Emmanuel Macron, temaslarda bulunduğu Fransa'nın deniz aşırı
topraklarından La Reunion Adası'nda, son günlerde ülkede tartışma konusu olan
başörtüsüne ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.
"Kamuya açık alanlarda başörtüsü beni ilgilendirmez
ancak kamu kurumlarında, okulda ve çocuklara eğitim verildiğinde başörtüsü
meselesi beni ilgilendirir. Laiklik bunu gerektirir" ifadelerini kullanan
Macron, kamu görevlilerinin ve okuldaki öğretmenlerin dini konularda tarafsız
olmaları gerektiğini savundu.
Macron, ülkede İslam sorununun çözülmesi gerektiğini
belirterek, "Bazı mahallelerde bazıları başörtüyü cumhuriyet ile bağını
koparan bir simge olarak kullanmaktadır. Bunun adı mezhepçiliktir" dedi.
Fransa'da başörtüsü konusunda ayrımcılığın da yapılmaması
gerektiğini de belirten Macron, şunları söyledi:
"Bugün dininden dolayı cumhuriyetin değerlerine bağlı
olmadığını ifade eden kadın ve erkekler var. Bunu birçok şekilde görebiliyoruz.
Çocuğumu okuldan sonra eve götürüyorum, (kız ve erkeklerin bir arada olduğu)
havuza gitmesini istemiyorum, müzik öğrenmesini istemiyorum diyenler var. Bu
kişilerin cumhuriyetin değerleriyle bağdaşmayan başka siyasi projeleri var. Bu
benim için sorun ve bu mezhepçiliktir."
Fransız aşırı sağcı milletvekili Julien Odoul'un, yaklaşık
iki hafta önce Besançon'da düzenlenen bir toplantıda Müslüman kadından oğlunun
yanında başörtüsünü çıkarmasını istemişti ve kendisine sözlü saldırıda
bulunmuştu. Olayın ardından ülkede tartışmalar başlamış, Müslümanların hedef
alındığı açıklamalar artmıştı.
Fransız basınındaki haberlerde, olayın ardındaki hafta
ülkenin en önemli televizyon kanallarında başörtüsü hakkında düzenlenen 85
tartışma programına 286 kişinin davet edildiği belirtilmişti. Bu programlarda
başörtülü kadınlara söz verilmemesi dikkati çekmişti.
Ülkenin en önde gelen gazetelerinden Le Figaro'nun Genel
Yayın Yönetmeni Yardımcısı Yves Threard, LCI televizyonunda yaptığı açıklamada,
"İslam dininden nefret ediyorum. Eğer bindiğim otobüste başörtülü bir
kadın olursa inerim" ifadesini kullanmıştı.
Le Monde gazetesinde geçen hafta yayımlanan açık mektupta,
aralarında ünlü Fransız aktör Omar Sy ve gazeteci Alain Gresh'in de bulunduğu
90 akademisyen, sanatçı, yönetmen, aktör ile gazeteci, Fransa Cumhurbaşkanı
Emmanuel Macron'dan, Odoul'un Müslüman kadına yaptığı sözlü saldırıyı
kınamasını istemişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, yaklaşık 15 gün önce yaptığı açıklamada, "Yönetim tek başına ve devletin tüm hizmetleri, sürekli yenilenen ve artabilen İslam sorununu çözemez. Tüm milletin birleşmesi ve harekete geçmesi gerekiyor" demişti.
Fransa Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer de başörtüsünün toplumda istenmediğini savunarak, okul gezilerinde öğrencilere refakat eden annelerin başörtüsü takmasına ilişkin, "Yasa başörtüyü yasaklamıyor ancak yerel yönetimlerin başörtüyü yasaklamasını teşvik edebiliriz" ifadelerini kullanmıştı.