Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın da katıldığı
söyleşiye, Karşıyakalılar yoğun ilgi gösterdi. Aşktan, siyasete siyasetten
hayata, dünden bugüne birçok konunun konuşulduğu söyleşi, pandemi kuralları
çerçevesinde yoğun önlemler alınarak gerçekleşti.
“ONU BİR ŞİİRİYLE
SELAMLAMAK İSTİYORUM”
Nazım Hikmet’in ölüm yıl dönümünde gerçekleşen söyleşide
Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Emeğin, hürriyetin, barışın, aşkın
ve hayatın büyük şairi Nazım Hikmet’i, ölümünün 58. yılında sevgiyle, saygıyla,
minnetle anıyoruz. O, sanat ile hayatın yan yana, omuz omuza yürümesi
gerektiğini, sanatıyla ve hayatıyla kanıtladığı için çok önemlidir. Onu,
yazdığı dilden okumanın şansını doyasıya yaşıyoruz. Elveda dünya, merhaba
kâinat” diyerek, 3 Haziran 1963’te büyük insanlığın kalbine yürüyen Nazım
Hikmet’i, Karşıyaka’nın sonsuz saygısıyla anarken, etkinliğimize katıldığınız
için size ve konuklarımıza teşekkür ediyorum” diye konuşan Tugay, Nazım
Hikmet’in bir şiirini okuyarak “onu bir şiiriyle selamlamak istiyorum” dedi.
“TÜRKÇE’NİN BİR BÜYÜLEYİCİLİĞİ VAR”
Şiirin ve sanatın dününü ve bugününü anılarıyla anlatan Şair
ve Yazar Ataol Behramoğlu “Öncelikle Kent A.Ş.’nin değerli yöneticilerine,
hekim ve içi şiirle dolup taşan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’a
çok teşekkür ederim. Ali Mahir Başarır’da çok sevdiğim bir genç arkadaşım.
İstanbul’da kendisiyle sık sık karşılaşıyoruz. Onunla birlikte burada olmakta
bana mutluluk veriyor açıkçası. Nazım Hikmet’in büyüklüğü tartışılmaz.
Türkiye’nin en büyük değeri büyük olasılıkla şiirdir. Bu enteresan bir konu.
Uluslararası toplantılarda sık sık şiirlerini okuyan bir şairim. Türkçe’nin bir
büyüleyiciliği var, Türkçe bir şiir dili bunu bilmemiz gerekiyor. Kalın ses
ince ses uyumlarıyla Türkçe önemli bir şiir dili ve bin yıldır bu coğrafyada
pek çok başka dilin arasından hiçbir zorlama olmadan öne çıkmış. Türkçe nasıl
bu kadar etkili olmuş? Çünkü çok güzel bir dil. Karacaoğlan’ın, Yunus’un dili,
Veysel’in ve tabii Nazım’ın dili. Dolayısıyla Nazım Hikmet’in büyüklüğü de
Türkçe içinde yirminci yüzyılda şiiri adaletsizliğe karşı etkili bir araç
olarak kullanmayı başarmasıdır. Bu açıdan çok büyük bir şairimizdir, dilimizin
çok büyük ustasıdır.” dedi.
“KÖY ENSTİTÜLERİNİN
RUHUNU BU ÜLKEDE TEKRAR CANLANDIRMAK İSTİYORUZ”
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır “Öncelikle Kent
A.Ş.’ye ve çok değerli başkanıma çok teşekkür ediyorum. Sizlerle bizi uzun bir
aradan sonra buluşturdu. Atilla İlhan’ın semtinden büyük üstat Nazım Hikmet’e
selam olsun. Bazen bana söylüyorlar niye öfkeleniyorsun? Aklıma çok kısa bir
döngü geliyor. Ne demiş büyük üstat “Nasıl öfkelenmem düşündükçe memleketimi,
çırpınıyor ayakları altında bir avuç hergelenin”. İşte bugünü anlatmış,
yaşadıklarımızı anlatmış. İki minik kızımın geleceğinden ciddi anlamda endişe
duyuyorum. Çünkü iyi bir eğitim almıyorlar. Edebiyat, tarih öğrenmiyorlar ve
bunları bilmedikleri için iyi yetiştiklerini düşünmüyorum. Düşünün çocuklarımız
14, 15 yaşına geldiği zaman dünya haritasına bakıyorlar ve “hangi ülkeye
gidebilirim?” diyorlar. Oysa biz çok şanslı bir nesildik. Neden? Çünkü ben
Ataol abiyle doğdum. Onunla büyüdüm ve onunla da yaşlanmak istiyorum. Onları
dinledik. Adnan Yücel’i dinledik. Ama bu çocuklar o kadar şanslı değil. Çünkü
okulda onlara hiçbir öğretmeni bu değerlerden bahsetmiyor. Bu çok acı bir şey.
Eğitimi her yıl değiştiren bir parti olmak istemiyoruz. Köy enstitülerinin
ruhunu bu ülkede tekrar canlandırmak istiyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
ruhuna, eserlerine, devrimlerine yakışan nesillerin yetişeceği bir sistemi
getirmek istiyoruz.” diye konuştu.
Sanat havasını içinize çekerken, İzmir’in yaz akşamlarını hissedebileceğiniz bu söyleşilere yazar Gülşah Elikbank’ın sunumuyla konuk olarak 10 Haziran’da gazeteci Barış Terkoğlu ve 17 Haziran’da Prof. Dr. Uğur Batı katılacak.