ÖNCÜŞEHİR - Çalıştaya, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra CHP Genel Başkanı Seyit Torun, CHP İzmir Milletvekilleri Kani Beko, Bedri Serter, Ednan Arslan, Sevda Erdan Kılıç, Mahir Polat, Tuncay Özkan, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İYİ Parti İzmir Milletvekili Musavat Dervişoğlu, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ile çok sayıda partili katıldı.
KILIÇDAROĞLU: KENTLERİMİZ
BETON ORMANINA DÖNÜŞTÜ
Çalıştayda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Aslında hepimizin bir kette şu ya da bu şekilde yaşıyoruz. İlk soru yaşadığımız kentten memnun muyuz ve değilsek nelerden değiliz…. Kentlerimiz beton ormanına dönüştü ve üzülüyoruz. Deprem kuşağı var ve yaşadığımız konutlar buna uygun değil. Kentsel dönüşüm beton ormanına yönelik bir dönüşüm mü yoksa yaşanabilir bir dönüşüm mü. Arkadaşlarımız bu yüzden yaşanabilir bir kentsel dönüşüm markasını yaratalım dediler. Her kent kendi rantını yaratır. Bir planlama kentte rantı ortaya çıkartı. Burada önemli olan rantı kimin için kullanacağız. Biz planlama ile ortaya çıkan rantı kent için kullanılmasını istiyoruz ve tüm amacımız da buna dönük. Kentte sadece biz yaşamıyoruz diğer canlılarda yaşıyor ve onlarında burada olma hakkı var. Bu da aslında en çok İzmir'e yakışıyor. Yaşanabilir kentsel dönüşüm gözetilirken, doğa ile barışık bir kentsel dönüşüm olması çok önemli. Sayın başkan konuşurken 3 temel ilkeden bahsetti. Bunlardan biri uzlaşı, diğeri de yerinde olmasıydı. Yani İstanbul'da bunu gördük şehrin dışına sürüldüler orada oturan vatandaşlarımız. Bu konuda özen gösteriyor İBB başkanımız da. Bu ilkeler önemli ve özen gösterilmeli. Kent sahiplerine bu imkan sağlanırken, söyle bir sorunla karşılaştık İstanbul'da. Kentsel dönüşüm yapılıyor, bir çok sorun var ancak müteahhit ile vatandaş karşı karşıya geliyor. Burada da belediyemiz çok önemli bir ilke kararı aldı. Vatandaş en güvendiği belediye ile muhatap oluyor. Bu ilke çerçevesinde bir kentsel dönüşüm yapıldığında yaşanabilir bir kent gerçeği ortaya çıkıyor. Bir İzmir milletvekili olarak belediye başkanlarımıza şükran borçluyum. Bütün engellemelere rağmen bir tarih yazıyorlar” şeklinde konuştu.
AKIN: KÖTÜ ÖRNEK, ÖRNEK
DEĞİLDİR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ise kentsel dönüşüm çalışmalar hakkında, “Yürüttüğümüz çalışmalar kentsel dönüşüm teorik yaklaşımın yanı sıra pratik yaklaşımları takip ediyoruz. Odalarla ve sahada çalışan birimlerle yaptığımız görüşmelerde iktidarımızda uygulayacak biçimde incelemekteyiz. Toplumcu bir anlayışla her kentin hatta kent içlerinden bulunan yerleşimlerin dönüşümlerine dair değerlendirmeler yapıyoruz. Yerine ve toplum yararına dönüşüm olmazsa olmaz dönüşümdendir. İktidarın anlayışı bundan o kadar uzak ki, yurttaşlarımız belediyelerimizin uygulamalarına kadar kentsel dönüşüme korkarak bakmaktaydı İktidarın uygulaması vatandaşlarını evlerinden, mahallelerinden uzaklaşarak gerçekleştirildi. Belediyelerimiz ise ilkelerimiz doğrultusunda yaptıkları hamleler bu sorunu giderdi. Kötü örnek, örnek değildir. Bundan dolayı bizim modelimiz yaşlanabilir kentsel dönüşüm olacaktır. İktidara göre kentsel dönmüşüm uzaklara taşınmaktı. Ancak belediyelerimiz ilkeleri doğrultusunda yaşama geçirilen uygulamalar, bu endişelerden uzaklaştırdı. Ana ilkelerimizden sapmadan, tüm Türkiye’ye bu anlayışı egemen kılacağız” ifadelerini kullandı.
SOYER: HALKIMIZI
RANTA KURBAN ETMİYORUZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’de dönüşümü gerçekleştirmek üzere 3 ilke koyulduğunu söyleyerek, “İlki uzlaşma esaslı olması, bu alanda yaşayanların buna onay vermesi. İki yerinde ve adil gerçekleştirmesi. Kimseyi doğduğu yeri terk etmek zorunda bırakmaması. 3 ise Büyükşehir Belediyesi güvencesi altında yürütülmesi. Yenileme yapılan alanlarda uzlaşma sağlamak. Yüz de yüz uzlaşıyı esas alıyoruz. Dönüşüm alanlarında iletişi merkezleri açıyoruz dahil olmalarını sağlıyor, katılımcı bir anlayış sağlıyoruz. Biz riskli alanlardan başlayarak riskli yapıların sadece yıkılmasını ve sağlamlaştırılmasını doğru bulmuyoruz. Orada süregelen kültürün korunmasını, alışılagelmiş yaşam biçimini korunmasını esas alıyoruz. Aynı zamanda mahalle kültürünü de koruyoruz. Dönüşüm süreci tümüyle belediyemiz güvencesiyle sürdürülecek. Belediyemiz müteahhit vatandaş arasında bir garanti rolü üstleniyor. Tahlil edildiğinde hane başına kira desteği veriyoruz. Sosyal donatı işlerini de Büyükşehir olarak biz yapıyoruz. Vatandaş kendi kurasını çektikten sonra kalanı müteahhide devrediyoruz. İzmir’de dönüşümü adil, sağlam, güvenilir, zahmetsiz, hesaplı ve şeffaf yürüyoruz ve halkımızı ranta kurban etmiyoruz. 30 kimde yaşana depreme İzmir’deki yapı stoğunun çoğunun dönüştürülmesi gerekiyor. Sadece kaçak yapıların olduğu yapıları değiştirmek gerekiyor diye bir şey olamaz. Ağır ve orta hasarlı yapıla ile 1998 sonrası yapılar için kolaylık sağlayan imar düzenlemesini oy birliği ile geçirdik. Örnek olarak usul ve esaslar ile vatandaş hak kaybı yaşamayacak. İnşaat Mühendisleri Odamız ile protokol hazırladık. 200 milyon gibi bir kaynak hazırladık. Depremde etkilenen 5 bin 800 orta hasarlı hane için yeni model geliştiriyoruz. Mevzuattaki eksiklik yüzünden yardım alamayan vatandalar ile bir proje hazırlıyoruz. Mağdur olan vatandaşlar için müjdelemek istiyoruz. İzbeton ile birlikte bin bağımsız beton için protokol imzaladık. Tüm uzlaşama imar ve devir uygulamalarını tamamlayarak hazır hale getirdik. Yerin dönüm şantiyeleri tıkır tıkış çalışmaya devam ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yegana gayem her şeyden önce vatandaşların bu kentteki yaşam hakkını korumak. Bütüncül, adil planlama ile doğaya, kültüre saygılı, temelli bir dönüşümle İzmir’i dirençli şehir haline getirmek” dedi.