"Birlikte çalıştık, birlikte mücadele ettik, birlikte kazandık" diyen Kılıçdaroğlu, bundan sonra da bütün çalışmaları birlikte sürdüreceklerini dile getirdi. Asıl görevin, mücadelenin şimdi başladığına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, bundan sonra yollarına kararlılıkla devam edeceklerini bildirdi.
"Türkiyemiz için başarıya mahkumuz"
“Şeffaflık, adalet, çocuklar, anneler, babalar, kreşler, öğrenci yurtları, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir belediye anlayışından söz ettiklerini, bunların bugüne kadar toplu olarak hiçbir siyasal partinin ifade etmediği sözler olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Vatandaş bu taahhütlerin yerine getirilmesini bekliyor ve biz bunları yapmak zorundayız. Yapmak zorundayızın da ötesinde bizler başarıya mahkumuz. Çocuklarımız, evlatlarımız, gençlerimiz, annelerimiz, babalarımız güzel Türkiyemiz için başarıya mahkumuz. Öyle örnekler vermeliyiz ki kendi beldelerimize, belde halkı 'işte bir belde böyle yönetilir' demelidir ve o anlayış bizi Türkiye yönetimine taşıyacaktır. Dolayısıyla üstlendiğiniz sorumluluk sıradan değil, ağır bir sorumluluk.”
“Güveni perçinleyeceğiz”
Kılıçdaroğlu, belde halkıyla belediye başkanı arasında bir güven oluşturduklarını, o güvenin sonucu olarak vatandaşın oy verdiğini anlatarak, "Şimdi vaatlerimizi gerçekleştirerek o güveni perçinleyeceğiz. Bir daha seçimlere gireceksiniz daha yüksek oy alacaksınız. Daha geniş kitleleri kucakladığınız için daha geniş kitlelerin sempatisini kazanacaksınız. Bu, tarihin sizlere yüklediği bir sorumluluktur" dedi.
“Oy vermedim ama geldi dükkanımda çay içti”
"Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu şartlara bakınca
kaygılanan milyonlar varken siz beldenize hakkı, hukuku ve adaleti
getirdiğinizde beldenizdeki kaygıyı kaldıracaksınız." diyen Kılıçdaroğlu,
"Belki onlar dönüp beldeye değil Türkiye'ye bakacaklar. 'Neden Türkiye de
böyle yönetilmiyor, neden şeffaf yönetilmiyor, neden birileri bazılarını
sürekli suçluyor, bazılarını sürekli ötekileştiriyor' diyecekler. 'Bizim
belediye başkanımız ben oy vermedim ama gelip beni kucakladı, oy vermedim ama
çocuğumun okul servisini bedava yaptı, oy vermedim ama geldi dükkanımda çay
içti, oy vermedim ama hayatta hiç pazara uğrayan belediye başkanı görmedim, bu
belediye başkanı pazarda geldi elimi sıktı. Bunlar günlük hayatımızda sıradan
ama bir belediye başkanı tarafından yapıldığında önemli işlerdir."
"Hiç kimseyi suçlamadık"
Seçildikten sonra belediye başkanlarına göreve başlarken
dikkate almaları gereken 10 temel ilkeyi gönderdiklerini anımsatan
Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının söylemlerinin sürekli olumlu, pozitif
olması gerektiğini söyledi.
"Bir belediye başkanı negatif bir dil, suçlayıcı bir
dil kullanmamalı. Bu çok önemli. Biz bu seçimlerde elde ettiğimiz başarıyı
kullandığımız olumlu dile bağlıyoruz. Hiç kimseyi suçlamadık. Bize her türlü
suçlamalar yapıldı sizlere de her türlü suçlamalar yapıldı. Terör örgütüyle
ilişkilendirildi, efendim 'su faturalarını bilmem kimler gelecek vatandaşa
verecek' dendi, tüm bunlar söylendi ama biz bunları elimizin tersiyle ittik.
Biz kendimize güveniyoruz, insanımıza güveniyoruz, belde halkına güveniyoruz.
Onlar geldiler bütün bu suçlamaları çöpe attılar ve sizlerin seçilmesi için oy
verdiler."
“Bunlar yok bizim kitabımızda”
"Kin, intikam, 'intikam alacağım', 'hesabını
soracağım', bunlar yok bizim kitabımızda. Bu şu anlama gelmemeli, 'Yolsuzluk
var ama genel başkan söyledi görmeyelim.' Hayır, yolsuzluk varsa, tüyü bitmemiş
yetimin hakkı yeniyorsa onun üzerine gideceksiniz ama kim gidecek? O işin
uzmanı gidecek. İntikam alma duygusuyla değil gerçekleri ortaya çıkarma
amacıyla gidecek oraya ve siz o gerçekleri kamuoyuyla paylaşacaksınız. Bu çok
önemli bir davranış şeklidir. Bu sizi yüceltir."
Belediye başkanlarına belki yüzlerce, binlerce ihbar
dilekçesi geleceğini, bunların yüzde 90'ının imzasız olacağını ifade eden
Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarından imzasız bütün ihbar dilekçelerini hiç
bakmadan çöpe atmalarını istedi.
“Belde halkına güven vereceksiniz”
"Varsa ciddi ihbarlar vereceksiniz Teftiş Kuruluna
gidecek, inceleyecek. Yoksa bu tür işlerle uğraşmayacaksınız. Önünüzde 5 yıllık
bir zaman var, bu zaman dilimi rüzgar gibi geçer. Dolayısıyla yapacağınız çok
işler var, omuzunuza ciddi yükler aldınız, kreşinden tutun semt evlerine kadar,
öğrenci yurtlarından tutun anaokullarına kadar bütün bu vaatleri yerine
getirmek için hem para bulacaksınız hem zaman arayacaksınız hem istihdam
yaratacaksınız ve belde halkına güven vereceksiniz."
Belediye başkanlarının, mevcut çalışanlardan gerçek anlamda
görevini yapan, vatandaşa hizmet edenlerle çalışmaya devam etmesi gerektiğini
söyleyen Kılıçdaroğlu, belde halkına zorluk çıkaranların, görevini
yapmayanların bunun dışında olduğunu ifade etti. Hiç kimsenin
ötekileştirilmeyeceğini, bilgisi, birikimi, liyakati olan herkesi
kucaklayacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Belki yeni görevlere yeni insanlar tayin etme ihtiyacınız olacaktır. Burada partizanca davranmak yok. Liyakat sahibi insanları getireceksiniz. Belediyede bir kişinin siyaset yapma hakkı vardır, o da belediye başkanı. Getireceğiniz insanlar, onlar da partizanlık yapıp onlar da politika yaparsa onların vereceği her zarar sizin hanenize yazılır. Siz belediye başkanısınız, talimatı siz vereceksiniz, programı siz belirleyeceksiniz. Oraya getirdiğiniz kişi 'Boşver belediye başkanı ne derse desin ben bildiğimi yapayım, önümüzdeki seçimlerde belediye başkanlığına değil milletvekilliğine hazırlanacağım.' Hayır, buna izin vermeyeceksiniz. Bakın çok açık, çok net söylüyorum. Liyakatli insanları getireceksiniz, sizin verdiğiniz her talimatı derhal yerine getirecek ve belediye başkanı beldeye verdiği sözlerin arkasında duran bir belediye başkanı kimliğiyle halkın önüne çıkacak. Bunu yapacak olan sizin getireceğiniz liyakatli kadrolardır."
Ondanmı bekediyelerde bir sürü işci çikartip sürgün ettiniz anlat ankat sen ya***kari