Emine KULAK / ÖNCÜŞEHİR - Türkiye’de et ve hayvancılık sektörü, ithalat politikalarının etkisi ve artan maliyetler nedeniyle zorlu bir süreçten geçiyor.Fiyat regülasyonları tüketiciyi koruma amacı taşısa da özellikle artan yem, yakıt ve enerji maliyetleri karşısında üreticiler için sürdürülebilirlik zorlaşıyor.Öncüşehir’e açıklamalarda bulunan İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, mevcut durumun yalnızca kasap esnafını değil, aynı zamanda hayvan üreticilerini de büyük bir darboğaza soktuğunu ifade ederek, alınan kararların sektöre uzun vadede zarar verdiğini ifade etti.“PİYASADA BÜYÜK BİR BASKI VAR”Et ve Süt Kurumu’nun fiyat regülasyonlarını ithalat yoluyla gerçekleştirdiğini ifade ederek, bunun piyasada büyük bir baskı oluşturduğunu vurgulan Şenkara, “Biz perakendeci kasaplar olarak fiyatların stabil olmasından, satışlarımızın devam edebilmesinden mutluyuz. Lakin bizim aynı zamanda üretici üyelerimiz de mevcut. Ancak Kasaplar Odası olarak onlar adına aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çünkü biliyorsunuz Et ve Süt Kurumu’nun yapmış olduğu fiyat regülasyonu tamamen ithalat yoluyla yapılıyor. Bu da piyasada büyük bir baskı oluşmasına sebep olmakta. Aynı fiyatlar üzerinden ya da biraz üzerine fiyatlarla üreticilerimiz bıçaklı kesim yaptırıyor” diye konuştu.“CANLI HAYVAN FİYATININ AYNI KALMASI İNFİALE SEBEP OLMAKTA”Canlı hayvan fiyatlarının sabit kalmasının üreticiler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını söyleyen Şenkara, “Her şeyin fiyatının yükseldiği bir yerde canlı hayvanın fiyatının hemen hemen 10 aydır aynı kalması üretici arasında büyük bir infiale sebep olmakta. Çok uzak değil, yakın bir zaman içerisinde üreticilerimizin birçoğunun iş bırakmaya devam edeceğini düşünüyorum. Kaldı ki ben aynı zamanda kesim ve dağıtım işi de yapıyorum. Benim çevremde dahi yaklaşık 5 tane kadarı son 2 yıl içerisinde üretimi bıraktı” dedi.“ENFLASYON, SEKTÖRÜMÜZDE KIRILMALARA NEDEN OLDU”Artan enflasyon ve ekonomideki dalgalanmaların kasaplık sektörüne etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan Şenkara, “Enflasyon ortamını biliyorsunuz. Ne kadar artış olursa olsun sürekli yükselişlerle ürün alabilirliği azalıyor. Bu haliyle bizim sektörümüze de yansımış durumda. Kısa vadede değil de son 5 yıllık periyota bakacak olursak evet hepimizin iş yerinde bir miktar kırılma mevcut” sözlerine yer verdi.
“PİYASADA KIRILMA VAR”Kırmızı et tüketiminde yaşanan düşüşle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunan Şenkara, “Kırmızı et türü tek türdür; Küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar. Halkımızın alamadığını söyleyemeyiz ama şöyle değerlendireyim; Şimdi sizin ya da bizim ayağımıza giydiğimiz çoraptan sırtımıza taktığımız çantaya kadar her şeyin fiyatı enflasyonist ortamlarda yükseliyor. Gelir belli olduğu için bölünecek olan pay her zaman aynıdır. Bu payları da kısıtlayarak bölmeye başladı. Aylık tüketimi 5 kilo ise bir ailenin, o 5 kiloyu 4 kiloya, 3 kilo 750 grama düşürmüş durumda. Bunlar tabii ki tahmini şeyler. Bu konuyla ilgili elimizde herhangi bir done yok. Ama piyasadaki kırılma göz önünde mevcut. Bizler bunları yaşıyoruz” dedi.ETE ZAM GELECEK Mİ?Kırmızı et sektöründe fiyat artışlarının kaçınılmaz olduğunu belirten Şenkara, “Fiyat regülasyonu sayesinde fiyatlar sabite yakın bir şekilde duruyor. Küçük zamlar görüyoruz. Bu da tüketiciyi etkileyecek zamlar değil. Ben felaket tellallığı yapmak istemiyorum ancak şöyle de bir gerçeklik var; Kasap esnafı olarak yüzde 60 oranına yakın elektriğe zam yedik. Sadece elektrikle de bitmiyor. Çalışanı olanlar çalışanlarına zam yaptı. Aldığımız malzemelerin fiyatları sürekli yükselmeye devam ediyor. Bunlar olduğu müddetçe tabii ki zam da kaçınılmaz olacaktır. Bir ürüne zam yapmak için illaki alınan ürünün fiyatı yükselmesi şart değildir. Bu saf malzemelerimiz, elektrik, dükkan, kira giderlerimiz, bunların hepsi yükselişe bir sebep. Şimdi enflasyon yüzde 40 civarında açıklandı. Lakin dükkan kiralarına gelen zamlar böyle 30-40’la kalmıyor ki. Herkes kendisine göre haklı. Dolayısıyla zam tabii ki olacaktır” diye konuştu.“BİR ÜRÜNÜN AYNI FİYATTA KALMASINI BEKLEMEK HAYALPERESTLİK”Kemik fiyatlarıyla ilgili geçmişteki algılara da değinen Şenkara, “Öyle bir şey söz konusu değil. Mevcut fiyatların yanında göz önünde bulunduracak artışlar yok. Şimdi şöyle bir algı vardı; kemik önceden bedavaydı. Hayır, hiçbir zaman kemik bedava değildi. Kaldı ki bizler kemikleri, toptan kemikçiler var ücret karşılığında onlara veririz. Onlar da alırlar. Yem fabrikalarına satarlar. Mama fabrikalarına satarlar. Hiçbir zaman ücretsiz değildi. Enflasyonlarla birlikte ufak yükselişler doğaldır. Enflasyonist ortamda bir ürünün aynı fiyatta kalmasını beklemek hayalperestlik olur” dedi.

