İçlerindeki müzik sevgisini süpürgeyi bağlama, yoğurt kabını
davul yaparak yaşatmaya çalışan, maddi imkansızlıklar nedeni enstrüman ve müzik
eğitimi alamayan köy çocukları “Küçük Eller Projesi” ile hayallerine kavuştu.
Müzik eğitmeni ve ses sanatçısı Yılmaz Demirtaş tarafından başlatılan ve İzmir
Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile yürütülen proje Bornova Yakaköy ve
Kemalpaşa Vişneli köylerinde 7 ile 18 yaş arasındaki 60 çocuğa ulaştı. Gönüllü
sanatçıların da desteği ile çocuklar; bağlama, gitar, kabak kemane, keman gibi
enstrümanlarla tanıştı. Ritim ve koro çalışmaları ile müziğin sihirli
dünyasında buluştu.
Başkan Soyer’e
teşekkür
Köy çocukları için yürüttükleri çalışmaları destekleyen
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e teşekkür eden müzik eğitmeni ve
ses sanatçısı Yılmaz Demirtaş, “Bu projeyle hem kültürel değerlerimize sahip
çıkmak hem de köylerde yaşayan çocuklarımızın müzik eğitimi almalarını sağlamak
istiyoruz. Proje enstrüman bağışları ile başladı. Daha sonra sanatçı
dostlarımızdan çeşitli destekler gelmeye başladı. İzmir’deki müzisyen
dostlarımla birlikte yavaş yavaş yol almaya başladık. Başkanımıza çok teşekkür
ediyoruz. Destek verdi. Proje sayesinde çocukların kötü alışkanlıklardan uzak
kalmalarını sağlıyoruz. İnternette zaman geçirmelerini biraz da olsa
engelliyoruz. Hem kendilerini hem yeteneklerini keşfediyorlar” dedi.
Evde konser vermeye
başladım
Müzik eğitimi alan öğrencilerden Erdem Barut, “Daha önce hiç
bağlama çalmamıştım. Burada ders verilmeye başlandığı duyunca geldim. Bağlamayı
ilk elime aldığım zaman çalamayacağımı düşündüm, bırakmak istedim ama devam
edince kısa sürede öğrendim. Bağlama çaldıkça da çok mutlu oldum. Evde de hep
çalışıyorum. Anneme ve babama da evde konser veriyorum” dedi.
İçim açılıyor
Derslere başladıktan kısa bir süre sonra gitar çalmayı
öğrenen Hiranur Çetin de “Kendimi çok iyi hissediyorum. Buraya gelip
hayallerimi gerçekleştirmeye başladım” diye konuştu. Çağrı Acıoğlu ise “Burada
koromuz var. Şarkı söyleyip, gitar çalıyorum. Çok mutluyum. Hocalarım benimle
çok ilgileniyor, onları çok seviyorum. Şarkı söylediğim zaman içim açılıyor. Bu
şekilde sanki içimi döküyorum. Çok da eğlenceli oluyor” şeklinde konuştu.
Burası ikinci evim
oldu
Çok güzel şeyler öğrendiğini belirten Eymen Akar ise şunları
söyledi: "Burası benim ikinci evim gibi, kendimi burada mutlu ve güvende
hissediyorum. Annem ve babama evde şarkı söylüyorum. Onlar da çok mutlu
oluyor.”