Bitcoin'in geleneksel para birimlerine dijital bir
alternatif olarak ortaya çıktığı bu dönemde, NFT’ler de artık koleksiyon
eserlerine dijital bir karşılık olarak kendini gösteriyor. Gün geçtikçe daha
yüksek fiyatlara alıcı bulmaya başlayan NFT’lerde gelecek görenlerin sayısı
azımsanmayacak durumda. En yalın anlatımla dijital sanat eserlerini ve
koleksiyon ürünlerini tescil edilebilir ve satılabilir varlıklar haline getiren
dijital sertifika NFT’de eşsiz olması sebebiyle satılan ürünler koleksiyon
ürünü olarak kabul edilmekte ve değerleri çok yüksek olmakta.
“Kripto varlıkların aksine, NFT’ler kendi
aralarında değiştirilemezler”
Konuyla ilgili düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını
yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, EGİAD olarak
yeniliklerin peşinden gitmenin ve değişime adapte olmanın çok önemli olduğuna
dikkat çekerek, “Bugün de özellikle son günlerde oldukça tartışılan ve
kamuoyunun ilgisini çeken bir kavramı NFT’yi tartışmak için bir aradayız.
Çağımızın getirdiği teknolojik yenilikler ile birlikte dijital ürünlere sahip
olmak insanlar arasında yaygınlaşmış ve son 3 yılda NFT’lere 200 milyon
dolardan fazla para harcanmıştır. Tüm NFT’lerin benzeri olmayan eşsiz bilgiler
barındırmaları ve kolayca erişilebilir olmaları, koleksiyon değeri olan
fiziksel bir ürünle karşılaştırıldığında bir ürüne dijital olarak sahip olmanın
avantajlarını ortaya çıkartmaktadır. Ayrıca kripto varlıkların aksine, NFT’ler
kendi aralarında değiştirilemezler. Son dönemlerde özellikle sanat dünyasının
blokchain teknolojisiyle buluşmasıyla oldukça popüler hale gelen NFT’ler
vasıtasıyla tweet’lerden videolara, dijital sanat eserlerinden, fotoğraflara
NFT olarak satışa çıkar hale gelmiştir” dedi.
“Dijital sanatçılar NFT sayesinde hak
ettikleri değere ilk kez ulaştılar”
Adından sıkça bahsettiren sanatçı, hareketli grafik tasarım,
illüstrasyon ve animasyon alanlarında çalışan Uçman Balaban ise NFT’nin,
sanatçı ve koleksiyoner arasındaki aracıları kaldırmasıyla ve telif konusunda
var olan sistemin yerine yenisini getirerek, hem ekonomik anlamda hem de
erişilebilirlik anlamında sanatçıya çeşitli avantajlar sağladığını belirtti.
Balaban, “Eskiden, bir sanatçı ürettiği eserini koleksiyonere ulaştırmak için
birtakım aracılara ihtiyaç duyuyordu ve ne yazık ki hayatın her alanında olduğu
gibi aracılar genelde bu üretimden açığa çıkan değerin büyük kısmını elde
ediyordu. Şimdi bu yeni iletişim biçiminde, sanatçı ve koleksiyoner birebir
iletişim kurabiliyor. Ve böylelikle aracılar aradan çekildiği için daha
avantajlı bir süreç yaşanıyor. Dijital sanatçılar NFT sayesinde hak ettikleri
değere ilk kez ulaştılar. Çok popüler bir sektör haline geldi. Dijital
sanatçıların ilk kez kendilerine market bulması söz konusu oldu. İşini bırakıp
yüzde yüz NFT ile uğraşan insanlar bile var” ifadelerini kullandı.
Ne sanat eseri ne sanat eseri değildir sürecinin de müzakere edildiği etkinlikte, NFT videolarını satın alan kişilerin telif hakkı süreci de değerlendirildi. NFT’nin yeni bir dünya olduğunu ve kurallarının yeni yeni yazıldığına dikkat çeken Uçman Balaban, son süreçte işlerin centilmenlik anlaşması üzerinden yürüdüğünün de altını çizdi. NFT’nin normal sistemi yerinden oynatan devrimci bir tarafı olduğunu da kaydeden Balaban, NFT’nin pandemide müzayede satışlarının olmaması sebebiyle bu aralıktan sızarak hızla yükselişe geçtiğini belirtti.