördüm. Sonuca ulaşacak bir yol değil. Yerel yönetimleri dinleyip çözüme onları dahil etmediğiz süreç başarılı olmaz. Merkeziyetçi anlayış pek çok soruna yola açıyor, açamaya da devam edecek. Konya’daki şura ile bu toplantının biz aynı güne denk geleceğini hesaplamamıştık ama böyle bir ironik durum yok” dedi.
“BİZLER SİYASİ RANT
PEŞİNDE KOŞAN İNSANLAR OLAMAYIZ”
İklim konusunun siyaset üstü bir konu olduğunu ifade eden Tugay, “Gelecekle ilgili bir sorun olduğu için herkesi çok duyarlı olması gerek. Bu 25-30 yıldır dünyanın sıcaklığının gittikçe arttığı ekosistemin bozulduğu ve ekosistem bozuldukça canlı türlerini yok olduğu, tarımsal rekortenin çok düştüğü ki bütün kaynaklarca belirtiliyor. TÜSİAD bile buna dikkat çekiyor. Kuraklık haritası çıkarıldığında Türkiye’nin pek çok bölgesinin ciddi bir kuraklık sorunu yaşadığını her türlü veri gösteriyor. Dün Tunç Başkanımızın yaptığı açıklamada daha çok dikkat çektiği bir sorun vardı; Manisa’da bulunan Göl Marmara kurumuş ve yok oma üzere. Yaşadığımız iklim krizi ve yanlış yönetimler yüzünde. Bizler siyasi rant peşinde koşan insanlar olamayız. Siyasi rant amaçlı yapılmış bir toplantı değil. Dileğim odur ki önümüzdeki aylarda benzer toplantıları diğer kentlerimiz de sürdürelim. Bu konuyu konuşmaya çalışmalarımız ortaklaştırmaya devam edelim. İnsanlarımız bu kadar büyük bir krizin etkilerini yaşarken buna seyirci kalmak istemiyoruz. Belediyelerin iş birliği yapması önemli bir konu. İklim krizinin yarattığı etkileri sinsi bir şekilde ekonomide, iş alanlarında ve gıdaya erişimde zorluklarla; sosyal adaletsizliğin gittikçe artmasına sebep olmasıyla çok önemli. Bu sadece yağmur fazla yağdı, kuraklık oldu, hava fazla ısındı konusu değil; gittikçe derinleşen sosyal adaletsizlikler ve toplumsal bazlı olaylarla toplu göç gibi olaylarla ve yavaş yavaş kendisini hissettiren ama felaket senaryoları yaşamasına sebep olacak bir durum” ifadelerini kullandı.
ÖZUSLU: İNSANOĞLU
KENDİ YUVASINI KENDİ ELLERİYLE BÜYÜK BİR EKOLOJİK YIKIMA SÜRÜKLEDİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, yapılan toplantının önemli olduğunu söyleyerek, ”Karşıyaka Belediye’mizin attığı ilk adımı çok kıymetli buluyorum. Atılan adımın büyüyerek dünyanın en önemli meselelerinden biri olan iklim krizi konusunda başta Türkiye’mize ve dünyaya örnek teşkil edecek fikirler sunmasını temenni ediyorum. Burada bugün partimizin çevre politikalarından ve enerji politikalarından sorumlu iki genel başkan yardımcımızın olması bu konuya verilen önemi ortaya koyuyor. Partimiz, konuya ciddiyetle eğiliyor. İnsanoğlu gidecek başka yeri olmamasına rağmen kendi yuvasını kendi elleriyle büyük bir ekolojik yıkıma sürükledi. Dünyamız yaşanabilir bir yer olmaktan uzaklaşıyor. İklim krizine bağlı gelişmeler milyarlarca insanın hayatını etkiliyor. Havamız kirleniyor, yangınlar, orman yüz ölçümümüzün azalmasına yol açıyor. Temiz suya erişimimiz her geçen gün zorlaşıyor. Ekilebilir arazi vasıflarını kaybediyor. Bütün bunlar geleceğimizi tehdit ediyor. Covid-19 pandemisi küresel felaketlerin ülke ayırt etmeksizin etkilediğini görmemizi sağladı. Sorunların büyük felaketlere dönüşmemesi biz insanoğlunun ellerinde. İBB olarak; Sayın Başkanımız Tunç Soyer’in önderliğinde mevcut ekolojik yıkımın önüne geçilmesi adına adıma atmak için beklenecek bir dakikamız olmadığını bilincinde hareket ediyoruz. Genel Başkanımızın da dediği gibi, “Bizim anayasal sorumluluğumuz olmalıdır.” Sağlıklı bir ekosisteme doğmak henüz doğmamış nesillerinde hakkıdır. Bunu sağlamak görevimizdir. Gençleri de her anlamda onları da sürece dahil etmeyi kıymetli buluyoruz. Ülkemizin evrensel ilkelere bağlı bir ekosistem uygulayıcısı olmalıdır. Çevre politikası ile mümkün olabilir. Bu alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hiç kuşku yok ki iklim krizi mevcut adaletsizlikleri daha da derinleştiriyor. Fakat burada asıl üzerinde durulması gereken ertelemeden hemen şimdi nasıl pozisyon almamız gerektiğini belirlemek ve harekete geçmektir. Etkileşimli, katılımcı, şeffaf ve karar almak sürecine gençleri de katan güzel bir gelecek için en temel görev ve ödev. Zamanımız azaldı. Sorunları ortaya koymaktan yana soru çözmeyi hedefliyoruz. Doğanın şehre nüfus edebilmesi kırsal alanla metropol alanı kültürel bağlantıyı güçlendirmek adına yola devam ediyoruz. Doğayla uyumlu bir yaşam sürmek ve doğasıyla uyumlu şehirler imar etmektir” dedi.
BAKAN: İKTİDARIN
İKLİM BİLİNCİ YOK
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Başkan Tugay’a teşekkür ederek, “Pek çoğumuz eleştirmeye severiz ama eleştirmek yetmez, adım atma cesaretini göstermek lazım. Bunun için Cemil Tugay’a teşekkür ediyorum. Bun yapan diğer belediye başkanlarımıza da teşekkür ediyoruz. Önemli bir konuyu konuşuyoruz. Dünya yaşanmaz bir yere geliyor. Varoluş sorunu ile karşı karşıya. Biz buna kayırsız kalamayız. Çözüm üretmek zorundayız. Türkiye sulak alanlarını kaybediyor. Dünyada siz madenleri çıkartarak ormanlarınız katlederek, dereleri yok ederek zengin olamazsınız. Bu iktidar her şeyiyle ve iklim ile ilgili bir bilinçleri yok. Türkiye karbon vergisi ile karşı karşıya gelirse 4,2 milyon lirayla karşı karşıya kalacak. İktidarın bilgisi var mı, yok. İklim şurası yapılıyor. İklim politikaları bir alanı değil her şeyi ilgilendiriyor. Ama bu iklim şurasına milletvekillerini ve parlamentoyu davet etmeden sen ben bizim oğlan yapıyorlar. Vatanseveriz, yerliyiz, milliyiz diyorlar ya bunlar lafla olmaz. Vatansever dediğiniz şey bizim ormanlarımız, derelerimiz, denizlerimiz. Bunları korumuyorsanız vatansever değilsiniz. Bu toplantı ile vatansever duygusunu gösteren tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
ÖZTUNÇ: AK PARTİ’NİN
YAPACAĞI ŞEYLERİ ÇOK ÖNEMSEMEK LAZIM
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, “İklim şurasına davet edilmemesi şaşırtıcı gelmedi. Bakıyorsunuz bir vatandaşımız çıkmış sahneye Konya kaşık havası göbek atıyor. Ak Parti’nin iklim şurası öyle olur. Biz çözüm önerilerine, devlet ve hükümet ne yapabilir, ne konuşulacak diye bekliyoruz. Görüntüler sosyal medyaya düştü, AK Partililer göbek atıp eğleniyorlar. AK Parti’nin yapacağı şeyleri çok önemsemek lazım. Şüphesi ki ilkim krizi dünyanın yaşadığı en önemli sıkıntılardan birisi. Ama kaç gündür dünya başka bir sıkıntı yaşıyor. Avrupa’nın ortasında bir çatışma var. İnsanlar, kadınlar, anneler, babalar, çocuklar, erkekler ölüyor. Ne için? Birkaç kişinin kişisel egosu hırsı için insanoğlu öldürülüyor. Bu çağda Avrupa’nın ortasında nükleer güce sahip olan devlet bir başka devleti işgal ediyor. Ama herkes sessizce izliyor. Biz NATO’yuz, biz AB’yiz hadi aslanım olur mu yapamazsın diyerek Ukrayna’ya gaz verenler çekildiler, biz ekonomik yaptırım uygulayacağız diyerek insanları ölüme terk ettiler. Bir adamın ne kadar çok büyük olduğunu gösterdi. O adam Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Montrö sürecinden tutun; “yurtta barış, dünyada barış” diyen, “savaş zorunluluk değilse cinayettir” diyen Atatürk’ün ne kadar büyük olduğunu ve kıymetinin bilinmesi gerektiğini görüyoruz. İzmir’den önümü ilikleyerek Mustafa Kemal Atatürk’ün önünde saygı ile eğiliyorum” dedi.
“NE YAPACAKTI, ÇIKIP
GÖBEK Mİ ATACAKTI?”
Dün patlatılan nükleer atık sahası hakkında konuşan Öztunç, “Dün yanlışlıkla nükleer atık sahası patlatılmış. Avrupa bir Çernobil tehlikesi ile karşı karşıya. Ciddi bir doğa katliamı yaşanacak, yine sessiz kalınıyor. Nükleer silahı olduğunu için Rusya ne yapar ne eder diye konuşanlar İzmir’i niye görmüyorlar. Gaziemir’de nükleer atık sahası var. Çernobile bakanların biraz da İzmir’e bakması gerekiyor. Böyle devlet ve hükümet olur mu? Senin şehrinin ortasında nükleer saha var, aşırı ölçümler yapılıyor. Belediye başkanı elinden geleni yapıyor, Vali çıkmış şov yapıyor diyor. Ne yapacaktı, çıkıp göbek mi atacaktı? Hamza Dağ mesela, boş boş konuşuyor. Binali Yıldırım buradan aday oldu, Gaziemir’in ortasında nükleer atık sahası duruyor. Binali Yıldırım’ın umurunda değil. Eski Foça‘da Koca Mehmetler Köyünde taş ocağı var. Bitirilmiş durumda. Gidene kadar mantar gibi villalar var. Sonra da iklim kriziyle mücadele ediyoruz diyorlar. Birileri rant için çalışır bizim belediyelerimiz halk için çalışırlar. Lütfen herkese anlatalım; Mustafa Kemal Atatürk’ün kıymetini herkesin bilmesi gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
AKIN: DÜNYA BÜTÜN
POLİTİKALARINI GÜNEŞE GÖRE BİZİMKİLER RANTA GÖRE AYARLIYOR
CHP Enerji ve Altyapı Projelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Türkiye’de ve dünyada büyük bir iklim krizi var. Bunu görmezden gelen bir yönetim var. Bu yönetim malesef Türkiye’yi Paris İklim Antlaşmasında son 5 ülkeye sokmayı başarabildi ancak. 2016 yılında başlasaydı büyük yol alırdık. İktidara talip olanlar, bir dahaki iktidarı yönetecek olan CHP olarak biz tam olarak hazırlıklıyız. İklime, örete, doğaya hakimiz. Uzun yıllardır çalışıyoruz. Ne yapacağımız belli. Bize göre enerji, iklim, doğa bir büyün. Çevreye duyarlı madencilik, enerji üretimi… yenilebilir enerji, en tepede güneş var. Olması gereken bu. Elinde gücü tutanlar bunu bazen şantaj aracı olarak kullanıyor. Daha önce yaşadığımız krizde Putin Erdoğan’la konuşurken gazı keseriz dedi, Erdoğan da tezek yakarız dedi. Biz bunu için yenilebilir enerjiyi ve güneşi tepeye koyuyoruz. Bunun iki yöntemi var; azaltma ve uyum adaptasyon… paris iklim antlaşmasında 2 derece ısınmayı dahi geçmiş durumda. Yaşananlar bunun daha da çok yukarıya çıkağını söyleniyor. Seller ve kuralık yaşanıyor o iki derecede. Bunun üstüne çıkılması durumu daha kötü. Bunu önlemek iktidarın görevi ama onları bunlar bunu bir kenara bırakmış. Nüfusu müşteri gören bir zihniyet var. Böyle olmasa Türkiye’de yenilebilir enerjide çağ atlar. Yaptıkları 19 yılda 8 bin vegat güneş. Biz iktidarımızda her yıl 5 bin megavat güneş yakacağız. Uygulaması da hazır, potansiyel var. Çatılarımız yerlerimiz belediyelerimiz var” dedi.
Akın sözlerini şöyle tamamladı;
“İzmir’de en iyi örneklerinden olan Tunç Başkanımızı tebrik ediyorum vizyonundan dolayı. İzmir’de karbon salınımını nasıl azaldığını göreceksiniz. Dünya bütün politikalarını güneşe göre bizimkiler ranta göre ayarlıyor. Bunu biz değiştireceğiz. Önümüzdeki 20 yılda şehirlerde yaşayan insan sayısı daha da artacak. Planlanan programda 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’i kentlerde yaşayacak. Onun için belediye başkanlarımız bu kadar uğraşıyor.”